Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yurt dışında yaşayan geleceğin gazetecileri, iletişimcileri ve sinemacılarını desteklemek amacıyla ödüllü “Türk Diasporası Medya Ödülleri” yarışması düzenliyor. Kısa Film, Senaryo, Fotoğraf, Araştırmacı Gazetecilik ve Yeni Medya olmak üzere 5 farklı kategoride yeteneklerin keyfedileceği yarışmaya başvurular 7 Haziran 2021 tarihinde başlayacak olup 30 Eylül 2021 tarihinde son bulacak.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, Solingen faciasının yıl dönümünde yaptığı basın açıklamasında Solingen'in yurt dışındaki Türk vatandaşlarını hedef alan son saldırı olarak kalmadığına dikkat çekerek, "Dünyanın dört bir yanındaki Türk diasporasının, yaşadıkları ülke toplumlarıyla kurduğu kardeşlik bağının ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz" dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti'nde bulunan Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Genç ailesinin ''Untere Werner'' adlı sokaktaki evinin aşırı sağcı kişilerce
undaklanmasının ardından yaşanan facianın yıl dönümünde bir dizi anma etkinliği düzenliyor. YTB, aynı aileye mensup ve dördü çocuk beş Türk kökenli vatandaşın hayatını kaybettiği faciayı anmak ve Solingen Faciası özelinde Avrupa'da Türk vatandaşlarına yönelik saldırı ve hak ihlallerine karşı kamuoyu farkındalığı oluşturmak amacıyla Ankara Ulus Meydanı'nda bir alan oluşturdu. 29 Mayıs 2021 tarihine kadar ziyarete açık olacak alanda vatandaşlar saldırıya hedef olan Genç ailesinin evinin bir benzerini ziyaret ederek düşüncelerini ziyaretçi defterine aktarabiliyor. YTB Başkanı Abdullah Eren ise hazırlanan alanda bir basın açıklaması yaptı.
Başkan Eren 28 yıl önce yürekleri dağlayan elim olayın yıl dönümü vesilesiyle bir araya gelindiğine dikkat çekerek, 29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya'nın Solingen şehrinde yaşanan neo-Nazi ırkçı kundaklama saldırısında aynı aileden 4'ü çocuk yaşta, 5 insanımızın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Eren, kundaklama saldırısında Genç ailesinden hayatını kaybeden, 4 ve 9 yaşlarındaki Saima ve Hülya Genç'i, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk ile Hatice Genç ve Gürsün İnce'yi rahmetle andıklarını kaydetti.
GENÇ AİLESİ ALMANYA'DA MERHAMET SEMBOLÜ HALİNE GELDİ
Başkan Eren, saldırıda 2 torunu, 2 kızı ve Türkiye'den Almanya'ya tatile gelen yeğenini kaybeden Mevlüde Genç ile Durmuş Genç'in, 28 yıldır yüreklerinde evlat acısı taşırken, gösterdikleri sağduyu, hoşgörü ve bağışlayıcılıkla Almanya'da bir merhamet sembolü haline geldiklerinin altını çizdi. Mevlüde Genç'in ise olayın hemen ardından "hepimizi Allah yarattı, sevgi insanı yaşatır, nefretse öldürür, birbirimize sevgiyle bakalım" direyerek yüce gönüllüğü ile tüm insanlığa ilham kaynağı olduğunu belirtti. Yaşadığı tüm olaylara rağmen Mevlüde Genç'in kin tutmadığını söyleyen Başkan Eren, Türk ve Alman toplumu arasında birlik vurgusu yapan Mevlüde Genç'in, layık görüldüğü sayısız liyakat nişanı ve ödülün yanında Almanya'da bugün sevgi elçisi olarak kabul edildiğini bildirdi.
VATANDAŞLARIMIZ YAŞADIKLARI ÜLKELERİN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI
Başkan Eren, anavatan toprakları dışında kendilerine yurt edinen Türk vatandaşlarının, 60 yıllık diaspora geçmişi boyunca, sadece çalışkanlığı ve alın teriyle değil, milletimizin latif ahlakı, diğerkâmlığı ve hamiyetperverliğiyle yaşadıkları ülkelerin vazgeçilmez bir parçası haline geldiğine de dikkat çekti.
Mevlüde Genç'in affetmeyi bilen, yüce gönüllü ve onurlu duruşundan ilham aldıklarını ifade eden Başkan Eren, dünyanın dört bir yanındaki Türk diasporasının, yaşadıkları ülke toplumlarıyla kurduğu kardeşlik bağının ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini bir kez daha vurguladı.
SOLİNGEN FACİASI SON OLMADI
1993 Solingen ırkçı kundaklama saldırısının, yurt dışında yaşayan vatandaşlar için etkileri uzun yıllar devam eden büyük bir travmaya sebepolduğunu dile getiren Başkan Eren, benzer bir saldırı tehdidiyle uzun yıllar geceleri Türk mahallelerinde nöbet tutulduğunu, kapı zillerinden Türkçe isimlerin silindiğini ve balkonlarda da su bulundurulduğunu hatırlattı.
Başkan Eren, saldırının yaşadıkları ülkelerle uyum içerisinde varlık gösteren vatandaşların bu ülkelere duydukları aidiyet hissini derinden zedelediğini aktardı ve 1988 Schwandorf, 1992 Mölln kundaklamalarının ardından yaşanan Solingen faciasının, vatandaşları hedef alan son saldırı olarak kalmadığını da sözlerine ekledi.
IRKÇI SALDIRILARDA 213 VATANDAŞ HAYATINI KAYBETTİ
2000-2006 yılında aşırı sağ NSU Terör örgütünün işlediği cinayetlerde 8 vatandaşın hayatını kaybettiğini ifade eden Başkan Eren, en son geçtiğimiz yıl ise Hanau'da 4 vatandaşın vefatıyla sonuçlanan ırkçı bir saldırı yaşandığının altını çizdi. Almanya'da günümüze kadar ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenlerin bilançosunun toplam 213 kişiye ulaştığını belirtti.
Almanya Federal Meclis kayıtlarındaki saldırı istatistiklerini paylaşan Başkan Eren, geçtiğimiz yıl 900'ün üzerinde İslam karşıtı suç işlendiği bilgisini verdi. Alman İçişleri Bakanlığı verilerine göre ise 2020 yılında her gün en az iki İslam düşmanı saldırı yaşandığını söyledi. Başkan Eren, YTB olarak hazırladıkları raporda ise yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik saldırı niteliğinde 381 vaka kayda geçtiğini bildirdi. Bunların arasından da 205'inin Almanya'da raporlandığını söyledi.
Öte yandan, Federal Göç ve Sığınmacılar Dairesinin Nisan ayında yayınladığı rapora da işaret eden Başkan Eren, rapora göre bugün Almanya'da her 3 başörtülü Müslüman kadından birinin ayrımcılığa uğrayacağı korkusuyla yaşadığını sözlerine ekledi. Yine Alman Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi raporuna göre ırkçılık kaynaklı ayrımcılık vakalarında geçtiğimiz yıl, 2019 yılına göre yüzde 79'luk artış gözlendiğini dile getirdi.
AŞIRI SAĞ İLE MÜCADELE KAPSAMINDAKİ TEDBİRLER ARTTIRILMALI
Rakamların yanında yaşayan travmaların çok daha büyük boyutta olduğunu ifade eden Başkan Eren, şunları kaydetti: "Bu anlamda Alman tarafının da konunun vahametinin farkında olduğunu görüyor ve aşırı sağ ile mücadele kapsamında
aldığı önlemlerin kapsamının genişletilerek etkinliğinin arttırılması girişimlerini önemsiyoruz. YTB olarak yürüttüğümüz farkındalık çalışmalarının amacının acıları konuşmak ve taze tutmak değil, bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını teşvik etmek olarak görüyoruz. Bu vesileyle Solingen Yangını'nın yıl dönümünde, kundaklanan binanın saldırıdan önce tıpkı 29 Mayıs günü gece saat 01.00'deki haliyle canlandırıldığı bu anma etkinliğinde bir daha asla yüreklerimiz yanmasın diyerek, 60 yıllık birlikteliğimizin ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini hatırlatmak istiyoruz."
Son günlerde yükselen şiddet ile ile ilgili yazılı bir açıklama yapan KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, ”Şiddet ve saldırganlık, düşünmeden kendi içgüdüleri ile haraket eden zavallı insanların yöntemidir. Bu ahlak dışı davranış nefret düzleminde devam ederse toplumu ayrıştırıp kardeşliğimize zarar verir. Sayın Meral Akşener hanımefendiye yapılan saldırı girişimini şiddetle kınıyorum” dedi.
Almanya siyaseti hem buradaki Türkleri, hem de Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Eylül sonu yapılacak seçimler için açıklamalarda bulunan KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Almanlar CDU’yu ikinci parti yaparsa öncelikle ülkenin imajı bundan büyük yara alır” dedi.
Önümüzdeki aylarda belki korona konusundan da fazla Almanya genel seçimlerinin tahmini konuşulacak. Sıkça görüşü sorulan KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Tahmin için biraz beklemek gerek. Daha Partiler meydanlara inmediler, ama şunu görüyorum ki Yeşiller gerçekten bir siyasi parti haline geldi ama bu partinin iktidara gelmesi Türk-Alman İlişkilerine ciddi tartışmaları da beraberinde getirecek gibi. Bu Parti de zaten 1,5 milyon civarındaki Türkiye kökenli oydan ümidini kesmiş durumda. Yeşillerin önünü SPD’nin kesme ihtimali var ama, partinin lideri sanki hala tatilde gibi bir durumu var. Merkel’in siyasi arenayı terkedeceğini söylemesi Yeşillere cesaret verdi. AFD ve diğer Radikal partiler ise ciddi hazırlık içinde. Dolayısı ile Almanya siyaseti böyle karışık bir durumda” diyerek siyasi gündeme dair açıklamalarda bulundu.
KONAD Başkanı Özcan Almanya genel seçimlerinin AB politikalarını da oldukça karışık bir duruma getirebileceğini belirterek dolayısı ile Almanya genel seçimleri için Türkiye de söylemlerine dikkat ederek yanlış bir ata oynamamalı“ dedi.
İşte Yıldırım'ı bayram mesajı:
"Değerli Kardeşlerim, Aziz Müslümanlar, Evrensel bir din olan İslam’ın iki önemli bayramından biri olan Kurban Bayramı; yoksul, mağdur ve mazlumlarla paylaşma ve dayanışmanın, insanlar arasında sevgi ve muhabbetin doruk noktasına ulaştığı özel ve mübarek bir gündür. Yaradan’a hakkıyla kulluk etmenin, O’na yakın olabilmenin yolu Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi teslimiyetten geçer.
Biz Müslümanlar da Allah rızası için kestiğimiz ya da bağışladığımız kurbanlarla hem kendi çevremizdeki hem de dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahipleriyle bir gönül köprüsü kuruyor ve dayanışma içine giriyoruz. Koronavirüs tehlikesinin henüz daha tamamıyla kontrol altına alınamadığı gerçeğini dikkate alarak, aile ortamında ve yakın çevremizle bayram geleneğini sürdürmek ve farklı bir kültür coğrafyasında yetişen nesillerimize bayram sevincini yaşatmak gerekir. Bayram; sevmek, sevindirmek, paylaşmak ve yardımlaşmak, bayram; barış, huzur ve kardeşlik demektir. Bayram; yardım eli uzatılan, gönlü hoş tutulan insanı ırkına, rengine, kültürüne göre ayırmadan kucaklamak demektir. Bu anlamda ATİB camiası adına bütün Müslümanların mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyor, insanlığa barış, huzur ve sağlıklı bir dünya hayatı yüce Allah’tan niyaz ediyorum."
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, Almanya’daki pek çok federal devlet tarafından alınan karantinadan muafiyeti kararını uygulamaya başladı. Bu kapsamda, Covid-19 aşısı olan veya Covid-19’a yakalanıp iyileşmiş olan Türkiye’den gelecek yolcular, evlerine döndüklerinde zorunlu karantina uygulamasına tabi olmayacak.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde aylardır uygulanan karantina muafiyetinin ardından Hessen, Berlin, Brandenburg, Bavyera, Aşağı Saksonya, Rheinland-Pfalz ve Baden-Württemberg eyaletlerinde de Türkiye de dâhil virüs varyantı olmayan ülkelerden seyahat edecek yolcular, aşı sertifikalarını ibraz ederek karantinadan muaf tutuluyor.Bu uygulamaya, Avrupa Birliği tarafından onaylanmış tüm aşılar dâhildir.
Geçtiğimiz yıl yaz sezonunda doğru tedbir ve uygulamalarla, tatilciler için salgının yayılma riskini kontrol altında tutmayı başardıklarını söyleyen SunExpress Ticaret Direktörü Peter Glade, “Türkiye, güvenli turizm konseptinde mutlak bir öncüdür ve ziyaretçilerine en hijyenik ve güvenli koşulları sunmaktadır,” dedi.
Glade, “Bir hava yolu şirketi olarak, misafirlerimizi sevdiklerine kavuşturmak ve onlara seyahat etmeleri için ilham vermek istiyoruz. Bu nedenle, en azından şu an için aşılanmış ve Covid-19 atlatmış yolcular için kolaylık sunabildiğimiz için çok mutluyuz” dedi.
Türkiye, pandeminin ilk aylarında Almanya uçuşlarında 48 saatlik geçerliliğe sahip PCR testi uygulamasını başlattığını duyurmuştu. Pek çok tatil bölgesine göre çok daha katı tedbirler ve hijyenik önlemler alan Türkiye’de, özellikle oteller, restoranlar ve ulaşım şirketleri, hükümetin “Güvenli Turizm” programının bir parçası olarak salgının yayılımını önlemek amacıyla sürekli test edilerek sertifikalandırılıyor.