Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Der Landkreis-Fasching hat eine lange Tradition. Schließlich konnten die Narren aus der Region jetzt bereits die 25. Ausgabe feiern. Die „Läushammel“ des TSV Unterpleichfeld zauberten als Ausrichter einen stimmungsvollen Abend, zu dem sie freilich mit dem Marschtanz ihrer Blauen Garde und dem Schautanz „Garten von Eden“ der Gaudigruppe einen maßgeblichen Beitrag leisteten.
Größten Respekt zollte neben Gastgeber Landrat Thomas Eberth auch der Zeremonienmeister des Landkreistreffens Bernd „Schins“ Kleinschnitz (Greußenheim). Der Einladung des Landrats zu dem vom Zeremonienmeister ausgerufenen „betreuten Feiern beim Landkreisfasching“ in der Mehrzweckhalle in Unterpleichfeld waren die Delegationen von 35 der 43 Vereine, Gilden und Gesellschaften im Landkreis gefolgt. Von Altertheim bis Zell am Main reichte die Gästeliste.
Prominente Gäste der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg
Am fröhlichen Stelldichein beteiligte sich erstmalig auch eine Abordnung der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg e.V. mit Prinz Phil I. und Prinzessin Kata I. an der Spitze. Die vom Landrat besonders begrüßten „Stodterer“ fanden herzliche Aufnahme im Kreis der „Landler“. Freilich besangen sie auch engagiert in der von Thomas Müller und Volker Kaufmann vorgetragenen Landkreis-Hymne die „Narre aus Würzburch Land“.
Gastgeber Thomas Eberth attestierte diesbezüglich allen Vereinen: „Was ihr zur Freude der Menschen leistet, ist grandios. Ihr seid alle spitze!“ Dem pflichteten auch der Präsident des Fastnacht-Verbands Franken (FVF) Marco Anderlik (Weidach) und FVF-Bezirkspräsident Tobias Brand (Winterhausen) bei. Die FVF-Funktionäre äußerten sich überzeugt vom Fasching als wichtige Pause von den Krisen.
Dass für die meisten Gesellschaften, Gilden und Vereine im Landkreis die närrische Schlacht der diesjährigen, extrem kurzen Session geschlagen ist, sorgte für eine gelöste Stimmung. Diese trieben allerdings die „Hettschter Gassefetzer“ schon bei ihrem Einzug noch einmal auf den Siedepunkt. Von den Gästen beinahe unbemerkt hatten sich Landrat Thomas Eberth mit seiner Trompete sowie Altlandrat und „Landkreis-Trommler“ Eberhard Nuß in passendem Outfit unter die Musiker gemischt.
Mit einem bunten Mix aus tollen Tänzen, humorvollen Beiträgen und herzlichen Begegnungen endete ein erfolgreicher Landkreis-Fasching 2024, der die Verbundenheit und den Frohsinn der Region einmal mehr unterstrich. Und das Fazit: Die Vorfreude auf die 26. Ausgabe im Jahr 2025 stieg umso mehr.Bildunterschrift 1:Insgesamt 35 Vereine, Gilden und Gesellschaften, darunter erstmalig auch eine Delegation der „KaGe Elferrat Würzburg“, waren mit ihren Prinzenpaaren und Symbolfiguren Teil des 25.Landkreisfaschings in Unterpleichfeld. Foto: Herbert Ehehalt
Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci tarafından IHK Nürnberg Merkezinde konuşan son yıllarda Türkiye dış politikasının yıldızı yükselen akademisyenlerinden Prof. Hüseyin Bağcı, “Bizim bölgemizde oyun kurmak isteyenler öncelikle bize gelip bizimle beraber hareket etmek zorundalar. Türkiye ile oyun kurmayanların oyununu Türkiye bozar ve fiyaskoları ellerinde kalır” dedi.
Çok sayıda izleyicinin katıldığı konferansın açış konuşmasını yapan Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, “Yakından tanıdığımız değerli akademisyen Prof. Dr. Hüseyin Bağcı dünyanın birçok üniversite, akedemik kuruluş ve uluslararası toplantılarda ülkemizin tezlerini belgeler ile savunan önemli bir bilim insanıdır. 120’den fazla ülkede ülkemizin vizyonunu anlatan hocamızı Nürnberg’de düşünen insanlarımız ile buluşturmak öncelikle insanımıza hizmet ve bölgemizdeki Türk diyasporası için önemli bir bilgi dağarcığıdır. Bilim insanlarımızı görev bölgemizdeki Türk Toplumu ile buluşturmak bizim için önemlidir” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen ODTÜ Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ramazan Bağcı, “Türkiye’yi bilimsel, kültür tarihi ve jeopoltik bir açıdan değerlendiremeyen ülkeler yanlış yaptıklarını çok geç anlıyorlar. Aradan geçen zaman ise Türkiye’nin lehine gelişiyor. Özellikle Almanya Türkiye’ye karşı çok yanlış yaptı. Türkiye’ye verilmeyen savunma silahları bizim ülkemizin kendi silahını önemli ölçüde yapar duruma gelmesine yol açtı. Alman basınında hemen hergün Türkiye’nin askeri teknolojideki yükselişini konu alan makalelerini görüyoruz. Türkiye’ye karşı karşı gayriresmi bir silah ambargosu uygulayan Almanya müttefikliğe yakışmayan bir tutarsızlık yolunda ilerlemektedir. Türk-Alman ilişkilerinin durumu iki müttefiğin arasında olmaması gereken yanlışları açıkça işaret ediyor.” şeklinde konuştu.
ABD’nin NATO’nun büyük abisi ABD’nin Türkiye’ye vermediği savunma silahını Türkiye’nin başka ülkelerden tedarik etmesini henüz hazmedebilmiş değil. Bana Türkiye’nin bu dönemde eksen kayması yaşadığını söyleyen akademisyen muhataplarıma eksen kayması değil, ihtiyaç karşılama diyorum. Maalesef bir çok batılı muhatabımıza uzun uzun anlatmak gerek. Özellikle stratejik analizler yapan akademik caminanın da son dönemdeki ilişkilere siyasi bir gözlük ile baktığını görmek elbette üzücü. Ama, örnekleri ile neden ve niçin şeklinde ortaya koyduğumuz tezlerimizin doğruluğuna inanan çok sayıda batılı dostlarımız da var.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Dünyanın maalesef adalet ve hukuktan hızla uzaklaşarak askeri güce doğru gerçek bir eksen kayması yaşadığını belirten Prof. Dr. Bağcı konuşmasında devamla, “Türkiye güçlendikçe bizi haklı görenler, siz zaten doğru yoldaydınız veya sizinle işbirliği yapacağımız alanlar çoğalıyor şeklinde yaklaşan ülkelerin sayısı da artacaktır. Türkiye askeri gücü ve büyümesi ile emperyalist yayılmacılığı değil, kendini haklarını koruyup, komşularında olup bitenleri dikkatlice takip edebilen bir ülke konumundadır. Dünyanın büyük güçleri ise yani başımızdaki illegal güçlerin eline ya silah veriyor, ya da onların önünü açıyor. Ancak Türkiye’nin onaylamadığı hiç bir oluşum hayata geçememektedir.” şeklinde yorumlar ortaya koydu.
Son olarak Almanya Türk toplumuna da mesajlar veren ODTÜ Dış Politika Enstitüsü ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hüseyin Bağcı, “Bu ülkedeki her gencimiz eğitim ikkanlarından en iyi şekilde yararlanıp öne çıkmanın, isim yapmanın ve ciddiye alinacak görüş ortaya koymanın yollarını aramalıdır. Kıta Avrupasında 120 binden fazla olduğu tahmin edilen işadamlarımız ise ülkemiz adına en önemli ekonomik güç ve ciddi bir lobi faliyetidir.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Uzun konferansın sonunda salondaki çok sayıda soruyu kendine has üslubu ile cevaplayan ve sık seyahatleri nedeni ile “Uçan Profesör” olarak tanınan Prof. Dr. Bağcı, aynı günün akşamı Erlangen Üniversitesi yerleşkesinde Alman akademisyen ve öğrencilere “Türkiye’nin Dış Politika Vizyonu” konulu bir başka konferansta buluştu.
Der Fachbereich Heimatpflege am Landratsamt Kelheim möchte für den Heimat.Erlebnistag am 5. Mai ein ansprechendes Programm für den gesamten Landkreis zusammenstellen und bittet um Ihre Unterstützung: Beteiligen Sie sich und lassen Sie Ihre Mitmenschen ihre Heimat erleben.
Mitmachen können heimatverbundene Personen, Heimatpfleger und Heimatforscher, Heimat- und Geschichtsvereine, Museen, Heimatdichter und auch Volksmusikanten, die sich entweder mit einer eigenen Veranstaltung in ihrer Gemeinde oder mit einem kurzen Beitrag bei der zentralen Veranstaltung im Landratsamt zu Ortsgeschichte, Traditionen, Bräuche oder Ehrenamt beteiligen.
Gerne können Sie auch bereits geplante Veranstaltungen melden, die schließlich in den Veranstaltungskatalog für den Landkreis aufgenommen werden.
Für Fragen und weitere Informationen steht Monika Rappl (09441 207-5100, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!) gerne zur Verfügung. Weitere Informationen erhalten Sie auch direkt unter www.heimat.bayern/heimaterlebnistag.
Auf Initiative des Bayerischen Heimatministeriums, des Bayerischen Landesvereins für Heimatpflege e.V. und der Bezirke findet am 5. Mai wieder der Heimat.Erlebnistag statt.
In ganz Bayern sollen Aktionen, Führungen und Vorträge zu den verschiedensten Heimatthemen stattfinden und den Menschen die Vielfalt Bayerns und die Besonderheiten der „Heimat vor der eigenen Haustüre“ näherbringen.
Ich bitte Ihre Redaktion um Veröffentlichung der Meldung. Danke.
Değerli okuyucularımız,
Diş protezi konusu ile gelen soruları özetleyerek, sizin bilgilerinize sunuyorum:
Diş Protezi
Protezler, diş kaplaması, köprüler ve takma dişlerdir. Sigorta kurumları teşhise göre“katkı” olarak bir sabit meblağı (Festzuschuss) öderler. Yani sigorta kurumunuz tıbbi bakımdan gerekli tedavi masraflarının %60 sini öder. Son beş yıl içerisinde her takvim yılında en az bir kez koruyucu muayeneye gittiyseniz (Bonus defteri!) o zaman size ödenecek para yardımı %70’a, 10 yıl sonra ise %75’e çıkar.
Tedavi ve Masraf Planlaması
Diş protezi yapılmadan önce diş doktoru bir “tedavi ve masraf planı” (Heil-und Kostenplan) oluşturur. Bu planda diş doktoru tarafından tavsiye edilen veya onların arzu ettiği ama tıbbi olarak gerekli olanların dışında kalan işlemler de yer almaktadır. Daha pahalı bir protez yaptırmak isterseniz, o zaman bu meblağın üzerine çıkan masrafları kendinizin ödemesi gerekir.
Tedavi ve masraf planını, sigorta kurumunuzun hangi masrafları ödediğinden ve hangi masrafların sizin tarafınızdan ödemesi gerektiğinden emin olduktan sonra imzalayın. Tedaviden sonra sizin ödemeniz gereken kısımla ilgili bir fatura verilir. Bu “katılım payı” (Eigenanteil) olarak adlandırılan kısımdır.
Fakat düşük gelirliyseniz sigorta kurumunuza “mağduriyet durumu düzenlemesini” (Härtefallregelung) sormanız gerekebilir: Düşük gelirli kişiler diş protezi için daha yüksek bir para yardımı alabilirler. Böyle durumlarda tedavi öncesinde sigorta kurumuyla görüşerek katılım payının düşürülebilmesi hususunu açıklığa kavuşturmanız gerekir.
2024 yılı için Düşük gelir sınırları Brüt miktar € olarak
Bunların haricinde tamamlayıcı diş protezi özel sigortasıda yaptırmanız durumunda, ödeyeceğiniz katkı payı miktarını azaltmış olursunuz.
Saadet Europe seçim heyecanını şimdiden yaşamayaya başladı. Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Saadet Europe Başkanı Samet Sami Temel Türk Milleti’nin Milli Görüş'ün samimiyetini hiç unutmadığını belirterek, 31 Mart seçimlerinin Saadet adaylarının zaferi ile sonuçlanacağını belirtti.
Mahalli seçimlere iki aydan az bir zaman kala adayların açıklanma süreci devam ediyor. Ayhaber’e bir açıklama yapan Saadet Europe Başkanı Samet Sami Temel, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız Birol Aydın ile büyük bir sürpriz yapacağız. Türkiye’nin en büyük seçim çevresi olan İstanbul’da Milli Görüş ekolünün ciddi bir oy potansiyeli vardır. Biz onları, onlar da bizi unutmadı. Emanet oylarımızın hepsini geri alacağız. Şu ana kadar Beyoğlu Belediye Başkan adayı Turgut Sahtiyan, Bayrampaşa Belediye Başkan adayı İsmail Acar, Kadıköy Belediye Başkan adayı Recep Yılmaz, Kağıthane Belediye Başkan adayı Halid Özgür Atak, Şişli Belediye Başkan adayı Fatih Yılmaz, Sultanbeyli Belediye Başkan adayı Fetullah Bülbül ve Esenler Belediye Başkan adayı İbrahim Bitiş ile aziz milletimizin önüne çıkacağız. Beyoğlu, Bayrampaşa, Kadıköy, Kağıthane, Şişli, Sultanbeyli, Esenler ilçeleri milli görüşü seçerek Saadet belediyeciliğinin huzur iklimini yaşamaya başlayacaklardır. Çünkü İstanbul Milli Görüş’ü özledi” şeklinde konuştu.
Ayrıca Avrupa’dan ülkemize gelerek aday olan vatandaşlarımız varki bunların hakettiği saygı milletimizin kalbinde çok önemli bir yer etmektedir şeklinde sözlerine devam eden Saadet Europe Başkanı Temel, “Bayburt Demirözü adayımız Murat Gürbüz ile Erzurum Oltu adayımız Mustafa Macit Avrupalı Türklerin içinden çıkan yiğit Anadolu çocuklarıdır. Kendilerine verilecek her oyun Avrupai belediyecilik prensipleri ile, Türkiyemize çok büyük bir kazanç olacaktır. Çünkü Saadet adaylarının devletin delikli kuruşuna bile sahip çıkarak Beytülmal’ın heder edilmesine saadet samimiyeti ile engel olacaklardır. Bzim imkanlarımız bizim milletimize yeter” şeklinde sözlerini tamamladı.
Fransız Le Monde gazetesi, İngiltere Kralı Charles’ın hastalığını haberleştirmiş. Haber her ülkede aynı anda çıktığı için biz de öğrendik. Allah şifa versin, geç gelen krallığının sefasını sürsün de, burada benim yazacağım kralın hastalığı değil, Le Monde’un İngiltere sağlık sistemiyle ilgili ifadeleri. Hastalığı haberleştiren AFP'nin Londra muhabiri Cécile Ducourtieux şunları söylüyor:
“Buckingham Sarayı açısından benzeri görülmemiş bir şeffaflık gösterisi olan kralın kanserinin açığa çıkması, Birleşik Krallık'ta kanser tedavisine ilişkin tartışmanın yenilenmesi riskini de taşıyor. Teşhislerin çoğunlukla çok geç konulması nedeniyle ülke, kanserde hayatta kalma oranları açısından Batı ülkeleri arasında en kötü sıralarda yer alıyor. İngilizler, sayıları yeterli olmayan (1000 kişi başına 2,8 civarında) pratisyen hekimlerden randevu almakta giderek zorlanıyorlar. Buckingham Sarayı'na göre, Kral III. Charles en iyi tedavilere erişebilecek ve bu tedaviler 5 Şubat Pazartesi günü başlayacak. 7 milyondan fazla Britanyalı, halk sağlığı sistemi olan NHS'deki operasyonlar veya tedaviler için bekleme listesinde ve birçoğu da beklemede. Kemoterapiye erişmeden aylar önce.”
Geçtiğimiz günlerdeki İngiltere gezisinde duyduklarımızın tekrarı bu sözler. Londra’da bindiğimiz taksinin şoförü şunları söylüyordu: “Burada sakın hastalanmayın. Hastalanırsanız da acil servise gitmeyin. Yaptıkları, ağrı kesici verip göndermek. Biz artık önemli bir hastalık yoksa kendi tedavimizi kendimiz yapıyoruz. Sadece tahlilde önemli bir şey çıkarsa sizi arayıp hastaneye çağırıyorlar.”
Bununla ilgili çok haber yapmıştım. (Malum, İngiltere, KKTC’dekinden daha fazla Kıbrıs Türkünün yaşadığı yer. 300 bini aşkın Kıbrıs Türkünün İngiltere’de yaşadığı söyleniyor.) Kral Charles’ın hastalığıyla altının çizildiği konu aslında İngiltere’de de sıkça gündem olan bir konu. CNN’nin 23 Ocak 2023 tarihinde yayımladığı haberin başlığı “Britanya'nın bir ulusal hazine olan sağlık hizmeti neden çöküyor?
Haberde özetle şu ifadeler yer alıyor: “Manşetler Britanya Ulusal Sağlık Hizmetinin (NHS) ‘kırılma noktasında’ olduğu konusunda uyarıyor. Alarmlar tekrar tekrar çalıyor. Ancak mevcut kriz, uyarı zillerinin eskisinden daha yüksek sesle çalmasına neden oldu. 1989'dan beri NHS'de çalışan doktor Peter Neville, ‘Bu sefer farklı hissediyorum. Hiç bu kadar kötü olmamıştı.’ diyor. Yakın zamana kadar düşünülemez olan sahneler artık sıradan hale geldi. Hastaneler kapasitenin üzerinde çalışıyor. Pek çok hasta koğuşlarda değil, ambulansların arkasında, koridorlarda, bekleme odalarında ve dolaplarda tedavi görüyor ya da hiç tedavi görmüyor. Liverpool'daki bir hastanede çalışan bir NHS çalışanı CNN'e ‘Burası bir savaş bölgesi gibi’ dedi. Bu hikayeler verilerle doğrulanıyor. Aralık ayında İngiltere'de 54.000 kişi acil hastaneye kabul için 12 saatten fazla beklemek zorunda kaldı. Felç veya kalp krizi gibi ‘kategori 2’ bir duruma müdahale etmek için ambulansın ortalama bekleme süresi 90 dakikayı aştı. (Hedef 18 dakikadır.) 30 Aralık'ta sona eren haftada 5 yıllık ortalamaya göre 1.474 (% 20 fazla) ölüm yaşandı. İngiltere'deki NHS kuruluşlarını temsil eden NHS Konfederasyonu'nun genel müdürü, geçen ay bir ambulans saldırısının arifesinde hükümete bir mektup yazarak NHS liderlerinin o gün "hasta güvenliğini garanti edemeyecekleri" yönündeki endişeleri konusunda uyardı. Buna cevaben bir hükümet sağlık bakanı halka ‘riskli faaliyetlerden’ kaçınmaları tavsiyesinde bulundu.”
Burada müsaadenizle, Türkiye’nin son yıllarda hızla gelişen sağlık turizmi potansiyeliyle dünyanın en çok tercih edilen ülkeleri arasında üst sıralara yükseldiğini hatırlatacağım.
Yaş mevzuuna girmeyeceksek, sigortalıların sadece sigorta hastanelerinden hizmet alabildiği, bunun için de sabah ezanı hastanede kuyruğa girdiği zamanları bildiğimi de söyleyebilirim. Şükür ki, Türkiye’nin 2003 yılında "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı verilen çok iddialı bir reform programına tabi tutulmasının ardından sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı, bekleme eziyeti kalktı, parası, sosyal güvencesi olsun olmasın tüm vatandaşlar tedavi olabilme imkanına kavuştu, hastanede rehin kalma devri sonlandı. Bu hizmetler sadece Türk vatandaşlarıyla da sınırlı kalmadı. Türkiye, hızlı ve etkili sağlık hizmetleri, yüksek nitelikli sağlık personeli, dünya standartlarındaki teknolojik/tıbbi donanımı ile sağlık turizminde en çok tercih edilen ülkelerden biri oldu. Sağlık turizminin bir alt başlığı olan medikal turizmin geldiği noktayı da siz zaten yolda/otelde rastladığınız başı bantlı, yüzü sargılı turistlerden değerlendirebiliyorsunuzdur.
Sezar’ın hakkı Sezar’a derler ya, siyaseti bir tarafa bırakalım ve Türkiye’de yapılan güzel şeyleri takdir edelim, her fırsatta Türkiye’yi yerden yere vuran Batı basınının da Türkiye'deki sağlık reformlarının, “reform geçiren orta gelirli ülkeler arasında en başarılılardan olduğu” noktasında birleştiğini bilelim.
Nachhaltig, kreativ und bunt wird es wieder am Samstag, 8. Juni und Sonntag, 9. Juni 2024 in der Zellerau.
Am Wochenende 8. bis 9. Juni 2024 findet bereits zum dritten Mal das Würzburger „Fair liebt Kunst-Festival“ in der Zellerau statt. Gemeinsam mit Anja Knieper von der Umweltstation der Stadt Würzburg und Carolin Stöcker vom Quartiersmanagement Zellerau organisieren die Würzburger Kreativen Maria Martin (ma.mind), Anja Wagenbrenner (Frieda&Emil) und Julia Heinrich (mit Herz und Heinrich) ein kunterbuntes und liebevoll zusammengestelltes Programm zum Thema Nachhaltigkeit, Soziales und Kreativität.
Am Samstag, 8. Juni 2024, startet das Festival in der Zeit von 10:00 bis 16:00 Uhr mit den bereits bekannten Hofflohmärkten, bei denen alle Zellerauerinnen und Zellerauer unkompliziert Dinge aus Haus, Keller oder Dachboden zusammenpacken und auf dem eigenen Hof oder Hausgrundstück verkaufen können. So macht Nachhaltigkeit durch Abfallvermeidung allen Spaß! Die Stadtbau Würzburg GmbH unterstützt diese Aktion für ihre Mieter, Bewohner anderer Mietwohnungen bitte den Vermieter anfragen, und los geht´s: Einfach bei www.hofflohmaerkte.de den eigenen Flohmarktstand anmelden und gebrauchte Kleidung, Haushaltswaren oder Dekoartikel an ein neues Zuhause weitergeben. Ab dem 1. Juni 2024 kann man sich auf der Homepage der Hofflohmärkte die Karte mit allen teilnehmenden Flohmarktausstellern herunterladen. Also Plan downloaden und losstöbern.
Neu in diesem Jahr: Damit der schöne Flohmarkt-Bummeltag nicht so abrupt endet, kann man es sich nach dem Second-Hand-Stöbern noch beim Abendkreativmarkt und Musikpicknick auf der Bastion hinter der Umweltstation gut gehen lassen. Neben vielen kreativen Verkaufsständen, die Handgefertigtes anbieten, kann man es sich ab 17:00 Uhr auch einfach auf der großen parkähnlichen Wiese mit einer Picknickdecke gemütlich machen. Der wunderschöne Garten, versteckt auf den Mauern des Zeller Tors, bietet dafür mit bestem Festungsblick die perfekte Gelegenheit.
Entweder packt man sich sein eigenes Körbchen mit kulinarischen Köstlichkeiten oder man deckt sich vor Ort mit Getränken und feinem Essen von der bekannten „Brotzeitbar“ aus der Eichhornstraße ein.
Und das ist noch nicht alles: Bis um 22:00 Uhr wird es wunderbare Musik von heimischen und überregionalen Künstlerinnen und Künstlern geben. Und natürlich: eintrittsfrei!
Am Sonntag, 9. Juni 2024, von 11:00 bis 18:00 Uhr wird es, neben einem nachhaltigen Kunst- und Designmarkt, viele kostenfreie Workshops für Groß & Klein zum Thema Nachhaltigkeit, geben.
Diesmal jedoch nicht auf dem Gelände unterhalb des Zeller Tors, sondern, wie auch am Vortag, auf dem Zeller Tor. Direkt neben der Umweltstation im Nigglweg 5, öffnet sich das Freigelände der Umweltstation der Stadt Würzburg. Ein Paradies für Vögel, Eichhörnchen und natürlich Bienen - am Sonntag auch für umweltverliebte, kreative Menschen.
Angeboten werden unter anderem wieder freies Werkeln, Falten von Geschenkschachteln und Briefumschlägen aus alten Plakaten und Kalenderblättern, Arbeiten mit Trockenblumen, Zeichnen mit Farben aus natürlichen Materialien, Anfertigen von kunstvollen Anhängern aus altem Papier, Schnitzen von Baumrinde, Stempeln von Geschenktüchern, Kerzen färben, und weitere nachhaltige Ideen.
Auch für das leibliche Wohl ist mit kulinarischen Köstlichkeiten von sozialen Einrichtungen der Zellerau gesorgt. Ein kulturelles Angebot mit Musik aus und um den Stadtteil lädt zum Verweilen ein. Einfach vorbeikommen, überraschen lassen, mitmachen und neugierig sein!
Bei Fragen steht die Umweltstation der Stadt Würzburg 0931-374400 oder das Quartiersmanagement Zellerau 0179-4257837 zur Beantwortung zur Verfügung.
Text: Carolin Stöcker | Foto: Gruppenfoto Peter Heinrich | Plakat: Julia Heinrich
„Läushammel“ des TSV Unterpleichfeld waren Ausrichter
Der Landkreis-Fasching hat eine lange Tradition. Schließlich konnten die Narren aus der Region jetzt bereits die 25. Ausgabe feiern. Die „Läushammel“ des TSV Unterpleichfeld zauberten als Ausrichter einen stimmungsvollen Abend, zu dem sie freilich mit dem Marschtanz ihrer Blauen Garde und dem Schautanz „Garten von Eden“ der Gaudigruppe einen maßgeblichen Beitrag leisteten.
Größten Respekt zollte neben Gastgeber Landrat Thomas Eberth auch der Zeremonienmeister des Landkreistreffens Bernd „Schins“ Kleinschnitz (Greußenheim). Der Einladung des Landrats zu dem vom Zeremonienmeister ausgerufenen „betreuten Feiern beim Landkreisfasching“ in der Mehrzweckhalle in Unterpleichfeld waren die Delegationen von 35 der 43 Vereine, Gilden und Gesellschaften im Landkreis gefolgt. Von Altertheim bis Zell am Main reichte die Gästeliste.
Prominente Gäste der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg
Am fröhlichen Stelldichein beteiligte sich erstmalig auch eine Abordnung der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg e.V. mit Prinz Phil I. und Prinzessin Kata I. an der Spitze. Die vom Landrat besonders begrüßten „Stodterer“ fanden herzliche Aufnahme im Kreis der „Landler“. Freilich besangen sie auch engagiert in der von Thomas Müller und Volker Kaufmann vorgetragenen Landkreis-Hymne die „Narre aus Würzburch Land“.
Gastgeber Thomas Eberth attestierte diesbezüglich allen Vereinen: „Was ihr zur Freude der Menschen leistet, ist grandios. Ihr seid alle spitze!“ Dem pflichteten auch der Präsident des Fastnacht-Verbands Franken (FVF) Marco Anderlik (Weidach) und FVF-Bezirkspräsident Tobias Brand (Winterhausen) bei. Die FVF-Funktionäre äußerten sich überzeugt vom Fasching als wichtige Pause von den Krisen.
Dass für die meisten Gesellschaften, Gilden und Vereine im Landkreis die närrische Schlacht der diesjährigen, extrem kurzen Session geschlagen ist, sorgte für eine gelöste Stimmung. Diese trieben allerdings die „Hettschter Gassefetzer“ schon bei ihrem Einzug noch einmal auf den Siedepunkt. Von den Gästen beinahe unbemerkt hatten sich Landrat Thomas Eberth mit seiner Trompete sowie Altlandrat und „Landkreis-Trommler“ Eberhard Nuß in passendem Outfit unter die Musiker gemischt.
Mit einem bunten Mix aus tollen Tänzen, humorvollen Beiträgen und herzlichen Begegnungen endete ein erfolgreicher Landkreis-Fasching 2024, der die Verbundenheit und den Frohsinn der Region einmal mehr unterstrich. Und das Fazit: Die Vorfreude auf die 26. Ausgabe im Jahr 2025 stieg umso mehr.
Weitere Bilder gibt es in der Galerie unter www.landkreis-wuerzburg.de/Aktuelles