Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Almanya’da, koalisyon hükümetinin Vatandaşlık Yasası’nda reform konusunda uzlaşmaya varması başta Türkler olmak üzere tüm göçmenleri sevindirdi.

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) - Seçim Hakkı Girişimi sözcüleri Bahattin Gemici ile Dr. Aysun Aydemir: “Yeni yasa ile göçmenlerin uyumu, siyasal ve sosyal hayata katılmaları kolaylaşacak. Şimdi hedefe çok yaklaştık.” dediler.

 

 

Almanya’da 8 Aralık 2021’de iktidara gelen Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller (Grüne) ve Liberal Demokrat Parti FDP hükümetinin Koalisyon Sözleşmesi’nde yer alan çifte vatandaşlık yasa tasarısı üzerinde uzlaşmaya varmalarını olumlu bulduklarını belirten KRV- Seçim Hakkı Girişimi sözcüsü eğitimci- yazar Bahattin Gemici, “Yeni yasa, göçmenlerin uyumunu ve demokratik yaşama katılımlarını kolaylaştıracak, geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacaktır.” dedi.

Yasa teklifine göre Alman vatandaşlığa geçmek için kimsenin kendi vatandaşlığını bırakmak zorunda kalmayacağını, beş yıl Almanya’da yaşayan, geçimini sağlayan, suç işlemeyen, yazılı dil sınavını başaran insanların bu haktan yararlanabileceğini belirten KRV-Seçim Hakkı Girişimi sözcüsü Bahattin Gemici, “67 yaş üstü birinci kuşak göçmenler sadece sözlü sınava tabi tutulacak, iyi uyum sağlayanlar; Almanca öğrenenler, okul ve mesleki alanda başarı gösterenler ise üç yıl sonra başvuru hakkına sahip olacaklar.” ifadesini kullandı.

 

GÖÇMENLERİN DEMOKRATİK YAŞAMA KATILACAK

 

İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in, “Biz göçmenlerin toplumsal yaşama ve demokratik yaşama katılmalarını istiyoruz. Bu bir paradigma değişikliğidir. Ancak bizim değerlerimizi kabullenmeyenlere bu hak verilmeyecek.” dediğine dikkat çeken Bahattin Gemici,

“Çifte vatandaşlığın kabul edilmesiyle göçmen sorunlarının siyasi partiler tarafından dikkate alınacağını, yeni yasanın bu yaz aylarında Federal Mecliste kabul edildikten sonra Eyaletler Meclisine (Bundesrat) gönderileceğini ve burada onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceğini” söyledi.

  

KRV- SEÇİM HAKKI GİRİŞİMİNİN HÜKÜMETTEN TALEPLERİ

 

KRV- Seçim Hakkı Girişimi sözcüleri Dr. Aysun Aydemir ile Bahattin Gemici, koalisyon hükümetinden taleplerini şöyle sıraladılar:

1-Almanya’nın kalkınmasına büyük emeği geçen birinci kuşak göçmenlere hiçbir zorluk çıkarılmadan Alman vatandaşlığı verilmelidir.

2-Daha önce Alman vatandaşı olan, ancak 2000’den sonra Türk vatandaşlığına geçtikleri için vatandaşlıktan çıkarılan onbinlerce insanın mağduriyeti giderilmeli, vatandaşlık hakları iade edilmelidir.

3-Alman vatandaşlığı için yapılan başvurular 6 ay, en geç bir yıl içinde sonuca bağlanmalıdır.

4-Dil sınavı kolaylaştırılmalı, vatandaşlık başvurusunda bulunanların bu yöndeki çabaları dikkate alınmalıdır.

5-Beş yıldan fazla bu ülkede yaşayan ancak Alman vatandaşlığına geçmek istemeyen göçmenlere yerel seçimlere katılma hakkı tanınmalıdır.

6- Daha önce çalıştıkları halde işsiz kalan ve sosyal yardım alan yabancılar da vatandaşlık hakkından yararlanmalıdır.

7- Daha önce Alman vatandaşlığına geçen yurttaşlarımız hiçbir zorlukla karşılaşmadan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığın alabilmelidir.

 

ALMANYA’DA ÇİFTE VATANDAŞLIK MÜCADELESİ

 

   Türk sivil toplum kuruluşlarının (TSK), başta Almanya Türk Toplumu TGD’nin ve onun ilk genel başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin’in çifte vatandaşlık için yoğun bir kampanya başlattığını belirten Girişim sözcüsü eğitimci- yazar Bahattin Gemici, “KRV- Seçim Hakkı Girişimi olarak 75 kuruluşumuzu bir araya getirdik. Çifte vatandaşlık ve yerel seçim hakkı için mücadele ettik; bildiriler dağıttık, toplantılar düzenledik, imzalar topladık. Parti yetkilileri ile görüşmeler yaptık, milletvekillerine, bakanlara mektuplar yazdık. Radyo ve tv programlarına katıldık, basın açıklamaları yaparak konuyu gündemde tuttuk. Düsseldorf Eyalet Meclisi önünde yaptığımız mitingle, mecliste yaptığımız toplantılarla kamuoyu oluşturmayı, bu sayede çifte vatandaşlık konusunun koalisyon protokolüne girmesini sağladık. Yaklaşık otuz beş yıldır verdiğimiz mücadele sonunda hedefimize çok yaklaştık.

   Bu çalışmalarımızda bize destek olan Kuzey Ren Vestfalya- Eyalet Meclisi milletvekilleri Arif Ünal, İbrahim Yetim, Volkan Baran ve SPD’nin Eyalet başbakan adayı Thomas Kutschaty’e, emeği geçen partilere, tüm kuruluşlarımıza ve yurttaşlarımıza teşekkür ediyoruz.” dediler.

 

 

 

Yurt dışında yaşayan vatandaşların Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu için adeta sandığa akın ettiğini belirten YTB Başkanı Eren, “73 ülkede, 167 oy kullanma noktasında süreç devam ediyor. Hakikaten vatandaşlarımızın yoğun bir katılımı var. Ciddi bir iştirak var. Ben tüm vatandaşlarımızı hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun demokrasi şölenine çağırıyorum” dedi.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren Almanya’da oy kullanma merkezlerini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi birinci turunda yüzde 53,85 katılım oranı ile rekor kırdığına dikkat çeken Abdullah Eren, ikinci tur seçimlerine de yoğun talep olduğunun altını çizdi.

 

Diasporalar arasında seçimlere katılım oranlarına bakıldığı zaman Türk diasporasının açık ara önde olduğunu hatırlatan Eren, yurt dışındaki vatandaşların adeta seçimleri demokrasi şölenine çevirdiğini aktardı. Almanya’nın seçimlere en çok katılım gösteren ülkelerden olduğunu sözlerine ekleyen Abdullah Eren, “Birinci turda yüzde 53,85 ile bir rekor kırıldı. Şimdi ikinci tur heyecanı var. Yurt dışında oy kullanma beş gün boyunca sürecek. Almanya rekorların ülkesi. Almanya yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın rekor şekilde sandıklara gittiği bir ülke. İlk turda yoğun bir katılım vardı. 17 oy kullanma merkezinde oy kullanma süreci devam ediyor. Ciddi bir iştirak var. Ben tüm vatandaşlarımızı hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun demokrasi şölenine çağırıyorum” diye konuştu. 

 

DEMOKRASİ ŞÖLENİ YAŞANIYOR

 

Dünyanın hiçbir ülkesinin yurt dışında yaşayan vatandaşlarına bu denli oy kullanma hizmeti sunmadığını anlatan Eren, “Dışişleri Bakanlığımıza, büyükelçiliklerimize, başkonsolosluklarımıza teşekkür ediyoruz. Çok güzel bir organizasyon. Tüm vatandaşlarımızı Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunda demokrasi şölenine davet ediyoruz” dedi.

 

2012'de yapılan kanun değişikliğiyle ilk defa yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanma hakkı elde ettiğini hatırlatan Eren, o günden bu yana altı seçimde vatandaşların yurt dışı sandıklarında oy kullandığını belirtti. Yurt dışındaki seçmenlerin sandıklara gelmesini çok önemsediklerini dile getiren Eren, “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanmak suretiyle kendi temsilcilerini seçebilmesi ve onlara yönelik hizmet ve politikaları belirleyebilmesi çok çok hayati. Altıncı seçimde yurt dışındaki vatandaşlarımız akın akın sandıklara geliyor. Çünkü onlara yönelik farklı siyasi partilerin de vaatleri oluyor. Bunları değerlendiriyor vatandaşımız. Bizim görevimiz sandıkları vatandaşımıza en uygun şekilde devlet olarak götürmek” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

Kuzey, “Gençlere verilen her türlü destek geleceğe atılmış en önemli adımdır”

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) DİTİB Eyalet Gençlik Birliği’nin organizesinde düzenlenen Öğrenci Fuarı’na yüzlerce öğrenci yoğun ilgi gösterdi.

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Merkez Konferans Salonu’nda bu yıl 6.’ıncısı düzenlenen Öğrenci Fuarı’nda (DİTİB Studentenmesse), Almanya’nın farklı üniversitelerinde okuyan öğrenci ve mezunları, bölümlerini tanıtmak amacıyla stand kurdu. Öğrencilerin akın ettiği fuarda, üniversiteye hazırlanan öğrencilere hayallerindeki bölümlerin seçiminde hem yol gösterildi, hem de bölümleri tanıma imkanı sunuldu.

Aday öğrenciler bölümlerle ilgili yönelttiği sorulara cevap imkânı buldu. Fuarda ayrıca Uluslararası İlahiyat Programı (UİP) ve DİTİB Erdemli Öğrenci Evleri tanıtıldı.

 

Fuarın açılışına DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, KRV DİTİB Eyalet Gençlik Birliği Başkanı Seher Mavi, Münster Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Merve Mert ile standlarda görev yapan yüze yakın üniversitede okuyan öğrenci ve mezunları katıldı.

Gençler tarafından düzenlenen Öğrenci Fuarı’na ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, “Üniversiteye gitmek isteyen öğrencilerimize rehberlik yapmak amacıyla güzel bir organizasyon düzenlendi. Gençlere verilen her türlü destek gelecek adına atılmış önemli adımdır. Yeni üniversitelere başlayacak kardeşlerine abilik yapan gençlerimizin azmini ve gayretini görmekten ve fuara katılmaktan çok mutluluk duydum. Bu fuar gençlerin gelecekleri şekillendirmek ve yön çizmesi anlamında önemli bir etkinlik. Standlarda gönüllü görev alan kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Üniversitelerin öğretmenlik, mühendislik ve mimarlık, eczacılık, tıp, psikoloji, medikal, beslenme ve gıda, uluslararası ilahiyat, İslam teolojisi, uluslararası ticaret, ekonomi, işletme, hukuk, film ve iletişim tasarımı gibi 57 farklı bölümünün tanıtım standlarının açıldığı fuar alanını gezen DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, tanıtıma yönelik gayretlerinden ötürü standlarda görev alan gönüllü öğrencilere teşekkür ederek, bilgi aldı.

Gün boyu süren fuara binin üzerinde öğrenci ve velinin katıldığı belirtildi.

 

 


Schweinfurt - Der Bundestagsabgeordnete Markus Hümpfer gibt mit großer Freude bekannt, dass Fördermittel in Höhe von 146.578 Euro für die Unterstützung der Amateurmusik im Wahlkreis bewilligt wurden.

Diese finanzielle Unterstützung wird einen bedeutenden Beitrag zur Stärkung der Amateurmusikszene vor Ort leisten. Sie ermöglicht den Vereinen und Organisationen, ihre musikalischen Aktivitäten fortzusetzen und trägt zur Förderung der kulturellen Vielfalt sowie des gesellschaftlichen Zusammenhalts bei.

Besonders wichtig ist Hümpfer, dass mit den Fördermitteln die aufgrund des Coronavirus abgesagten Konzerte und Projekte wieder stattfinden können. Die Gelder dienen dazu, die wichtige Arbeit in den Amateurmusikensembles vor Ort zu unterstützen, die Probenarbeit zu fördern und Konzerte zu ermöglichen.

Durch die Rettungs- und Zukunftsprogramme NEUSTART KULTUR der Staatsministerin für Kultur und Medien konnten über die Förderprogramme IMPULS und NEUSTART AMATEURMUSIK Mittel in Höhe von knapp 40 Millionen Euro an Chöre und Orchester ausgeschüttet werden. Von diesen Mitteln wurden 146.578 Euro an Chöre in Kitzingen und Schweinfurt vergeben.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) iş birliğiyle yurt dışında yaşayan gençlerin mühendislik ve teknoloji alanında tecrübe kazanmaları maksadıyla düzenlenecek staj programı Almanya’da tanıtıldı.

 

2023 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında olmak üzere TUSAŞ bünyesinde 2 farklı tarihte düzenlenecek staj programı Almanya’nın Münih, Stuttgart, Frankfurt, Köln, Duisburg, Braunschweig ve Berlin şehirlerinde yapılan etkinliklerle tanıtıldı. Adaylara staj boyunca sağlanacak destekler ve TUSAŞ’ta çalışma fırsatları hakkında detaylı bilgiler sunuldu.

Yurt dışında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde mühendislik alanlarında öğrenim gören vatandaşlara yönelik düzenlenen etkinliklerde YTB’nin diasporaya yönelik çalışmalarına ilişkin bilgiler verilirken, YTB tarafından düzenlenen kültür, sanat ve hareketlilik programları hakkında da tanıtım çalışmaları gerçekleştirildi.

17 Temmuz-17 Ağustos veya 21 Ağustos-21 Eylül tarihleri arasında iki dönemde yapılacak staj programında katılımcıların konaklamaları TUSAŞ tarafından karşılanacak. Bunun yanında katılımcılara gidiş ve dönüş uçak biletleri için 150 avroya kadar destek YTB tarafından verilecek. TUSAŞ ayrıca ulaşım ve öğle yemeği gibi hizmetleri de katılımcılara sunacak.

 

 

Programa yurt dışında ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, çifte vatandaş, Mavi Kart sahipleri ve Mavi Kart almaya hakkı olan 18 ile 35 yaş arasındaki mühendislik ve ilgili alanlarda eğitim alan veya yeni mezun olan adaylar başvurabilecek.

Başvurular 26 Mayıs 2023’e kadar "https://obys.ytb.gov.tr/" internet adresi üzerinden gerçekleştirilecek. Adaylar ayrıntılı bilgi için "Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!" adresine e-posta yoluyla müracaatta bulunabilecekler.

 

 

 

Mehr Schutz vor Einbrüchen - 1.248 verhinderte Einbrüche in Bayern 2022: Bayerns Innenminister Joachim Herrmann appelliert, mehr Sicherungstechnik einzusetzen - Auch aufmerksame Bürger verhindern Einbrüche

 

In den Einbruchschutz zu investieren lohnt sich: Eine Sonderauswertung des Bayerischen Landeskriminalamts kommt zu dem Ergebnis, dass in Bayern 2022 1.131 Einbrüche mittels spezieller Sicherungstechnik verhindert werden konnten sowie 117 Einbrüche aufgrund aufmerksamer Bürger, die bei verdächtigen Beobachtungen sofort reagiert und die Polizei verständigt hatten. Dank Alarmanlagen und aufmerksamer Bürger konnte die Bayerische Polizei vergangenes Jahr 46 Einbrecher in Tatortnähe festnehmen. Bayerns Innenminister Joachim Herrmann appelliert: "Nutzen Sie das Beratungsangebot der Polizei, schützen Sie Ihr Zuhause und melden Sie verdächtige Personen möglichst schnell über die '110' der Polizei."

 

Laut Herrmann ist das Risiko, Opfer eines Wohnungseinbruchs zu werden, in Bayern bundesweit gesehen mit Abstand am geringsten (2022: 22 Fälle pro 100.000 Einwohner; bundesweit 79 Fälle pro 100.000 Einwohner). "Einbrecher machen zu Recht einen Bogen um Bayern", erklärte der Innenminister insbesondere mit Blick auf die in den letzten Jahren deutlich verstärkte Fahndungs- und Ermittlungsarbeit der Bayerischen Polizei. "Aber auch jeder Einzelne kann Einbrechern das Leben schwer machen", betonte Herrmann. Beispielsweise seien abschließbare Fensterverriegelungen und spezielle Türsicherungen eine günstige und wirkungsvolle Möglichkeit, die eigene Wohnung zu schützen. Jeder könne sich dazu bei den Kriminalpolizeilichen Beratungsstellen kostenlos und kompetent beraten lassen. "Auf Wunsch kommen unsere Fachberater sogar nach Hause, um vor Ort produktneutral passgenaue Lösungen anzubieten", erläuterte Herrmann. "Und nicht zu vergessen der einfachste Tipp, der leider nicht immer beherzigt wird: Wenn ich das Haus oder die Wohnung verlasse, muss ich alle Fenster schließen und auch die Haustüre versperren."

İngiltere ve Almanya Savunma Bakanları, Kiev yönetimine uçak teslimatı konusunda nihai kararın ABD'de olduğunu bildirdi
 

BERLİN (AA) – İngiltere ve Almanya, Ukrayna'nın Rusya’ya karşı savaşması için yakın gelecekte Kiev’e savaş uçağı teslim etmeyeceklerini ve Kiev'e olası bir F-16 savaş uçağı teslimatına ilişkin nihai kararın ABD’ye ait olduğunu bildirdi.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, başkent Berlin’de Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ile yaptığı basın toplantısında, her iki ülkenin Ukrayna'ya askeri destek sağlama konusunda yakın iş birliğini sürdürmek istediğini söyledi.

Ukrayna, aylardır Rusya’ya karşı savaşta özellikle ABD yapımı F-16 savaş uçağı talep ederken, İngiliz Savunma Bakanı Wallace, Ukrayna'ya savaş uçağı göndermeye yönelik uluslararası planlar sorulduğunda, Londra’nın Kiev’in istediği savaş uçaklarının hiçbirine sahip olmadığını ve Kiev'e olası bir F-16 savaş uçağı teslimatına "Beyaz Saray’ın” karar vermesi gerektiğini kaydetti.

Wallace, İngiliz ordusunun envanterinde bulunan savaş uçaklarının da Ukrayna için uygun olmadığını belirterek, Kiev’e savaşı uçağı sağlamada ülkesinin rolünün eğitim, koordinasyon ve lojistikle sınırlı olacağını vurguladı.

 

- Almanya F-16 uçağımız yok

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise kendilerinin, İngiltere ve Hollanda'nın, Ukrayna'ya muharip hava kabiliyetleri sağlamak üzere, eğitimden F-16 jetlerinin tedarikine kadar her konuda destek verecek "uluslararası koalisyon" oluşumuna aktif katkıda bulunacak eğitim kapasitesine veya askeri teçhizata sahip olmadığını söyledi.

Pistorius, "Böyle bir ittifakta, böyle bir koalisyonda aktif rol oynayamayız, çünkü ne eğitim kapasitemiz, yetkimiz, ne de uçağımız var." dedi. Pistorius, Kiev'e olası bir F-16 savaş uçağı teslimatına ilişkin nihai kararın ABD'ye ait olduğuna da dikkati çekti.

Pistorius, Alman ordusunun envanterindeki savaş uçaklarının Ukrayna'da kullanıma uygun olmadığını belirterek, Ukrayna'nın tank ve hava savunma gibi başka yetkinliklerle desteklendiğini vurguladı.

Öte yandan, Almanya, uzun bir tereddütten sonra Ukrayna’ya Alman yapımı Leopard 2'leri tedarik etmek için ittifak kurmuştu.

 

İngiltere ve Hollanda, İzlanda'daki Avrupa Konseyi zirvesinin oturum aralarında Ukrayna'ya savaş uçağı sağlamak için bir "uluslararası koalisyon" üzerinde anlaştıklarını açıklamıştı

 

KÖLN (AA) - Almanya'da yaşayan Aslı ve Mikail Kaba, nikah töreni öncesi gelinlik ve damatlıklarıyla Düsseldorf Başkonsolosluğuna gelerek, Türkiye'de 28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için oy verdi.

Gelin Aslı Kaba, Düsseldorf'taki oy kullanma merkezinde oyunu kullandıktan sonra, heyecanlı ve mutlu olduğunu söyledi.

 

Aslı Kaba, "Rabbim vatanımıza ve milletimize zeval vermesin. Oyumuz, yolumuz belli. Vatan sağ olsun." dedi.

UID- Uluslararası Demokratlar Birliği MKYK Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Adem Taflan ise bu iki genci demokrasiye sahip çıktıkları için tebrik ederek, herkesi sandığa gelerek oy kullanmaya çağırdı.

 

Yaklaşık 1,5 milyon seçmenle yurt dışında en çok seçmenin bulunduğu ülke olan Almanya'daki Türkler, 24 Mayıs'a kadar 08.00 ile 22.00 saatleri arasında oylarını kullanabilecek.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de, İranlı Azerbaycan Türkleri, Tahran yönetimini protesto etmek için gösteri düzenledi.

Ellerinde pankart ve flamalarla Unter den Linden Bulvarı'ndan yürüyerek tarihi Brandenburg Kapısı önünde toplanan göstericiler burada yapılan konuşmaları dinledi.

İngiltere, İsveç, İsviçre, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerden gelen İranlı Azerbaycan Türkleri, "Özgürlük, adalet, özerklik" sloganları attı.

Göstericiler, Brandenburg Kapısı önünde Azerbaycan Türkçesiyle şarkılar söyledi.

 

NEW YORK (AA) - ABD, G7 ülkeleri ve diğer uluslararası ortaklarla koordinasyon halinde yeni yaptırımlarla Rusya'nın askeri ve endüstriyel tedarik zinciri ile enerji gelirlerini hedef aldı.

 

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, G7 Liderler Zirvesi'nde verilen taahhütler doğrultusunda, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşma kapasitesini daha da azaltmak için küresel yaptırımların ve diğer kısıtlayıcı ekonomik önlemlerin güçlendirildiği kaydedildi.

Açıklamada, Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinin (OFAC), Rusya'nın kritik teknoloji elde etmek için kullandığı kanallar, gelecekteki enerji gelirleri ve finansal hizmetler sektörüne yönelik 22 kişi ve 104 kuruluşa yönelik yaptırım uygulandığı kaydedildi.

OFAC'ın Rusya'ya uygulanan yaptırımları genişlettiğine işaret edilen açıklamada, Rusya'nın belirli hizmetlere erişimini kesmek için de harekete geçildiği vurgulandı.

 

- Bazı hizmetlere yasaklama

ABD'den veya nerede bulunursa bulunsun ABD'li biri tarafından Rusya'daki herhangi bir kişiye mimarlık veya mühendislik hizmetlerinin ihracatı, satışı veya tedarikinin yasaklandığı belirtilen açıklamada, söz konusu yasağın 18 Haziran'dan itibaren yürürlüğe gireceği bildirildi.

Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Rusya'nın "yasa dışı ve sebepsiz" savaşının başlangıcından bu yana, Ukrayna'yı destelediklerini ve Rusya'nın işgali yürütme kabiliyetini düşürmeye odaklandıklarını vurguladı.

Kolektif çalışmaların, Rusya'yı ordusu için ihtiyaç duyduğu temel girdilerden mahrum bıraktığına ve Kremlin'in savaşı finanse etmesini sınırladığına işaret eden Yellen, son yaptırımların da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşı sürdürme kabiliyeti üzerindeki zorlukları daha da artıracağına dikkati çekti.

 

- ABD Dışişleri Bakanlığından 200 kişi, kuruluş, gemi ve uçağa yaptırım

Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da 200'den fazla kişi, kuruluş, gemi ve uçağın yaptırım kapsamına alındığı bildirildi.

Yaptırımların Rusya'nın savunma, ilgili malzeme, teknoloji, metal ve madencilik sektörlerini hedef aldığı belirtilen açıklamada, Rusya'nın gelecekteki enerji üretimini ve kapasitesini artırmaya dahil olan kurum ve kişilere yönelik yaptırımları da içerdiği aktarıldı.

Açıklamada, ABD'nin ne kadar sürerse sürsün Ukrayna'nın yanında olmaya devam edeceği vurgulandı.

 

- ABD Ticaret Bakanlığı 71 şirketi kara listeye ekledi

Öte yandan, ABD Ticaret Bakanlığı da çeşitli tüketim mallarının Rusya'ya ihracatına yönelik yeni kısıtlama getirdi ve ABD teknolojisine erişimi zorlaştırmak amacıyla 71 şirketi kara listeye ekledi.

ABD Hazine Bakanlığı Mali Suçlarla Mücadele Birimi (FinCEN) ve ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS) da Rusya'nın ihracat kontrollerinden olası kaçınmalarına karşı tetikte olunması çağrısında bulunulan ortak bir ek uyarı yayımladı.

Söz konusu uyarıda, FinCEN ve BIS'in Haziran 2022'de yayımlanan ilk ortak uyarısına atıfta bulunuldu ve finans kurumları için Rusya ile ilgili yeni ihracat kontrolü kısıtlamaları hakkında ek bilgi sağlandı.

 

Ayrıca uyarıyla, Rusya'nın askeri ve savunma sanayi üssüne tedarik ve ikmal sağlamak için gerekli teknoloji ile mallara erişimi daha fazla kısıtlamak ve engellemek için hazırlanan ve halihazırda devam eden angajmanlar ile girişimler yinelendi.