Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılması planlanan Filistin'le dayanışma mitingine kamu güvenliği gerekçesiyle izin verilmedi.

Berlin polisinden yapılan açıklamada, "Filistin'le dayanışma amacıyla Berlin'in farklı ilçelerinde düzenlenecek miting ve aynı konudaki yürüyüş ile bunların yerine geçecek tüm etkinlikler, kamu güvenliği ve düzeni açısından tehdit oluşturdukları gerekçesiyle yasaklanmıştır." denildi.

Açıklamada polisin miting organizatörlerini konuyla ilgili bilgilendirdiği aktarıldı.

"Filistin konuşuyor" ve "Filistin Eylem Komitesi" gibi Filistin yanlısı çeşitli platformlar, Berlin'de gösteri çağrısında bulunmuştu.

- Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius:
- "Herhangi bir askeri ya da teknik desteğe ihtiyaç duymadıklarını söylediler"
 

BERLİN (AA) - Almanya'nın İsrail'e askeri ve teknik destek teklif ettiği bildirildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius mecliste yaptığı açıklamada, "Hafta sonundan bu yana arkadaşım ve meslektaşım Joaw Galant ile mesajlaşıyoruz. Alman hükümeti adına Berlin'deki İsrail büyükelçiliğinin askeri ataşesine yaptığımız gibi ona da destek önerdim. Şu ana kadar her ikisi de herhangi bir askeri ya da teknik desteğe ihtiyaç duymadıklarını söylediler." dedi.

 

Meselenin siyasi destek meselesi olduğunu ifade eden Pistorius, "Biz hala bunu istiyoruz, insani açıdan yardımcı olabileceğimiz ölçüde teklifimiz var, ancak şu ana kadar talep edilmedi." diye konuştu.

Bakan Pistorius, Hamas'ın elinde Alman rehinelerin olup olmadığı, varsa da ne tür bir girişimde bulunulduğunun sorulması üzerine bu konuda yorum yapmayacağını vurguladı.

Alman vatandaşlarının İsrail'den tahliyesine ilişkin Pistorius, "Dışişleri Bakanlığı ile temas halindeyiz, bu Dışişleri Bakanlığının vereceği bir karar. Başbakanlık ile Dışişleri Bakanlığının dış politika değerlendirmeleri izin verdiği takdirde yapılması gerekeni yapmaya her an hazırız." değerlendirmesini yaptı.

 

Jugendlichen die beruflichen Perspektiven des Handwerks näherzubringen – das ist das Ziel des Ferienprogramms Handwerk. In den Herbstferien präsentieren sich insgesamt vier regionale Unternehmen. Schülerinnen und Schüler im Alter von 14 bis 17 Jahren erhalten die Möglichkeit, Betriebe zu erkunden und Ausbildungsberufe kennenzulernen. Das Angebot ist kostenlos.

 

„Während des Ferienprogramms können die Teenager ganz entspannt Fragen stellen und sich informieren. Die Unternehmen bieten Betriebsführungen und spannende Workshops an. Sie lassen die Fachkräfte von morgen selbst ausprobieren – zum Beispiel beim Baggerfahren, Räderwechseln oder Bodenverlegen. Die Schülerinnen und Schüler erhalten einen Einblick in einen normalen Arbeitstag des jeweiligen Unternehmens.“

Antonia Kohlbecher, Regionalmanagerin

 

Von 30. Oktober bis 3. November, jeweils von 9 bis 12 Uhr, öffnet jeden Tag ein anderer Betrieb seine Pforten für eine Gruppe von maximal 15 Jugendlichen:

 

  • Oktober: Josef Stanglmeier Bauunternehmung, Abensberg
  • Oktober: Schreinerei Gerhard Pollinger, Jachenhausen
  • November: Autohaus Johann Wiedmann, Saal
  • November: Brandl Innenausbau, Lengfeld

 

Die Betriebe und das Landratsamt Kelheim spendieren den Teilnehmern täglich eine Brotzeit. Eine verbindliche Anmeldung ist erforderlich, mehr Informationen unter www.unser-ferienprogramm.de/landkreis-kelheim/index.php.

 

Das Ferienprogramm Handwerk wird im Rahmen der Förderung zur Landesentwicklung des Landes durch das Regionalmanagement des Landkreises Kelheim realisiert.

 

BERLİN (AA) - Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısının ardından Almanya'da "İsrail nefretine" karşı güçlü ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini söyledi.

Steinmeier, Bellevue Sarayı'nda düzenlenen liyakat nişanı töreninde konuştu.

 

İsrail-Filistin gerilimine değinen Steinmeier, "Ülkemizdeki Yahudi yaşamını korumalı ve her türlü antisemitizm ve İsrail nefretine karşı güçlü ve kararlı durmalıyız." dedi.

Steinmeier, İsrail'e yönelik saldırıların Almanya sokaklarında kutlanmasını eleştirerek, "İsrail'e yönelik acımasız saldırıların sokaklarda kutlanmasına yönelik girişimlere müsamaha gösteremeyiz. Bu terörü alkışlayanlar sadece kurbanları aşağılamakla kalmıyor, aynı zamanda insanlık onurunu ve Anayasamızı da ayaklar altına alıyorlar. Bu tür davranışlar beni dehşete düşürüyor." diye konuştu.

 

Almanya'nın İsrail'e verdiği dayanışma sözünü yineleyen Steinmeier, "Bu zor zamanlarda Almanya, kararlı bir şekilde İsrail'in yanındadır. İsrail halkı ve Almanya'daki Yahudiler buna güvenebilir." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Steinmeier, törende, Almanya'da sosyal faaliyetlerde bulunan Prof. Dr. Yüksel Ekinci ve Serkan Eren'e nişanlarını takdim etti.

 

BERLİN (AA) - Almanya’da Deutsche Post şirketinin çalışanları, taleplerinin hükümetin çıkarmak istediği yeni posta yasasında yer alması amacıyla gösteri düzenledi.

Verdi Sendikasının çağrısıyla ülkenin çeşitli bölgelerinden başkent Berlin'e gelen binlerce Deutsche Post çalışanı, Brandenburg Kapısı’nın önünde toplandı.

 

Çalışanlar, “Sesimizi duyurmanın zamanı geldi”, “Daha iyi bir gelecek için gösteri yapıyoruz”, “İş yerlerimizin geleceği için paket başı 20 kilogram sınırı istiyoruz”, “Var olmamız için mücadele ediyoruz” yazılı dövizler taşıdı.

Verdi Sendikası Başkan Yardımcısı Andrea Kocsis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alman hükümetinin yeni posta yasasını çıkarmayı planladığını belirterek, “Bunu hükümet daha önce de çıkarmak istedi ancak başaramadı.” dedi.

 

Şimdi bu yasanın gerçekten çıkarılmasının planlandığını dile getiren Kocsis, “Konu, çalışma şartlarıyla da ilgili. Şimdiye kadar sadece teorik olarak tartışıldığı için bu konunun postacıların iş yerleri ve gelecekleriyle ilgili olduğunu göstermek istedik.” ifadelerini kullandı.

Kocsis, yeni yasada sektördeki tüm mektup ve paket hizmeti sağlayan şirketlere lisans zorunluluğu ve paketler için 20 kilogram sınırı getirilmesini talep ettiklerini anlattı.

Mektup ve paketlerin halka ulaştırılmasının yeterli şekilde finanse edilmesi gerektiğini vurgulayan Kocsis, "Çünkü mektuplar gittikçe azalıyor ancak mektupların her yere ulaşması gerekiyor." dedi.

 

- "Rekabet, bizim açımızdan çalışanların zarar görmesine yol açar"

Deutsche Post İşçi Temsilcisi Thomas Held de çıkarılması planlanan yeni yasa konusunda iyi bir his taşımadıklarına işaret ederek, bu yılın başında Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığının çalışanların çıkarına olmayan yeni posta yasası taslağı için çerçeve planı hazırladığını söyledi.

Bununla sektörde daha fazla rekabetin teşvik edilmek istendiğini belirten Held, “Örneğin, Avrupa'ya baktığınızda ne tür bir rekabet olduğunu görürsünüz. Almanya, burada ayrı bir yol izliyor ve biz bunun kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyoruz çünkü rekabet, bizim açımızdan çalışanların zarar görmesine yol açar." ifadelerini kullandı.

 

Held, her hafta pazartesiden cumartesiye kadar Almanya genelinde her haneye ulaşan posta şirketinin olması için çalışanların çalışma koşullarını kapsayan yeni bir posta yasasının çıkarılmasını talep ettiklerini, bunun sağlanmaması durumunda on binlerce kişinin işinin tehlikede olduğunu kaydetti.

Bu gösterilerin bir başlangıç olduğu uyarısında bulunan Held, “Bugün burada 40 bin kişi olacak. Bu, çalışanların dörtte biri anlamına geliyor. Posta yasası, sonunda bizim çıkarımıza göre olmazsa bu sayıyı daha da yükseltebiliriz.” diye konuştu.

 

Sentix Genel Müdürü Manfred Hübner: "Beklentilerde iyileşme henüz trendin tersine döndüğünü göstermiyor"
 

BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde yatırımcı güveni, ekimde beklenenden az düşmesine rağmen, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından Kasım 2022'deki enerji krizinden bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Piyasalara ilişkin araştırmalar yapan ve merkezi Frankfurt'ta bulunan Sentix'ten yapılan açıklamaya göre, eylülde eksi 21,5 puan olan Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi, bu ay 0,4 puanlık düşüşle eksi 21,9 puana geriledi.

Kasım 2022'deki enerji krizinden (eksi 27) bu yana en düşük seviyeye gerileyen endekse ilişkin beklenti, eksi 22,8 puana gerilemesi yönündeydi.

Yatırımcıların gelecek 6 aya ilişkin beklentilerini ölçen Beklentiler Endeksi de eksi 21 puandan eksi 16,8 puana yükseldi. Beklentilerin Nisan 2023'ten beri en yüksek seviyesine yükselmesi dikkati çekti.

Bu arada, Avro Bölgesi'nin en büyük ekonomisine sahip Almanya'da Genel Yatırımcı Güven Endeksi, ekimde 2,1 puanlık artışla eksi 31,1 puana yükseldi.

Sentix Genel Müdürü Manfred Hübner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Ancak bu (beklentilerde) iyileşme henüz trendin tersine döndüğünü göstermiyor." ifadesini kullandı.

Yatırımcı güveni anketi, 5-7 Ekim'de 1.222 yatırımcının katılımıyla gerçekleştirildi.

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya ve Fransa'nın, güçlü şekilde İsrail’in yanında durduğunu söyledi.

Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugün başlayacak ve 2 gün sürecek "Almanya-Fransa Hükümetler Arası Ortak Bakanlar Kurulu Toplantısı" öncesinde Airbus şirketinin Hamburg’daki tesisini ziyaret etti ve burada incelemelerde bulundu.

 

Ziyaretin ardından açıklama yapan Scholz, büyük bir endişeyle İsrail’e baktıklarını belirterek, "Hamas'ın İsrail'e yönelik bu saldırısı korkunç ve barbarcadır. Yahudi devleti için bu karanlık saatlerinde biz, Almanya ve Fransa güçlü bir şekilde İsrail'in yanında duruyoruz. Bu konuda Başbakan Netanyahu’ya güvence verdim." ifadesini kullandı.

Scholz, terörün ve nefretin kazanamayacağını, şiddetin zafere ulaşamayacağını vurgulayarak, İsrail’in kendisini ve halkını savunacağını, koruyacağını kaydetti.

 

- "Bölgedeki ortaklarla görüşmeler yapacağız"

Macron ile bu akşam ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile telefonda görüşeceklerini ve durumu değerlendireceklerini aktaran Scholz, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın bu durumdan ötürü bölgede ateşin yayılmaması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını söyledi. "Bundan dolayı kimse bu durumda terörü daha fazla körüklememeli" diyen Scholz, bu konuda bölgedeki ortaklarla görüşmeler yapacaklarını bildirdi.

Scholz ayrıca, Almanya-Fransa Hükümetler Arası Ortak Bakanlar Kurulu Toplantısıyla Almanya-Fransa dostluğunda yeni bir başlık açmak istediklerini vurguladı.

 

Yarın öğlene kadar iki ülke bakanlarıyla çeşitli formatlarda görüşmeler yapılacağını aktaran Scholz, “Ülkelerimiz ve tüm Avrupa için, temel öneme sahip konuları ele almak için Almanya-Fransa dostluğunun özel güven ilişkisini kullanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Toplantıda, toplumsal uyumun nasıl şekillendirileceği ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerin hayatı nasıl etkilediğine ilişkin iki temel meselenin ağırlıklı olarak görüşüleceği bilgisini paylaşan Scholz, “Birlik içinde, güçlü ve egemen bir Avrupa istiyoruz. Aynı zamanda teknolojik olarak dünyanın zirvesinde oynayan bir Avrupa.” dedi.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da dünya genelinde yaşanan krizlere işaret ederek, iki ülkenin birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Macron, İsrail’deki gelişmelere değinerek, terörle mücadelenin ortak bir görev olduğunu kaydetti.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da darbe planı yaptıkları iddia edilen "İmparatorluk Vatandaşları"na (Reichsbürger) yönelik baskınlarda bazı şüphelilerin gözaltına alındığı bildirildi.

Alman Haber Ajansının (DPA​​​​​​​) haberine göre, Münih Başsavcılığı, Wolfratshausen'de tutuklanan bir şüphelinin, Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach'ın kaçırılması amacıyla Hırvatistan'dan ateşli silah almayı planladığını itiraf ettiğini duyurdu.

Çok sayıda eyaletteki baskınlarda, şüphelilerin kaldıkları ev ve dairelerde aramalar yapıldığı, zanlıların gözaltına alındığı ifade edildi.

​​​​​​​Aralık 2022'de operasyonla yakalanan ve halen tutuklu bulunan "İmparatorluk Vatandaşları" üyelerinin, terör örgütü mensubu olmak suçlamasıyla yargılanacakları açıklanmıştı.

- Reichsbürger nedir?

Kendilerini "Alman İmparatorluğu Vatandaşı (Reichsbürger)" olarak görenlerin sayısı, iç istihbarat raporuna göre 23 bin civarında bulunuyor. 2 bin 100 üyesi şiddet kullanmaya hazır grup, Almanya'yı meşru devlet olarak tanımıyor.

Üyelerden bazıları, monarşi altındaki Alman İmparatorluğu fikrine bağlıyken, bazıları da Nazi taraftarı. Bazı üyeler ise Almanya'nın hala askeri işgal altında olduğuna inanıyor.

 

BERLİN (AA) - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin halkına doğrudan fayda sağlayan yardımların askıya alınmasından yana olmadıklarını söyledi.

Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Hamburg'ta düzenlenen ortak basın toplantısında, Avrupa ülkelerinin Filistin topraklarındaki yardımlarını gözden geçirmelerine ilişkin, "Filistin halkına doğrudan fayda sağlayan yardımların askıya alınmasından yana değiliz. Bu yardımın Hamas'ı finanse edemeyeceğini garanti altına almak için kendi prosedürlerimizi uygulamaya koyduk." dedi.

 

Fransa olarak 2022 yılında sivillere su, sağlık, gıda güvenliği ve eğitim için 95 milyon avro yardım yaptıklarına işaret eden Macron, "Bu yardım esas olarak Birleşmiş Milletler aracılığıyla dağıtılacak, Batı Şeria ve Gazze'nin yanı sıra komşu ülkelerdeki Filistinli nüfusa doğrudan fayda sağlıyor ve Fransa'nın taahhütleriyle de uyumludur. Ben gerçekten de Avrupa'dan sağlanan tüm yardımların gözden geçirilmesinden yanayım ancak tamamen askıya alınmasından yana değilim." diye konuştu.

Söz konusu prosedürlerin zaten gözden geçirildiğini anlatan Macron, vatandaşların temel insani ihtiyaçları ve sivillerin korunması konularının terör ile karıştırılmamasını isteyerek aksi takdirde terörizmin bölgede daha da yayılma riskinin ortaya çıkacağı uyarısında bulundu.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Hamas'ın elinde ne kadar Fransız vatandaşı olduğu ya da ne kadar Fransız'ın bölgedeki saldırılarda hayatını kaybettiği sorusuna ilişkin, Hamas'ın şantajının kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı. Macron, kayıp Fransız vatandaşları veya potansiyel rehineler konusunda ise hala temkinli davrandığını ve sayı veremeyeceğini aktardı.

Macron, İsrail yetkilileriyle bu konuda istişarede bulunduklarını ve kendileri gibi aynı durumda olan tüm ülkelerle işbirliği içinde hareket ettiklerini kaydetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Hamas'ın saldırılarının arkasında İran'ın olduğu yönündeki iddialara ilişkin de "Hamas'ın saldırılarını tebrik eden tüm ülkeleri de kınıyorum. Şu anda tüm bilgileri ortaklarımızla birlikte karşılaştırma sürecindeyiz. İran'ın doğrudan müdahalesi konusunda burada yapacak bir yorumum yok. Ayrıca İranlı yetkililerin kabul edilemez ve değerlerimizi yansıtmayan açıklamaları da oldu. Hamas'a yardım edilmiş olması mümkün ya da muhtemeldir ancak elimizdeki tüm bilgileri tam olarak sağlamlaştırmadan ve konsolide etmeden önce gerçekten yorum yapma konusunda dikkatli davranmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

 

Almanya'daki eyalet seçimlerinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oy oranının artmasını da değerlendiren Macron, "Milliyetçiliğin her yerde güçlendiğini görüyorsunuz. Bu elbette göç sorununa da bir cevap. Çünkü Avrupa şu anda bunu yaşıyor. Düzenli göç sorunlarına etkili bir yanıta ihtiyacımız var, dolayısıyla Avrupa işbirliğinin artmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

Göç konusunda Avrupa'da işbirliğinin arttırılmasına ihtiyaç olduğunu kaydeden Macron, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin olası göç krizine karşı yeni kurallar üzerinde anlaştığına dikkati çekti. Macron, "Bu aynı zamanda ister transit, ister menşe ülke olsun, üçüncü ülkelere yönelik açık mesajımızdır." dedi.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Alman-Fransız ortak bakanlar kurulu toplantısında çok teknik konuları da görüştüklerini dile getirerek, "Ama bu aslında bizim günlük deneyimimiz ve gördüğümüz gibi burada gerçekten ortak bir nokta vardı; Alman-Fransız yakınlaşması yoluyla daha güçlü, daha egemen ve giderek kafa karıştırıcı bir ortamda rahatsız edici olan şeylere tepki verebilecek bir Avrupa inşa etme irademiz. Avrupa'nın gerçekten hızlı bir şekilde ilerlemesi, iyi yatırımlar yapması, rekabet gücünü koruması ve gerçekten egemen bir kıta olması için nüfusumuz açısından ekonomik veya başka açılardan gelişmeleri ele aldık." değerlendirmesinde bulundu.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Karlsruhe kentindeki Federal Savcılığın, İsrail'deki Alman vatandaşlarının Hamas tarafından kaçırıldığı ve öldürüldüğü şüphesiyle soruşturma başlattığı bildirildi.

Bild gazetesinin, Federal Savcılık Sözcüsü'nün açıklamasına dayandırdığı haberine göre, Savcılık, kimlikleri henüz bilinmeyen Hamas üyelerine yönelik, "terör örgütüne üyelik" şüphesiyle soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla başlattığı saldırının ardından bölgede bulunan Alman vatandaşlarının kaçırılması ve öldürülmesine ilişkin şüphelerin araştırılacağı ifade edildi.