Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Wuppertal-Barmen şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Fatih Camii’nde “Ramazan Çocuk Bakkalı” temasıyla etkinlik düzenlendi.

Wuppertal-Barmen DİTİB Fatih Camii'nde teravih namazına katılan çocuklar cami marketinden ikramlarla sevindirildi.

Amaç; çocuklara camiyi sevdirmek

“Ramazan Çocuk Bakkalı” temasıyla teravih namazına gelen çocuklara yönelik etkinlik düzenlediklerini söyleyen din görevlisi İslam Balcı, Ramazan ayının ilk gününden itibaren bilhassa tatil günlerinde teravihe gelen çocuklara camiyi sevdirmek amacıyla çeşitli hediyeler dağıtıldığını ifade etti. Balcı, “Çocuklarımıza dinimizi, camiyi, cemaati sevdirmek ve sevindirmek amacıyla başlatmış olduğumuz “Ramazan Çocuk Bakkalı” uygulaması ile teravihe gelen yavrularımız namaz sonrası bakkalımızdan istediklerini alıp mutlu bir şekilde ayrılıyorlar. Rabbim kalbi ve gönlü imanlı çocuklarımızın, gençlerimizin sayısını artırsın inşallah” dedi.

Etkinlik çocuklardan büyük ilgi gördü

Wuppertal-Barmen DİTİB Fatih Camii dernek başkanı Erol Demir de, "Çocuklara cemaatle namaz kılma ve cami sevgisini kazandırmak amacıyla din görevlilerinin girişimiyle bir etkinlik başlattık. Çocuklardan da büyük ilgi gördü. Bundan sonra da bu etkinliğimizi sürdürme ve hediyelerimizi çeşitlendirme kararı aldık. Amacımız küçük yaşta geleceğimiz olan çocuklarımıza camiye gitme alışkanlığı kazandırmak için böyle bir uygulama hazırladık” diye konuştu.

Teravih sonrası cami içerisinde hazırlanan “Ramazan Çocuk Bakkalı”nda camiye gelen çocuklara çeşitli ikramlarda bulunuldu.

 

 

 

 
Türkiye ile Bulgaristan arasında imzalanan 13 yıllık anlaşma kapsamında Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nden Bulgaristan'a ilk gaz sevkiyatı yapıldı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'ye (BOTAŞ) ait Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nde ilk sevkiyata ilişkin düzenlenen törene BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan (sağ 4), Bulgaristan Enerji Bakanı Rosen Hristov (sol 6), Bulgargaz Genel Müdürü Denitsa Zlateva (sol 5) katıldı.
 
 
 

Kral Selman, kabine toplantısında ayrıca Enerji Bakanlığını, ülkesi ile Türkiye arasında enerji alanında mutabakat zaptı imzalanması için görüşmeler yapmak üzere yetkilendirdi.

 

Suudi Arabistan, Çin ile temiz hidrojen enerjisi alanında imzalanan mutabakat zaptını onayladığını duyurdu.

Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'nın haberine göre, Kral Selman bin Abdulaziz'in başkanlık ettiği kabine toplantısında bir dizi karar alındı.

Bu kapsamda Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ile Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Enerji İdaresi arasında temiz hidrojen enerjisi alanında ve iki ülkenin vergi daireleri arasında işbirliği için imzalanan mutabakat zaptları onaylandı.

 

Suudi Arabistan Kralı, ülkesi ile Çin arasında tarım alanında mutabakat zaptı imzalanması adına görüşmeler yapılması için Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanlığına yetki verdi.

Kral Selman ayrıca Enerji Bakanlığını, ülkesi ile Türkiye arasında enerji alanında bir mutabakat zaptı imzalanması için görüşmeler yapmak üzere yetkilendirdi.

 

Toplantıda, Suudi Arabistan ile İran'ın 7 yıl sonra diplomatik ilişkileri yeniden tesis etme kararına ilişkin gelişmeler ve iki ülke arasındaki diplomatik misyonların yeniden açılmasını öngören anlaşmalar ele alındı.

Anlaşmaları uygulamanın önemine değinilen toplantıda, bunları uygulamanın karşılıklı güveni artıracağı, işbirliğinin kapsamını genişleteceği, bölgenin güvenliğine, istikrarına ve refahına katkı sağlayacağı belirtildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası, köklü bir tarihsel geçmişe sahip olan Osmanlı diplomatik geleneğinden güç alır. Bu geleneğin üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, uluslararası arenada ülkenin temsilini sağlamakta ve Türk dış politikasını yürütmektedir. “Cumhuriyet’in 100. Yılı Etkinlikleri” kapsamında, bu köklü kurumun kuruluşundan bu yana geçen yaklaşık yüz yıllık süreci ele alarak, Türk diplomasisinin bugünkü kurumsal yapılanmasını ve geleceğe dair vizyonunu da tartışmak üzere Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Dışişleri: Asırların Diplomasi Birikimi başlıklı bir sempozyum düzenlenecektir.

 

Kurumumuz ve T.C. Dışişleri Bakanlığının ortak çalışmasıyla hazırlanan bu Sempozyum, 13-14 Nisan 2023 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu’nda gerçekleştirilecektir.

Yurt içinden ve dışından alanında uzman akademisyen ve diplomatların katılımıyla gerçekleştirilecek olan Sempozyum; Türk diplomasisinin XVI. yüzyıldan günümüze kadar uzanan kurumsallaşmasının temellerinden başlayarak, Hariciye Nezaretinin kuruluşuna ve Cumhuriyet Dönemi Türk Dışişleri’nin tarihsel gelişimine ve perspektifine odaklanacaktır.

 

Sempozyum kapsamında, Kurumumuz tarafından hazırlanan Asırların Birikimi: Türk Diplomasi Tarihi adlı belgesel film gösterimi yapılacak ve T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından temin edilen ve Türk hariciye tarihinde önemli kişi, olay ve yapıları gösteren bir fotoğraf sergisi de yer alacaktır.

Cumhuriyet’in 100. yılında gerçekleştirilecek bu Sempozyum, Türk dış politikasının tarihini ve geleceğini anlamak isteyen herkes için kaçırılmayacak bir fırsat sunmaktadır. Sempozyum Kurumumuzun YouTube kanalında İngilizce ve Türkçe olarak yayınlanacaktır.

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Almanya’ya gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dilekçe Komisyonu, vatandaşlar ve Türk sivil örgüt temsilcileriye görüşmelerine Köln şehrinden başladı.

Köln Başkonsolosluğunda yapılan heyetin Almanya ziyaretine Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB)’i temsilen Genel Başkan İmam Cengiz, Genel Sekreter Özlem Başöz ve ATİB Gençlik Kolları’ndan Nisa Ulusoy katıldılar. 



Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tatile girdiği dönemi Almanya’daki vatandaşlar ve Türk sivil kitle temsilcileriyle Düsseldorf, Essen ve Berlin’de dört gün görüşmeler yapacaklarını söyleyen (TBMM) Dilekçe Komisyonu Başkanı Mihrimah Belma Satır, ziyaretlerinin iki amacı olduğunu belirterek, birincisinin Türk kökenli Alman vatandaşı olanların buradaki haklarını hatırlatmak, dilekçe haklarını kullanmalarını tavsiye etmek, önermek ve bu tür uygulamaların Türkiye'deki uygulamalarını anlatmak.’’ derken, ikinci gayelerinin de buralarda yaptıkları ziyaretlerde aldıkları, edindikleri bilgileri ve talepleri kendi komisyonlarının muhatapları olan (Alman) Dilekçe Komisyonu Başkanı'na vererek parlamenter diplomasi başlatmak olduğunu kaydetti. 



Toplantıya, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ile AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ve İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik'ten oluşan komisyon heyeti, katılımcılarla ağırlıklı olarak Almanya’da koruyucu aile ve gençlik dairesi, vatandaşlık ve dövizle askerlik konularında görüş alışverişinde bulundu. 



“Dilekçe komisyonunun denetim faaliyeti yapan bir komisyon olduğuna dikkat çeken Heyet başkanı Mihrimah Belma Satır, ’’Vatandaşlarımız bize her konuda dilek, talep, yorum, öneri, eleştiri gönderebilir. Bunlar hakkında biz çalışma yapıp yasal düzenleme gerekiyorsa milletvekillerine bir hazırlık yaptırarak, araştırma ihtiyacı varsa alt komisyonlar kuruyoruz sorunu çözmeye çalışıyoruz. TBMM Dilekçe Komisyonu’na siz Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları da müracaat edebilir. Tıpkı, Alman Anayasası’nın 17. maddesine göre ırk, dil, din, yaş fark etmeden eyalet veya federal düzeydeki dilekçe komisyonlarına müracaat edilebildiği gibi’’ derken, bunun demokrasi gereği doğru bir hak arama yöntemi olduğunu belirtti.

 

BEYRUT (AA) - Türk Hava Yolları (THY) Beyrut Ofisi, Lübnan'daki Türk kurumları, partner kuruluşlar ve Lübnanlı yetkililerin katılımıyla iftar programı gerçekleştirdi.

THY'nin iftar programına, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Ali Barış Ulusoy, THY Beyrut Ofisi Müdürü Muhammed Bilal Döner, Yunus Emre Enstitüsü Koordinatör Vekili Esra Yılmaz, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği ve THY ofisi çalışanları ile çok sayıda partner şirketin temsilcisi katıldı.

 

Geleneksel iftar yemeğine katılan herkese teşekkür eden Döner, THY ailesi olarak Lübnan'da bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Program ud dinletisi ve semazen gösterisi ile sona erdi.

 

PEKİN (AA) - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un üç günlük Çin ziyareti, iki ülkenin Ukrayna'da barışa yönelik çabalara destek taahhüdüyle sona erdi.

İki ülke liderleri, ziyaretin ardından yayımladıkları ortak bildiride; üst düzey stratejik, ekonomik ve kültürle temasları sürdürecekleri ve küresel sorunların çözümü için işbirliğini geliştirecekleri mesajını verdi.

Bildiride, "Taraflar, Ukrayna'da barışın uluslararası hukuka uygun ve Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkeleri temelinde bir barışın sağlanması için tüm çabaları destekleyecektir." ifadesi yer aldı.

 

Ortak bildiri, Macron'un Şi ile Çin'in güneyindeki Guangdong eyaletinin merkezi Guangcou'da yaptığı gayriresmi görüşmenin ardından geldi.

Görüşmede Şi, Çin'in Ukrayna'daki savaş için ateşkes çağrısını yinelerken Fransa'nın krizin siyasi çözümüne yönelik barış önerisini desteklemeye hazır olduğunu vurguladı.

Çin'in Ukrayna sorununu kendi çıkarları açısından görmediğini, eşitliğin ve adaletin sağlanmasından yana olduğunun altını çizen Şi, "Siyasi çözüm krizden çıkışın tek doğru yoludur. İlgili tüm taraflar sorumluluk üstlenmeli, karşılıklı uzlaşmaya gitmeli ve siyasi çözüm içi uygun koşulları yaratmalıdır." dedi.

 

Şi, savaşın uzamasının tüm tarafların zararına olacağı değerlendirmesinde bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı, Guangcou'daki temaslarında, Sun Yat-Sen Üniversitesinde öğrencilere hitap etti.

Macron buradaki konuşmasında Ukrayna savaşının "uluslararası hukukun açık ihlali" olduğunun altını çizerek "barış ve istikrara odaklı uluslararası düzenin korunması ve yeniden inşası için ortak çaba gösterilmesi" çağrısında bulundu.

 

- Çin'in Ukrayna krizindeki tutumu

Çin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından "savaş" ve "işgal" sözcüklerini kullanmaktan kaçınmış, Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki oylamalarda çekimser kalarak Moskova'yı kınamayan az sayıda ülke arasında yer almıştı.

ABD ve NATO, Pekin yönetimine Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde uyarıda bulunurken doğrudan silah satışı olmasa da iki ülke, bu dönemde ortak askeri tatbikatlar dahil askeri işbirliğini sürdürmüştü.

Çin, savaşın yıl dönümü olan 24 Şubat'ta krizin siyasi çözümü için önerilerini içeren 12 maddelik "tutum belgesi" açıklamıştı. Belgede gerginliklerin aşamalı olarak azaltılarak ateşkesin sağlanması gerektiği vurgulanmıştı.

Ateşkes önerisi, ABD ve Avrupa Birliği'nin yanı sıra öneriyi fiili durumun kabul edilmesi olarak algılayan Ukrayna tarafından da kabul görmemişti. Kiev yönetimi, bu koşullardaki bir barışın "savaşın dondurulması" anlamına geleceğini dile getirmişti.

Rusya da Çin'in görüşüne önem verdiğini ancak mevcut koşullarda Ukrayna meselesinin çözümünde barış yoluna geçişin sağlanması için gerekli koşulların oluşmadığını bildirmişti.

Şi'nin 20-22 Mart'ta Moskova'ya yaptığı ziyarette de Ukrayna sorununun siyasi çözümü çağrısını yaparken ziyarette Pekin ile Moskova arasında stratejik işbirliğinin küresel boyutta genişletilmesine yapılan vurgu, Çin'in Rusya'ya desteğinin sürdüğünün işareti olarak yorumlanmıştı.

 

PEKİN (AA) - Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin ordusunun düzenlediği askeri tatbikatın sona erdiğinin duyurulmasının ardından, dün akşamdan bugün sabah saatlerine kadar Ada çevresinde Çin'e ait 35 askeri hava aracı ve 8 savaş gemisinin tespit edildiğini bildirdi.

 

Bakanlığın açıklamasında, 35 hava aracından 15'inin, Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği ve Tayvan'ın "Hava Savunma Tanımlama Bölgesi" (ADIZ) ilan ettiği sahada uçtuğu belirtildi.

Açıklamada, 5 "SU-30", 4 "J-10", 4 "J-16" savaş uçağı ile "BZK-005" tipi silahsız dronun Tayvan Boğazı'ndaki itibari "orta çizgiyi" geçtiği, "KJ-200" tipi erken uyarı uçağının ADIZ'in güneybatı bölümüne uçtuğu bilgisi verildi.

Uçuşlar ve gemi devriyelerinin, Çin ordusunun Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in Orta Amerika ve ABD ziyaretlerinin ardından başlattığı 3 günlük askeri tatbikatın sonlandırıldığının duyurulmasının ardından geldi.

 

Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan'ın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı, 8 Nisan'da Ada çevresinde kara, hava, deniz ve roket kuvvetlerinin katıldığı müşterek askeri tatbikata başladığını duyurmuştu.

"Müşterek Kılıç" adı verilen askeri tatbikata, kara kuvvetlerine bağlı roket bataryaları, deniz kuvvetlerine bağlı savaş gemileri, karada konuşlu gemi savar sistemleri, hava kuvvetlerine bağlı savaş jetleri, keşif ve erken uyarı uçakları ile güdümlü füze sistemlerini kontrol eden birliklerin katıldığı bildirilmişti.

Üç gün süren tatbikatta, 8 Nisan'da 71 hava aracı ve 9 gemi, 9 Nisan'da ise 70 hava aracı ve 11 gemi, 10 Nisan'da ise 91 hava aracı ve 12 gemi Ada çevresinde görülmüştü.

 

- Tsai'nin ziyaretleri

Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'ın lideri Tsai, Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve Belize'yi ziyaretleri öncesinde ve sonrasında ABD'ye "transit geçiş" gerekçesiyle gayrıresmi ziyaretlerde bulunmuştu.

Tayvan lideri, 30 Mart'ta New York şehrinde Hudson Enstitüsü tarafından düzenlenen toplantıya katılmış, 5 Nisan'da da California eyaletinin Simi Valley şehrinde ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve partiler arası Kongre heyetiyle görüşmüştü.

Pekin yönetimi, ziyaret nedeniyle ABD'yi protesto ederken Tsai'nin temaslarına aracılık eden iki kuruluşa ve yöneticilerine yaptırım uygulayacağını bildirmişti.

Çin, ABD'nin önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'deki ziyaretinden bu yana, Tayvan çevresindeki uçak ve gemi devriyelerini artırmış, Tayvan Boğazı'nı ayıran itibari orta çizgiyi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.

 

Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.

Pekin, "Tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.

14 Mayıs seçimlerine iddialı hazırlanan Avrupa Saadet Genel Başkanı Abdussamet Temel Ayhaber'e yaptığı basın açıklamasında, “Ülkemiz 14 Mayıs'ta tarihi seçime gidecek. Hem 13. Cumhurbaşkanı‘nı hem de yeni parlamentoyu seçeceğiz. Bu seçim sıradan bir seçim değil. Ülkemizin düştüğü yolsuzluk, ekonomik kriz, çalkantılı dış politika, giderek otoriterleşen yönetimden kurtulup kurtulmamasını oylayacağız.” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Temel devamla, “Ülkemiz maalesef gittikçe büyüyen sorunlar yumağının içinde. İktidarın söylemleri "Avrupa bizi kıskanıyor, durumumuz çok iyi, sayın Erdoğan dünya lideri" algısı artık gerçeklerin üstü örtemiyor. Özellikle ekonomi alanında çok acı tablolar yaşıyoruz . TÜİK'in hesap oyunlarına rağmen varandaş enflasyonu direkt kendi cebinde hissediyor. Bugün reel enflasyon rakamları %120'nin üzerinde. %10'un dahi büyük bir rakam olduğu ülkemizde işsizlik %15'in bile üzerinde. 1 Euro 20 TL 1 ABD doları 19 TL değerinde yani paramız pul olmuş durumda. Hükümetin istikrarlı ekonomi planı yok, döviz satarak kur baskılanıyor. Çarşı pazar ise pahalılık sebebiyle cep yakıyor. Bakın ekonomi insan hayatının temel noktalarından bir tanesidir. 14 Mayıs'ta aslında bir nevi ekonomiyi oylayacağız. Bugünkü Cumhur İttifakı ekonomisi mi? Yoksa madde madde planı ortada olan ekonomik kadroları ortada olan Millet İttifakı ekonomisi mi? Biz aynı zamanda depremin hesabını sormak için oy kullanacağız. 6 Şubat'ta yaşadığımız korkunç depremde resmi rakamlara göre 50 bin civarında vatandaşımız hayatını kaybetti. Yüzbinlerce insanımız evini ve işini kaybetti. Deprem üzerine siyasi cümle kullanmak istemem ancak apar topar deprem bölgesinde ihale dağıtan, oy için konut temelleri atıldı” dedi. 

Genel Baskan Temel açıklamalarının devamında, “Devlet yönetimini biz merhum Erbakan hocamızdan öğrenmiş insanlarız. Biz biliyoruz ki ekonomi kötüyse, içte gidişat kötüyse dışta da durum aynıdır. Azerbaycan ve Katar hariç hiçbir ülkeyle stabil ilişkimiz yok. BOP ortağı ve Arap Baharı'nın destekçisi olan bu iktidar İslam coğrafyasında akan kanın müsebiplerinden biridir. Birgün "kardeşim Esed, Kaddafi" deyip yarın "bunlar diktatör katil sürüsü" diyemezsiniz. Dış politika böyle yönetilmez, biz 2 bin yıllık devlet geleneğine sahip olan bir milletiz bize yakışıyor mu böyle tutarsız bir yol izlemek. Hükümetin yanlışlarını daha fazla sayıp karamsar tabloyu biraz daha karamsarlaştırmak istemiyorum. Tüm bu saydıklarımdan kurtulmak ve ülkemiz için yeni bir sayfa açmak için tüm vatandaşlarımızı 14 Mayıs'ta sandıklara davet ediyorum. Kötü yönetim ancak halkın oyuyla değişir“ şeklinde konuştu.

 

 

 

 

Hannover DİTİB Dini Danışma Kurulu ve Aşağı Saksonya ve Bremen Eyalet Birliği ev sahipliğinde düzenlenen eğitim seminerinde konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, “Ramazan niyettir, bize iyiliğe doğruluğa paylaşmaya niyet ettirir” dedi.

Ramazan ayı özel irşat programı kapsamda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Hannover Merkez ve İlim İrfan camileri ile Ronnenberg Eyüp Sultan Camii’nde gerçekleştirilen seminerde DİB Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, eyalet birlikleri, kadın kolları, dernek yöneticileri, din görevlileri ve cami cemaatiyle bir araya geldi.

 

Ramazan niyettir

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan irşat programlarında İslam'ın yardımlaşma, iyilik ve dayanışma dini olduğunu ifade eden Akbulut, “Ramazan niyettir, bize iyiliğe doğruluğa paylaşmaya niyet ettirir. Ramazan’la sadece oruca niyet etmeyiz. Bu ayda öfkelerimize hakim olmaya ibadetlerimize bir düzen getirmeye sevdiklerimize zaman ayırmaya niyet ederiz. Ramazan iradedir. Bize nefsimize dur demeyi öğretir. Bir disiplin ayıdır. İstediğimiz zaman istediğimize ulaşamayacağımızı öğreniriz. Ramazan iyi bir kul, samimi bir Müslüman olma çabamızdır” dedi.

 

Ramazan yardımlaşma, iyilik ve dayanışma ayıdır

Ramazan’ın yardımlaşma, iyilik ve dayanışma ayı olduğuna vurgu yapan, Akbulut, “Gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizi yürekten hissetmek onların ihtiyaçlarını giderebilmek için bir vesiledir. Özellikle afet bölgesine yapılan yardımlar takdire şayandır. DİTİB’e ve Türkiye Diyanet Vakfı’na şükranlarımızı iletiyoruz. Ramazan ile birlikte yardımlar daha önem arzetmektedir. Bir sofraya aş, bir aileye başını sokacakları yuvada tuğla olabilmeyi diliyoruz. Ramazan kazanç ayıdır. Hayır hanelerimizi doldurarak bayrama erişmeyi diliyorum” diye konuştu.

DİB Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, konuşmasının sonundu DİTİB teşkilatı uhtesinde eyalet birlikleri, kadın, gençlik ve veli kollarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti ifade etti.