Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 "Ermeniler, Laçın'ın bazı yerlerinde yasa dışı olarak yerleşmişler. Suriye ve Lübnan'dan Ermeni asıllı insanları getirip buraya yasa dışı olarak yerleştirmişlerdi. Bu, bir savaş suçudur, tüm uluslararası sözleşmelerde savaş suçu olarak tanımlanmıştır ve bu suç, dünya kamuoyunun gözü önünde işlenmiştir.
"13 Eylül'de bize karşı bir provokasyon daha yapıldığında, Azerbaycan ordusu karşılık verdi ve düşmanı tekrar yerine oturttu. Umarım bu sonunda onlara bir ders olur çünkü bizi kimsenin ve hiçbir şeyin durduramayacağını gördüler. Kimsenin telefonla araması, hiçbir açıklama, hiçbir girişim bizi durduramaz"
 

BAKÜ (AA) - Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 26 Ağustos'ta Azerbaycan'ın kontrolüne geçen Laçın kentini ziyaret etti.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Laçın'a gelen Aliyev, kent merkezinde Azerbaycan bayrağını göndere çekti.

Aliyev, burada yaptığı konuşmada, 2. Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan üçlü bildiri gereği Hankendi'ni Ermenistan'a birleştiren yolun üzerinde bulunan Laçın'ın geçici olarak Azerbaycan'ın kontrolü dışında kaldığını belirtti.

 

Bildiri gereği 3 yılda Karabağ'daki Ermeni nüfusun kullanması için yeni yolun yapılması gerektiğini hatırlatan Aliyev, Azerbaycan'ın 1 yıl 8 ayda bu yolu tamamladığı ve 26 Ağustos'ta Azerbaycan ordusunun Laçın'a girdiğini anlattı.

Aliyev, burada göndere çektiği Azerbaycan bayrağının ebediyen dalgalanacağını vurguladı.

 

Laçın şehrinin işgal döneminde Ermenilerce yıkıma maruz kaldığını dile getiren Aliyev, şu ifadeleri kullandı:

"Ermeniler, Laçın'ın bazı yerlerinde yasa dışı olarak yerleşmişler. Suriye ve Lübnan'dan Ermeni asıllı insanları getirip buraya yasa dışı olarak yerleştirmişlerdi. Bu, bir savaş suçudur, tüm uluslararası sözleşmelerde savaş suçu olarak tanımlanmıştır ve bu suç, dünya kamuoyunun gözü önünde işlenmiştir.

Dünya kamuoyu, uluslararası kuruluşlar, bu işle doğrudan ilgilenen AGİT Minsk Grubu eş başkanları bunu görmezden geldi. Ermenistan'dan Karabağ'a, Karabağ'dan Ermenistan'a gidip gelirken burada yasa dışı yerleşim yapıldığını, Azerbaycan'a ait yer isimlerinin ortadan kaldırıldığını, tarihi Azerbaycan toprağı Laçın'ın Ermenileştirildiğini görüyorlardı fakat göz yumuyorlardı. Azerbaycan halkı da bunu kabullenemezdi."

 

Aliyev, Ermenistan'ın barış anlaşması için herhangi bir iş yapmadığını ve zaman kazanma taktiği yürüttüklerini, Azerbaycan'ın batı illeri ile Nahçıvan'ı birleştirecek koridorun da henüz verilmediğini hatırlattı.

Ermenistan'ın son aylarda Azerbaycan'a karşı provokasyonlarda bulunduğunu ve savaş bitmesine rağmen bölgeye Ermenilerce mayın döşendiğini aktaran Aliyev, şunları kaydetti:

"Biz, hiçbir zaman buna fırsat tanıyamayız. Ermenistan'ı defalarca bu işlerden vazgeçmesi için uyardık. Sonuç olarak 13 Eylül'de bize karşı bir provokasyon daha yapıldığında, Azerbaycan ordusu karşılık verdi ve düşmanı tekrar yerine oturttu. Umarım bu sonunda onlara bir ders olur çünkü bizi kimsenin ve hiçbir şeyin durduramayacağını gördüler. Kimsenin telefonla araması, hiçbir açıklama, hiçbir girişim bizi durduramaz. Biz kendi toprağımızdayız ve topraklarımızı koruyoruz.

 

Sınırda elde ettiğimiz mevziler, olası Ermeni provokasyonunu önceden görmemize ve gerekli önlemleri almamıza olanak sağlıyor. Murov Dağı'ndan Aras Nehri'ne kadar elverişli konumlardayız. Ermenistan'ın bizi onların topraklarına girdiğimizle suçlamasının hiçbir temeli yoktur. Birincisi, sınır dedikleri yerde olsaydı, sınır hattı inşa etmeleri gerekirdi. Bütün Karabağ ve Zengezur'un kendilerine kalacağına inanıyorlardı. Bu yüzden Azerbaycan-Ermenistan sınırında hiçbir şey yapmadılar. Yani sınırlar, tam belirlenmeden kimse sınırın nereden geçtiğini söyleyemez."

Aliyev, müzakerelere hazır olduklarını ve Azerbaycan ile Ermenistan'ın sınır belirleme komisyonlarının işine sorumlulukla yaklaştıklarını vurguladı.

 

 

 

 

BAKÜ (AA) - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye-Azerbaycan Sağlık İş Forumu'na katılmak için geldiği Bakü'de şehitlikleri ziyaret etti.

Koca, merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in Fahri Hiyaban'daki mezarını ziyaret ederek çelenk bıraktı.

 

20 Ocak şehitlerinin defnedildiği Şehitler Hıyabanı'nı da ziyaret eden Koca, buradaki Ebedi Ateş Anıtı'na da çelenk koydu.

Azerbaycan Sağlık Bakanı Teymur Musayev ve Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı'nın eşlik ettiği Koca, daha sonra Bakü Türk Şehitliği'ne geçerek anıta çelenk bıraktı.

 

Temsili şehit mezarlarına çiçek bırakan Koca, şehitliğin anıt defterine şunları yazdı:

"Ermeni ve Bolşevik çetelerin can Azerbaycan'ı işgaline karşı koymak amacıyla 1918'de Nuri Paşa komutasında kurulan ve bu uğurda 1132 şehit veren Kafkas İslam Ordusunun kahraman askerleri. Aynı tarihi, aynı kültürü, aynı dili ve dini paylaşan Türkiye ve Azerbaycan arasında asırlardır devam eden kardeşlik ilişkisinin ve aynı zamanda sizlerin 104 yıl öncesinde yaptığı kahramanlıklar ve bizlere bıraktığı kutsal mirasın bir gereği olarak bugün de aynı duygularla her alanda yan yana, omuz omuzayız. Türkiye ve Azerbaycan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun."

 

Azerbaycan temasları kapsamında Türkiye-Azerbaycan Sağlık İş Forumu'na katılacak Bakan Koca, mevkidaşı Musayev'le görüşme gerçekleştirecek ve sağlık sektörü çalışanlarıyla buluşacak.

Koca, yarın Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'yı ziyaret edecek.

 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yürüttüğü diplomasi trafiği sonucunda Rusya ve Ukrayna arasında 200 savaş esirinin mübadelesinin bugün yapıldığını açıkladı.
 
 
 
Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'li iş insanlarını kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Ticaret Bakanı Mehmet Muş (sağ 2), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak (solda) ve ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ (sağda) ile fotoğraf çektirdi.
 
 
TOKYO (AA) - Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Rusya'nın saldırıları altındaki Ukrayna'dan tahıl ihracatının sürdürülmesinde etkin diplomasisi sebebiyle Türkiye'ye teşekkür etti.

Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu toplantıları için ABD'nin New York kentinde bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Japonya Başbakanı Kişida'yı kabul etti.

 

Japonya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede Kişida, Rusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü saldırıları "uluslararası düzenin temelini sarsan şiddet eylemleri" olarak niteledi.

Kişida, saldırı altındaki Ukrayna'dan tahıl ihracatının sürdürülmesinde Türkiye'nin aktif rolü ve "dirençli diplomatik çabalarını" övgüyle karşıladıklarını aktardı.

 

İki lider görüşmede, ekonomik ortaklık anlaşmasının ivedilikle sonuçlandırılmasına yönelik iki ülke arasında müzakerelerin hızlandırılması konusunda anlaştı.

Temmuz sonunda BM ve Türkiye, Karadeniz limanlarından güvenli tahıl ihracatına yönelik Rusya-Ukrayna arasında arabuluculuk üstlenmişti.

Sırbistan devletinin Sancak eyaleti Sırbistan Türkleri derneği, milli, islami, insani ve kültürel hizmetlerine aralıksız devam ediyor. Avrupanın ortasında Sırbistan Türk İslam düşünce hayatına  sıkı sıkıya bağlı olan Sancak eyaleti Türk toplumu  başkanı Alija Şahoviç zaman zaman Türkiyemizdeki gelişmelerle ilgili düşünce ve fikirlerini bizimle paylasıyor. İstanbul Sözleşmesinin iptaliyle ilgili fikir ve görüşlerini yine bizimle paylaştı. Türkiye hükümetine devamlı destek olan Şahoviç Sırbistanda Türkiyemizin adete gönüllü elciliğini yapmaktadır. İstanbul Sözleşmesiyle ilgili kanaatlerini bize şöyle açıkladı; 
 
İslam Dünyası ise fıtratını devam ettiriyor.
 
"İstanbul sözleşmesinin ne anlam taşıdığı?  Bu sorunun cevabındadır.  Evet her ikisi de doğuramaz, peki bunun anlamı nedir? Batı insanı üremekten çoktan vaz geçmiş, zaman geçtikçe yaşlı nüfus çoğalıyor, genç nüfus azalıyor. Başka bir deyişle batı tükeniyor. islam Dünyası ise fıtratını devam ettiriyor. Şimdilik, Batılılar için bu büyük bir tehlike değilmidir? İşte bu tehlikeyi önleme planı olarak, İslam ve Özellikle Türk dünyasının bu bakımdan batıya benzetilmesi için İstanbul sözleşmesi, Adeta dayatıldı.
 
Başaramadılar başarmayacaklar!..
 
Konuşmasının sonunda Aliya Sahovic;
"İşte Türk Hükümeti yöneticileri bu tehlikeyi fark ederek bu dayatmayı red ettiler ve iptal ettiler. Allaha şükürler olsun...  Bütün bu gereçekler bilinmesine rağmen,hala bu gün, lgbt belasından kurtuluşu eleştirenler kimler?  Bu sorunun cevabında da her detayı bilerek, batının arkasına sığınırak İslama kimler saldırıyor?   sorusu cevaplanmaktadır. Bu rezaletin tehlikesini fark edip,tedbir alanlardan ALLAH razı olsun. O Her şeye rağmen İstanbul sözleşmesini destekliyenlerin ise ALLAH Belâlarını versin" dedi. Bizde âmin diyor, Alija Şahovic başkanımızı kutluyoruz.
 
Haber: Doğan Tufan
 
 
Bakan Karaismailoğlu, milli elektrikli trenle yolcu taşımaya başlamayı hedeflediklerini söyledi:
 
 “Milli elektrikli trenleri test süreci 10 bin kilometreyi aştı. Önümüzdeki aylarda sertifikasını da alarak inşallah yolcu taşımaya başlamayı hedeflemekteyiz"
 
 

BERLİN (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, saatte 160 kilometre hıza uygun "milli elektrikli trenlerin” seri üretimine başlandığını belirterek, “Test süreci 10 bin kilometreyi aştı. Önümüzdeki aylarda sertifikasını da alarak inşallah yolcu taşımaya başlamayı hedeflemekteyiz.” dedi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de başlayan demir yolları ulaşım teknolojileri fuarı InnoTrans 2022’ye katılan Karaismailoğlu, fuarda bakanlık standının açılışını gerçekleştirerek, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ile fuara katılan Türk şirketlerinin stantlarını ziyaret etti.

Karaismailoğlu, fuarda gazetecilere yaptığı açıklamada, fuarın raylı sistemler sektörünün en büyük organizasyonlarından biri olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve onun şirketleri yanında pek çok Türk firmasının ürünlerini burada sergilediğini belirtti.

 

TCDD’nin Türkiye’nin küresel markalarından biri olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, Türkiye’de 166 yıllık bir demir yolu kültürü var. Tabii önemli yatırımlarımız var. Artık biz Türkiye olarak demir yolu ağırlıklı bir yatırım dönemine girdik. Bundan sonra demir yolu sektöründe ihtiyaçlarımız çok daha artacak. Demir yolu sektöründeki yüksek teknoloji isteyen ürünlerin geliştirilmesi konusunda ülkemizde çok önemli çalışmalar var. Bu geliştirdiğimiz ürünleri dünyaya tanıtmak, hem de demir yolu sektörü için iş birliği alanında InnoTrans en önemli organizasyonlardan bir tanesi olduğu için burada güçlü bir şekilde varız.” diye konuştu.

Karaismailoğlu, Türkiye’de 4 bin 500 kilometre demir yolu inşaatının sürdüğünü ve bunun artarak devam edeceğini dile getirdi.

 

Sadece yolcu taşımacılığında değil lojistikte de demir yolu sektörünün kendileri için çok önemli olduğunu anlatan Karaismailoğlu, özellikle karbon emisyonunun azaltılmasında, yeşil enerjide ve tedarik zincirinde bağlantıların kurulmasında demir yollarının vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Adil Karaismailoğlu “Bunun da altyapısını oluşturmak ve demir yolu araçlarının geliştirilmesi, ihtiyaçlarımızın giderilmesi ve hem de kendi ürünlerimizi dünyaya tanıtma açısından bu tür organizasyonlar (InnoTrans) bizim çok önemli ve çok kıymetli.” dedi.

 

Saatte 160 kilometre hıza uygun 'milli elektrikli trenlerin” seri üretimine başlandığını aktaran Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

“Test süreci 10 bin kilometreyi aştı. Önümüzdeki aylarda sertifikasını da alarak inşallah yolcu taşımaya başlamayı hedeflemekteyiz. Ardından ikinci, üçüncü setler zaten bantta çalışmaları devam ediyor. Onun devamı 225 kilometrelik hıza sahip yine milli elektrikli trenimizin de şu an tasarım çalışmaları bitmek üzere. Orada da önemli ilerleme var.

Bunun dışında 250 kilometre ve üzeri hızlara sahip trenleri yine Türkiye’de üretmek üzere de organizasyon ve tasarım çalışmalarımız bir taraftan devam ediyor. Tabii bu çok geniş bir alan. Hakikaten hem yüksek teknoloji isteyen ve yüksek maliyetli işler olduğu için de maksimum fayda sağlayacak şekilde ülkemizin mali yükünü de çok sarsmadan bu işleri nasıl yapabiliriz onun telaşı içindeyiz. İnşallah önümüzdeki günlerde ülkemizde demir yolu açısından da çok önemli gelişmeler olacak.”

Türkiye’de demir yolları projelerini bitirme hızının "rayına" girdiğini söyleyen Karaismailoğlu, projelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve farklı enerji alternatifleri üzerinde de sürekli çalıştıklarını anlattı.

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’de güneş, rüzgar enerji sistemleri ve hidroelektrik santralleri konusunda çok ciddi atılımlar olduğunu dile getirerek, “Son aylarda yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizinden sonra zaten bütün dünyanın gündemi enerji oldu. Orada ülkemizin menfaatine ne varsa onun araştırması içerisindeyiz.” dedi.

 

- InnoTrans 2022

Avrupa’nın en büyük uluslararası ulaşım fuarlarından biri olarak nitelendirilen InnoTrans'ın dünkü basın brifinginin ardından resmi açılışı gerçekleştirildi. Kovid-19 salgını nedeniyle iki defa ertelenmek zorunda kalan InnoTrans, bu yıl “sürdürülebilir hareketlilik” temasına odaklanıyor.

Fuarda, şehirlerde hareketliliği kolaylaştıran ulaştırma teknolojileri ve toplu taşımayı daha sürdürebilir yapan yeni akıllı çözümler damga vururken, dijitalleşme ve akıllı ağ oluşturma araçları da katılımcılardan ilgi görüyor.

Toplu taşımacılığın yanı sıra ulaşım altyapısı için en son trendlerin, yeniliklerin, sürdürülebilir çözümlerin öne çıktığı fuarda, 56 ülkeden 2 bin 834 şirket, yeni teknoloji ve ürünlerini sergiliyor.

Demir yolu altyapısı fuarın ana konusu olurken, demir yolu teknolojisi, toplu taşıma, iç mekanlar ve tünel inşaatı, lokomotifler, hızlı tren setleri, sinyalizasyon ekipmanları, vagonlar ve raylı sistemler alanındaki diğer tüm ekipman ve hizmetlere ilişkin son yenilikler ziyaretçilere sunuluyor.

Fuar, 20-23 Eylül'de Almanya’nın başkenti Berlin'de Messe fuar alanında ziyaretçilerini ağırlayacak.

 

Türkiye'den 60 firma yaklaşık 3 bin metrekarelik bir alan ile fuarda yer alıyor ve 27 salonun neredeyse her birinde birkaç Türk firması bulunuyor.

Fuarın katılımcıları arasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bakanlık bünyesindeki TCDD Genel Müdürlüğü, TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü, AYGM ve TCDD Teknik Mühendislik ve Müşavirlik AŞ ile ASELSAN, TÜRASAŞ ve TÜBİTAK RUTE de yer alıyor.

Ayrıca Durmazlar, Kardemir, Gök Yapı, Petes Makina, Karsan, Sarkuysan, Elsitel, Yapıray ve Bozankaya gibi önemli Türk şirketleri de fuarda en yeni ürünlerini sergiliyor.

Bu yıl fuarda demir yolları için dijital çözümler ve enerji tasarrufu sağlayan demir yolu özellikle odak noktası olurken, iklim konusunda sürdürülebilirliğin de üreticilerin radarında olması dikkati çekiyor.

 

 

 

 

 

 

 Türkiye'de otomotiv tedarik sanayisinden 63 firmanın temsilcileri, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliğinin (OİB) organizasyonuyla Almanya'daki Automechanika Frankfurt Fuarı'na milli katılım sağladı. İkili görüşmelerin yapıldığı fuarda OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik (sağda) ve Başkan Yardımcısı Orhan Sabuncu (solda) da yer aldı.
 
 
 
 
 
 
BERLİN (AA) - Almanya'da 2020'de 594 olan organize suç sayısı 2021'de 696'ya yükseldi.

İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Federal Kriminal Dairesi (BKA) Başkanı Holger Münch, başkent Berlin'de BKA'nın 2021 yılı organize suç raporunu kamuoyuna açıkladı.

Raporda, ülkede 2020'de 594 olan organize suç sayısının 2021'de 696'ya çıktığı, 6 bin 529 olan şüpheli sayısının da yüzde 14,9 artışla 7 bin 503'e yükseldiği belirtildi.

 

Bakan Faeser, organize suç örgütleri üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla artırdıklarını ve rekor sayıda ön soruşturma yürüttüklerini vurguladı.

Organize suç eylemlerinin, aşırılık yanlısı veya teröristlerin eylemlerinin aksine daha az görünür olduğuna dikkati çeken Faeser, "Bu nedenle buradaki tehlikelerin ne kadar büyük olduğunu hafife almamalıyız. Kısmen komplocu ve uluslararası ağa bağlı bir şekilde işleyen son derece profesyonel yapılar görüyoruz." dedi.

Faeser, hedeflerinin suç yapılarını kalıcı şekilde ortadan kaldırmak olduğunu belirterek "Buna erken bir aşamada son vermeliyiz. Bu nedenle organize suçlarla mücadeleyi çalışmalarımın önceliği haline getirdim." diye konuştu.

 

Münch de raporun organize suçların yarattığı tehlikenin hafife alınmaması gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Anonim iletişim olanakları sayesinde çok sayıda suçlunun yıllarca gizlilik içinde faaliyet gösterebildiğini ve bu sayede çoğu zaman soruşturmalardan kaçabildiğini anlatan Münch, "Bu nedenle organize suçlarla mücadeleyi genişletmek ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

BERLİN (AA) - Alman polisinin, Özbek asıllı Rus milyarder Alişer Usmanov'un Münih yakınlarındaki evinde arama yaptığı bildirildi.

Alman medyasında, Frankfurt Başsavcılığına dayandırılan haberde, 250 polisin Münih yakınlarındaki Rottach-Egern'deki üç konut ve bir depoda arama yaptığı ifade edildi.

 

Aramaların amacının Usmanov'a karşı Dış Ticaret ve Ödemeler Yasası'nı ihlal, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı şüphesiyle daha önce gizli yürütülen soruşturmalarla ilgili delil bulmak olduğu kaydedildi.

Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşının ardından Usmanov'un, Avrupa Birliği'nin (AB) yaptırım listesine girdiği hatırlatıldı.

 

Spiegel dergisi de baskındaki esas amacın, Usmanov'un 2014-2022 yıllarında yaklaşık 555 milyon avroluk vergi kaçırdığından şüphelenilmesi olduğunu belirtti.

Alman makamları, Özbekistan'da yaşadığı iddia edilen Usmanov’un 156 metrelik yatına nisanda el koymuştu.