Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Liebe Mitbürgerinnen und Mitbürger,

 

der argentinische Freiheitskämpfer Ernesto Che Guevara meinte: „Solidarität ist die Zärtlichkeit der Völker“. Tatkraft, Mitgefühl und das füreinander Eintreten sind in diesen Zeiten die wichtigsten Triebfedern, um mit Menschlichkeit und Friedenswillen der Spirale von Angst, Gewalt und Krieg das uns Mögliche entgegenzuhalten. Das Jahr 2022 hat uns wachgerüttelt. Es hat uns gezeigt, wie wichtig es ist, innerhalb unserer bundesdeutschen Gesellschaft, in Europa und mit den von Krieg und Gewalt bedrohten Menschen in der Ukraine solidarisch zu sein.

 

In der Zeit um Weihnachten und mit Blick auf das vor uns liegende neue Jahr wächst die Sehnsucht nach Sicherheit und Frieden. Auf einen Frieden, von dem wir in Europa bis zum 24. Februar 2022 nicht geglaubt hatten, dass er in Gefahr sein könnte.

 

Eine Zeit der Krisen – und der Chancen

Im zurückliegenden Jahr haben uns gleich mehrere Krisen herausgefordert: Der Krieg mit all seinen Folgen für die Menschen in der Ukraine und auch für uns in Europa und Deutschland. Die Corona-Pandemie, die Folgen des Klimawandels und die hohen Kosten für Energie und Lebensmittel machen uns allen große Sorgen.

 

Ich bin aber auch davon überzeugt, dass in diesen Krisen auch große Chancen liegen. Besonders wertvoll für unser Gemeinwesen war die überwältigende Hilfsbereitschaft, die viele von Ihnen im Frühjahr den Geflüchteten aus der Ukraine entgegengebracht haben – und es heute noch tun. Wohnraum, Hilfe bei Behördengängen, Deutschunterricht, Kinderbetreuung – es gab großartige Unterstützung, die zeigte, dass wir nicht wohlstandsgesättigt und hartherzig geworden sind, sondern helfen wollen und können.

 

Für diese Hilfsbereitschaft und Solidarität mit den Menschen aus der Ukraine, aber auch mit Menschen unserer Region, möchte ich Ihnen allen ganz herzlich danken. Denn ohne gemeinsame Anstrengungen können wir keine der aktuellen Krisen meistern.

 

Der Landkreis Würzburg: Eine starke Solidargemeinschaft

Dieser Zusammenhalt und das großartige ehrenamtliche Engagement in vielen Bereichen unserer Gesellschaft verweist auch auf ein freudiges Ereignis in diesem Jahr: Unser Landkreis Würzburg ist in seiner 50-jährigen Geschichte zu einer Solidargemeinschaft zusammengewachsen, die auch in schwierigen Zeiten aufeinander Acht gibt. Das durften wir mit vielen von Ihnen beim großen Jubiläumswochenende im Juli gebührend feiern! Wir können alle stolz sein auf die Entwicklung unseres Landkreises. Er gilt seit einem halben Jahrhundert mit seinen 52 Gemeinden und 113 Ortsteilen als eine Region, in der die mittlerweile mehr als 165.000 Menschen gerne und gut leben können.

 

Und trotz des Krisenmodus, in dem das Landratsamt nun schon seit dem Beginn der Corona-Pandemie arbeitet, konnten wir wichtige Weichen für die Zukunft des Landkreises stellen: Wir haben den Neubau der Förderschule in Gaukönigshofen auf den Weg gebracht, ebenso die Erweiterung der Realschule in Höchberg und den Kauf der Grundschule in Rimpar für die Förderschule Veitshöchheim. Investitionen in die bestmögliche Bildung unserer Kinder und Jugendlichen in den landkreiseigenen Schulen haben weiter oberste Priorität.

 

Der Kreistag hat deutliche Zeichen für den Umwelt- und Klimaschutz gesetzt - mit der Förderung von erneuerbaren Energien und der Gründung eines eigenen Fachbereichs „Klimaschutz, Energiewende und Mobilität“. Die Investitionen in die Main-Klinik Ochsenfurt und in den Öffentlichen Personennahverkehr dienen ebenfalls der Lebensqualität unserer Bürgerinnen und Bürger.

 

Wir können auch froh und dankbar auf dieses Jahr zurückblicken, denn wir konnten wieder schöne gemeinsame Momente erleben: Fußball im Stadion, Kino, Konzerte und Partys, die Reise in den Urlaub, die Feier zur Hochzeit, die rund 200 Veranstaltungen im Kulturherbst und vieles andere mehr war wieder möglich. Es tut sich was im Landkreis Würzburg und seinen Gemeinden!

 

Machen wir uns bewusst: Gerade in schwierigen Zeiten ist es wertvoll, Zeit mit Familie, Freunden und Bekannten zu verbringen - und Solidarität zu leben.

 

Ich wünsche Ihnen allen gesegnete Weihnachten, zwischen den Jahren Zeit zum Innehalten und Durchschnaufen und einen guten Start in ein gesundes, friedliches und hoffnungsvolles neues Jahr 2023.

 

Ihr

 

Thomas Eberth

Landrat des Landkreises Würzburg

Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock: "Almanya'nın karanlık sömürge tarihiyle yüzleşme konusunda ciddi olduğunu gösteriyoruz"
 
 

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, "ülkesinin karanlık sömürge tarihiyle yüzleşme konusunda ciddi olduğunu gösterdiğini" söyledi.

 

Dışişleri Bakanı Baerbock, Nijerya'ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, "Bugün çok gecikmiş bir adım atıyoruz. Alman müzelerindeki 20 Benin bronzunu ait oldukları yere, ana vatanlarına iade ediyoruz." dedi.

Nijeryalı çocukların tarihi eserleri artık yerinde görebileceklerine işaret eden Baerbock, "Bu, geçmişin tüm yaralarını iyileştirmeyecektir. Ancak Almanya'nın karanlık sömürge tarihiyle yüzleşme konusunda ciddi olduğunu gösteriyoruz." diye konuştu.

 

Baerbock sömürgeci dönemle hesaplaşmanın aynı zamanda Nijerya ile derinleşen işbirliğinde yeni bir sayfa açacağını umduğunu belirterek, Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip Nijerya ile özellikle de en büyük küresel sorun olan iklim krizinin kontrol altına alınması konusunda daha da yakın çalışmak istediklerini kaydetti.

 

- Temmuz ayında anlaşma sağlanmıştı

Almanya ile Nijerya arasında, Benin Krallığı dönemine ait olan ve yaklaşık 120 yıl önce kaçırılan bronz heykeller ile diğer eserlerin Nijerya'ya iade edilmesi konusunda temmuzda anlaşma sağlanmıştı.

Anlaşmayla süreçte Nijerya Devlet Müzeleri ve Anıtlar Komisyonu ile Almanya’daki müzeler arasında eserlerin mülkiyetinin devredilmesi, Nijerya’ya iade edilmesi ve gelecekte Almanya’da sergilenmesi için müzelere ödünç verilmesi konusunda işbirliği kararı alınmıştı.

Ayrıca Almanya, Nijerya'nın Edo eyaletindeki Benin City’de bir müzenin inşa edilmesine destek verecek.

Almanya'nın 20 müzesinde Nijerya'ya ait 1130 eser bulunuyor.

 

Nijerya'nın sömürge öncesi ve kolonyal dönemde kaçırılan, Benin bronzları da dahil olmak üzere yüzlerce eseri ABD ve Avrupa ülkelerindeki çeşitli müzelerde bulunuyor.

 

BERLİN (AA) - Alman ordusundaki Puma tipi zırhlı muharebe araçlarında ciddi teknik sorunlar yaşandığı bildirildi.

 

Spiegel dergisinin haberine göre, 10. Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Ruprchet von Butler’in ordu yönetimine ve Alman Savunma Bakanlığına gönderdiği yazıda, tümene bağlı iki bölüğün, Aşağı Saksonya eyaletinin Munster kentinde Leopard 2 tankları ve Puma tipi zırhlı muharebe araçlarıyla tatbikat yaptığı aktarıldı.

 

Yazıda, Leopard 2 tanklarındaki göreve hazır olma durumunun yüzde 80 ila yüzde 90 olduğu, “oluşan hasarların genellikle gece giderildiği” belirtildi.

Pumalarda ise durumun farklı olduğu ifade edilen yazıda, bölüğün 18 zırhlı muharebe aracıyla başladığı tatbikatın 8. gününde "bu araçların göreve hazır olma durumunun sıfıra düştüğü" kaydedildi.

Kullanıma hazır olan son iki Puma’nın da dün yapılan atış gününde kule sorunlarıyla bozulduğu bildirildi.

 

Özellikle yüksek teknolojiye sahip Puma tipi zırhlı araçların elektronik donanımının etkilendiği belirtilen yazıda, bir Puma’da ise sürücü bölümünde kablolunun yandığı ifade edildi.

Yazıda, askerlerin bu hataları bildiği, ancak bunların “şimdiye kadar bu kadar sıklıkla meydana gelmediğinin” rapor edildiği aktarıldı.

 

Haberde, yazının Almanya Savunma Bakanlığında telaşa yol açtığı vurgulanarak, Butler’in tümenine bağlı 37. Mekanize Piyade Tugayı’nın gelecek yıl NATO’nun Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin çekirdeğini oluşturacağı kaydedildi.

 

Almanya Genel Kurmay Başkanı Ebehard Zorn da Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Pumaların yeniden göreve hazır olması için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak, "Silah endüstrisinin uzmanlarıyla bu konuda ivedilikle hasar tespitine başlayacağız." ifadesini kullandı.​​​​​​​

 

BUENOS AIRES (AA) - Arjantin'in Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası şampiyonu olması ülkenin çeşitli yerlerinde coşkuyla kutlandı.

 

Başkent Buenos Aires'te kurulan dev ekranlarda heyecanla maçı izleyen binlerce kişi, Milli Takımlarının dünya şampiyonu olmasının ardından benzerine az rastlanan bir sevinç yaşadı.

 

Futbol tutkusuyla meşhur Arjantin halkı, Buenos Aires sokaklarında, en son 36 yıl önce ülkenin efsane futbolcusu Diego Armando Maradona ile elde ettikleri dünya şampiyonluğunu tekrar kazanmayı kutladı.

Dünya Kupası sevincini yaşayan Adalberto, bu mutluluğu "eşsiz", şampiyonayı da "tarihi" şeklinde niteleyerek, "Tıpkı 1978 ve 1986 gibi ama bu Dünya Kupası en iyisi. Milli Takım bu başarıyı hak etti, kimse bizi yenemedi. 5-6 milyon kişi şehir merkezine gidiyor." dedi.

 

Hislerini "inanılmaz" diyerek aktaran Fernando, "Messi için çok mutluyum. Biz doğuştan futbol meraklısıyız. Kendimden bile daha çok Messi için mutluyum, benzersiz bir durum. İlk 90 dakikada kazanmamız gerekiyordu, Fransa'dan çok daha iyi oynadık, bu kadar acı çekmeyi hak etmiyorduk ama biz bunun için doğmuşuz." ifadelerini kullandı.

Maçın ardından gözyaşlarına hakim olamayan Mario, "Çok mutluyum, şimdi biraz daha sakinim ama içim içime sığmıyor. Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse 'Messi' derdim. Arjantin Milli Takımı, 90'larda hak etmişti Dünya Kupası kazanmayı ama biz acı çekmeye alışkınız." diye konuştu.

 

Final maçını izleyenler arasında bulunan Almanyalı İngrid, "Çok müthişti, parkta tüm maçı izledik. Maçın başlamasından 2 saat önce geldik, bu coşku şahaneydi. Gezi amacıyla geldik ama elbette final maçını burada izleme fırsatını kullanmak istedik." dedi.

Dünya Kupası'nı tedirgin bir şekilde takip ettiğini söyleyen Fernando da "Çok mutluyum. Messi, Dünya Kupası kazanmadan futbolu bırakamazdı, o bunu hak ediyordu, tüm dünya onun kazanmasını istedi." yorumunu yaptı.

 

Buenos Aires sokaklarını dolduran Arjantinlilerin Dünya Kupası kutlamalarının geç saatlere kadar sürmesi bekleniyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

- Takımların toplam 172 kez fileleri havalandırdığı Katar 2022, Dünya Kupası tarihinin en gollü turnuvası oldu
- Fas, organizasyonda yarı finale yükselerek büyük bir başarıya imza atarken, turnuvaya grup aşamasında veda eden Almanya ve Belçika ise hayal kırıklığı yaşattı
- Afrika ve Asya temsilcileri, Dünya Kupası'nda sergiledikleri performansla iz bıraktı
 

DOHA (AA) - Katar'da düzenlenen ve Arjantin'in şampiyonluğa ulaştığı 2022 FIFA Dünya Kupası'nda futbolseverler gole doydu.

Arjantin ile Fransa arasında unutulmaz bir finale sahne olan turnuva, birçok açıdan tarihe geçti.

Dünya Kupası'nda oynanan 64 maçta toplam 172 gol atıldı. Katar 2022, Dünya Kupası tarihinin en gollü turnuvası oldu.

Organizasyonda maç başına 2,7 gol ortalaması yakalandı. Fransa, attığı 16 golle Dünya Kupası'nın en skorer takımı unvanını elde etti.

2022 Dünya Kupası'nda hakemler, 4 kez kırmızı ve 227 defa da sarı kartına başvurdu. Arjantin ile Hollanda arasında oynanan çeyrek final müsabakası, 17 sarı ve 1 kırmızı kartla turnuvada en çok kart çıkan mücadele olarak kayıtlara geçti.

 

- Turnuvanın sürpriz takımı Fas

 

2022 Dünya Kupası'nda yarı finale yükselerek bunu başaran ilk Afrika takımı unvanını elde eden Fas, sergilediği performansla iz bıraktı.

Hırvatistan, Belçika ve Kanada'nın yer aldığı grup aşamasını lider tamamlayan "Atlas Aslanları", son 16 turunda İspanya, çeyrek finalde ise Portekiz gibi güçlü takımları elemeyi başardı.

Afrika temsilcisi, yarı finalde Fransa karşısında çok iyi bir mücadele ortaya koymasına rağmen sahadan 2-0 mağlup ayrıldı ve finalin kapısından döndü.

Oynadığı futbolla ve taraftarlarının verdiği destekle turnuvanın en renkli takımı olan Fas, üçüncülük maçında ise Hırvatistan'a 2-1 yenilerek Dünya Kupası'nı dördüncü tamamladı.

Faslı futbolcuların gol ve tur sevinçlerini secdeye giderek kutlamaları ve maç sonrası aileleriyle sevinmeleri, turnuvada en çok konuşulanlar arasında yer aldı.

 

- Almanya ve Belçika'nın hayal kırıklığı

 

FIFA sıralamasında ilk 10'da yer alan Almanya ile Belçika, 2022 Dünya Kupası'na grup aşamasında veda ederek hayal kırıklığı yaşattı.

Dünya Kupası tarihinde 4 şampiyonluğu bulunan Almanya, grup aşamasını 4 puanla 3. sırada tamamladı. Sergilediği performansla beklentilerin altından kalan Almanya, futbolun milli takımlar düzeyindeki bir numaralı organizasyonuna üst üste ikinci kez grup aşamasında veda etti.

Soyunma odasında büyük bir bölünmenin yaşandığı iddia edilen Belçika da gruptan çıkamayarak Almanya gibi beklentilerin altında kalan bir başka ülke oldu. Belçika'da teknik direktör Roberto Martinez de bu başarısızlığın ardından görevinden istifa etti.

 

- Afrika ve Asya takımlarından büyük çıkış

 

2022 FIFA Dünya Kupası'nda mücadele eden Afrika ve Asya temsilcileri, sergiledikleri performansla takdir topladı.

Turnuvada Afrika'yı temsil eden Kamerun, Gana, Fas, Senegal ve Tunus, en az bir galibiyet alarak tarihi bir ilki gerçekleştirdi.

Bu takımlardan Fas yarı finale kadar yükselirken, Senegal ise son 16 turu oynama başarısı gösterdi.

Asya temsilcilerinden ise Japonya, Güney Kore ve Avustralya adlarını son 16 turuna yazdırdı. Gruptan çıkamayan diğer 2 Asya ekibinden Suudi Arabistan, şampiyon Arjantin'i yenen tek takım olarak dikkati çekerken, turnuvada tek galibiyet alan İran ise protestolarla ve teknik direktörü Carlos Queiroz'un açıklamalarıyla kupaya damga vurdu.

Ev sahibi Katar ise 2022 Dünya Kupası'nda galibiyet alamayan tek Asya temsilcisi oldu.

 

- Messi ve Mbappe final oynadı, Neymar erken döndü

 

Kariyerlerini Fransa'nın Paris Saint-Germain takımında sürdüren 3 futbolcudan Lionel Messi ile Kylian Mbappe finalde karşı karşıya gelirken, Neymar ise turnuvaya çeyrek finalde veda etti.

2022 Dünya Kupası'nda 2'si finalde olmak üzere 7 gole imza atan Lionel Messi, Arjantin'in şampiyonluğa ulaşmasında başrol üstlendi. Messi, turnuvanın en değerli oyuncusu unvanına da layık görüldü.

Lionel Messi, Katar 2022'de birçok rekoru da kırmayı başardı. Bu turnuvada kariyerindeki 1000. maçına çıkan yıldız oyuncu, "Dünya Kupası'nda en fazla gol atan Arjantinli futbolcu", Dünya Kupası'nda en çok forma giyen oyuncu" ve "Dünya Kupası'nda en fazla süren alan futbolcu" unvanlarının da sahibi olmayı başardı.

Attığı 8 golle turnuvanın en skorer oyuncusu olan Mbappe ise İngiliz futbolcu Geoff Hurst'un (İngiltere 1966) ardından Dünya Kupası finalinde hat-trick yapan ikinci isim oldu.

Katar'a favori olarak gelen Brezilya'nın yıldızı Neymar ise Dünya Kupası özlemine bu turnuvada da son veremedi. "Sambacılar", çeyrek finalde Hırvatistan'a penaltı atışları sonucunda elendi.

 

 

 

 

Kocagöl Group CEO'su Mehmet Kocagöl Alp Media Grubu yeni yıl özel sayısında Almanya'nın ekonomik parametrelerini Avrupalı Türkler için kaleme aldı...

 

Almanya'nın ihracatı, Avrupa ve ABD’den gelen zayıf taleple ekimde yüzde 0,6 gerileyerek beklentilerin altında kaldı. Bunun kısa açıklaması ise AB genelindeki ekonomik şahlanmanın ortaya çıkmasının daha aylar süreceği manasına geliyor. Avrupa ekonomi sinin lokomotifi konumundaki Almanya, pandemi döneminden bu yana hala kendini toparlayamadı. Asya pazarı karşısında Alman ekonomisinin beklenilen performansı gösterememesi aynı zamanda AB genel büçesinin de ciddi anlamda revize edileceği anlamına geliyor. Ekonomik göstergelerin en azından Nisan ayına kadar beklenilen noktaya gelmesi ise, Almanya’da toplumsal tartışmaların daha da artmasına yol açması bekleniyor.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat, ekimde bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 düşüş beklentisine karşın yüzde 0,6 azalarak 133,5 milyar avro oldu. Ekimde ithalat ise yüzde 0,4 düşüş beklentisine karşın yüzde 3,7 gerileyerek 126,6 milyar avroya indi. Böylece Almanya’nın mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret fazlası 6,9 milyar avro oldu. Ekim 2021’de söz konusu fazla 12,2 milyar avro olarak kayıtlara geçmişti.

Elbette geçen yıla göre bu yılın bir artışı olduğu gerçek. En azından Almanya’da her 3 kişiden ikisinin aşılanmış ve hastalığa karşı bağışıklık kazanmış durumda olduğu biliniyor. Bu da çalışanların daha az rapor aldığı için üretim bantları daha iyi dönmeye başladığını işaret ediyor. Bu durumun üretimi, dolayısı ile ihracaatı olumlu yönde etkilediği gerçek. Ekim 2021'e göre ihracat yüzde 14,2, ithalat da yüzde 20,9 arttı. 2022 yılı ekim ayı ihracatının 71,4 milyar avrosu Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldı. Ülke ithalatının 63 milyar avroluk bölümü de AB'den geldi. Eylül 2022’ye göre AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 2,4 ve bu ülkelerden yapılan ithalat yüzde 3 azaldı.

Destatis verilerine göre, Almanya'nın, en önemli ticaret ortağı Çin'e ihracatı eylül ayına kıyasla değişmeyerek 8,9 milyar avro oldu. Söz konusu dönemde Almanya’nın diğer önemli ticaret ortağı ABD’ye ihracatı yüzde 3,5 azalarak 13,9 milyar avroya geriledi.

Almanya’nın Rusya’ya ihracatı eylülde yüzde 6 düşerek 1 milyar avroya indi. Rusya’dan ithalat ise yüzde 1 gerileyerek 1,8 milyar avroya düştü. İki ülke arasında ithalat ve ihracaat sayılarını etkileyen durumun ise genel enerji kalemleri olması kuvvetle muhtemeldir.

Bu arada, Merkezi Münih' te bulunan Ekonomi Araş tırma Enstitüsü'nun (Ifo) İhracat Beklenti Endeksi, yüksek düzeyde belirsizliklere rağmen kasımda eksi 4,6 puandan 0,4 puana yükseldi. Kriz bölgesine olan yakınlığı ve enerji alanındaki direkt etkilenmeye rağmen, Almanya ekonomisi halihazırda Avrupa’nın en sağlam ekonomisi konumun da.

Ifo Başkanı Clemens Fuerst, "Ekimde bir yavaşlamanın ardından otomotiv sektörü, ihracatın yeniden artmasını bekliyor. Buna karşılık, makine ve ekipman üreticileri ve elektrik endüstrisindeki şirketler, uluslararası ticarette daha fazla artış beklemiyor. İçecek üreticileri, mobilya sektörü ve kimya sektörü satışların düşeceğini tahmin ederken küçük esnaf ile ağır sanayi içerisinde ihracat ortamı özellikle enerji ve ağır sanayi için zor” değerlendirmesinde bulundu.

 Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), Alman şirketlerinin yaklaşık yarısının 2023'te ekonomide gerileme beklediğini ve ihracatın yüzde 2 düşmesinin muhtemel olduğunu bildirmişti.

Ancak yine de, sosyal devlet ilkesinden taviz vermeyen Almanya’da ümitsizliğe kapılmaya gerek yok, 2023 ortasından itibaren Alman ekonomisi yeniden yükselişe geçecek.

 

 

 

 

 
ATİNA (AA) - Yunanistan’ın başkenti Atina'da işçi, memur ve öğrenciler, hayat pahalılığına dikkati çekmek için eylem yaptı.
 

Yunanistan Komünist Partisine (KKE) bağlı sendika kuruluşu Mücadeleci İşçi Cephesinin (PAME) çağrısıyla parlamento binası önünde toplanan eylemciler, ülkede hayat pahalılığını protesto etti.

​​​​​​​Meclis genel kurulunda 2023 bütçe görüşmelerinin yapıldığı sırada düzenlenen eylemde, maaşların artırılması istendi.

 

2023 bütçesinin, bu akşam Parlamentonun onayına sunulması bekleniyor.

 
T.C.Stuttgart Başkonsolosluguna başkonsolos Makbule Koçak  atanarak yeni görevine başladı.
 
Gectiğimiz hafta dört yıllık görev süresi sona eren, Başkonsolos Mehmet Erkan Öner yeni atandığı Dışişleri bakanlığındaki görevine başladı. Yerine Gürcüstan Batumda başkonsolos olarak görev yapan, Makbule Koçak 15 Aralık 22 tarihi itibariyle T.C. Stuttgart başkonsolosluğunda  yeni görevine başladı. 1965 yılından beri hizmet veren  T.C. Stuttgart başkonsolosluğuna 57 yıl sonra 2. bayan konsolos atanmış oldu. Daha önce 1992 yılında Fatma Fırat Topcuoğlu 4 yıl Stuttgart başkonsolosluğunda hizmet etti. Görev süresi bitmesi üzerine yeni görevi için Türkiyeye dönmüştü. Erkan Öner'in görev süresi dolması üzerine Stuttgart başkonsolosluguna 2. bayan konsolos olarak Makbule Koçak atanarak görevine başladı.
 
Hukuk mezunu olan Koçak,  Dışişleri  bakanlığında uzun yıllar çalıştı. Kopenhag ve Roma Büyükelçiliklerinde görev yaptı. Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdür yardımcılığının ardından G-20 Ülkeleri Daire Başkanlığında enerji konularında çalıştı. Daha sonra  Bakü Büyükelçiliği’ndeki Müsteşar hizmet görevinin ardından Batum Başkonsolosluğuna atanarak 4 yıl dolu, dolu hizmet etti. Görev süresi burda sona eren Makbule Kocak 15 Aralık 2022 'de Badenwürtemberg eyaletinin baskenti Stuttgart başkonsolosluğuna atanarak başkonsolosluk görevine başladı.
Başkonsolosluk internet sitesinde Würtenberg bölgesindeki vatandaşlarımız için Türkce ve Almanca  mesaj  yayınladı. Mesajında,
Toplumumuzun kıymetli üyeleri, saygıdeğer Alman dostlarımız ve internet sitemizin değerli ziyaretçileri, diyerek başladığı mesajını şöyle sürdürdü;
 
"Türkiye’nin her alanda yoğun ve yakın ilişkileri bulunan Almanya’da yaşayan ve her iki ülkeye de önemli katkılarda bulunarak ülkelerimiz arasında dostluk köprüsü kuran siz vatandaşlarımıza hizmet etmek üzere 15 Aralık 2022 tarihinde Stuttgart Başkonsolosluğumuzda göreve başlamış olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum" dedi. Ve şöyle devam etti mesajı,
 
"1965 yılından bu yana bayrağımızı gururla dalgalandıran Başkonsolosluğumuz, Württemberg bölgesinde yaşayan vatandaşlarımıza konsolosluk hizmetini en verimli ve süratli şekilde sunmaya ve vatandaşlarımızın ikinci evi olmaya devam edecektir. 
 
 
Toplumumuzun görev bölgemizde hayata her boyutuyla etkin katılımının desteklenmesi, gençlerimizin eğitim hayatındaki başarıları ve istihdamları, birlik ve beraberliğimizin arttırılarak sürdürülmesi, vatandaşlarımızın devletimizi her daim yanlarında hissetmeleri mesai arkadaşlarımla birlikte temel hedeflerimizdir. 
 
 
Görev sürem boyunca Alman dostlarımızla yakın işbirliği içinde ülkelerimizin ve vatandaşlarımızın ortak menfaatine hizmet edecek çalışmalar gerçekleştirmek, tarihi, kültürel ve ekonomik bakımdan zengin Württemberg bölgesi ile Türkiye arasındaki çok katmanlı ilişkileri daha da geliştirmek için, siz değerli vatandaşlarımızın da esirgemeyeceğinize emin olduğum desteğiyle, var gücümle çalışacağım. 
 
 
Ülkemizin görev bölgemizdeki asli ve daimi temsilcileri olan vatandaşlarımızın önerilerinin, hizmet kalitemizin yükseltilmesi bağlamında bizler için değeri büyüktür. Bu çerçevede gerek konsolosluk işlemlerine ve faaliyetlerimize ilişkin duyuruların takibi, gerek görüş ve önerilerinizin iletilmesi bakımından Başkonsolosluğumuzun internet sayfası (www.stuttgart.bk.mfa.gov.tr) ile Facebook (https://tr-tr.facebook.com/Stuttgart.Baskonsoloslugu/), Twitter (https://twitter.com/stuttgartbk) ve Instagram (https://www.instagram.com/tcstuttgartbk/) hesaplarını takip etmenizden memnuniyet duyarız. 
 
Konsolosluk işlemleri hakkında bilgi edinmek ve konsüler işlemlere ilişkin randevu almak için www.konsolosluk.gov.tr adresinden kesintisiz yararlanabileceğinizi, ayrıca Dışişleri Bakanlığımız bünyesindeki Konsolosluk Çağrı Merkezi’nin (+49 30 56 83 73 099) 7 gün 24 saat hizmetinizde olduğunu da dikkatinize sunmak isterim.
 
Çeşitli vesilelerle görüşmek ümidiyle, sizleri tüm çalışma arkadaşlarım adına içtenlikle selamlıyor, saygılarımızı sunuyorum."

Almanya'nın en en köklü eğitim derneği  SUNTAT Eğitim Köprüsü, genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Eğitim alanında başarılı çalışmalarıyla herkesin takdirini kazanan dernek, yapmış olduğu toplantıda yeni yönetimi seçerken Mustafa Baklan ile yola devam kararı aldı.

Derneğe yeni katılan üyelerin kendilerini tanıtmalarının ardından yapılan toplantıda derneğin çalışmaları hakkında detaylı bilgiler sunuldu. Geçtiğimiz yıl başlatılan yeni üye kazanma faaliyetlerinin hızlandırılmasının da görüşüldüğü toplantıda, derneğin faaliyetlerinin canlandırılması ve bahar etkinliği projesinde yeni etkinli yapılmasına karar verildi.

 

Bağışlarda banka kesintisi olmayacak 

SUNTAT Eğitim Köprüsü Genel kurulunda bir konuşma yapan Mustafa Baklan Eğitim Köprüsü derneğinin bir gönüllü hizmet projesi olduğunu söyleyerek, “Biz bu projeye başlarken taşın altına elimizi değil, gövdemizi hatta markamızı koyduk. SUNTAT Eğitim Köprüsü üzerinden yapılan her yardım direkt öğrenciye gidiyor. Yani babasının sigara parası, annesinin ip parasına gitmesin diye şartnamemizi öyle koyduk. Giden para çocuğun direkt eğitim masrafına harcanırken, banka havalesi masrafı firmamız tarafından karşılanıyor,” dedi.

Derneğin yeni yönetimle beraber tekrar canlandırılacağını söyleyen SUNTAT Eğitim Köprüsü Başkanı Mustafa Baklan, “Yine eğitim için yardıma ihtiyacı olan çocuklarımıza destek vereceğiz. Yalnız su sefer fırsat eşitliği açısından özellikle kız çocuklarına ve engelli öğrencilere öncelik verip onlara daha fazla imkan sağlayacağız.

 

Bahar etkinliginde konser projesi

SUNTAT Eğitim Köprüsü Başkanı Mustafa Baklan, geçmişte olduğu gibi eğitim projesinde medyanın yardımına ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Bu dönemde daha önceden de yaptığımız gibi bahar etkinliği kapsamında bir takım faaliyetler hazırlayacağız. Bu yaz bahar aylarında eğitim köprüsü olarak bir konser ya da bahar etkinliği yapacağız,” dedi.

 

Öte yandan Mustafa Baklan’ın yeniden başkan seçildiği yeni yönetim kurulu üyeleri şu şekilde oluşturuldu: Tülay Güzel, Aliye Yıldırım, Fatma Gözüaçık, Zennure Öztürk, Pınar Rüzgar Çelik, Bahar Dülger, Sultan Demir, Üçgül Şahin, Güven Baklan, Sebahat Aksünger, Müsaade Karaoğlu, Sibel Balkan ve Uğur Altundal.

 

 

 

 

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa’nın dünyadaki mevcut krizlere birlik içinde ve güçlü şekilde tepki verdiğini söyledi.

 

Scholz, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi.

Zirvede üzerinde anlaşma sağlanan kararlara işaret eden Scholz, "Avrupa, dünyadaki mevcut krizlere birlik içinde ve güçlü bir şekilde tepki veriyor.” ifadesini kullandı.

 

- AP’deki yolsuzluk skandalı

Scholz, zirvenin başlangıcında Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Reborta Metsola ile AP’deki yolsuzluk skandalını ele aldıklarını aktararak, “Bu skandal demokrasiye ve parlamentarizme olan güveni sarsabilecek çok ciddi bir husustur.” dedi.

Başbakan Scholz, Metsola'nın yolsuzlukla mücadele için zirvede aktardığı tedbirleri hayata geçireceğine güvendiğini kaydetti.

 

AB Liderler Zirvesi'ndeki görüşmelerin merkezinde Ukrayna'daki savaşın yer aldığını ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin toplantıya çevrim içi katıldığını belirten Scholz, "Zelenskiy’e mesajımız değişmedi. Toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunma konusunda Ukrayna'ya tam desteğimiz var." dedi.

Scholz Ukrayna'yı destekleme konusundaki ortak kararlığının sürdüğünü aktararak, buna Ukrayna devletinin finansmanını güvence altına almak için 18 milyar avroluk yardımın dahil olduğunu kaydetti.

 

- Enerji konusu

Rusya’ya karşı kararlaştırılan dokuzuncu yaptırım paketiyle Rus yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaklarını söyleyen Scholz, savaşın Avrupa için de özellikle enerji alanında sonuçları olduğunu anlattı.

Scholz, "Yüksek enerji fiyatları konusunda ne yapabiliriz diye uzun zamandır tartışıyoruz. Konu karmaşık ve çok teknik. Arz güvenliğini veya finansal istikrarı tehlikeye atmadan yüksek enerji fiyatlarını düşürmenin bir yolunun bulunması gerekiyor." dedi.

 

Başkalarının "gaz fiyatına üst tavan" dediği piyasa düzeltme mekanizmasıyla fiyatları haksız yere artıran spekülasyonların engellenmesi gerektiğine dikkati çeken Scholz, bu yolda ilerleme sağlandığını, enerji bakanlarının 19 Aralık Pazartesi günü nihai anlaşmaya varmaları için görevlendirildiklerini ifade etti.

Scholz, nihai anlaşma sağlanacağı konusunda iyimser olduğunu, zirvede yaptığı görüşmelerin bu umudu arttırdığını belirterek, kamuoyunun üst tavana odaklandığını ancak enerji bakanlarının, ortak gaz alımı, acil durumlarda dayanışma mekanizmaları ve yenilenebilir enerjinin genişletilmesi konularında da kararlar alacağını vurguladı.

 

- ABD’deki enflasyon düşürme yasası

ABD’deki enflasyon düşürme yasasına ilişkin de Scholz, bu yasanın şimdiki haliyle Avrupa’daki şirketleri dezavantajlı duruma getirdiğini, bundan dolayı ABD ile yoğun görüşmeler yaparak yasada iyileştirilme sağlanması için çaba gösterilmesi gerektiğini anlattı.

Scholz, Amerikalı ortaklarla diyalog yoluyla iyileştirmelerin sağlanabileceğini ifade ederek, zirvede AB Komisyonunun söz konusu yasanın hangi sektörleri etkilediğini analiz etmesinden yana olduğunu, böylece planlı bir şekilde hareket edileceğini söyledi.

 

Başbakan Scholz, büyük şirketler için küresel asgari vergilendirmenin uygulanmasına ilişkin anlaşma sağlanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek, "Bu, küresel vergi adaleti için önemli bir adım." dedi.

Göç konusuna da değinen Scholz, göç konusunun (AB ülkeleriyle) üstesinden birlikte gelinmesi gerektiğine işaret ederek, “AB'nin ortak bir tutum sergilemesi gerekiyor. Zor olsa da bence bu mümkün.” dedi.