Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 küçülürken, bir önceki çeyrekte ise yüzde 1,9 büyüme kaydetmişti.
BERLİN (AA) - Alman ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesinin özel tüketimi artırması nedeniyle bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,8'lik büyüme kaydetti.
Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) öncü verilerine göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,8 büyüdü.
Piyasa beklentisi ekonominin yüzde 2,2 genişlemesi yönündeydi.
Destatis, Alman ekonomisindeki toparlanmanın yaz aylarında da devam ettiğini belirterek, üçüncü çeyrekteki büyümenin büyük ölçüde yüksek özel tüketici harcamalarından kaynaklandığını vurguladı.
Ülke ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan katı ve uzun kısıtlamaların özel tüketimi yavaşlatması sonucu bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 2 küçüldükten sonra, ikinci çeyrekte söz konusu kısıtlamaların gevşetilmesinin etkisiyle yüzde 1,9 büyümüştü.
Alman sanayideki önemli ara ürünler için devam eden malzeme sıkıntısı nedeniyle, Alman ekonomisine ilişkin beklentiler son zamanlarda olumsuzlaşmıştı.
Almanya’da ekonomik büyümenin en önemli göstergesi olan Ifo İş Ortamı Güven Endeksi, ekimde 97,7 puana gerileyerek düşüşünü art arda 4'üncü aya taşırken, tedarik darboğazlarının Alman ekonomisini zorlu bir sonbahar dönemiyle karşı karşıya bıraktığı belirtilmişti.
Ülkenin önde gelen 5 ekonomik düşünce kuruluşu, 14 Ekim’de tedarik zincirindeki sıkıntıların sanayi üretimini yavaşlatması nedeniyle 2021 büyüme beklentisini yüzde 3,7'den 2,4'e düşürmüştü.
Bu düşürmenin ardından, 27 Ekim’de de Alman hükümeti, bu yıl için daha önce yüzde 3,5 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini Kovid-19 pandemisinin kalıcı etkileri ve tedarik zincirindeki sıkıntılardan dolayı aşağı yönlü revize ederek yüzde 2,6'ya çekmişti.
Analistler, tedarik darboğazlarına ek olarak, tekrar artış gösteren Kovid-19 vaka sayılarını da Alman ekonomisi için risk olarak görüyor. Ayrıca, yüksek enerji fiyatlarının tetiklediği enflasyon, ekimde yüzde 4,5 ile 1993'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkarak şirketler ve tüketiciler için bir yük oluşturmaya devam etti.
Almanya'da ekonomi, Kovid-19 salgınının sebep olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle 2020'de yüzde 4,9 küçülerek, 10 yıldır devam eden büyüme trendine son vermişti.
ING Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi büyüyor ama yeterince güçlü değil, tedarik zincirdeki kesintiler ve yüksek enerji fiyatları, Alman ekonomisinin kriz öncesi seviyelere dönmesini geciktirecek.” ifadesini kullandı.
Foto: ZDH/Boris Trenkel
Korona, diğer problem ve sıkıntılar herkesi olduğu gibi bizi de ruhsal ve fiziksel olarak çok ama çok etkilemektedir. Amaç bu ruhsal sıkıntılarla başa çıkabilmek, onları azaltmak veya kurtulmak her kişinin öncelikli hedefidir. Bu hedefe ulaşmada AOK Hessen´in Moodgym kendi kendine yardım programından istifade edebilirsiniz.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Yunanistan’ı AİHM kararlarını ivedilikle uygulamaya çağırdı
ABTTF Başkanı: “Ülkemizin Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili
AİHM kararlarını 13 yıldır ısrarla uygulamaması ve AİHM içtihat hukukunu
görmezden gelmesi nedeniyle **Bakanlar Komitesi’nden yapacağı bir sonraki
incelemede AİHS’nin 46. maddesi uyarınca ülkemize karşı ihlal prosedürünü
başlatmasını talep ediyoruz.” dedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 14-16 Eylül 2021 tarihlerinde *Strazburg’da
yaptığı son toplantıda Batı Trakya Türk toplumunun dernekleriyle ilgili
Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nu yeniden inceledi. Bakanlar Komitesi,
16 Eylül 2021 tarihinde aldığı kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
(AİHM) söz konusu davalardaki nihai kararlarının üzerinden 13 yıl geçmesine
rağmen İskeçe Türk Birliği**’nin resmi statüsünün iadesi için yaptığı
temyiz başvurusunun Yunanistan Yargıtayı (Arios Pagos) tarafından
reddedilmesi ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli
Azınlık Gençleri Derneği’nin davalarının ulusal mahkemeler tarafından hala
esastan görülmemsini eleştirdi.*
Bakanlar Komitesi, Yargıtay’ın 29 Haziran 2021 tarihinde aldığı İskeçe Türk
Birliği’nin temyiz başvurusunu reddeden ve derneğin feshinin yasal olduğunu
belirten 840/2021 sayılı kararının AİHM’nin 27 Eylül 2008 tarihindeki nihai
kararında açıkça reddettiği aynı gerekçelere dayanmasını bilhassa endişeyle
not ettiğini belirterek, Yargıtay’ın aldığı kararda, AİHM tarafından dile
getirilen dernek başkanının veya üyelerinin hiçbir zaman şiddeti,
ayaklanmayı veya demokratik ilkelerin inkarını savunmadığını belirten
“temel unsuru” dikkate almamış olmasından ve bunun tersini gösteren hiçbir
kanıt sunulmamasından duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Ayrıca Yargıtay’ın öne sürdüğü İskeçe Türk Birliği’nin tüzüğündeki
derneğin amaçlarına dair ilave gerekçelerin AİHM tarafından açıkça ima
edilmediğini belirten Bakanlar Komitesi, Yargıtay’ın bu gerekçelere
dayanarak derneğin feshini onaylayan kararının Yunanistan’ın uygulamakla
yükümlü olduğu AİHM kararının sonuçlarına ve ruhuna uygun olmadığının
altını çizdi. Bakanlar Komitesi, 2017 yılında Medeni Usul Kanunu’nda
yapılan **ve davaların yeniden açılmasına izin veren yasa değişikliğinin
İskeçe Türk Birliği ile ilgili AİHM kararının hızlı, tam ve etkili bir
şekilde uygulanmasına yol açmadığının görüldüğünü vurguladı.*
Yargıtay’ın son kararından sonra Yunan makamlarının İskeçe Türk Birliği’nin
kendisini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ihlalinin kurbanı
olarak görmesi durumunda yeniden AİHM’ye başvuruda bulunmaktan başka bir
çıkar yol sunmadığını endişeyle not eden Bakanlar Komitesi, Yunan
makamlarını İskeçe Türk Birliği davasında tespit edilen ihlalin AİHS’nin
toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne dair 11. maddesi ve ilgili AİHM
kararıyla tam ve etkili bir şekilde uyumlu olarak düzeltilmesine yönelik
alternatif yolları araştırmak için Sekretarya ile diyaloğunu güçlendirmeye
çağırdı. Bakanlar Komitesi ayrıca, Yunan makamlarından 1 Ekim 2021’de
yapılması öngörülen duruşmada Yargıtay tarafından Rodop İli Türk Kadınları
Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin temyiz başvuruları
hakkında kararın derhal ve AİHS’nin 11. maddesi ve AİHM’nin içtihadı ile
tam ve etkili bir şekilde uyumlu olarak alınması için harekete geçmesini
istedi.
Yargıtay’ın İskeçe Tük Birliği’nin temyiz başvurusun reddeden 840/2021 sayı
ve tarihli kararıyla AİHM kararını görmezden gelmesini ve bugüne kadar
Yargıtay’ın içtihat hukukunu AİHM’ninkiyle tam ve etkili bir şekilde uyumlu
hale getirmemesini derin bir endişeyle not eden Bakanlar Komitesi, Bekir
Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nu incelemeye en geç Haziran 2022’deki
toplantısında devam etme kararı aldı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu,
“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ülkemiz Yunanistan’ın Bekir Usta ve
Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını ve AİHM içtihat hukukun
görmezden geldiğini çok açık bir dille ifade etmiş, toplumumuzun örgütlenme
özgürlüğünün ihlaline derhal son verilmesini istemiştir. Bakanlar Komitesi,
Yargıtay’ın son ret kararında öne sürdüğü gerekçelerin AİHM’nin 2008
yılındaki nihai kararında zaten açıkça kabul görmediğini bir kez daha teyit
etmiş, ülkemizi İskeçe Türk Birliği’nin 38 yıldır uğradığı haksızlığa son
vermeye çağırmıştır. Öte yandan Yargıtay’ın 29 Haziran 2021 tarihli kararı
ülkemizin toplumumuzun Türk kimliğini inkar eden politikasının bir
yansıması olup alenen hukuki değil siyasi bir karardır. Ülkemizin Bekir
Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını 13 yıldır ısrarla
uygulamaması ve AİHM içtihat hukukunu görmezden gelmesi nedeniyle Bakanlar
Komitesi’nden yapacağı bir sonraki incelemede AİHS’nin 46. maddesi uyarınca
ülkemize karşı ihlal prosedürünü başlatmasını talep ediyoruz.” dedi.
Dogan Tufan / Strazburg
İSTANBUL (AA) - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, 18 Mart 2023'te HÜRJET ve ATAK-2'nin uçacağını, Milli Muharip Uçağın ise hangardan çıkacağını bildirdi.
Kotil, 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2021) kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Milli Muharip Uçak projesinin dolu dizgin devam ettiğinin altını çizen Kotil, "18 Mart 2023'te HÜRJET ve ATAK-2 uçuyor, Milli Muharip Uçağımız ise hangardan çıkıyor." dedi.
Kotil, Göksungur gibi projelerin de devam ettiğini anlatarak, şu an HÜRJET, Milli Muharip Uçak ve ATAK-2 üzerinde yoğunlaştıklarını vurguladı.
HÜRJET'in Türkiye için çok özel ve önemli bir proje olduğuna dikkati çeken Kotil, "Bu proje bize çok sayıda insan yetiştirdi. Bir uçak gemisinden kalkıp inebilmesi için bazı çalışmalar yaptık." ifadelerini kullandı.
- "Orman yangınlarında görev düşerse yapacağız"
TUSAŞ Genel Müdürü Kotil, orman yangınlarında İHA'ların da çok fonksiyonlu olduğunu gördüklerinin altını çizerek, "İHA'ların gece görüş kameraları da var, her bir yangını nokta atışı olarak verdi. Orman yangınlarında erken uyarıda son derece başarılı oldu. Orman yangın konusunda bize hangi görev düşerse biz onları yapacağız." diye konuştu.
TUSAŞ tarafından kurulan kompozit tesisi ile dünya markası olmayı hedeflediklerine dikkati çeken Kotil, tesisin ismi anılan bir tesise dönüştüğünü anlattı.
Kotil, TUSAŞ'ın Türkiye'nin teknoloji ve mühendislik merkezlerinden birisi olduğunu belirterek, Türkiye'de çok fazla mühendise ihtiyaç olduğunu ve TUSAŞ bünyesinde 10 bin mühendis çalıştırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.