Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Nürnberg Başkonsolosluğu tarafından ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ anma programı düzenlendi. Almanya'nın ilk tarihi Türk sineması Rio Palast'da düzenlen şehitlerimiz anısına saygı duruşu ve istiklal marşımızın okunmasının ardından Hoca Veli Boyun’un Kuran Tilavetiyle, öğretmen Ahmet Şirin’in sunumuyla başlayan anma törenine, Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, Başkonsolos Yardımcısı Ülker Erçetin, Din Hizmetleri Ataşesi Necmettin Saydan, Eğitim Ataşesi Mustafa İkbal, UID Bölge Teşkilatlanma Başkanı Salim Elcivan, DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Cemil Kimyacıoğlu, IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı İsmail Satır, MÜSİAD Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Haluk Dokur, THY Müdürü Abdullah Ömer Çelik, DİTİB Nürnberg Başkanı Hasan Aslan, TİN Sözcüsü İsmail Akpınar, Nürnberg ve çevresindeki sivil toplum kuruluşların temsilcileriyle birlikte 15 Temmuz'da Ankara’da şehit olan Nürnbergli Serhat Önder’in kardeşleri Harun ve Gökhan Önder eşleriyle birlikte, konsolosluk çalışanları katıldı.
15 Temmuz’da hain darbe girişimi sırasında eşi ve çocuğuyla Ankara Genel Kurmay Başkanlığı önüne gittikten sonra, telefonla canlı yayın yaparken ‘Korkma Oğlum’ sözünü kullandıktan sonra darbecilerin açtığı ateş sonucu şehit düşen Nürnbergli 41 yaşındaki Serhat Önder’in hayatının anlatıldığı ‘Korkma Oğlum’ belgesel gösterimi yapıldığı anma programında Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci şunları söyledi: Türk milletinin ve kahraman güvenlik güçlerinin 15 Temmuz 2016’ da hain darbe girişimi karşısında gösterdiği onurlu duruşun, hainlerin yenilgiye uğratılmasının ve demokrasi zaferinin 8’inci yıl dönüm vesilesiyle, şehitlerimizi yad etmek, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunmak aynı zamanda 15 Temmuz’da hain darbe girişiminde Ankara’da şehit düşen Nürnbergli Serhat Önder’in hayatının anlatıldığı “Korkma Oğlum” belgeseli gösterimini izlemek için bir araya geldik.
15 TEMMUZ MİLLET İRADESİNE YAPILMIŞ BİR SUİKASTIR
Cebeci, “15 Temmuz, ülkemizin maruz kaldığı hükümeti ele geçirmeye yönelik kanlı hayin Fetö terör saldırısı olarak tarihe geçmiştir. Bu hain Fetö terör saldırısında, uzun seneler Nürnberg’de yaşadıktan sonra ülkemize dönüş yapmış Serhat Önder kardeşimizle birlikte toplam 251 vatandaşımız şehit oldu ve 200’den fazla vatandaşımız yaralandı. Saldırı, milletimizin çelik iradesi vatandaşlarımızın birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde bulunması haklımızın birbiriyle kenetlenmesi sonucu önlenmiştir. Terör örgütlerini besleyen ülkeler şunu bilsinler ki, bir gün besledikleri terör örgütleri kendi silahlarını kendi besleyenlerine doğrultacaktır. Hiçbir güç Türkiye'nin üzerinden geçirilmeyecektir. FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik çabalarımız uzun soluklu bir mücadele olup, bu çevredeki çalışmalarımız önümüzdeki dönemde de kararlıkla sürdürecektir. Bizler Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da birlik ve beraberliğimizin daim olması hepimizin önceliği olmalıdır.”
Program Din Hizmetleri Ataşesi Necmettin Saydan duaları ile son buldu.
Ilhan Baba/NÜRNBERG
1980 öncesi Ülkü Ocakları genel başkanı 1980 sonrası Almanya Türk Federasyonu genel başkanlarımızdan olan gönül ve düşünce insanı Dr. Ali Batman başkan uzun yıllar gazetecilik ve yayıncılık yapan Fatih Altaylı’nın Avrupa Türklerine “Lan” diye hitap ederek hakaret etmesi üzerine tepkisini gazeteci Doğan Tufan’a yaptı.
Dr. Ali Batman şöyle konuştu;”Uzun yıllar gazetecilik yapan Fatih Altaylı enson Gurbetçilerle ilgili talihsiz bir video paylaştı.Kendisi aslında onyıllardır yüzbinlerce insanımızın faydalandıgı ilim adamları, tarihçi, siyasetçi...v.s ile yaptığı tartışma ve sohbet programları yaptı.Her konuşmacinin tüm fikirlerine katılmasak bile çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.Bunlardan dolayı gıyabinda yine de tşk.ederim.
Fakat gurbetçilerle ilgili yaptığı enson açıklamaları % 100 isabetsiz olmuştur.Tâbiri caizse TAM ÇUVALLAMIŞTIR.Cünkü değerlendirmeleri gurbetcilerin yaşadığı hayat ve düşünceleriyle hiç örtülmesi ve bağdaşmamıştır.
Gurbetçilerin oy vermesine takılıp kalmış.Ya oy vermemelidir, ya da vergi alınmalı gibi komik, mantıksız, ülke menfaatlerine hiç bağdaşmayan, gurbetçileri inciten ve rencide eden görüşleri var.Böyle bir gazetecinin gurbetcilerin hayatı ve Türkiye için faydalı taraflarını 2024 e kadar hiç düsünmemesi bende hayret uyandırdı.
Gurbetçilerin enaz 60 yıldır ülkeye gönderdiği veya getirdiği döviz miktarı bile tek başına ÇOK ÖNEMLI.Geçmişte olduğu gibi bugün de, 2024 te bile hükümetlerimizin en yüksek faiz vererek dünyada kredi aradığı halde BULAMADIKLARINI hatırlayalım.Böyle bir ortamda ve her zaman gurbetçilerin HER YIL Türkiye ekonomisine kazandırdığı
MİLYARLARCA EURO, FAİZSİZDİR.Ve yuzbinlerce esnaf, emlakçı ...gurbetçilerin yolunu gözler.Yani ekonomimize kazandırdıkları TARTIŞILMAZ bir şekilde ortadadır.
Dünyada HER MEDENI ÜLKE ONYILLARDIR yurtdısında yaşayan vatandaşlarına oy hakkı vermiştir ve seçim zamanı dünyanın neresinde olursa olsunlar oylarını kullanabilirler.Bu doğal ve anayasal bir haktır.Gurbetteki şartları çok iyi bilen biri olarak diyorum ki; TÜRKIYE BU KONUDA ÇOK ÇOK GECIKMİŞTİR.Belki 40- 50 yıl önce oy kullanma hakkı verilseydi.Nedenlerden biri; oy üzerinden insanlarımızın devlet ve ülkemize bağlılı devam eder.Oy hakkı vermezseniz, bu bahsettiğim bağ da her geçen gün zayıflar.Bunun ne sonuclar doğuracagını bir düşunebiliyor musunuz?
BUNU ISTEYEN VARSA PARMAK KALDIRSIN!
Türkiye' nin Almanya' ya( ve diğer Avrupa ülkelerine) yaptığı yıllık ihracaatin ne kadarı gurbetçilerden dolayıdır, Fatih bey bir araştırsın.
Bana göre tam ideal anlamda TÜRK DIASPORASI oluşturacağız henüz.Ama yine de gurbetçilerin varlığı o ülkelerin Türkiye ve müslümalara yönelik politikaların belirlenmesinde bir denge unsurudur.Bunun doğuracağı sonuçları isteyen bir düşünsün.
Neyse! Söylenecek daha cok sey var.Ama sözü daha fazla uzatmayim.Tekrarlıyorum: Fatih Altaylı bu konuda ÇUVALLAMIŞTIR. Gazeteci geçmişine de yakışmamıştır.
Gurbetçilere gümrük kapılarında PARA VERILSIN demeyeceğim, ama ONURLANDIRILSINLAR! Belki devlet sembolik bir MADALYA YAPTIRSIN ve sınırlarda ülkesine gelen her gurbetciye bir madalya verilsin derim.Benim gönlümden geçen budur.
Olmazsa biri Fatih beyin aklına düşürsün de, tanınmış bir gazeteci olarak bu teklifi o yapsın.”
*Doğan Tufan*
Nürnberg ve Fürth'de yaşlılara yönelik hizmet veren 'Hayat Gündüz Bakım Evi', düzenlediği yaz eğlencesinde birinci nesil göçmenleri ağırladı. Almanya'ya misafir işçi olarak gelip bugün yaşlanarak bakıma muhtaç hale gelen büyüklerimiz etkinlikte doyasıya eğlendi.
Etkinlikte konuşan Hayat Gündüz Bakm Evi'nin sahibi Mühibe Gürrdoğan, şunları söyledi: “24 yıl boyunca hemşire olarak devlette çalışırken, yaşlı Türk vatandaşlarımızın hastanelerde ve huzurevlerinde karşılaştıkları zorluklara tanık oldum. Almancaları yeterli olmayan ve sağlık konusunda sosyal haklarını tam bilmeyen bu değerli insanlarımıza, ana dillerinde hizmet vermenin önemini fark ettim ve 11 yıl önce Hayat Bakım Evi'ni kurdum. Şimdi, 365 gün boyunca 40 personelimizle, gündüzleri evlerinden alıp akşam geri götürdüğümüz yaşlılarımıza hizmet veriyoruz.”
'AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURDUK'
Etkinliğe katılan Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Latif Çelik ise şöyle konuştu: “60-63 yılda, kendi gazetelerimiz, iş insanlarımız, öğretmenlerimiz, doktorlarımız, politikacılarımız, akademisyenlerimiz, din görevlilerimiz ve kendi bakım evlerimizle, Almanya'da bir topluluk oluşturduk. Alman dostlarımızla kültürel tarihimizin derinliklerinden getirdiğimiz tarihsel birliktelikle, Almanya'da kendi ayaklarımızın üzerinde durduğumuzu gösterdik. UEFA futbol maçlarında Alman ve Türk bayraklarının yan yana dalgalanması da bu ülkenin bir parçası olduğumuzu gösterdi. Toplumun morali bozulmadan iki toplumun bir arada yaşayabileceği bilinmelidir. Yaz eğlencesine katılan tüm vatandaşlarımıza sağlıklı, güzel günler diliyorum.”
Programın sonunda, mahalli sanatçı solist Hakkı ve oğlu İbo, çaldıkları müziklerle yaşlılarımız ve davetlileri geç saatlere kadar eğlendirdi.
Haber ve Resimler: İlhan BABA - NÜRNBERG
Wir freuen uns, die Eröffnung von E.E. Foliendesign in Schweinfurt bekannt zu geben! Unser Unternehmen bietet ein breites Spektrum an hochwertigen Dienstleistungen für Ihr Fahrzeug, damit es in neuem Glanz erstrahlt. Unsere erfahrenen Spezialisten legen großen Wert auf Qualität und Präzision, um sicherzustellen, dass Ihr Fahrzeug die bestmögliche Pflege erhält.
Unsere Dienstleistungen umfassen:
Folierung von PKWs: Verleihen Sie Ihrem Auto einen individuellen Look mit unserer hochwertigen Fahrzeugfolierung. Ob sportlich, elegant oder auffällig – wir realisieren Ihre Designwünsche.
Folierung von Motorrädern: Auch Motorräder können bei uns mit einer neuen, stylischen Folie versehen werden. Setzen Sie Akzente und schützen Sie gleichzeitig den Lack.
Scheibentönung: Genießen Sie mehr Privatsphäre und verbesserten UV-Schutz mit unseren professionellen Scheibentönungen. Ideal für ein komfortableres und sicheres Fahrerlebnis.
Lackaufbereitung: Unser Team sorgt dafür, dass Ihr Fahrzeuglack wieder wie neu aussieht. Durch unsere gründliche Lackaufbereitung werden Kratzer und Gebrauchsspuren entfernt.
Professionelle Innen- und Außenreinigung: Wir bieten eine umfassende Reinigung für das gesamte Fahrzeug, sowohl innen als auch außen. Ihr Auto wird strahlen wie am ersten Tag.
Rufen Sie uns an und überzeugen Sie sich selbst von der Qualität unserer Arbeit. Bei E.E. Foliendesign steht Ihre Zufriedenheit an erster Stelle. Wir freuen uns darauf, Ihr Fahrzeug in ein wahres Schmuckstück zu verwandeln!
Den Preis legen wir individuell je nach Fahrzeug und Modell fest und machen Ihnen ein sehr schönes Angebot. Melden Sie sich bei uns mit Ihrem Wunsch mit einer kurzen Nachricht oder per WhatsApp. Wir setzen uns schnellstmöglich mit Ihnen in Verbindung.
Tel: 0157 - 39 32 59 51
Almanya, yaşlanan nüfusu ve ileri yaşlardaki bireylere sağladığı kapsamlı sosyal hizmetlerle bilinen bir ülkedir. Yaşlılar için gündüz bakım evleri (Tagespflege), bu hizmetlerin önemli bir parçasını oluşturur. Bu makalede, Almanya'daki yaşlılar için gündüz bakım evlerinin yapısını, sundukları hizmetleri, faydalarını ve karşılaştıkları zorlukları inceleyeceğiz.
Gündüz Bakım Evlerinin Yapısı
Yaşlılar için gündüz bakım evleri, yaşlı bireylerin günlük bakım ihtiyaçlarını karşılayan ve onlara sosyal etkileşim fırsatları sunan merkezlerdir. Bu evler, genellikle hafta içi sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar hizmet verir ve yaşlı bireylerin geceyi evlerinde geçirmelerine olanak tanır. Yerel yönetimler, kiliseler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör tarafından işletilen bu merkezler, geniş bir yelpazede hizmet sunar.
Sunulan Hizmetler
Sağlık Hizmetleri: Yaşlı bireylerin sağlık durumlarının izlenmesi, ilaçlarının düzenli olarak verilmesi ve gerektiğinde tıbbi müdahale sağlanması gibi hizmetler sunulur. Ayrıca fizyoterapi, ergoterapi ve diğer rehabilitasyon hizmetleri de verilir.
Günlük Yaşam Aktiviteleri: Günlük yaşam aktiviteleri, yaşlı bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlığını desteklemek amacıyla planlanır. Bu aktiviteler arasında el işleri, hafıza oyunları, müzik terapisi ve egzersiz programları bulunur.
Sosyal Etkinlikler: Sosyal etkileşimi artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bunlar arasında grup sohbetleri, film gösterimleri, kutlamalar ve toplu yemekler yer alır. Bu etkinlikler, yaşlıların sosyal bağlarını güçlendirmelerine ve yalnızlık hissini azaltmalarına yardımcı olur.
Beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenme, yaşlı bireylerin genel sağlık durumu için kritik öneme sahiptir. Gündüz bakım evlerinde, özel hazırlanan yemekler sunulur ve diyet gereksinimleri olan bireyler için uygun menüler hazırlanır.
Ulaşım Hizmetleri: Birçok gündüz bakım evi, yaşlı bireylerin evlerinden merkeze ve merkezden evlerine güvenli bir şekilde taşınmasını sağlayan ulaşım hizmetleri sunar.
Faydaları
Ailelere Destek: Gündüz bakım evleri, yaşlı bireylerin aile üyelerine bakım konusunda önemli bir destek sağlar. Bu merkezler, aile üyelerinin çalışma saatlerinde veya kişisel zamanlarında rahat olmalarını sağlar.
Yaşlıların Bağımsızlığı: Bu merkezler, yaşlı bireylerin mümkün olduğunca bağımsız kalmalarına yardımcı olur. Gündüz bakım evleri, yaşlıların evde daha uzun süre bağımsız yaşayabilmeleri için gereken destek ve bakımı sağlar.
Sosyal Bağlantılar: Gündüz bakım evleri, yaşlı bireylerin sosyal bağlantılarını güçlendirir ve yalnızlık hissini azaltır. Grup etkinlikleri ve sosyal etkileşimler, yaşlıların psikolojik ve duygusal sağlığını destekler.
Zihinsel ve Fiziksel Sağlık: Düzenli olarak katılım sağlanan aktiviteler, yaşlı bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlığını korumalarına yardımcı olur. Egzersiz programları ve zihinsel uyarıcı aktiviteler, yaşlıların genel sağlık durumlarını iyileştirir.
Almanya'da Tagespflege (Gündüz Bakım Evleri) Finansmanı
Almanya'da yaşlılar için gündüz bakım hizmetlerinin (Tagespflege) finansmanı, çeşitli kaynaklardan karşılanmaktadır. Bu hizmetlerin maliyetleri, yaşlı bireyler ve aileleri için önemli olabilir, ancak devlet desteği ve diğer kaynaklar sayesinde bu yük hafifletilmektedir. Aşağıda, Almanya'da Tagespflege hizmetlerinin finansmanının nasıl karşılandığına dair bilgiler bulunmaktadır.
Almanya'da bakım sigortası (Pflegeversicherung), gündüz bakım hizmetlerinin en önemli finansman kaynağıdır. Bu sigorta, yaşlı bireylerin bakım ihtiyaçlarını karşılamak için devlet tarafından sağlanan bir sosyal sigorta türüdür. Bakım sigortası, bakım seviyesine (Pflegegrad) bağlı olarak belirli bir miktar öder.
Bakım Dereceleri (Pflegegrade): Almanya'da bakım ihtiyacı olan bireyler, belirli bir değerlendirme sonucunda bir bakım derecesine atanır. Bu dereceler, bireyin bakım ihtiyacının ciddiyetine göre 1 ile 5 arasında değişir.
Finansal Destek: Bakım sigortası, her bakım derecesi için belirli bir finansal destek sağlar. Bu destek, gündüz bakım hizmetlerinin maliyetini karşılamak için kullanılabilir.
Bakım sigortası tarafından karşılanmayan maliyetler, bireyler ve aileleri tarafından ödenir. Bu, kişisel gelir ve birikimlerden sağlanabilir. Bakım sigortası, genellikle hizmetlerin tamamını karşılamaz, bu yüzden kişisel katkılar önemlidir.
Eğer bir bireyin veya ailenin gündüz bakım hizmetlerinin maliyetlerini karşılayacak yeterli finansal kaynağı yoksa, sosyal yardım programlarından destek alabilirler. Sosyal yardım, Almanya'da düşük gelirli bireyler için sağlanan bir destek mekanizmasıdır.
Bakım sigortası, bu hizmetlerin maliyetlerinin büyük bir kısmını karşılamasına rağmen, bireyler ve ailelerin de belirli bir katkı yapmaları gerekebilir. Finansal zorluk yaşayan bireyler için sosyal yardım programları önemli bir destek mekanizmasıdır. Bu şekilde, Almanya'da yaşlı bireylerin kaliteli bakım hizmetlerine erişimi sağlanmaktadır.
Almanya'da yaşlılar için gündüz bakım evleri, yaşlı bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu merkezler, sağlık hizmetleri, sosyal etkileşim ve günlük yaşam desteği gibi çeşitli hizmetler sunarak yaşlı bireylerin bağımsızlıklarını korumalarına yardımcı olur. Ancak, yetersiz kapasite, finansman zorlukları ve kalifiye personel eksikliği gibi sorunların ele alınması gerekmektedir. Almanya'nın yaşlı bakım sisteminin sürdürülebilirliğini ve etkinliğini artırmak için sürekli iyileştirme ve yatırım yapılması önemlidir.
Almanya, sağlık hizmetleri alanında dünya çapında tanınan bir ülke olarak, hastane ortamı dışında da yüksek kalitede bakım hizmetleri sunmaktadır. Özellikle kronik hastalıkları olan veya uzun süreli bakım gerektiren hastalar için evde yoğun bakım hizmetleri önemli bir role sahiptir. Bu makalede, Almanya'da evde yoğun bakımın nasıl organize edildiği, bu hizmetlerin hastalar ve aileleri üzerindeki etkileri ve gelecekteki potansiyel gelişmeler incelenecektir.
Almanya'da Evde Yoğun Bakımın Yapısı:
Evde yoğun bakım hizmetleri, hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinin sunduğu hizmetlerin ev ortamında sağlanmasıdır. Bu hizmetler genellikle şu unsurları içerir:
Yoğun Bakım Gerektiren Hastalıklar
Evde yoğun bakım gerektiren hastalıklar genellikle ciddi, kronik ve uzun süreli bakım ihtiyacı olan hastalıklardır. Bu hastalıklar arasında şunlar bulunmaktadır:
Evde Yoğun Bakımın Avantajları
Evde yoğun bakımın hastalar ve aileleri için birçok avantajı vardır:
Alternatif: Yoğun Bakım Ortak Yaşam Alanları
Evde bakım hizmetlerine ek olarak Almanya'da, yoğun bakım gerektiren hastalar için özel olarak tasarlanmış "ortak yaşam alanları" (Wohngemeinschaft'lar veya WG'ler) da mevcuttur. Bu yaşam alanları, yoğun bakım gerektiren hastaların ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli avantajlar sunar:
Almanya'da evde yoğun bakım hizmetleri, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve hastane yatışlarının süresini azaltmak adına önemli bir rol oynamaktadır. Yoğun bakım gerektiren hastalıklar ciddi ve uzun süreli bakım gerektirir. Her ne kadar bazı zorluklar bulunsa da, bu hizmetlerin sürekli gelişim göstermesi ve yeni teknolojilerin entegrasyonu ile birlikte gelecekte daha da etkili ve yaygın hale geleceği öngörülmektedir. Almanya'daki sağlık politikalarının ve toplumun bu alana olan desteği, evde yoğun bakım hizmetlerinin başarısında kilit faktörlerdir. Ayrıca, yoğun bakım ortak yaşam alanları, evde bakımın mümkün olmadığı veya uygun olmadığı durumlarda değerli bir alternatif sunmaktadır. Bu yaşam alanları, profesyonel bakım ve sosyal destek kombinasyonuyla hastaların ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir çözüm sunar.
Ciddi sağlık sorunları veya yaşlılık nedeniyle bakıma ihtiyaç duyanlar için Almanya´da Pflegegrad almak önemli bir adımdır. Bu derece, kişinin bakım ihtiyacını belirlemek ve gerekli bakım hizmetlerine erişimini sağlamak için kullanılır. Ancak, Pflegegrad alırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. İşte bu hususlar:
Pflegegrad almak, kişinin bakım ihtiyacını doğru bir şekilde belirlemek ve gerekli hizmetlere erişimini sağlamak için önemli bir adımdır. Bu nedenle, başvuru sürecinde yukarıdaki noktalara dikkat ederek, başvurunun başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlamak önemlidir.