Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Ülkemizde bir çok insanın hayalini süsleyen Avrupa Birliği ekonomik açıdan fena sallanmaya başladı.
Bazı bilmişlerin “AB’ye beyin göçü hızlandı”, “Binlerce doktor ve mühendis AB’ye göç etti”, “Gençlerimiz bir bir AB’ye kaçıyor” gibi boylarından büyük lafların pek bir geçerliliği yok.
Avrupa Birliği asırlar boyunca Asya’daki, Karaipler’deki, Afrika’daki ve Okyanus ülkelerindeki birçok ülkeyi işgal etmiş ve sömürgeye dönüştürmüş şaibeli bir kıta. Sömürdüğü ülkelerin insanlarının hayatlarını kabusa çevirmiş, ezmiş, örnek olsun diye acımasız yaptırımlar uygulamış, bu topraklarındaki gümüş, altın, pırlanta, petrol, doğalgaz ve uranyum gibi zenginliklere vahşi bir şekilde el koymuş bir topluluk.
Artık deniz bitmiş ve kara görünmüş. Görünmekten de öteye gemi karaya oturmuş.
Ki, AB yönetimi ekonomik sıkıntılarını biraz daha azaltmak için diplomatik ağını küçültmek, yani dış ülkelerdeki Büyükelçilik, Konsolosluk, Temsilcilik ve Misyonlarında kesinti yapmak kararı aldı. Son alınan karara göre AB, diplomatik ağından, bütçede öngörülen mikarın yüzde 5’ini, yani 43 milyon Avro’yu kesecek ve giderlerini aşağı çekecek. Gelecek yıl ve diğer yıllarda bu kesintiler her yıl yüzde 5 daha arttırılacak. Bu durumda yüksek maaşlar ve maliyetlere ilaveten gittikçe yükselen enflasyon baskısı nedeni ile Avrupa Birliği, Güney (Latin) Amerika ve Afrika’da halen faaliyette olan Büyükelçilik, Konsolosluk, Temsilcilik ve Misyonlarının faaliyetlerini bu yıldan başlamak üzere azaltacak, birkaç yıl içinde de “tek kişilik ordu” tabiriyle devam ettirmek zorunda kalacak.
İşin ilginç ve şaşkınlık yaratacak olan tarafı, kapatılacak diplomatik misyonlardaki mal varlıkları ile taşınmazların da satılacak olması. 2024 yılında, güvenlik nedeni ile yanından geçilmesi bile yasaklanmış olan “A” ülkesinin Büyükelçilik binası, 2025 yılında, halkın içine kolayca girebileceği ünlü bir markanın mağazasına dönüşecek.
Bununla da bitmiyor bu kesintilerin etkisi. AB’nin 145 sınır ötesi ülkede faaliyet gösteren diplomatik misyonunun neredeyse üçte birinin kesintilerden dolayı ciddi bir güvenlik sorunu taşıması ve bu sayının her yıl artış göstermesi olası.
Bütçede öngörülen miktarın yüzde 5’inin, yani 43 milyon Avro’nun kesilecek olmasının, mesleğim olan inşaat mühendisliği açısından açıklaması; binalardaki teknolojik malzeme ve aletlerin bakımın yapılamayacağı ve yenilenemeyeceğine ilaveten binaların rutin bakım ve tamirlerinin yapılamayacağı. Bu da binaların zamanla bakımsızlıktan konforlu bir şekilde oturulamaz ve çalışılamaz hale dönüşeceği, elektrikli, elektronik ve digital aletlerin de diplomatik misyonun çağdaş isteklerine yanıt veremeyecek hale geleceği, teknolojik güvenlik zaafiyetlerinin artacağı anlamına geliyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, çok değil 3 ay evvel, -Mayıs ayında- söylediği “Avrupa’mızın ölebileceği varoluşsal bir an yaşıyoruz” sözleri zaten AB’nin durumunu çok iyi açıklamakta. Gerekçe olarak da Ukrayna-Rusya çatışması ile artık iyice suyun yüzüne çıkarak elle tutulur, yaşamda hissedilir hale gelen “ekonomik zorlukları ve sıkıntıları” öne sürmüştü Makron.
Geçmiş yıllarda giderleri azaltmak için AB yönetiminin aldığı “haftalık duş sayısı” azaltılacak kararı, esnedi, uzadı ve dış ülkelerdeki Büyükelçilik, Konsolosluk, Temsilcilik ve Misyonlarında kesinti yapmak ve kapatmak kararına kadar büyüdü.
Başta Fransa olmak üzere Güney (Latin) Amerika ve Afrika ülkelerinden kapı dışarı edilen emperyalist Batı, bağlantılarının olduğu diğer ülkeleri parasızlıktan kapının önüne konmalarına gerek kalmadan kendileri terk etmek zorunda kalacaklar.
Boşuna atalarımız “Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” dememiş.
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili
BRÜKSEL (AA) - 15 Temmuz Derneği, Yunus Emre Enstitüsü'nün (YEE) Belçika'nın başkenti Brüksel'deki ofisinde 15 Temmuz konulu panel düzenledi.
15 Temmuz Derneği'nin düzenlediği "15 Temmuz gecesi hain FETÖ'nün başarısız darbe girişimine karşı direniş" başlıklı panele Diriliş Postası ve Aslında gazeteleri Genel Yayın Yönetmeni Merve Şebnem Oruç moderatör, şehit eşleri Semra Mertel ve Gülsu Naiboğlu konuşmacı olarak katıldı.
Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal panelin açılışında yaptığı konuşmada "Fettullahçı Terör Örgütü'nün kanlı darbe girişimi milletimizin kararlı duruşu sayesinde akamete uğratıldı. Demokrasimizin maruz kaldığı hain teşebbüsün planlayıcıları Cumhurbaşkanımızın liderliğinde halkımızın ve milletimizin demokrasiyi koruma yönündeki ortak azmi neticesinde başarısız oldular." dedi.
FETÖ yapılanmasının yurtdışında farklı oluşumlar ve isimler altında casusluk örgütü olarak etkinliğini sürdürdüğüne dikkati çeken Uysal, Türkiye karşıtı faaliyetlerini gizlemek için dernek, okul, sivil toplum kuruluşu, ticarethaneleri paravan olarak kullandığını kaydetti.
Uysal, "Belçika dahil olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerden beklentimiz, ülkemizin haklı ve meşru mücadelesinde daha fazla dayanışma ve işbirliği göstermeleridir." diye konuştu.
FETÖ'nün faaliyet gösterdiği ülkeler için de tehdit arz ettiğini belirten Uysal, "8 yıllık sürenin sonunda daima ileriye bakan kendilerini manevi ve pozitif değerler bakımından kendilerini yetiştirmiş kuşaklarla yolumuza devam edeceğiz. Bu zaten ülkemizin gücüdür." değerlendirmesini yaptı.
YEE Belçika Koordinatörü Bekir Aydın, gençlere "15 Temmuz bilinci" aşılamanın önemine atıfta bulunarak, özellikle medya ve kültür sanat camiasına büyük iş düştüğünü, sivil toplumun da kamuoyu oluşturarak FETÖ'nün terör örgütü olarak tanınması için çaba sarf etmesi gerektiği mesajını verdi.
- "Bunların önünü alabilmenin tek yolu, kendimizi iyi anlatabilmemiz"
İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan "Türkiye Geçilmez" başlıklı kısa filmin gösteriminin ardından söz alan moderatör Oruç, yaraların kabuk bağladığı, olanlara daha sağduyulu ve soğukkanlı bakılmaya başlandığı bu dönemde dahi 15 Temmuz'un anlam ve öneminden uzaklaşılmaması gerektiğini vurguladı.
Oruç, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldüğünde örgütün zayıflayacağı düşüncesinin bir yanılsama olduğuna değinerek, bu zihniyetle yetişen çocukların Türkiye için tehdit oluşturmaya devam edecek bir diasporaya dönüşeceğinin altını çizdi.
Birçoğu kapatılsa da yurtdışında halen aktif okulların ABD'de, Afrika'da "Türkiye'ye düşman yabancılar" yetiştirdiğini, bu kişilerin Türkiye aleyhtarı düşüncelerle siyasete girme, bürokrasiye sızma ihtimallerinin bulunduğunu söyledi.
Oruç, "Bunların önünü alabilmenin tek yolu, kendimizi iyi anlatabilmemiz." ifadesini kullanarak, sinema yapımcılarının o gece yaşananları insan hikayeleri üzerinden anlatması gerektiğine dikkati çekti.
Şehit Murat Mertel'in eşi Semra Mertel de İstanbul'daki Türk Telekom binası yakınında yaşadıklarını, o gece binaya el koyulmaya çalışıldığı sırada eşinin abdest alıp, ailesiyle helalleşerek evden çıktığını anlattı.
Mertel, "Cebindeki son parayı bana vererek, evden tekbirlerle coşkulu bir şekilde çıkmıştı. Dışarıdan kurşun sesleri geliyordu ama onlardan birinin eşimin sebebi olduğunu bilemezdim." ifadelerini kullandı.
"Vatan sevgisi imandan gelir. Çok yürekli bir insandı. Öyle yaşadı ve öyle de öldü eşim." diyen 3 çocuk annesi Mertel, eşiyle gurur duyduğunu kaydetti.
Şehit Murat Naiboğlu'nun eşi Gülsu Naiboğlu da, Mertel ile aynı semtte yaşadıklarını ve eşlerinin çocukluk arkadaşı olduğunu söyledi.
Eşinin her ortamda şehadetten bahsettiğini belirten Mertel, ailesiyle yazlıktayken 14 Temmuz günü işleri nedeniyle İstanbul'a gittiğini ve Türk Telekom dolayında vurulduğunu aktardı.
Mertel, öğretmen olarak FETÖ ile mücadelenin öncelikle eğitim alanında yapılması gerektiğini düşündüğüne işaret etti.
Belçikalı Türk toplumundan panele katılan çok sayıda dinleyici de 15 Temmuz gecesinin kendileri için de zor geçtiğini, vatandaşların büyükelçilik önünde nöbet tuttuğunu anlattı.
Panelin sonunda Oruç, 15 Temmuz Derneği adına Büyükelçi Uysal'a hediye takdim etti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, X sosyal medya hesabından, AB ve üye ülkelerin savaşın başlamasından beri Ukrayna'ya verdikleri desteğe ilişkin paylaşım yaptı.
AB'nin savaşın ilk gününden bu yana Ukrayna'nın yanında yer aldığına işaret eden von der Leyen, "AB ve üye ülkeler olarak Ukrayna'ya yaklaşık 108 milyar avroluk destek sağladık." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, Ukrayna'nın savaştan galip çıkacağını belirterek, "AB, gerekli olduğu sürece Ukrayna ve halkının yanında olmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
AB verilerine göre, Birlik ve üye ülkelerin savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna'ya sağladığı 108 milyar avroya yakın yardımın 52 milyar avrosu finansal, mali ve insani destek olurken, 39 milyar avrosu askeri yardım şeklinde gerçekleşti. 17 milyar avro da AB ülkelerine sığınan Ukraynalılara harcandı.
BRÜKSEL (AA) - Almanya'da yıllık enflasyon temmuz ayında yüzde 2,3 olarak belirlendi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), temmuz ayı enflasyon verilerini yayımladı.
Verilere göre, ülkede haziranda yüzde 2,2 olan yıllık enflasyon, temmuzda yüzde 2,3'e yükseldi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 0,3 arttı.
Piyasa beklentileri, temmuzda yıllık enflasyonun yüzde 2,3, aylık enflasyonun yüzde 0,3 seviyesinde olacağı yönündeydi. Açıklanan verilerin piyasa beklentileriyle aynı seviyede gelmesi dikkati çekti.
Almanya'da AB uyumlu TÜFE ise temmuzda aylık bazda yüzde 0,5 ve yıllık bazda yüzde 2,6 oldu.
Temmuzda enerji ürünleri fiyatları yıllık bazda yüzde 1,7 düşerken, gıda fiyatları yüzde 1,3 yükseldi. Hizmet fiyatlarında ise yıllık bazda yüzde 3,9 artış yaşandı.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa borsaları, küresel piyasalarda yaşanan sarsıntının ardından başlayan toparlanma eğilimiyle haftanın son işlem gününü yükselişle tamamladı.
Kapanışta gösterge endeks Stoxx Europe 600, yüzde 0,57 artışla 499,19 puana çıktı.
İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,28 artarak 8.168,1, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,24 değer kazanarak 17.722,88, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,31 yükselerek 7.269,71 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,13 artışla 31.782,23 puan oldu.
Avro/dolar paritesi TSİ 19.16 itibarıyla yerinde seyrederek 1,092 seviyesinden işlem gördü.
Küresel piyasalar, hafta başında ABD'de resesyon endişelerinin hızla artmasıyla başlayan güçlü satış baskısının ardından sert biçimde sarsılmış, Avrupa borsaları da hızla değer kaybetmişti.
Avrupa piyasaları, pazartesi görülen düşüşün ardından toparlanma eğilimine girmişti.
Öte yandan, bugün açıklanan verilere göre, Almanya'da temmuz ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık 0,3, yıllık yüzde 2,3 ile beklentilere paralel artış kaydetti.
LONDRA (AA) - İngiltere Kralı 3. Charles, ülkede aşırı sağcılara karşı halkın gösterdiği "topluluk ruhunun" kendisine cesaret verdiğini ifade etti.
Buckingham Sarayı sözcülüğünden yapılan açıklamada, Kralın, aşırı sağcı şiddet olaylarıyla ilgili hafta boyunca Başbakan Keir Starmer ve Ulusal Polis Şefleri Konseyi (NPCC) Başkanı Gavin Stephens ile telefonda görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, "Bu görüşmelerde son gelişmeler hakkında bilgilendirilen Kral, şiddet olaylarından etkilenen bölgelerde huzuru sağlamak için çalışan polis ve acil servis görevlilerine yürekten teşekkür etti." ifadesi kullanıldı.
Sözcülük açıklamasında, "Kral, azınlığın saldırganlığı ve suçlarına karşılık veren çoğunluğun şefkat ve dayanıklılığından oluşan topluluk ruhu örneklerinin kendisine büyük cesaret verdiğini paylaştı." ifadesine yer verildi.
Kral Charles, görüşmelerde ortak saygı ve anlayışın ülkeyi birleştirip güçlendireceğine olan inancını da paylaştı.
- Gözaltı sayısı 741'e yükseldi
Öte yandan, ülkede bugün de aşırı sağcı eylem planlarına karşı ırkçılık karşıtları bir araya geldi. Crawley kentinde düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu bir otelin önünde aşırı sağcıların gösteri yapacağı haberini alan ırkçılık karşıtları ve göçmen destekçileri bu noktada eylem düzenledi.
Aşırı sağcıların çağrısına yalnızca 2 kişi yanıt verirken, polis bu kişileri bölgeden uzaklaştırdı.
Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta da aşırı sağcıların eylem düzenleyeceği haberlerine karşı ırkçılık karşıtları, Belfast Belediyesi önünde toplandı.
Sky News'in verdiği bilgiye göre, burada da az sayıda aşırı sağcı bir araya gelirken tarafların oranının "10'a 1" olduğu ifade edildi.
NPCC de 30 Temmuz'da başlayan aşırı sağcı şiddet olaylarında gözaltı sayısının 741'e yükseldiğini, bunların 302'sinin hakim karşısına çıktığını açıkladı.
Bu sayının gelecek günlerde de artacağı mesajını veren NPCC, bu hafta sonu ülkede sokak olaylarına karşı eğitimli 6 bin polisin daha aşırı sağcı şiddet olayları ihtimaline karşı görevde olacağını bildirdi.
Konsey, gözaltı sayısının dün 483 olduğunu açıklamıştı.
- Olaylar nasıl başladı?
İngiltere'nin Southport kentinde 17 yaşındaki saldırgan, 29 Temmuz'da 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı bir saldırı gerçekleştirdi.
Sosyal medyada saldırganın kimliğiyle ilgili yayılan spekülatif haberler sonucu 30 Temmuz'da Southport'taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport Islamic Society Camisi'ne taşlı saldırıda bulundu.
Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar, çok sayıda polisin yaralanmasına neden olurken, polis minibüsünü de ateşe verdi. Southport'taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı.
Aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland'e sıçradı. Kentteki Masjid-e Anwaar-e Madinah Camisi'nin dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık polisle çatıştı. Kalabalık, kentteki polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşlarını da yakmak istedi. Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı yakalandı.
Sunderland ile aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcılar, kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı.
3 Ağustos'ta Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn'ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi. Bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.
4 Ağustos'ta Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, yine göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef aldı. Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu otelin önünde bir araya gelen aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye attı.
Bu kentlerde aşırı sağcılar, karşıt görüşlü gruplar, dini ve ticari yapıları korumaya çalışanlarla da karşı karşıya geldi. Özellikle Hull ve Stoke-on-Trent'te 2 aşırı sağcının bıçaklandığı haberi, olayların şiddetlenmesine neden olurken polis, bu haberlerin yalan olduğunu duyurdu. Blackpool ve Manchester'da eylemlerin sona ermesi çağrısı yapan polis, yeniden toplanmayı da yasakladı.
5 Ağustos'ta Plymouth ve Tamworth'ta toplanan aşırı sağcılar, polisle çatışıp sığınmacıların kaldığı bir otele saldırdı.
Aşırı sağcılar 7 Ağustos'ta yapmayı duyurdukları pek çok eyleme katılmazken sokakları ırkçılık karşıtları doldurdu.
TOGG, ikinci tamamen elektrikli modeli T10F’in mühendislik testlerine başlarken C segmentinde, Fastback gövdeye sahip bu aracın teslimatlarının Nisan 2025’ten itibaren yapılacağını bildirdi.
Testler kapsamında, Türkiye ile yurtdışındaki akredite test merkezlerinde güvenlik, dayanım ve aerodinamik denemeleri devam eden T10F, önümüzdeki dönemde yaz ve kış gibi mevsimsel testler için zorlu parkurlarda performans gösterecek. Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, T10X’in ardından T10F’i de kullanıcılarla buluşturmak için aralıksız çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
LANSMAN İLK ÇEYREKTE
“27 Aralık 2019’da ön gösterimini yaptığımız T10F’i sonrasında CES 2024’te kullanıcılarımızın beğenisine sunmuştuk. Günümüzün tasarım dinamiklerini yansıtan ve sedan modellerden olan beklentileri de karşılayan bir fastback olarak tasarladığımız T10F için test süreçlerimizi başlattık. Hem ülkemizde hem yurtdışında güvenlikten dayanıma farklı testlerimiz tüm hızıyla sürüyor. 2025 yılının ilk çeyreğinde T10F’in ürün lansmanını gerçekleştirmeyi ve ön siparişlerini toplamayı hedefliyoruz. Nisan ayından itibaren yeni akıllı cihazımızı Türkiye’den başlayarak kullanıcılarımızla buluşturacağız.”
Haberin Devamı
Kein Scherz: So kosten Treppenlifte fast nichts (Ich war überrascht)Treppenlift-VergleichMehr erfahren
Wärmepumpe mit Festpreisgarantie [Mehr erfahren]thermondo
by Taboola
600 KM’YE KADAR MENZİLİ OLACAK
T10F, RWD Standart Menzil (arkadan itiş), RWD Uzun Menzil (arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere 3 farklı teknik versiyon ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak. 160 kW / 218 beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 350+ ve 600 kilometreye varan menzillere sahip olacak. T10F’in 700 Nm tork üreten çift motorlu AWD (dört çeker) versiyonu ise 530 kilometreye varan bir menzil sunmayı hedefliyor. Standart menzilli model 52.4 kWh batarya kapasitesine sahipken, uzun menzilli modelde bu kapasite 88.5 kWh’e çıkacak.
MOSKOVA (AA) - Kremlin, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) yönetiminde yapılan takas operasyonunun hazırlanmasına yardımcı olan tüm ülkelerin yönetimlerine teşekkür etti.
Kremlin'den yapılan yazılı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in imzaladığı kararnameyle takasla iade edilen tüm tutukluların suçlarının affedildiği belirtildi.
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'ya, ülkesinde idama mahkum edilen Almanya vatandaşı Rico Krieger'ı affettiği için teşekkür edilen açıklamada, "Moskova, takasın hazırlanmasına yardımcı olan tüm ülkelerin yöneticilerine müteşekkirdir." ifadesi kullanıldı.
MİT, bugün ABD, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin karşılıklı değişimini içeren son dönemin en geniş kapsamlı takas operasyonuna imza atmıştı.