Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 
T.C.Stuttgart Başkonsolosluguna başkonsolos Makbule Koçak  atanarak yeni görevine başladı.
 
Gectiğimiz hafta dört yıllık görev süresi sona eren, Başkonsolos Mehmet Erkan Öner yeni atandığı Dışişleri bakanlığındaki görevine başladı. Yerine Gürcüstan Batumda başkonsolos olarak görev yapan, Makbule Koçak 15 Aralık 22 tarihi itibariyle T.C. Stuttgart başkonsolosluğunda  yeni görevine başladı. 1965 yılından beri hizmet veren  T.C. Stuttgart başkonsolosluğuna 57 yıl sonra 2. bayan konsolos atanmış oldu. Daha önce 1992 yılında Fatma Fırat Topcuoğlu 4 yıl Stuttgart başkonsolosluğunda hizmet etti. Görev süresi bitmesi üzerine yeni görevi için Türkiyeye dönmüştü. Erkan Öner'in görev süresi dolması üzerine Stuttgart başkonsolosluguna 2. bayan konsolos olarak Makbule Koçak atanarak görevine başladı.
 
Hukuk mezunu olan Koçak,  Dışişleri  bakanlığında uzun yıllar çalıştı. Kopenhag ve Roma Büyükelçiliklerinde görev yaptı. Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdür yardımcılığının ardından G-20 Ülkeleri Daire Başkanlığında enerji konularında çalıştı. Daha sonra  Bakü Büyükelçiliği’ndeki Müsteşar hizmet görevinin ardından Batum Başkonsolosluğuna atanarak 4 yıl dolu, dolu hizmet etti. Görev süresi burda sona eren Makbule Kocak 15 Aralık 2022 'de Badenwürtemberg eyaletinin baskenti Stuttgart başkonsolosluğuna atanarak başkonsolosluk görevine başladı.
Başkonsolosluk internet sitesinde Würtenberg bölgesindeki vatandaşlarımız için Türkce ve Almanca  mesaj  yayınladı. Mesajında,
Toplumumuzun kıymetli üyeleri, saygıdeğer Alman dostlarımız ve internet sitemizin değerli ziyaretçileri, diyerek başladığı mesajını şöyle sürdürdü;
 
"Türkiye’nin her alanda yoğun ve yakın ilişkileri bulunan Almanya’da yaşayan ve her iki ülkeye de önemli katkılarda bulunarak ülkelerimiz arasında dostluk köprüsü kuran siz vatandaşlarımıza hizmet etmek üzere 15 Aralık 2022 tarihinde Stuttgart Başkonsolosluğumuzda göreve başlamış olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum" dedi. Ve şöyle devam etti mesajı,
 
"1965 yılından bu yana bayrağımızı gururla dalgalandıran Başkonsolosluğumuz, Württemberg bölgesinde yaşayan vatandaşlarımıza konsolosluk hizmetini en verimli ve süratli şekilde sunmaya ve vatandaşlarımızın ikinci evi olmaya devam edecektir. 
 
 
Toplumumuzun görev bölgemizde hayata her boyutuyla etkin katılımının desteklenmesi, gençlerimizin eğitim hayatındaki başarıları ve istihdamları, birlik ve beraberliğimizin arttırılarak sürdürülmesi, vatandaşlarımızın devletimizi her daim yanlarında hissetmeleri mesai arkadaşlarımla birlikte temel hedeflerimizdir. 
 
 
Görev sürem boyunca Alman dostlarımızla yakın işbirliği içinde ülkelerimizin ve vatandaşlarımızın ortak menfaatine hizmet edecek çalışmalar gerçekleştirmek, tarihi, kültürel ve ekonomik bakımdan zengin Württemberg bölgesi ile Türkiye arasındaki çok katmanlı ilişkileri daha da geliştirmek için, siz değerli vatandaşlarımızın da esirgemeyeceğinize emin olduğum desteğiyle, var gücümle çalışacağım. 
 
 
Ülkemizin görev bölgemizdeki asli ve daimi temsilcileri olan vatandaşlarımızın önerilerinin, hizmet kalitemizin yükseltilmesi bağlamında bizler için değeri büyüktür. Bu çerçevede gerek konsolosluk işlemlerine ve faaliyetlerimize ilişkin duyuruların takibi, gerek görüş ve önerilerinizin iletilmesi bakımından Başkonsolosluğumuzun internet sayfası (www.stuttgart.bk.mfa.gov.tr) ile Facebook (https://tr-tr.facebook.com/Stuttgart.Baskonsoloslugu/), Twitter (https://twitter.com/stuttgartbk) ve Instagram (https://www.instagram.com/tcstuttgartbk/) hesaplarını takip etmenizden memnuniyet duyarız. 
 
Konsolosluk işlemleri hakkında bilgi edinmek ve konsüler işlemlere ilişkin randevu almak için www.konsolosluk.gov.tr adresinden kesintisiz yararlanabileceğinizi, ayrıca Dışişleri Bakanlığımız bünyesindeki Konsolosluk Çağrı Merkezi’nin (+49 30 56 83 73 099) 7 gün 24 saat hizmetinizde olduğunu da dikkatinize sunmak isterim.
 
Çeşitli vesilelerle görüşmek ümidiyle, sizleri tüm çalışma arkadaşlarım adına içtenlikle selamlıyor, saygılarımızı sunuyorum."

Almanya'nın en en köklü eğitim derneği  SUNTAT Eğitim Köprüsü, genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Eğitim alanında başarılı çalışmalarıyla herkesin takdirini kazanan dernek, yapmış olduğu toplantıda yeni yönetimi seçerken Mustafa Baklan ile yola devam kararı aldı.

Derneğe yeni katılan üyelerin kendilerini tanıtmalarının ardından yapılan toplantıda derneğin çalışmaları hakkında detaylı bilgiler sunuldu. Geçtiğimiz yıl başlatılan yeni üye kazanma faaliyetlerinin hızlandırılmasının da görüşüldüğü toplantıda, derneğin faaliyetlerinin canlandırılması ve bahar etkinliği projesinde yeni etkinli yapılmasına karar verildi.

 

Bağışlarda banka kesintisi olmayacak 

SUNTAT Eğitim Köprüsü Genel kurulunda bir konuşma yapan Mustafa Baklan Eğitim Köprüsü derneğinin bir gönüllü hizmet projesi olduğunu söyleyerek, “Biz bu projeye başlarken taşın altına elimizi değil, gövdemizi hatta markamızı koyduk. SUNTAT Eğitim Köprüsü üzerinden yapılan her yardım direkt öğrenciye gidiyor. Yani babasının sigara parası, annesinin ip parasına gitmesin diye şartnamemizi öyle koyduk. Giden para çocuğun direkt eğitim masrafına harcanırken, banka havalesi masrafı firmamız tarafından karşılanıyor,” dedi.

Derneğin yeni yönetimle beraber tekrar canlandırılacağını söyleyen SUNTAT Eğitim Köprüsü Başkanı Mustafa Baklan, “Yine eğitim için yardıma ihtiyacı olan çocuklarımıza destek vereceğiz. Yalnız su sefer fırsat eşitliği açısından özellikle kız çocuklarına ve engelli öğrencilere öncelik verip onlara daha fazla imkan sağlayacağız.

 

Bahar etkinliginde konser projesi

SUNTAT Eğitim Köprüsü Başkanı Mustafa Baklan, geçmişte olduğu gibi eğitim projesinde medyanın yardımına ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Bu dönemde daha önceden de yaptığımız gibi bahar etkinliği kapsamında bir takım faaliyetler hazırlayacağız. Bu yaz bahar aylarında eğitim köprüsü olarak bir konser ya da bahar etkinliği yapacağız,” dedi.

 

Öte yandan Mustafa Baklan’ın yeniden başkan seçildiği yeni yönetim kurulu üyeleri şu şekilde oluşturuldu: Tülay Güzel, Aliye Yıldırım, Fatma Gözüaçık, Zennure Öztürk, Pınar Rüzgar Çelik, Bahar Dülger, Sultan Demir, Üçgül Şahin, Güven Baklan, Sebahat Aksünger, Müsaade Karaoğlu, Sibel Balkan ve Uğur Altundal.

 

 

 

 

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa’nın dünyadaki mevcut krizlere birlik içinde ve güçlü şekilde tepki verdiğini söyledi.

 

Scholz, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi.

Zirvede üzerinde anlaşma sağlanan kararlara işaret eden Scholz, "Avrupa, dünyadaki mevcut krizlere birlik içinde ve güçlü bir şekilde tepki veriyor.” ifadesini kullandı.

 

- AP’deki yolsuzluk skandalı

Scholz, zirvenin başlangıcında Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Reborta Metsola ile AP’deki yolsuzluk skandalını ele aldıklarını aktararak, “Bu skandal demokrasiye ve parlamentarizme olan güveni sarsabilecek çok ciddi bir husustur.” dedi.

Başbakan Scholz, Metsola'nın yolsuzlukla mücadele için zirvede aktardığı tedbirleri hayata geçireceğine güvendiğini kaydetti.

 

AB Liderler Zirvesi'ndeki görüşmelerin merkezinde Ukrayna'daki savaşın yer aldığını ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin toplantıya çevrim içi katıldığını belirten Scholz, "Zelenskiy’e mesajımız değişmedi. Toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunma konusunda Ukrayna'ya tam desteğimiz var." dedi.

Scholz Ukrayna'yı destekleme konusundaki ortak kararlığının sürdüğünü aktararak, buna Ukrayna devletinin finansmanını güvence altına almak için 18 milyar avroluk yardımın dahil olduğunu kaydetti.

 

- Enerji konusu

Rusya’ya karşı kararlaştırılan dokuzuncu yaptırım paketiyle Rus yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaklarını söyleyen Scholz, savaşın Avrupa için de özellikle enerji alanında sonuçları olduğunu anlattı.

Scholz, "Yüksek enerji fiyatları konusunda ne yapabiliriz diye uzun zamandır tartışıyoruz. Konu karmaşık ve çok teknik. Arz güvenliğini veya finansal istikrarı tehlikeye atmadan yüksek enerji fiyatlarını düşürmenin bir yolunun bulunması gerekiyor." dedi.

 

Başkalarının "gaz fiyatına üst tavan" dediği piyasa düzeltme mekanizmasıyla fiyatları haksız yere artıran spekülasyonların engellenmesi gerektiğine dikkati çeken Scholz, bu yolda ilerleme sağlandığını, enerji bakanlarının 19 Aralık Pazartesi günü nihai anlaşmaya varmaları için görevlendirildiklerini ifade etti.

Scholz, nihai anlaşma sağlanacağı konusunda iyimser olduğunu, zirvede yaptığı görüşmelerin bu umudu arttırdığını belirterek, kamuoyunun üst tavana odaklandığını ancak enerji bakanlarının, ortak gaz alımı, acil durumlarda dayanışma mekanizmaları ve yenilenebilir enerjinin genişletilmesi konularında da kararlar alacağını vurguladı.

 

- ABD’deki enflasyon düşürme yasası

ABD’deki enflasyon düşürme yasasına ilişkin de Scholz, bu yasanın şimdiki haliyle Avrupa’daki şirketleri dezavantajlı duruma getirdiğini, bundan dolayı ABD ile yoğun görüşmeler yaparak yasada iyileştirilme sağlanması için çaba gösterilmesi gerektiğini anlattı.

Scholz, Amerikalı ortaklarla diyalog yoluyla iyileştirmelerin sağlanabileceğini ifade ederek, zirvede AB Komisyonunun söz konusu yasanın hangi sektörleri etkilediğini analiz etmesinden yana olduğunu, böylece planlı bir şekilde hareket edileceğini söyledi.

 

Başbakan Scholz, büyük şirketler için küresel asgari vergilendirmenin uygulanmasına ilişkin anlaşma sağlanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek, "Bu, küresel vergi adaleti için önemli bir adım." dedi.

Göç konusuna da değinen Scholz, göç konusunun (AB ülkeleriyle) üstesinden birlikte gelinmesi gerektiğine işaret ederek, “AB'nin ortak bir tutum sergilemesi gerekiyor. Zor olsa da bence bu mümkün.” dedi.

 
BERLİN (AA) - Almanya Federal Meclisi (Bundestag), tüketiciler ve şirketler için gaz ve elektrik fiyatlarına sınırlama getiren yasayı onayladı.
 

Kabul edilen yasayla hane halklarının ve şirketlerin hızla artan fiyatlardan korunması amaçlanıyor.

372 milletvekili yasanın lehinde oy kullanırken, 257 milletvekili karşı oy kullandı.

 

Kabul edilen tavan fiyat uygulaması, hükümetin eylülde hane halklarını ve sanayi kuruluşlarını yüksek enerji maliyetlerinden korumak amacıyla açıkladığı 200 milyar avroluk paketin temel taşını oluşturuyor.

Yasanın yürürlüğe girmesi için 16 eyalet temsilcilerinden oluşan Federal Konsey tarafından da kabul edilmesi gerekiyor.

 

Tavan fiyat uygulamasıyla haneler doğal gaz birim başına 12 sentlik, sanayi kuruluşları da 7 sentlik bir indirimden yararlanacak.

Kilovatsaat başına elektrik fiyatı, hanelerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketler için 40 sent ile sınırlandırılacak.

- Ciddi enerji krizi

Almanya, gaz arzında kesintilere yol açan ve enerji fiyatlarını rekor seviyelere çıkaran Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıya.

Alman hükümeti, sonbaharda gaz tüketimini yüzde 20 azaltmayı hedefleyen enerji tasarrufu kuralları getirdi.

 

Hükümet, Norveç'ten daha fazla gaz satın alarak, Belçika ve Hollanda'dan boru hatları yoluyla ithalatı artırarak doğal gaz tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.

Almanya'nın kuzeyinde sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminalleri de inşa ediliyor.

 

Eylülde Kuzey Akım denizaltı boru hatlarında meydana gelen patlamalardan bu yana Almanya, Rusya'dan gaz ithal etmiyor.

Şubatta Ukrayna'da savaş başlamadan önce Rusya, Almanya'nın doğal gaz ihtiyacının yüzde 55'ini karşılıyordu.

 
BERLİN (AA) - Almanya'nın Twitter'daki gelişmeleri endişeyle takip ettiği bildirildi.
Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Twitter'ın aralarında The New York Times, Washington Post, CNN ve Voice of America muhabirlerinin de bulunduğu bazı gazetecilerin hesaplarını askıya almasına ilişkin açıklamada bulundu. 
 

Hoffmann, "Amerikalı gazetecilerle ilgili son gelişmeler de dahil olmak üzere Twitter'da olup bitenleri artan bir endişeyle izliyoruz. Bunu çok yakından izliyor ve bundan ne gibi sonuçlar çıkarabileceğimizi değerlendiriyoruz." dedi.

Bir gazetecinin Twitter'ın Almanya'daki gazetecilerin de hesaplarını askıya alma girişiminde ne yapılacağının sorulması üzerine Hoffmann, "Bununla ilgili bir eşik belirlemedik, ancak mevcut durumun genel bağlamı içinde çok dikkatli bir şekilde bakıyoruz. Daha sonra belirli bir şemaya göre hareket edeceğimiz bir kırmızı çizgiler kataloğu listelemedik. Öyle bir durumda bunu çok dikkatli bir şekilde değerlendiririz." yorumunda bulundu.

 

Hoffmann şu ana kadarki gelişmeleri sadece gözlemlediklerini ve atılması muhtemel adımlar konusunda bir karar almadıklarını vurguladı.​​​​​​​

Öte yandan Alman hükümetinin diğer Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner de Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Amerikalı gazetecilerin hesaplarının askıya alınmasını eleştirdi.

 

Büchner paylaşımında, "Kişisel bir not: Gazeteci hesaplarının keyfi olarak askıya alınması kabul edilemez. Bu gelişme devam ederse bu platformdan ayrılacağım." ifadelerine yer verdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı da Twitter'ın kararını eleştiren bir paylaşımda bulunmuştu.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de içinde 1500 balığın bulunduğu 16 metre yükseklik ve 11,5 metre çapındaki dev akvaryumun metal yorgunluğu nedeniyle patlamış olabileceği bildirildi.

 

Berlin Eyalet İçişleri Senatörü Iris Spranger, basına yaptığı açıklamada patlamanın nedeni hakkındaki araştırmaların henüz tamamlanmadığını ancak ilk bulguların metal yorgunluğu şeklinde olduğunu ifade etti.

Berlin İtfaiye Basın Sözcüsü James Klein de balıkların kurtarılmasının öncelikleri olduğunu belirterek çalışmaların bir süre daha devam edeceğini söyledi.

 

Klein, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Saat 05.45'te bize ihbar geldi. Arkamda gördüğünüz Aqua Dom'a geldik. Bu silindir şeklinde çok büyük bir akvaryum. İçinde 1 milyon litre su ve 1500 balık bulunan akvaryum patladı ve tüm su boşaldı. Yer altı otoparkı ve yanda bulunan Doğu Almanya Müzesi'nin bir kısmında çok büyük zarar oluştu." dedi.

 

İki kişinin hafif yaralandığını aktaran Klein, olay yerine 400 kişiyle müdahale ettiklerini ve binadan tahliye işlemi gerçekleştirdiklerini anlattı.

Klein, binanın statik güvenliği ve alt kattaki akvaryumlarda bulunan balıkların oradan çıkarılıp başka yere götürülmesi işlemlerinin devam ettiğini, bu nedenle bir süre daha çalışmaların süreceğini kaydetti. James Klein, oluşan hasarın maliyeti konusunda bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti.

 

Berlin'deki Radisson otelinin iç bahçesinde bulunan silindir şeklindeki dev akvaryum sabah saatlerinde henüz belirlenemeyen nedenle büyük bir gürültü ile patlamış, binanın kapıları ve diğer eşyalar sokağa savrulmuştu.

 

Fluggasttreppe als Symbol

Dezember 16, 2022

25 Jahre Städtepartnerschaft mit Antalya - eine der wichtigsten Routen für die Region 

Ein Vierteljahrhundert besteht die Städtepartnerschaft zwischen Nürnberg und Antalya, seit Oktober 1997 leben die beiden Städte eine interkommunale und freundschaftliche Beziehung. Für Antalya-Reisende auch gut erkennbar an der Straßenbahn, die Nürnberg der türkischen Metropole zum Geschenk gemacht hatte. Wichtigste Verbindung zwischen beiden Partnerstädten sind die regelmäßigen Flüge vom Airport Nürnberg. Denn die Küstenstadt an der türkischen Riviera gilt als Lieblingsurlaubsziel der Menschen aus der Metropolregion.

Im Gründungsjahr der Städtepartnerschaft 1997 flogen 152.000 Passagiere zwischen Antalya und Nürnberg. Dieser Wert wurde bis heute fast verdreifacht. Jeden Sommer starten vielmals täglich Passagiere nach Antalya, um ihren Strandurlauben zu genießen oder um Familie und Freunde zu besuchen. In diesem Jahr wird mit über 400.000 Passagieren allein auf dieser Strecke gerechnet. Damit ist Antalya die zweitwichtigste Destination für den Nürnberger Flughafen (nach Palma de Mallorca).

Flughafengeschäftsführer Dr. Michael Hupe: „Reisen erweitert den Horizont und verbindet die Menschen sowie die Wirtschaft miteinander. Die Städtepartnerschaft bildet eine Brücke zu anderen Regionen und Kulturen. Als Flughafen tragen wir dazu bei, den Austausch zwischen Antalya und Nürnberg zu fördern.“

Die Partnerschaft ist nicht nur für Touristik und Wirtschaft von großer Bedeutung: Die rund 140.000 Türkeistämmigen der Metropolregion Nürnberg sehen hierin ein starkes Band der Verbundenheit zwischen den beiden Städten und deren Einwohnern.

Oberbürgermeister Marcus König: „Die Städtepartnerschaft mit Antalya ist in den vergangenen 25 Jahren zu einer starken Freundschaft gereift. Sie verbindet nicht nur unsere Städte, sondern auch die Menschen und viele Familien. Viele Nürnbergerinnen und Nürnberger verbringen die schönsten Wochen des Jahres in Antalya und der umliegenden Region. Die Fluggasttreppe ist ein Symbol dafür, wie nahe sich unsere beiden Städte sind.“

Das Jubiläumsjahr wurde mit zahlreichen Veranstaltungen und offiziellen Terminen gefeiert. So besuchte eine Delegation unter Leitung von Oberbürgermeister König Anfang Oktober die Partnerstadt, aktuell erfolgt der Gegenbesuch der offiziellen Delegation aus Antalya in Nürnberg. Zudem präsentiert sich die Stadt Antalya derzeit auf dem Markt der Partnerstädte am Christkindlesmarkt mit einer eigenen Bude.

 

Mit sechs Airlines nach Antalya

Im letzten Sommerflugplan wurde die Strecke von sechs Fluggesellschaften (SunExpress, Corendon Airlines, Pegasus Airlines, Turkish Airlines, Freebird und Tailwind Airlines) bedient, an Spitzentagen mit bis zu zwölf täglichen Abflüge nach Antalya.

Für die nächste Sommersaison wird ebenfalls ein umfangreiches Angebot mit bis zu 50 Abflügen pro Woche in der Hochsaison erwartet. Bereits jetzt hat der Ferienflieger Corendon angekündigt, zusätzliche Verbindungen mit familienfreundlichen Abflugzeiten am Vormittag aufzulegen. Die Flüge sind entweder als Pauschalreise, beispielsweise über Reiseveranstalter wie alltours, DERtouristik, FTI und TUI, oder als Einzelplatzticket über die Hompage der Airline sowie alle gängigen Internetportale buchbar.

Rekordverdächtig ist die Auslastung der Flugzeuge auf der Strecke: Diese liegt bei über 90 Prozent. Mit einem Anteil von rund einem Drittel fliegen nach Antalya so viel emissionsarme und besonders leise Flugzeugmuster (beispielsweise Airbus A320neo und Boeing 737 MAX) wie auf keiner anderen Routen ab Nürnberg.

Vor dem Hintergrund der Bedeutung der Städtepartnerschaft für die Stadt bzw. den Flughafen hat der Airport Nürnberg eigens eine Flugzeugtreppe mit einem speziellen Jubiläumsmotiv versehen.

Diakoneo zeigt bei der Messe Berufsausbildung, welche Chancen in sozialen Berufen stecken.

 

Nürnberg, 16.12.2022 – “Keine Macht den Vorurteilen - Soziale Berufe können mehr.“ Diakoneo, das größte diakonische Sozialunternehmen in Süddeutschland, hat auf der Messe Berufsbildung in Nürnberg eine Kampagne gestartet. Das Ziel: Mitarbeitende in sozialen Berufen als das zeigen, was sie sind: Profis mit allen Möglichkeiten, sich beruflich weiterzuentwickeln.

 

„Wir wollen mit alten Vorurteilen aufräumen“, sagt Verena Bikas, Vorständin Bildung bei Diakoneo, am gut besuchten Stand in Halle 7. Viele Berufsbilder im sozialen Bereich haben in den vergangenen 20 Jahren enorme Wandlungen durchgemacht. Dass in der Pflege, in der Pädagogik oder in Gesundheitsfachberufen Professionalisierung und ein breites Feld an Aufstiegsmöglichkeiten Einzug gehalten haben, bleibe dagegen noch zu oft unbemerkt.

 

Jana Zinnbauer hat selbst an der einen oder anderen Stelle Stirnrunzeln geerntet, als sie sich für eine Ausbildung als Diätassistentin entschieden hat. „Und dafür hast Du Abitur gemacht?“, war eine der Reaktionen. Elisabeth Stegner wird oft genug erst einmal nach einem Abnehmplan gefragt, wenn sie sich als angehende Diätassistentin outet. „Dabei sind wir mehr als Assistentinnen“, sagt Stegner. „Wir haben einen anspruchsvollen Beruf mit viel Verantwortung.“ Es geht um Allergien, um perfekte Ernährung für Hochleistungssportler oder schonende Kost zur Steigerung der Lebensqualität von Krebspatienten. Mehr als „Suppe kochen“ eben.

 

Dafür allein müsste man ja auch nicht je nach Beruf biochemische, psychologische oder anatomische Grundlagen kennen. Die aber braucht man in so manchem sozialen Beruf. „Die Lehrpläne sind nicht ohne“, sagt Marlies Kempe, Lehrerin an der Berufsfachschule für Kinderpflege in Neuendettelsau. Und das ist auch gut so. Kinderpflegerinnen und –pfleger zum Beispiel - die pädagogischen Fachkräfte im Kindergarten - arbeiten am meisten und direktesten mit den Kindern. Sie ermutigen zu den ersten Schritten, helfen beim Spracherwerb und sind über lange Phasen des Tages wichtige Bezugspersonen für die Kinder. Mehr als „Kindergartentante“ eben.

Wer das gerne und mit Liebe tut, kann sein ganzes Berufsleben so gestalten. Gleichzeitig gibt es in allen sozialen Berufen ungeahnte Möglichkeiten, sich weiterzubilden, fortzuentwickeln und Karriere zu machen. „Das Schöne ist: Keiner muss, aber jeder kann“, sagt Vorständin Bikas, die das wandelnde Beispiel für eine Karriere in sozialen Berufen ist. „Ich habe Pflege von der Pike auf gelernt.“

 

Sie hätte auch einen anderen Weg wählen können. In kaum einem Bereich haben Zusatzqualifizierungen und Spezialisierungen einen so hohen Stellenwert und bringen so viele Möglichkeiten. Ein Beispiel: Jemand ohne regulären Schulabschluss könnte Sozialpflege lernen und hätte nach der erfolgreichen Ausbildung automatisch einen mittleren Bildungsabschluss, mit dem sich der Weg ins zweite Lehrjahr generalistische Pflege öffnet. Danach gabeln sich die Wege in alle Richtungen: Spezialisierung in der Alten-, Kranken- oder Kinderpflege. Weiterbildung, um andere in der Praxis anzuleiten oder ein Studium, vielleicht für Pflegemanagement, vielleicht ja berufsbegleitend. Soziale Berufe können eben mehr.

 

Die Kampagne „Keine Macht den Vorurteilen - Soziale Berufe können mehr.“ ist hier zu finden: www.keine-vorurteile.de

 

Diakoneo ist mit über 10.000 Mitarbeitenden und einer Gesamtleistung von ca. 650 Millionen Euro ein zukunftsorientiertes diakonisches Sozial- und Gesundheitsunternehmen. Wir sind offen für kulturelle und religiöse Vielfalt und setzen uns für eine friedliche und inklusive Zukunft ein, in der Menschlichkeit und Respekt unsere Gesellschaft prägen. Als international vernetzter, gemeinnütziger Verbund von über 200 Einrichtungen in Bayern, BadenWürttemberg und Polen begleiten wir Menschen, die in ihren Lebenssituationen verlässliche Unterstützung suchen. Als eines der größten diakonischen Unternehmen in Deutschland bieten wir rund 190.000 Menschen umfassende Leistungen in den Bereichen Bildung, Gesundheit, Pflege, Wohnen, Assistenz, Arbeit und Spiritualität – weil wir das Leben lieben. Mehr Informationen unter: www.diakoneo.de

Die Stadt Würzburg gibt bekannt, dass die Ausschreibung zur Vergabe der Grundstücke im Baugebiet Lengfeld 22 A begonnen hat. Die Ausschreibung
ist an Privatpersonen gerichtet.

Es werden 8 Einfamilien- und 10 Doppelhausgrundstücke zur Veräußerung angeboten sowie 4 Grundstücke als Erbbaurechte vergeben.

Die Grundstücke werden in drei getrennten Ausschreibungsverfahren vergeben. Die Grundstücke für Doppelhaushälften haben Größen zwischen 293 m² und 360 m², die Erwerbsgrundstücke für Einfamilienhäuser zwischen 367 m² und 416 m² und die Grundstücke für Einfamilienhäuser im Erbbaurecht sind ca. 367 m² groß. Die Grundstücke werden aufgrund der hohen Nachfrage in einem Losverfahren vergeben, das voraussichtlich am 16.03.2023 stattfindet.

Die Bewerbungsfrist zur Teilnahme an der Losveranstaltung endet am 3. Februar 2023 um 12:00 Uhr.

Zugang zu den Bewerbungsunterlagen und viele weitere Informationen unter: www.wuerzburg.de/immobilienmanagement

Die Aktion Friedenslicht des Österreichischen Rundfunks gibt es seit 1986, seit 1994 als eine Gemeinschaftsaktion mit dem Bund der Pfadfinderinnen und Pfadfinder (BdP), der Deutschen Pfadfinderschaft Sankt Georg (DPSG), der Pfadfinderinnenschaft Sankt Georg (PSG), dem Verband Christlicher Pfadfinderinnen und Pfadfinder (VCP) sowie dem Verband Deutscher Altpfadfindergilden (VDAPG). Die Pfadfinderinnen und Pfadfinder haben es sich zur Aufgabe gemacht, die friedliche Flamme aus der Geburtsgrotte Christi in Bethlehem in Deutschland weiterzureichen. Eine Mission mit viel Symbolkraft, die im Jahr 2022 leider erschreckend aktuell sei und natürlich zuerst an den Krieg in der Ukraine denken lasse, wie Oberbürgermeister Christian Schuchardt beim Besuch in seinem Amtszimmer assoziierte. Die Kerze leuchtete schließlich auch während der Sitzung des Stadtrats vom Podium aus.

 

Unter dem Motto „Frieden beginnt mit Dir“ wird das Friedenslicht aus Bethlehem in diesem Jahr auch in Würzburg an weiteren Stationen verteilt:

 

In Gottesdiensten wird es am 17.12. um 17 Uhr an der Trinitatiskapelle (Hubland) und am 26.12. um 10 Uhr in St. Johannis (Hofstallstraße) weitergegeben. In der St. Johanniskirche sowie in der Jugendkirche am Kilianeum kann es während der Öffnungszeiten abgeholt werden, eine entsprechende Kerze oder Laterne ist hierfür nötig. In St. Johannis steht das Friedenslicht bis zum 02. Februar 2023 (Maria Lichtmess) auf dem Altar.

 

Am 16. Dezember um 13 Uhr besteht zudem die Möglichkeit, das Friedenslicht im Anschluss an das Friedensgebet der Ökumenischen Nagelkreuzgemeinschaft in der Marienkapelle in Empfang zu nehmen.