Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

2003 yılında Hamburg-Billstedt Türk Emekliler ve Yaşlılar Derneği (TEYDER) tarafından kurulan kültürlerarası emekliler ve yaşlılar buluşma merkezi LİMAN, dernek binasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. 120’nin üzerinde emekli ve yaşlı insana sosyal, yasal ve sağlık konulu bilgilendirilmelerin ve çeşitli hizmetlerin sunulduğu, farklı kültürlerden yaşlı ve emeklilerin bir araya geldiği LİMAN’ın bu zor durumunda onları yalnız bırakmayan Hamburg Mitte İlçe Belediye Başkanı Ralf Neubauer (SPD) ve Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Barış Öneş (SPD), derneğe dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette Liman Derneği’nin çatı derneği Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH) yönetiminden Demir Ali Kurtuldu, Liman Derneği Başkanı Urak Kundak ve dernek üyeleri de hazır bulundu.  

Dernek yönetiminin sıkıntılarını dinleyen Neubauer, şunları söyledi: “TGH ile, Liman gibi derneklerin başka semtlerde de kurulması konularını görüşürken Liman derneğinin kira sözleşmesine bu senenin sonuna çıkış verilmesi bu nedenle hepimizde büyük hayal kırıklığına sebep oldu. Kira sözleşmesinin yapısı şu an biraz karışık. Ev sahibinin belediyeyle kira sözleşmesi, belediyenin de Liman’la kullanım sözleşmesi var. Belediye ile ev sahibi arasındaki iletişim şu an hiç de kolay değil ve yan giderler konusunda belediye ile ev sahibi arasındaki tartışma sonucu ev sahibi sözleşmeyi bu yılın sonu itibarıyla feshetti. Ama tabii ki durumu böyle bırakmayacağız. Ev sahibini kira sözleşmesini yeniden uzatması konusunda ikna etmek ilk önceliğimiz. Veya Billstedt’te yeni bir yer bulacağız. Ama her durumda Liman’ı yalnız bırakmayacağız ve onların burada kalabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Taşınmak zorunda kalırlarsa da taşınmaya destek vereceğiz. Liman, güzel bir örnek teşkil ediyor ve Horn, Veddel, Wilhelmsburg gibi semtlerde de Liman gibi yerlerin kurulmasını istiyoruz”.  

Barış Öneş ise ziyarette şu mesajı verdi: “Çok sayıda vatandaşımızın hizmet aldığı, buluşma merkezi Liman’ın kira sözleşmesine çıkış verilmesi bizi derinden üzdü. Bu ziyaretimizle onlara bu zor durumlarında yanlarında olduğumuz ve onlara gereken desteği vermeye hazır olduğumuz mesajını vermek istedik. Sorunu en kısa sürede en doğru şekilde çözebileceğimizi ümit ediyoruz”. 

Liman’ın çatı kuruluşu TGH’nın yönetiminden Demir Ali Kurtuldu ise Neubauer ve Öneş’in ziyaretinin hem sorunun çözümü açısından hem de derneğe verilen değerin gösterilmesi açısında olumlu bir mesaj olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Umarım bu konuda olumlu gelişmeler oldu. Sayın Neubauer ve Barış Öneş olumlu yaklaştılar ve olayın üzerine giderek sorunu çözmeye çalışacaklarının sinyalini verdiler. Çok sayıda insanımızın hizmet aldığı derneğin burada kalacağını umut ediyoruz. Bu konuda TGH da gereken girişimleri yapmaya devam edecek”.  

Neubauer ve Öneş’in ziyaretlerinin kendilerini sevindirdiğini ve bir umut ışığı oluştuğunu söyleyen Liman Başkanı Ural Kundak, “İnsanlarımız buraya alıştı ve burada yıllardan beri çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Çıkışın geri alınacağını ve sözleşmenin güncellenerek burada kalmamıza imkan oluşturulacağını ümit ediyoruz” şeklinde konuştu. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Das Ziel: maßgeschneiderte Nachmittagsbetreuung für Grundschulkinder

Ab dem Schuljahr 2026/2027 wird für alle Grundschulkinder deutschlandweit einen Rechtsanspruch auf Ganztagsbetreuung eingeführt. Die Stadt Würzburg ist derzeit schon mit einem Angebot von knapp 90 Prozent nachmittäglicher Betreuung an Grundschulen gut ausgestattet - im Vergleich zu anderen Kommunen. „Aber es ist nicht nur eine Frage der Quantität, sondern auch der Qualität, und der Anspruch an Bildung und Betreuung ist hoch“, stellt Sozialreferentin Dr. Hülya Düber fest. „Das Angebot muss auf die Bedürfnisse von Kindern und Eltern zugeschnitten sein“, bekräftigt Prof. Dr. Heinz Reinders des Lehrstuhls Empirische Bildungsforschung an der Universität Würzburg. Um herauszufinden, was Kinder und Eltern von der Nachmittagsbetreuung erwarten, setzen Stadt und Universität Würzburg ihre Kooperation fort. Forschte Reinders Team im Frühjahr 2021 rund um den „Kooperativen Ganztag“, steht das neue Projekt, das bis 30. März 2023 läuft, unter dem Titel Beurteilung und Ausbau der Nachmittagsbetreuung für Grundschulkinder.

Für die Universität ist das Projekt eine reizvolle Aufgabe, denn „wir entwickeln zum ersten Mal ein standardisiertes Instrument, das Elternerwartungen aufnimmt und werden so nach der letzten Elternumfrage von 2015 neue Informationen erhalten“, sagt Reinders. Von der Fortsetzung der bisher sehr erfolgreichen Kooperation erwarten sich Schul- und Sozialreferat wieder einen hohen Erkenntnisgewinn. Sowohl die dritte Bürgermeisterin Judith Jörg, als auch Sozialreferentin Dr. Hülya Düber, die gemeinsam mit ihren Referaten an Schnittstellen zwischen Kita und Schule arbeiten, sehen sich nämlich mit unterschiedlichen Eltern-Wünschen konfrontiert. Bei Umsetzung dieser Wünsche gibt es dann aber mitunter Schwierigkeiten. „Die Ergebnisse aus der Studie werden wir gewinnbringend für familienorientierte Lösungen einarbeiten können“, freut sich die dritte Bürgermeisterin Judith Jörg. Die Projektresultate werden in die formellen Voraussetzungen der Vergabeverfahren fließen und nach Umsetzung für einen Interessensausgleich sorgen. Schule, Schulkinderbetreuung und Hort liegen aktuell nämlich häufig in der Verantwortung unterschiedlicher Träger. Die Hoffnung ist, auch diese mit Hilfe der Studienergebnisse unter den einen Hut zu bringen, der für alle Beteiligten optimale Gegebenheiten schafft.

Wie bei der letzten Studie zum „Kooperativen Ganztag“ wird das Projekt vom Bildungsbüro der Stadt Würzburg begleitet und unterstützt.

 

BU: Unterzeichnung der erneuten Kooperation auf dem Feld der Bildungsforschung: v.li. Prof. Dr. Heinz Reinders (Universität Würzburg, Lehrstuhl Empirische Bildungsforschung), Bildungsbürgermeisterin Judith Jörg, Sozialreferentin Dr. Hülya Düber.

Text und Foto: Claudia Lother

BERLİN (AA) - Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Alman hükümetinin Avrupa Birliği'nin (AB) yeni benzinli ve dizel otomobil satışının 2035'ten itibaren yasaklanmasını içeren yasal düzenlemesini kabul etmeyeceğini söyledi.

Lindner, Alman Sanayi Günü kapsamında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, AB'nin üye ülkelerde 2035'ten itibaren yeni benzinli veya dizel otomobil satışı yapılmamasına yönelik planının "yanlış" olduğunu savundu.

Lindner, Alman hükümetinin AB'nin bu yasasını kabul etmeyeceğini söyledi.

 

Enflasyon konusunda değerlendirmelerde bulunan Lindner, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle enerji fiyatları ve ham maddelerdeki keskin artışın yol açtığı yüksek enflasyonun ekonomik temellere zarar verdiğini vurguladı.

Lindner, 2023 yılında faiz ödemelerinin önceden beklenen 4 milyar avro yerine 30 milyar avro olacağını öngördüklerini bildirdi.

 

Alman otomotiv sektörü, toplam katma değerin yüzde 5'ini oluşturuyor. Ülkede istihdamın da yüzde 3'ü otomotiv sektöründen sağlanıyor.

AB Komisyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olan ve emisyonları 2030'a kadar en az yüzde 55 azaltmayı hedefleyen "55'e Uyum-Fit for 55" paketi kapsamında, 2035'ten itibaren satılacak yeni otomobil ve hafif ticari araçların sıfır emisyonlu olmasını önermişti.

Buna göre, AB ülkelerinde söz konusu tarihten itibaren yeni benzinli veya dizel otomobil satışı yapılamayacak.

 

Avrupa Parlamentosu (AP), AB ülkelerinde yeni benzinli ve dizel otomobillerin satışlarının 2035'ten itibaren yasaklanmasını içeren yasal düzenlemeye 8 Haziran'da destek verdi. Bu aşamadan sonra AP ile üye ülkeler arasında düzenlemeye ilişkin müzakereler yapılacak.

AB, 2050 yılına kadar bütün sektörlerin ve araçların sıfır emisyonlu olmasını hedefliyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da 26 Haziran'da yapılacak G7 Zirvesi öncesi Münih'te 8 polis aracının kundaklandığı bildirildi.

Münih polisinin, Alman basınına yaptığı açıklamaya göre, çevik kuvvete ait 8 minibüs gece saatlerinde ateşe verildi. Kundaklama nedeniyle büyük çapta hasar oluştu.

 

Araçların G7 Zirvesi'nin düzenleneceği Elmau Kalesi'ne personel sevki için kullanıldığı öğrenildi.

Polisin kundaklamanın siyasi güdümlü olduğundan şüphelendiği ve geniş çaplı soruşturma başlattığı belirtildi.

 

G7 Zirvesi, Münih'e 80 kilometre uzaklıktaki Garmisch-Partenkirchen'deki Elmau Kalesi'nde yapılacak.

Zirvede ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada'dan devlet ve hükümet başkanları bir araya gelecek.

BERLİN (AA) - Almanya'da "Letzte Generation" (Son Nesil) adlı çevreci grup, hükümetin Kuzey Denizi'nde petrol arama planlarını protesto ederek Başbakanlık binasının dış cephesinin bir bölümünü siyah renkle boyadı.

TTK- Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ile IKG- Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik’ten ortak açıklama; “Alman Bilim İnsanları’nın Modern Türkiye’nin Gelişmesine Yaptıkları Katkıların Gelecek Nesillere Aktarılmasını İstiyoruz”

 

Üç asrı aşan Türk-Alman ilişkileri hemen her sahada kendine özgü dinamizmi ile ikili ilişkilere damga vurmuştur. Geçen yüzyılın olağanüstü koşullarında Türkiye’ye gelen Alman bilim insanlarının yaptığı önemli çalışmaların gelecek nesillere aktarılması hem bir insanlık görevi, hemde günümüzdeki ilişkiler için yeni bir dinamizmdir. Avrupa’nın doğusu ile Asya’nın batısındaki Türkiye ile, asırlardan beri Türkiye’nin gelişmesi için bilgiyi paylaşan Almanya’nın genç nesilleri arasındaki ortak bilimsel çalışmalar için platformlar oluşturulması önemlidir.

 

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ile Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik Münih’de yapılacak Alman Bilim İnsanları’nın Modern Türkiye’nin gelişmesine katkıları konulu Türk-Alman Tarih çalıştayı ile ilgili açıklamalarında, “Bir devrin heyecan verici bilimsel işbirliğinin nesiller boyu unutulmamasına katkı sağlamak istiyoruz. Bu bağlamda Almanya ve Türkiye’de düzenleyeceğimiz iki çalıştay ile bu alanda daha önce yapılanları ve bundan sonra yapılması gereken bilimsel çalışma ve araştırmalara büyük önem veriyoruz” şeklinde konuştular.

 

Prof. Dr. Çetin ve Dr. Çelik devamla, “Bilim insanlığın ortak mirasıdır, bilim insanlarına saygı herşeyin üstündedir” diyen Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Alman Bilim İnsanları’nı zor yıllarda Türkiye’ye davet ederek özgür çalışmalarına imkan sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin modernizasyon ve yeniden yapılanmasında önemli izler bırakan Ernst Reuter, Ernst Hirsch, Clemens Holzmeiter, Rudolpf Belling ve Philipp Schwartz ve daha yüzlerce Alman bilim insanının çalışmaları Türkiye ve Almanya’da düzenlenecek iki ayrı çalıştayda bilim dünyası önünde tartışılacaktır. Münih’de dönemin son canlı şahitlerini saygı ile dinleyeceğiz. Türkiye’deki proğramda onların öğrencileri, Almanya’daki programda ise bahsekonu Alman bilim insanlarının çocukları konuşmacı olarak yer alacaklardır.

Zor yıllarda iki milletin ortak tarihini,  bilim insanlarının Türkiye’deki çalışmalarını ve Türkiye’nin Alman bilim insanlarına sağladığı desteği konu alan çalıştayda, Türk ve Alman tarihseverin biraraya geldiği bilimsel etkinlikte ortak bilim tarihimizin gizemli dönemine dikkat çekilecektir. Türk Üniversitelerinin modernizasyonunda görev aln yüzlerce Alman Bilim insanı konusundaki çalışmaların artması, yaşanmış tarihin yazılı belgelere aktarılması ve en önemlisi bugünkü nesillerin önüne koymayı amaçlayan çalıştay ile Türk-Alman Bilim insanlarını da ortak tarih platformlarına çekmeyi amaçlıyoruz. Dönemi yaşayan Alman akademisyenlerin hala hayatta olan çocukları ve Türkiye’den özel olarak davet edilen konunun uzmanı akademisyenler konuşmacı olarak katılacaklardır” şeklinde konuştular.

 

Proğramda İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesini kuran Prof. Dr. Rudolf Belling’in kızı Elisabeth Weber-Belling, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kuran Ernst Eduard Hirsch’in oğlu Enver Tandoğan Hirsch ve İkinci Meclisi (TBMM) inşa eden Clemens Hozmeister’in kızı Barbara Mohapp-Holzmeister Türkiye hatıralarını anlatacaklardır.

Türkiye’den ise konuyu çalışan ve Türk- Alman Bilimsel İşbirliği alanında yayın, eser ve makaleleri olan akademisyenler katılacaklardır.

 

Türk-Alman İlişkileri’nin önemli bir dönemine dikkat çeken çalıştay Türk Tarih Kurumu ve IKG Enstitüsü tarafından organize edilmektedir. Münih’de yapılacak Almanya ayağı Bavyera İçişleri, Spor ve Entegrasyon Bakanı Joachim Herrmann himayesinde ve tarihi Alte Rathaus salonlarında yapılacaktır.

 

Konu ile ilgili bilgi için,  IKG Enstitüsü, 0049 172  618 51 02

 

 

       

 

 

 

     

  

 

 

Türkiye ile Almanya arasındaki Güvenlik İşbirliği Mekanizma Toplantıları'nın 7'incisi Berlin'de düzenlendi. Almanya İçişleri Bakanlığında gerçekleşen heyetler arası görüşmeye, Türk tarafından İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Almanya tarafından da İçişleri Müsteşarı Hans-Georg Engelke başkanlık etti.
 
 
 
 
 
    
 
 
 

ANKARA (AA) - Antalya'da düzenlenen Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda müsabakalar tamamlandı.

Türkiye Eskrim Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, şampiyonanın son gününde erkekler epe ve kadınlar kılıç kategorilerinde takım müsabakaları gerçekleştirildi.

Erkekler epede İtalya birinci, İsrail ikinci, Fransa üçüncü; kadınlar kılıçta ise Fransa birinci, İtalya ikinci, Ukrayna ise üçüncü oldu.

Deniz Selin Ünlüdağ, Nisanur Erbil, Iryna Shchukla ve Fatma Zehra Köse'den oluşan Kadın Kılıç Milli Takımı; Romanya, İtalya, İspanya ve Almanya ile yaptığı karşılaşmalar sonucunda şampiyonayı 8. sırada tamamladı.

Hilmi Taha Ekenler, Halis Efe Elibol, Cengizhan Öner ve Ali Ege Say'ın yer aldığı Erkek Epe Milli Takımı ise 20. sırada yer aldı.

Antalya'da düzenlenen organizasyonda üçüncü olan Erkek Kılıç Milli Takımı, Türkiye'ye, Avrupa Büyükler Eskrim Şampiyonası'ndaki ilk madalyasını kazandırmıştı.

BERLİN (AA) - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2020'de yapılamayan Berlin Uluslararası Uzay ve Havacılık Fuarı (ILA Berlin), Almanya'nın başkenti Berlin'de kapılarını ziyaretçilere açtı.

Messe Berlin tarafından Berlin-Brandenburg Havalimanında (BER) bulunan Berlin Fuar Merkezi’nde 2 yılda bir düzenlenen ve çok sayıda ülkeden havacılık sektör temsilcisinin katıldığı ILA Berlin fuarı, 4 yıllık aranın ardından "Öncü havacılık" temasıyla 26 Haziran’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

2020'de salgın nedeniyle yapılamayan ILA Berlin alanında Avrupa'nın en büyüğü olarak kabul ediliyor. Fuarda, bu yıl 29 ülkeden yaklaşık 550 firma yer alıyor.

Sürdürülebilirlik, yeni teknolojiler ve inovasyon için önde gelen ticaret fuarı olan ILA Berlin, uluslararası havacılık sektörü temsilcileri, politika yapıcılar ve silahlı kuvvetler ve bilim insanları için bir buluşma yeri olarak biliniyor.

Bu yıl "Havacılık", "Uzay", "Savunma & Güvenlik" ve "Tedarikçiler" başlıkları altında yapılan ILA Berlin, havacılık sektörünün tüm değer zincirini kapsarken, masaya yatırılan konular arasında iklim açısından sıfır emisyonlu havacılık, yeni hareketlilik ve uzay güvenliği yer alıyor.

Fuarın resmi açılışını yapan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, havacılık sektöründe “ekolojik dönüşümün” önemini vurguladı.

Scholz, “Temel mesele, yaklaşık 200 yıldır kömür, petrol ve doğal gaz yakmaya dayanan ekonomik modelimizi, gezegenimizin geleceğini güvence altına alacak şekilde nasıl yeniden inşa edeceğimizdir.” ifadesini kullandı.

Daha sonra, fuar alanını gezen Scholz, Lockheed Martin tarafından üretilen F-35 savaş uçağının sergi alanında yetkililerden bilgi aldı.

Bu arada fuar süresince helikopterler, nakliye ve savaş uçakları gösteri uçuşu yapacak. Gösterilerde savaş uçakları ve askeri helikopterlerin yanı sıra Airbus firmasının A380 çift katlı yolcu uçağı ve Beluga kargo uçağı da yer alıyor.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından düzenlenen 2022 yılı hac organizasyonunda görev alacak, idari personel ve din görevlilerine yönelik eğitim semineri düzenlendi.

Strazburg DİTİB Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen seminer, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Pandemi sebebiyle iki yıl aradan sonra hac heyecanının yeniden başladığına vurgu yapan DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, “Pandemi sebebiyle Müslümanlar iki yıl boyunca hac yapmaktan mahrum kaldılar. Büyük bir hasretten sonra, sevinç ve heyecanla 2022 yılında kayıt olan hacı adaylarına rehberlik edecek görevlilerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Türkmen, “Bu yıl hac farizasını yerine getirmek üzere 37 idari personel ve din görevlisi ile Suudi Arabistan'a gidecek 900 hacı adayının ibadetlerini sağlık, güven ve huzur içerisinde yerine getirebilmeleri için istişarede bulunacağız. Hac hizmetlerinin tamamında hepimize büyük görevler düşüyor. Bu bir ilahi lütuftur. Bunu başarabilirsek güzel bir hac ibadeti eda etmiş olacağız. Yüce Mevla, Mekke'de, Medine'de,  Arafat'ta ve Müzdelife'de görevi tamamlamış olmanın, kabul olmuş bir hac görevini ifa etmenin mutluluğu ile ailenize, sevenlerinize dönmenizi nasip etsin“ ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Eğitim Daire Başkanlığı ile DİTİB Hac ve Umre Hizmetleri Müdürlüğü işbirliğinde organize edilen seminer, Daire Başkanı Esma Erten’in “Avrupa Hac Yolcularının Eğitim ve İrşadı”, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Ahmet Oğuz da, “Hac Menasiki”, DİTİB Hac ve Umre Hizmetleri Müdürü Selçuk Doğruer ise “Avrupa 2022 Hac Organizasyonu Örneğinde Güncel Perspektifler” başlıkları altında sunum yaptı.

İki gün süren seminerde, bilgilendirmenin yanı sıra planlamalar yapıldı ve hacla ilgili güncel gelişmeler paylaşıldı.