Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Saadet Avrupa’nın düzenlediği geleneksel iftar programına katılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge 7. sıra adayı Bülent Kaya, Almanya’nın Hanau şehrinde partililerle buluştu. Kaya, iftar öncesi basın mensuplarıyla da buluşarak soruları cevaplandırdı.

 

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimi öncesi Avrupa’daki partililerle iftarda buluşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, seçmenin merakını giderecek açıklamalar yaptı. Hanau’da Saadet Avrupa’nın tertiplediği geleneksel iftar programında konuşan Bülent Kaya, konuşmasına uzun uzun Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini anlatarak başlatı, bu sistemin getirdiği zorunluluklardan birinin de; partiler arası ittifak olduğunu dile getirdi.

 

Kılıçdaroğlu, Saadet ve Milli Görüşü Mecliste görmek istiyoruz dedi

14 Mayıs’ta yapılacak seçimde CHP listesinde gösterdikleri adaylarla yarışa girdiklerini söyleyen Avukat Bülent Kaya, 81 il ve ilçelerde Cumhuriyet Halk Partisi adaylarına destek vereceklerini dile getirdi. Kaya; “Kemal Kılıçdaroğlu, biz bu mecliste yeniden Milli Görüşü, Yeniden Saadet Partisini görmek istiyoruz, deyince, bizde kendisine buna mukabil; ‘Siz bize söz verdiniz, bizden de size söz, CHP birinci parti olacak, sizi de cumhurbaşkanı yapacağız’ dedik. Çünkü, Milli Görüş sadakattır, ahde vefadır. Bu şekilde Millet İttifakını işbaşına getirip Türkiye‘nin sorunlarını çözeceğiz. Tıpkı, DSP hükümetinde Ecevit’e söz verdiğimiz gibi, nasıl Demirel‘i başbakan yapıp ağır sanayi hamlelerini başlattıysak!” diye geçmişten örnekler verdi.

 

CHP, Saadet Partili adayları meclise taşıyacak

Avrupa’nın her tarafından gelen partililerin pür dikkat dinlediği Bülent Kaya, “Şimdi sizden genel başkanımız adına söz istiyorum” diyerek konuşmasına devam etti. Kaya; “Bu salonda, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu adına sizlerden söz istiyorum, ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde sayın Kılıçdaroğlu‘nun desteklenmesi ve milletvekili seçiminde ise CHP‘ye oy vermenizi istiyoruz. Çünkü, CHP, Saadet Partili adayları meclise güçlü bir şekilde taşıyacak” mesaj verdi. Kaya’nın bu mesajı salonda alkışlarla karşılık buldu.

 

15 Mayıs Saadet’in şaha kalkışına uyanacağız

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya sözlerini şu şekilde noktaladı: „Mecliste güçlü olarak temsil edilen Saadet partisi, 2024 yılında yapılacak yerel seçimde kendi adayları ile yarışacaktır. Ve tekrar Milli Görüş belediyeciliği Türkiye’de konuşulacak. Akabinde, 2028 yılında yapılacak genel seçim yapılacak, bu seçimde ittifaklara ihtiyaç hissetmeksizin, Saadet Partisi ve Milli Görüş olarak bu milletin önüne çıkıp, tek başımıza ülkeyi yönetmeye talip olacağız. Dolayısıyla bu ittifak meselesi son bulmuş olacak. İnanıyoruz ki, 15 Mayıs sabahı, Saadet Partisi‘nin şaha kalkacağı ve insanların akın akın Saadet‘e geleceği güne uyanacağız“ iddiasında bulundu.

 

 

 

 

Gemeinsames Vorgehen von MdB Markus Hümpfer, Landrätin Tamara Bischof, MdL Volkmar Halbleib, Kreisrat Robert Finster und dem Klinik-Vorsitzenden Thilo Penzhorn.



Die Ankündigung der Krankenhausreform von Gesundheitsminister Lauterbach hat die Krankenhausträger aufhorchen lassen. Auch das Krankenhaus Kitzinger Land sieht sich mit der Reform konfrontiert. Der Entwurf der Krankenhausreform sieht eine Finanzierung der Krankenhäuser anhand von Vorhaltepauschalen und einer Einstufung anhand von Leistungsgruppen vor. Das Klinikum Kitzinger Land liegt dabei innerhalb der 30-Minuten Erreichbarkeit zum Universitätsklinikum Würzburg als Maximalversorger. Obwohl der erste Entwurf mit Vorhaltekosten für Leistungen der Grundversorgung und der Fortsetzung des Pflegebudgets allgemein begrüßt wird, könnte das Kitzinger Krankenhaus durch eine nachteilige Einstufung finanzielle Mittel verlieren.



Deswegen fordern die Gesprächsteilnehmer die Überarbeitung der Voraussetzungen und Anforderungen an die Klinik-Levels sowie der Entfernungskriterien zu Kliniken mit höheren Versorgungsstufen. Nach den Worten der regionalen Politik muss die Reform die konkreten Konzepte, Qualitäten und Entwicklungen der einzelnen Kliniken wie dem Klinikum Kitzinger Land im regionalen Verbund deutlich stärker berücksichtigen.

MdB Markus Hümpfer zeigt sich besorgt über die Situation und betont die Bedeutung des Kitzinger Krankenhauses als wichtige medizinische Versorgungseinrichtung für die Region. Trotz der Nähe zum Universitätsklinikum ist das Krankenhaus eine sehr wichtige Institution in der Region, die es zu bewahren gilt.

Das sieht auch der Landtagsabgeordnete Volkmar Halbleib so und betont: "Die Krankenhausplanung zur notwendigen Ausstattung des Klinikums Kitzinger Land liegt in der Verantwortung des Landes Bayern. Hier müssen mehr Mittel zum Erhalt und Ausbau der vorhandenen Strukturen bereitgestellt werden, um eine möglichst hohe Einstufung zu erreichen."



Kreisrat und SPD-Fraktionssprecher Robert Finster appelliert abermals, dass das Klinikum mindestens eine Einstufung in Level II benötigt, um die aktuelle Versorgung auch in Zukunft zu gewährleisten. Er fordert eine enge Abstimmung zwischen Bund, Land, Geschäftsführung und Landkreis, um die Versorgung weiterhin zu gewährleisten.

Hümpfer wird sich weiterhin dafür einsetzen, dass das Kitzinger Krankenhaus nicht finanziell benachteiligt wird und seine wichtige Rolle in der medizinischen Versorgung der Region weiterhin erfüllen kann.

Die Integrationsbeauftragte der Bayerischen Staatsregierung Gudrun Brendel-Fischer, MdL, geht heute mit ihrem Projekt „Fakten statt Fake – Lass dir nix weismachen!“ an den Start. Schulklassen und Jugendgruppen können ihr Interesse an einem Workshop-Angebot auf der Homepage der Integrationsbeauftragten anmelden. „Wir vermitteln zwischen Referenten und Interessierten. Den Nutzern entstehen keine Kosten“, so die Beauftragte.

 

„In meiner Funktion als Integrationsbeauftragte setze ich 2023 den Schwerpunkt auf die Stärkung des interreligiösen Dialogs und der Rassismus-Prävention. Hierfür können wir erfahrene Experten anbieten, die Jugendliche altersgerecht ansprechen und sie fit machen, Fake News zu erkennen und Vorurteile kritisch zu hinterfragen. Das ist mir besonders wichtig.“

 

Die aufgeführten Partner beruhen auf Empfehlungen der Koordinierungsstelle „Schule ohne Rassismus – Schule mit Courage“ in Bayern. Dazu entstehen Videoclips und Podcasts, die in den Workshops eingesetzt werden sollen. Die ersten sind bereits verfügbar.

 

Die Schulen und Jugendgruppen werden zeitnah über die Details informiert. Die Maßnahme ist Teil der Kampagne „Vereint in Vielfalt – geschlossen gegen Rassismus“. Weitere Informationen dazu finden Sie auf der Homepage der Integrationsbeauftragten

 

 

 

Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği, “bin aydan hayırlı” olarak kabul edilen Kadir Gecesi Almanya’da DİTİB camilerinde düzenlenen programlarla coşkulu bir şekilde idrak edildi.

 

Uzaktan ve yakından gelerek Kadir Gecesi’nin manevi ikliminden istifade etmek isteyen mü’minler, Köln DİTİB Merkez Camii‘nde gerçekleştirilen programa yoğun ilgi gösterdi.

Kadir Gecesi münasebetiyle DİTİB Merkez Camii’nde gerçekleştirilen programda, din görevlileri Naci Şengün, Adem Kemaneci, Mustafa Kader ve Gökhan Uygun tarafından Kur’an-ı Kerim ve ilahiler okundu, salatü selamlar getirildi.

Kadir gecesinde cemaate hitap eden, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, ”Kadir Gecesi’ni idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Mübarek Ramazanı ayını özel kılan Kadir Gecesi’dir. Cenab-ı Allah, Ramazan-ı Şerif’i bize kendimizi gözden geçirelim diye lütfetti” dedi.

İnsanlığın hayat rehberi ve Yüce Allah’ın bizlere uzattığı kurtuluş reçetesi olan Kur’an-ı Kerim ile değer kazanan bu gecenin kıymetinin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Kuzey, “Kur’an’a gönülden yönelmek ve onun insanlığa sunmuş olduğu eşsiz mesajını okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Çünkü Kur’an-ı Kerim; okumak, anlaşılmak, fert ve toplum hayatına rehber olmak için gönderilmiştir. Bunu yaptığımız zaman Kur’an bizlere şifa ve rahmet olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

 

Üzüntülerini dile getiren Kuzey, “Bu gece gökyüzü nurlanırken, yeryüzünün bir bölümünün teknoloji ve maddiyatın esiri olarak zevk, eğlence ve israf içinde olması, İslam coğrafyasının bir bölümünde savaş, açlık ve yoksulluğun hâkim olması, bizleri derin bir düşünceye sevketmektedir. İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’te yaşanan şiddet olayları, Türkiye’mizde ve Suriye’de meydana gelen deprem felaketleri bizleri derinden yaralasa da, Ramazan ayının heyecanı ve bizlere kazandırdığı şuurla gönüllerimiz ancak teskin bulmaktadır. Ramazan ve Kadir gecesinin şuuruna varan her bir Müslüman, Kur’an’ın her bir ayetiyle, yıkılan gönlünü ve dünyasını tekrar mamur etmeli, kardeşleri için, tüm İslam alemi için, mazlum ve mağdur coğrafyalar için duasını ve yardımını eksik etmemelidir. Bizler Müslümanlar olarak kitabımızın mesajlarına verdiğimiz değer nispetinde Allah’ın ve meleklerinin bu gece fecre kadar yeryüzüne indirdikleri barış ve esenliğin muhatabı olabiliriz. Bu şuuru hissedebildiğimiz zaman İslam’ın anlamı ve gayesi olan barış ve esenliğe kavuşabiliriz.

 

Yüzlerce cemaatin saf tuttuğu teravih namazlarının ardından, eller semaya açılarak dünyanın çeşitli bölgelerinde sıkıntı çeken ve gözyaşı döken Müslümanlar için dua edildi. Kadir Gecesi özel programı, DİTİB’in sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Seit 1917 steht die Genossenschaft Schweinfurter Bauverein für bezahlbaren Wohnraum in Schweinfurt. Mittlerweile betreibt der Verein über 1.800 Wohnungen in Schweinfurt. Um die notwendigen Sanierungsvorhaben sozialverträglich zu gestalten hat sich der Bauverein mit den MdBs Markus Hümpfer, Wahlkreis Schweinfurt-Kitzingen und Brian Nickholz, Experte für Wohnbau (beide SPD) ausgetauscht. Am Beispiel der Baustelle zur Generalsanierung des 9-geschossigen Wohngebäudes am Alten Wartweg 31 in Schweinfurt wird klar, staatliche Förderung ist notwendig, um Wohnraum zu sanieren und zu schaffen. Hier werden aktuell 41 Wohnungen energetisch und barrierefrei saniert - gefördert durch KfW Förderung.


Aufsichtsratsvorsitzender Hofmann forderte mehr Fördermöglichkeiten für Genossenschaften, da sie maßgeblich für die Wohnungslösung zuständig sind. Diese dürfen nicht gleichgesetzt werden mit privatwirtschaftlichen Unternehmen welche für Ihre Eigentümer hohe Renditen erwirtschaften müssen. Genossenschaften wie der Bauverein sind noch in der Lage, erschwinglichen Wohnraum zu schaffen. Außerdem sollte die Förderung von energetischen Einzelmaßnahmen möglichsein, um den Energieverbrauch zu senken.

"Wir benötigen nun gezielte Förderprogramme, um genossenschaftlichen und sozialen Wohnungsbau und die energetisches Sanieren zu unterstützen.", so Nickholz. "Zuletzt wurden die 14 Milliarden Euro für den sozialen Wohnungsbau nicht komplett ausgeschöpft, hier müssen wir nachsteuern". Im Bundestag werde derzeit neue Förderprogramme für genossenschaftlichen Wohnungsbau debattiert. Dies soll sich explizit an kommunale und genossenschaftliche Bauträger richten. ,Die Schwierigkeiten beim Schaffen von neuem Wohnraum aufgrund gestiegener Baustoffkosten und Fachkräftemangel sind der SPD bekannt. "Hier zu unterstützen ist ein sozialdemokratischer Auftrag" so Hümpfer.


Genossenschaftliches Wohnen für Privatpersonen wird mit zinsverbilligten Darlehen und einem bis zu 15-prozentigem Tilgungzuschuss gefördert. Für Studierende und Auszubildende sollen mit dem Förderprogramm "Junges Wohnen" Wohnheimplätze geschaffen werden. In Kooperation mit dem Studentenwerk Würzburg wäre dies auch für den Bauverein vorstellbar.

 

Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kuzey Bavyera Teşkilatı tarafından iftar proğramı düzenlendi.

Lades Event Saal´de verilen iftara, İstiklal marşı ve Kuran tilavetinin okunması ve saygı duruşunun ardından iftara Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, UID Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Yılmaz Deliduman, Kuzey Bavyera Bölge SKM Başkanı Semra Kelepir, AKP Seçim Koordinasyon Başkan Vekili ve UID Genel Başkanı Bülent Bilgi, Gazeteci-Yazar Abdurrahman Uzun, UID Bölge yöneticileri, Türk STK Başkan ve Temsilcileri ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı. Okunan Istiklal Marşı, Kuran Tilaveti ve saygı duruşunun ardından davetliler birlikte iftar yaptılar.


DANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRENEĞİNİ DEPREM BÖLGESİNDE GÖRDÜM

Deprem bölgesinde geçirdiği 12 günlük izlenimlerini anlatan Kuzey Bavyera Bölgesi SKM Başkanı Semra Kelepir, “ Milli dayanışmanın en güzel örneğini deprem bölgesinde gördüğünü ve ülkesine sonsuz güven taşıyan insanların ağzından düşmeye kelimenin  bu enkazı üzerimden alacak tek lider Recap Tayip Erdoğan olduğunu duydum dedi. Cumhurbaşkanımızı ve devletimizi afetle vurmak isteyenlerin çabaları boşa çıkacaktır. Gözü yaşlı anne ve babalarımızın Cumhurbaşkanımız Erdoğana güvenleri zedelenmemiştir. Böyle bir liderleri olduğuna şükretmektedirler“dedi. Kelepir, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek vatanımızın refahı için oylarımızı Recep Tayyip Erdoğana verip ülkemizin bölünmesine fırsat vermeyeceğiz dedi.


YAŞADIĞIMIZ ÜLKENİN AYRILMAZ PARÇASIYIZ FAKAT KALBİMİZ TÜRKİYE İÇİN ÇARPIYOR
UID Bölge Teşkilat Başkanı Yılmaz Deliduman, kalbi Türkiye için çarpan fakat yaşadığı ülkenin ayrılmaz bir parçası olmuş vefakar insanların teşkilatı olan Uluslararası Demokratlar Birliği, insanları huzur ve refahı için Avrupa’nın ve dünyanın birçok yerinde mücadele etmektedir. Ülkem, milletim, demokrasim ve istikbalim diyerek meşrebi, mezhebi,ırkı,dini  milliyeti ne olursa olsun yurduma alçakları uğratma düstürü ile hareket eden  necip milletime selam olsun. Ellerini semaya kaldırarak Bosna Hersek’ten Miyannama, Afrika‘dan  Asya’ya, Kudiste,mekkede ve medinede İslamın kalesinin düşmemesi için Allaha yakaşırda olan Aziz ümmete selam olsun. Türkiye’nin dik duran liderine, Türkiye’nin elif gibi duran liderine ve korkuyu bize sermaye bırakmayan  fakat bize dik durmayı sermaya bırakan ve son olarak biz kalsakda hiç bir aaman mazlumları savunmaktan geri kalmayacağız. Bize mazlumların ve milletin duası yeter ve bize Allah yeter diyen Liderimiz Recep Tayyip Erdoğana selam olsun.


20 YILLIK KAZANIMLARIMIZ HEBA OLMASIN

20 Yıllık kazanımlarımızın heba olmaması ve yüzyıllık cumhuriyetin hayali olan tam  bağımsızlık Türkiye hedeflerine ulaşmak için milat seçimi olacağını söyleyen Deliduman,“Bir taraftan büyük depremde etkilenen 11 sehrin yaralarını sarmak için tğm teşkilatlarıyla gece gindüz deprme bölgesinde kamp kuran Cumhur ittifakı var diğer tarafta millet can ve ülke enkaz altındyken, devletin tüm makamlarını bölücülüğün pazarlık masasında paylaşmanın kavgasında boğuşan ve 15 mayıs sabahı teröristlere,kaçaklara özgürlük vaadinde bulunan Cumhuriyeti yıkmaktan ve eyaletlere bölmekten özerklik ilan edenlere tek kelime edemeyenlerin içinde sözde milliyetçisi,sözde dindar partilerin yer aldığı millet ittifakı var. Bizler oyunlara gelmeden birlik içinde hareket ederek seçimlerde ıyları kullanarak gereken dersi vermeliyiz dedi.

 

AKP’YE DESTEK VERMEMİZ NEDENİYLE SALON TUTMAKDA ZORLANIYORUZ

UID tarafından yapılması planlanan büyük kapsamlı proğramlarımızı gerçekleştirmek için kiralamak istediğimiz salonların işletmecileri özellikle seçim zamanında  AKP’ye vermiş olduğumuz desteği engellemek için sıkıntı yaratıyorlar. Bu nedenle salonumuza gelen çok sayıda davetliyi üzülerek geri göndermek zorunda kaldık. Hani insan en sevdiğiniz yerden imtihan edilir derlerya, bizlerde bu davayı çok sevdiğimiz için imtihan ediliyoruz. Bilinmes, gereken önümüze engelleri aşacağız. İftar proğramımız için salonu bize kiralayan Lades Event Saal´in sahibi Yücel Gecer´e teşekkür ediyoruz´ dedi.


SADECE SEÇİMLERDE OY İSTEMEYE GELMEYİN

Almanya’daki Türk siyasetçilerede seslenen Deliduman, Bavyera Başbakanı Cami‘ye gelip bizlerin yanında yer alabiliyorsa ve birlikte resim çektiryorsa, bazı Türk kökenli siyasetçilerde korkmadan bizlerin yanında yer alsınlar ve çekinmeden birlikte resim çekinsinler. Artık sadece seçimler zamanında oy istemeye gelen Türk milletvekili adayı olan Türk kökenli siyasetçileri dikkata alarak hareket edeceğiz dedi. Sadece seçimler zamanında Türk derneklerine gelip oy toplamak isteyen Türk kökneli siyasetçiler biraz omurgalı olunda seçim dışındaki günler de bizlere yanaşın dedi.


ÇADIR KENTLERİMİZDE İFTAR AÇANLARI DÜŞÜNEREK VE EMPATİ KURARAK İFTARIMIZI AÇMALIYIZ
İftar Programına katılan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz,
Pandemi ortamı altında bu tip programlar yapılamıyordu. Malumunuz olduğu üzere iftar programlarını ancak geçtiğimiz yıldan itibaren toplu olarak yapmaya başladık fakat bu sene 6 Şubat’ta meydana gelen ard arda iki yıkıcı ana deprem nedeniyle ramazan ayı hüzün ve keder ayı oldu. Malesef 50 binin üzerinde vatandaşımızı toprağa verdik. Depremde hayatlarını kaybedenlere Allahtan rahmet ve kederli ailelerine sabırlar ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.Deprem bölgesinde çadır kentlerde plastik tabak bıçak kaşıkla iftar açan depremzedelerimizi düşünerek onlarla empti kurarak iftarı değerlendirmek daha anlamlı olacaktır dedi.

İftardan sonra Gazeteci Yazar Abdurrahman Uzun, bir konferans verdi.

UID Kuzey Bavyera´nın verdiği iftar davetinde `Öze Dönüş` adlı bir Konferans veren Gazeteci Yazar Abdurrahman Uzun, ´Avrupalı Türkler malesef Ülkemizde sürekli bir mobinge maruz kalmakta ve bir türlü kendilerini savunamamaktadırlar. Sizler 6. Şubat sabahı yataklarınızdan kalkarak kiminiz malı, kiminiz canı ile kimileride uçağa atlayarak günlerce deprem bölgesinde kalarak depremzedelere yardıma koştunz. Memleketi sevmak, Vatanı sevmek nasıl olur herkese gösterdiniz. Artık kimseye Eyvallah etmeyin. Bizler bu Ülkenin öz evladıyız diyerek göğsünüzü gere gere memleketlerinizde dolaşın´ dedi.

Haber ve resimler: İlhan Baba-Nürnberg

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avrupalı Türklerinin sivil toplum kuruluşlarında uzun yıllar çalışan KONAD Başkanı Sait Özcan'ın Avrupalı Türkleri konu alan kitabının resmi tanıtımı haziran ayında tanıtacak.

 

Avrupa’daki Türk varlığını konu alan eserlere bir yenisi daha eklendi. Uzun yıllardan bu yana Türklerin sosyo-kültürel değişimler ile ilgili çalışmalarda bulunan KONAD- Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan “Avrupalı Türkler” kitabını yayınla yarak 60’lı yılların basın dan itibaren Almanya‘ya gelen Türkleri konu alan eseri ile Türk Edebiyatı Tarihi’ne de ciddi anlamda katkı sağlamış oldu.

   Birlik Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan yazar Sait Özcan “Almanya’ya Türk Göçü’nün üzerinden 62. yıl geçti. Kara trenler ile Türklerin artık bu ülkede 4. nesil çocukları üniversiteli oldu. Ülkenin her şehrinde soyu Anadolu’ya dayanan bizimkiler var. Türklerin Almanya’ya Türk göçü çok üzücü ama, ciddi bir dökümantasyona tabi tutulmadan ve arşiv çalışması yapılmadan bölük parça ve sadece gazetelerin sayfalarında kalmıştır. Oysa Türkle rin Avrupa'ya göçü Türkiye Cumhuriyeti tarihi için önemli bir sosyolojik olaydır. Anadolu’nun hemen her köyünde ya bir Almanya’lı, yada Almanya’da akrabası olan insanlar vardır. Bazı şehirlerde Avrupa’ya teşekkür endeksli gurbetçi heykelleri dikmiştir. Yani Almanya veya Avrupa kelimeleri Türk insanının en çok konuştuğu yabancı ülke, uzak diyarlar ve gurbetin adı, Almanya Türklerin en çok gitmek istediği ve ekonomik hayallerini süsleyen kızıl elmadır. Anadolu’da Almanyasız bir hayat, Türkiye’de Almanyasız bir batılılaşma hayali, yine ülke ve millet olarak Almanyasız bir AB üyeliği düşünülemez. Almanya ve Avrupa bizim herşeyimiz, gelecekte de bizim çok şeyimiz olacaktır. Türkler ve Almanlar 350 yıldır çok değişik alanlarda ve  sektörlerde birlikte çalışarak birbirlerini çok iyi tanıyan ve saygı gösteren iki millet konumuna gelmiştir” Türklerin Almanya tarihinin iyi bilinmesinde kaydadeger olum lu gelişmelere ulaşılacağını hep beraber göreceğiz” şeklinde ko-nuştu.

   KONAD Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre Türkiye’de satış yapılmaya başlayan kitabın Almanya’da Türk Kitabevi başta olmak üzere değişik satış noktalarında Türk okuyuculara sunulduğu belirtildi. Avrupa tanı tımının Frankfurt dört ayrı ülkede yapılacağı belirtilerek, özellikle Almanya’da Türk Toplumu temsilcilerinin de geniş katılımı ile yapılacağı belirtildi.

 

Ne dediler?

 

Avrupalı Türkler kitabı kısa za-manda okuyucu arasında da geniş yankı buldu. Özellikle kültürel alanda kimlik erozyonuna karşı çıkan Türkler Sait Özcan’ın kitabı ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundular. Almanya Türkleri’nin önemi isimlerinin Avrupalı Türkler  kitabı ile ilgili ilginç açıklamalar geldi.

 

Adnan Öztürk:

“Almanya’da kültürel kalıcılığımız için çok önemli bir çalışma. Bu önemli eser için Sait Bey’i yürekten kutluyorum.

 

Kemal Soylu:

Bir milletin kendi kültürünü isbatı tarihçilerinin samimiyeti ile doğru orantılıdır. Tarihi olmayan milletler  zaman tüneli içinde kaybolacaklardır.

 

Dr. Latif Çelik:

Yazarlar bir milletin nefesi, bir kültürün taşıyıcısıdırlar. Milletlerin coğrafyadaki varlığının yegane isbatıdır kültür tarihçileri. Sait Özcan Bey’i tebrik ediyorum.

 

Ali Batman:

Milletimizin Avrupa’daki kalıcılığı adına Sait Bey çok önemli bir eser ortaya koymuştur. Kendisini yürekten tebrik ediyorum. Çok çok önemli bir eserin ortaya çıkmasına imza atmıştır.

 

Tahir Hacıkadiroğlu:

Böyle bir eserin ortaya çıkması için verdiği emek ve ayırdığı zaman için Sait Beyi yürekten kutluyorum. Toplumsal önderlik işte bu olsa gerek.

 

Musa Serdar Çelebi:

Ortaya çiıkan esere çok sevindim. Yıllardır heyecanı hiç eksilmeyen Sait kardeşimim tarih okyanusuna bir çizik çekerek ilk nesil insanımızın  yaşadıklarını ne kadar çok gelecek nesillere aktarırsak o kadar başarılı olur ve kalıcılığımız kesinleşir Almanya’da. Sait Beyi yürekten tebrik ediyorum.

 

Ahmet Serdar Yenice:

İçimizden çıkan kalem ehli arkadaşların böylesine önemli konularda  geriye iz bırakmalarından o kadar  seviniyorumki anlatamam. Hepimizin ailesinde hatıralar var, ancak Sait Özcan bey heyecan verici hatıralarının kaybolmaması adına bu çalışmaya verdiği emek için o kadar mutluyum ki anlatamam.

 

İhsan Öner:

Kendi tarihlerini kendileri yazama yan milletler, zamanla başkalarının yazdığı uyduruk hikayeleri tarih sanmaya başlarlar. Bu açıdan bakıldığın da Sait Bey çok önemli  bir konuda kalemini kullanmıştır. Kendisini yürekten tebrik ediyorum.

 

Seyfi Alp:

Yazar olarak Sait Beyin çalışmasındaki samimiyeti anlayabiliyorum. Bir kitabın ortaya çıkıp okuyucu ile buluşması her şeyden önce bir çocuğun doğumu gibidir. Yazarları kalem oynatan milletler öksüz kamış çocuklar gibi değildir. Türk Milleti artık Almanya’da kendi yazarlarını yetiştirmiştir. Aslında milletçe bizi yazan yazarlar ile birlikte sevinmeliyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kadir Gecesi münasebetiyle mesaj yayınladı.

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kadir Gecesi münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Başta Almanya ve Türkiye olmak üzere bütün İslam âleminin mübarek Kadir Gecelerini en güzel dilek ve duygularla tebrik ediyor, Ramazan Bayramı’na sağlık, afiyet içerisinde huzur ve mutlulukla erişebilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dedi.

 

Kuzey, Kadir Gecesi dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerifin, sayılı günlerini tamamlamaya adım adım yaklaşmaktayız. Müminler için maddi ve manevi yenilenme vesilesi olan bu mübarek ayın sonuna yaklaşırken, bir yandan da Ramazan’ı daha anlamlı kılan mübarek Kadir Gecesi’ne 17 Nisan 2023 Pazartesi gecesini Salı gününe bağlayan gece, bir kez daha kavuşmanın huzur ve sevincini birlikte yaşayacağız.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” (Kadr, 97/1-5) olduğu bildirilen Kadir gecesi, insanlık için kurtuluş reçetesi olan Kur’an’ın indirilmeye başlandığı, esenliğin bütün dünyayı kuşattığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gecedir.

 

İnsanlığın hayat rehberi ve Yüce Allah’ın bizlere uzattığı kurtuluş reçetesi olan Kur’an-ı Kerim ile değer kazanan bu gecenin kıymetinin bilinmesi, ancak Kur’an’a gönülden yönelmek ve onun insanlığa sunmuş olduğu eşsiz mesajını okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Çünkü Kur’an-ı Kerim; okumak, anlaşılmak, fert ve toplum hayatına rehber olmak için gönderilmiştir. Bunu yaptığımız zaman Kur’an bizlere şifa ve rahmet olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Üzüntülerini dile getiren Kuzey, “Bu gece gökyüzü nurlanırken, yeryüzünün bir bölümünün teknoloji ve maddiyatın esiri olarak zevk, eğlence ve israf içinde olması, İslam coğrafyasının bir bölümünde savaş, açlık ve yoksulluğun hâkim olması, bizleri derin bir düşünceye sevketmektedir. İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’te yaşanan şiddet olayları, Türkiye’mizde ve Suriye’de meydana gelen deprem felaketleri bizleri derinden yaralasa da, Ramazan ayının heyecanı ve bizlere kazandırdığı şuurla gönüllerimiz ancak teskin bulmaktadır. Ramazan ve Kadir gecesinin şuuruna varan her bir Müslüman, Kur’an’ın her bir ayetiyle, yıkılan gönlünü ve dünyasını tekrar mamur etmeli, kardeşleri için, tüm İslam alemi için, mazlum ve mağdur coğrafyalar için duasını ve yardımını eksik etmemelidir. Bizler Müslümanlar olarak kitabımızın mesajlarına verdiğimiz değer nispetinde Allah’ın ve meleklerinin bu gece fecre kadar yeryüzüne indirdikleri barış ve esenliğin muhatabı olabiliriz. Bu şuuru hissedebildiğimiz zaman İslam’ın anlamı ve gayesi olan barış ve esenliğe kavuşabiliriz.

 

Peygamber Efendimiz “Faziletine inanarak ve sevabını da yalnız Allah’tan umarak Kadir gecesini güzel amellerle geçirenlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağı” (Buhârî, İman, 25, 27, 28; Müslim, Müsafirîn, 173-176) müjdesini vermekte ve bu gecede “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle” (Tirmizi, Deavat, 84; İbn Mâce, Dua, 5) diyerek dua etmemizi tavsiye etmektedir” açıklamasında bulundu.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Almanya ve Türkiye olmak üzere bütün İslam âleminin mübarek Kadir Gecesi’ni tebrik eden Kuzey, “Ramazan Bayramı’na sağlık, afiyet içerisinde huzur ve mutlulukla erişebilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dileğinde bulundu.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Sosyal Dayanışma Merkezi (ZSU) işbirliğinde 11 ayın sultanı Ramazan, iftar öncesi DİTİB Çarşısında düzenlenen etkinliklerle dolu dolu geçti.

Ramazan ayının her haftasonu gerçekleştirilen, geleneksel Hacivat-Karagöz, Nasrettin Hoca, Keloğlan orta oyunu, Kur'an-ı Kerim tilaveti, tasavvuf musikisi konseri, şiir dinletisi, palyaço, kukla ve sema gösterisi beğeniyle izlenirken, Köln şehri Ramazan nostaljisi yaşadı.

 

Çocuklar ilgiyle izledi

Bin aydan daha hayırlı bereket ve bolluğu temsil eden Ramazan ayının her haftasonu düzenlenen etkinlikleri çocuklar ve aileleriyle birlikte ilgiyle izlendi.

Etkinliklere katılan ve Ramazan nostaljisi yaşayan aileler hem DİTİB Çarşısını gezerek alışveriş yapma hem de birlikte oruç açma imkanı buldu.

 

Çocuklar için Ramazan bir başka güzel

Çocukların sevincine ortak olan DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey de çocukların ilgisine hayran kaldığını ifade etti. Kuzey, “Neşe kaynağı olan çocuklarımızı Ramazan ayında da unutmuyoruz. Büyüklerimizden dinlediğimiz Ramazan hatıralarını yaşatmaya çalışıyoruz. Haftasonunda çocuklara yönelik gelenek haline getirdiğimiz programlar çerçevesinde hem çocuklara hem de ailelerine yönelik etkinlikler düzenledik. Çocuklar için Ramazan bir başka güzel. DİTİB olarak bu geleneğimiz bundan sonra da devam edecek” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

Städtische Behörden-Coaches helfen Migrantinnen und Migranten bei Behördenangelegenheiten

 

Behördliche Antragsverfahren sind häufig kompliziert und langwierig, für einen Antrag sind bisweilen zig Anlagen auszufüllen, selbst Muttersprachler verstehen amtliche Bescheide nicht oder wissen nicht, welche Behörde ihr Anliegen bearbeiten kann. Wie soll jemand durchblicken, der kein deutscher Muttersprachler ist, nach Deutschland geflüchtet ist, vielleicht gar kein Deutsch spricht oder sogar Analphabet ist? „Im Jahr 2020 hat der Fachbereich Integration, Inklusion und Senioren, um den Migrantinnen und Migranten zu helfen, zunächst nur für das Reuterhaus den Behörden-Coach ins Leben gerufen“, berichtet Christine Blum-Köhler, Integrationsbeauftragte der Stadt Würzburg. Denn: „Wer Hilfe braucht, kommt zu uns, egal, ob er noch im Reuterhaus lebt oder nicht“, bestätigt Sandra Bürger, Mitarbeiterin im städtischen Fachbereich Integration, Inklusion und Senioren. Sie ist als Integrationslotsin für die Koordination des Ehrenamts in den dezentralen Unterkünften verantwortlich und entwickelt das Projekt der Behörden-Coaches weiter. Die komplexe Behördenstruktur und vor allem die Behördensprache zählen für Migrantinnen und Migranten zu den größten Herausforderungen des Alltags. Nicht selten häufen sich bei ihnen Schreiben von Behörden, von Handyvertragspartnern und Stromversorgern. Viele der ehemaligen Bewohnerinnen und Bewohner des Reuterhauses suchen daher nach wie vor den Kontakt und holen sich Hilfe und Rat bei den Mitarbeitenden. Natali Soldo-Bilac, Koordinatorin der dezentralen Unterkünfte, ist bereits seit 2016 im Reuterhaus tätig. Sie hat über die Jahre hinweg viele Migrantinnen und Migranten in ihrem Alltag begleitet und pflegt nach wie vor gute Kontakte: „Bloß weil Migrantinnen und Migranten aus dem Reuterhaus ausgezogen sind, ist die Welt nicht in Ordnung“, weiß Soldo-Bilac.

Die ehrenamtlichen Behörden-Coaches unterstützen daher Menschen bei Behördenangelegenheiten aller Art und bei Schwierigkeiten mit behördlicher Post und formalen Schreiben. Sie helfen, Anträge und Formulare auszufüllen, Termine zu vereinbaren und dergleichen mehr, unkompliziert, kostenlos und ohne Terminvereinbarung. Zudem vermitteln sie Verständnis für die Funktionen und Aufgaben der jeweiligen Behörden (z.B. Jobcenter, Sozialämter, Familienkassen, Versicherungen) sowie deren Arbeitsweisen. Sie verweisen auf weitere Unterstützungsangebote, auf andere Beratungsstellen, dürfen aber keine Rechtsberatung durchführen und übernehmen auch keine Haftung. Es handelt sich um ein niederschwelliges Angebot, welches sich als ergänzende Unterstützung zu den bestehenden behördlichen und weiteren institutionellen Beratungen versteht.

Anfangs waren zwei bis drei Studenten für etwa jeweils vier Stunden die Woche engagiert, mittlerweile sind acht Behörden-Coaches an sechs Standorten in unterschiedlichen Stadtteilen tätig. „Klassische Migrationsberatungsstellen wurden in den letzten Jahren reduziert und da immer mehr Migrantinnen und Migranten kommen, wird die Lücke der Menschen größer, die Behördenschreiben, Anträge, Formulare, Verträge in deutscher Sprache nicht verstehen“, berichtet Sandra Bürger. „Im Grunde bieten die Behörden-Coaches Hilfe zur Selbsthilfe.“ Aber es wird wohl eine Vision bleiben, dass sich Behörden-Coaches irgendwann selbst abschaffen.

Das Projekt wird stetig weiterentwickelt und im Stadtgebiet ausgeweitet. Mittlerweile sind die Behörden-Coaches in den Stadtteilen Heuchelhof, Lindleinsmühle und in der Zellerau im Einsatz. Das Unterstützungsangebot findet in den Quartierbüros der jeweiligen Stadtteile einmal wöchentlich für drei bis vier Stunden statt. Das Angebot ist bewusst als offene Sprechstunde konzipiert. Terminvereinbarungen entfallen, wodurch ein erleichterter Zugang sowie kurzfristige Hilfsleistungen erfolgen können. Darüber hinaus sind Behörden-Coaches in der Gemeinschaftsunterkunft für Asylbewerber in der Veitshöchheimer Straße sowie in der dezentralen Unterkunft „Reuterhaus“ eingesetzt. In der GU ist das Angebot des Behörden-Coaches an die Sprechstunde der Flüchtlingsberatung des Caritasverbandes für die Diözese Würzburg e.V. angeschlossen und wird ausschließlich von den Bewohnerinnen und Bewohnern der Einrichtung aufgesucht. Das Angebot findet hier einmal wöchentlich statt. In der dezentralen Flüchtlingsunterkunft „Reuterhaus“, welches zugleich als zentrale Beratungs- und Informationsstelle von Migrantinnen und Migranten aus dem Stadtgebiet und dem Landkreis Würzburg aufgesucht wird, findet die Sprechstunde der Behördencoachs zweimal wöchentlich statt.

 

Die Orte und Sprechzeiten:

Dezentrale Flüchtlingsunterkunft Reuterhaus, Mergentheimer Str. 184, 97084 Würzburg: dienstags und donnerstags 14-18 Uhr

Heuchelhof Treffpunkt „Altes Schwimmbad“, Den Haager Str. 18, 97084 Würzburg: dienstags 10-14 Uhr und donnerstags 10-14 Uhr

Lindleinsmühle Quartiersmanagement, Frankenstraße 11, 97078 Würzburg: montags 13-17 Uhr

Zellerau Quartiersmanagement, Frankfurter Straße 62a, 97082 Würzburg: donnerstags 13-16 Uhr

Gemeinschaftsunterkunft Veitshöchheimerstraße 100, 97080 Würzburg: donnerstags 9-12 Uhr

Das ehrenamtsbasierte Projekt „Behörden-Coach“ wird koordiniert durch die Integrationslotsen der Stadt Würzburg. Im Allgemeinen sind die hauptamtlichen Integrationslotsen Ansprechpartnerinnen und -partner für ehrenamtliches Engagement im Bereich Integration, Migration und Asyl. Sie sind Anlauf- und Koordinierungsstelle für alle Bürgerinnen und Bürger, die sich für ein interkulturelles Ehrenamt interessieren oder sich in der Integrationsarbeit engagieren und aktiv werden möchten. Wer Interesse hat, als Behörden-Coach tätig zu werden oder sich ehrenamtlich in der Integration zu engagieren, kann sich bei Sandra Bürger, Integrationslotsin der Stadt Würzburg, melden: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!