Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Törenlerinin bu yıl 13.’sü gerçekleştirildi. Türkiye’nin mezun ettiği uluslararası öğrenciler mezuniyetlerini doyasıya kutladı
 
 
Türkiye’nin uluslararası eğitim hareketliliği alanında adını son yıllarda küresel çapta duyurmasını sağlayan Türkiye Bursları’nın 2024 mezunları mezuniyetlerini Ankara’da kutladılar.
 
Gazi Üniversitesi’nin Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen 13. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde bir araya gelen dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrenciler, Türkiye’nin sağladığı eğitim burslarıyla okudukları üniversitelerinden mezun olmanın heyecanını yaşadılar. Ülkelerinin en başarılı öğrencileri arasından sınavla seçilen uluslararası öğrenciler, onlara ülkelerinde kariyer yapma imkanı sunan çeşitli bölümlerdeki derslerini tamamlayarak ülkelerine dönmeye hazırlanıyorlar.
 
Farklı konuşmacıların bulunduğu salonda 2024 yılı mezunlarını temsilen yüksek onur derecesi sahibi Azerbaycanlı Seljan JAHANGIROVA ile bölüm ve fakülte birincisi Filistinli Osama HINDI de kürsüye çıktı. İki başarılı Türkiye mezunu da kendilerine sağladığı eğitim imkanları için Türkiye’ye teşekkür etti ve ülkelerine döndükten sonra da Türkiye ile kendi ülkeleri arasında daha iyi bir işbirliği için çalışacaklarını söyledi. Tıp fakültesinden mezun olan Azerbaycanlı JAHANGIROVA, “İkinci vatanım olarak gördüğüm Türkiye’ye tıp eğitimi almak için geldim. Beni bir hekim olarak yetiştiren üniversiteme ve aileme çok teşekkür ederim.” dedi. JAHANGIROVA sözlerine “Türkiye Bursları’na, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde devam etti.
 
Biyomedikal Mühendisliği bölümü mezunu Filistinli Osama HINDI ise “Binlerce başvuru arasından bizi seçip bize güvenen YTB’ye ve Türkiye Cumhuriyeti’ne çok teşekkür ederiz.” dedi. Türkçenin ikinci dili olduğunu da sözlerine ekleyen HINDI ayrıca Türkiye’nin Gazze konusunda gösterdiği duyarlılığa minnettar olduğunu da belirtti.  Bir Filistinli olarak buruk bir sevinç yaşadığını vurgulayan HINDI, “1948 yılından bu yana binlerce insan ülkemde katledilmekte. Gazze’de yaşananlara sessiz kalmalarından dolayı Birleşmiş Milletler’i kınıyorum. Her daim yanımızda olan ve bizleri yalnız bırakmayan Türk halkına teşekkürü bir borç bilirim.” dedi.
 
Katılımcıları selamlayan YTB Başkanı Sayın Abdullah Eren konuşmasına, Türkiye Bursları’nın pek çok kamu kurum ve kuruluşun işbirliğinde gerçekleşen, devletimizin stratejik bir enstrümanı olduğu sözleriyle başladı. Tüm uluslararası öğrencilerin Türkiye’nin birer gönül elçisi olduğunu belirten YTB Başkanı Eren, yürüttükleri Türkiye Mezunları Programı ile ülkemiz üniversitelerinden mezun olan uluslararası öğrencilerle irtibatı hiç koparmamak istediklerini de söyledi. “Daha adil bir dünya mümkün” tezini savunmaya devam edeceklerini sözlerine ekleyen Eren, “Her yıl mülakatlarda uluslararası öğrencileri nasıl daha iyi bir şekilde seçebiliriz diye çaba sarf ediyoruz, ancak bu tablo dünyanın dört bir yanındaki başarılı öğrencileri isabetli bir şekilde burslandırdığımızı kanıtlar nitelikte.” diyerek devam etti.
 
Törende konuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Musa YILDIZ eğitimde uluslararasılaşmanın önemine değinerek günümüzde en fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu söyledi. Sayın Yıldız sözlerinin devamında “Unutulmamalıdır ki üniversitelerimizin daha fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapması için karşılaşılan engellerin ortadan kaldırılması hepimize manevi bir sorumluluk yüklemektedir” dedi.
 
 
Son olarak Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Serdar ÇAM’ın kürsüye çıktığı mezuniyet töreninde Sayın Çam, Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Törenlerinin ülkelerine dönmelerinden önce uluslararası öğrencilerimizle temas ettiğimiz geleneksel bir etkinliğe dönüştüğünü dile getirdi. “Sizler artık bu toprakların bir parçasısınız. Bu toprakların ekmeğini yediniz, suyunu içtiniz. Sizlere ciddi yatırımlar yapıldı. Aileleriniz, ülkeleriniz ve Türkiye, sizin akademik ve mesleki açıdan donanıma kavuşmanız için büyük emekler verdiler. Sizler dünyanın her neresinde olursanız olun başarılarınız bizler için bir gurur kaynağı.” diyen Çam, sözlerine şöyle devam etti: “Üniversite sadece hayatın bir aşaması. Bundan sonra yeni disiplinlere ve yaklaşımlara daha açık olmanız gerekiyor. Her biriniz Türkçeyi çok güzel konuşuyorsunuz. Ülkenize döndüğünüzde sizler bildiğiniz bu dil sayesinde 300 milyonluk Türk dünyasına kapı aralamış olacaksınız.”
 
Çeşitli dallarda başarılar kaydeden mezunlar arasından 7 uluslararası öğrenciye ödüllerinin takdim edildiği tören, mezun öğrencilerin kep atmalarıyla ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi. Ödül alan öğrenciler arasında Gazi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği lisans alanında bölüm birincisi ve fakülte ikincisi olan Afganistanlı Muheeb Rahman Sediqi, Anadolu Üniversitesi İktisat bölümü lisans alanında bölüm üçüncüsü olan Zambiyalı Diana Tehillah M’hango, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği lisans alanında bölüm birincisi olan Mısırlı Moustafa İsmail, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Psikoloji yüksek lisans alanında yüksek başarı gösteren Endonezyalı Mıftachur Rohman ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji doktora alanında yüksek başarı gösteren Kırgızistanlı Lira Usakbek yer aldı. Uluslararası öğrencilerin mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Türkiye Mezunları için yapılan mezuniyet törenleri 2024 yılı içinde Konya ve İstanbul gibi farklı şehirlerde düzenlenerek devam edecek.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Almanya’daki en büyük bağımsız turizm kooperasyon şirketi olan Schmetterling International CEO’su Ömer Karaca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un daveti üzerine İstanbul’da bir araya geldi.


Schmetterling İnternational, Almanya’da 2 bin ve Almanya dışında 2 bin olmak üzere toplam 4 bin seyahat acentesine çok yönlü hizmet sağlayıcı olarak çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un davetinden memnunluk duyduğunu belirten Karaca, “Türkiye keşfedilmeyi bekleyen zengin bir kültürel tarihe ve nefes kesici manzaralara sahip. Bu hazineleri daha geniş kitleye erişebilir kılmak ve sürdürebilir turizm uygulamalarını teşvik etmek hedefimiz arasındadır. Bakan ile yapılan önemli görüşme, yeni çalışmalar için ışık olacak ”dedi.


“AŞMANLAR İÇİN DAHA CAZİP HALE GELECEK”
Karaca, “ Almanya'nın en büyük acente zincirlerinden Schmetterling International, Türkiye ve Almanya turizm ilişkilerinin güçlenmesi ve Türkiye turizmin daha da gelişmesi ve Türkiye'nin zengin doğa, tarih ve kültürel hazinelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak ve  turizm uygulamalarını teşvik etmek için çalışmamız devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda, Türkiye'nin Alman turistler için daha da cazip hale geleceğine inanıyoruz" diye konuştu.


“GEÇEN YILIN ÖNEMLİ YANSIMALARI OLDU”
Geçen yıl İzmir'de 500 Alman acentenin katılımıyla gerçekleşen Schmetterling International Kongresi ve Efes Antik Kenti’nde yapılan gala gecesinin olumlu yansımalarını bu yılki satışlarda gördüklerini dile getiren Bakan Ersoy, bu sene ve gelecek sene için yeni iş birlikleri olabileceğini söyledi. Bakan Ersoy, Ömer Karaca’ya gelecek yılki kongrelerini nerede yapacaklarını da sordu. Henüz programın netleşmediği bilgisini veren Karaca, uzun vadeli başarı için sürekli diyalog ve iş birliğinin önemini vurguladı.

İlhan BABA/NÜRNBERG

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Aachen Yunus Emre Camii’nde, eğitim programları kapsamında gençlere ilkyardım eğitimi verildi.

Aachen DİTİB Yunus Emre Camii’nin organizesinde 42 gönüllü genç, 14 ana başlık altında gün boyu süren temel ilkyardım eğitimi aldı.

Aachen DİTİB Yunus Emre Camii Başkan Yardımcısı Dr. Sema Akın’ın destek ve koordinesinde, ilkyardım eğitmeni Emre Çiçek tarafından caminin gönüllü gençlerine uygulamalı olarak genel ilk yardım bilgileri verildi.

Temel ilkyardım eğitiminde; hasta/yaralı ve olay yerinin değerlendirilmesi ve taşıma teknikleri, temel yaşam desteği, yaralanmalarda ve kanamalarda ilk yardım, donma ve sıcak çarpmasında, kırık, çıkık ve burkulmalarda, bilinç bozukluklarında, zehirlenmelerde, boğulmalarda temel yaklaşım, göz, kulak ve buruna yabancı cisim kaçmasında ilk yardım desteği gibi konular yer aldı.

Eğitiminin sonunda katılımcılar ‘Temel İlkyardım Sertifikası’ almaya hak kazandı.

Aachen DİTİB Yunus Emre Camii Başkan Yardımcısı Dr. Sema Akın, ilkyardım eğitmeni Emre Çiçek’e teşekkür ederek gönüllü gençlere sertifikalarını takdim etti.

Sertifika töreninde konuşan Dr. Sema Akın, kendisinin de bir tıp doktoru olduğunu belirterek, Allah’ın kullarına iyilik yapmayı emrettiğini hatırlattı. Akın, İslam’da yardıma muhtaç olan kişinin dini, dili veya ırkının önemli olmadığını vurguladı. “Burada aldığınız değerli bilgilerle, toplumumuzun ihtiyaç duyduğu durumlarda insanlarımızın yanında olmayı seçtiniz. Bir insanın kurtarılması bizim için çok önemlidir. İnşallah herkes eğitimden faydalı bir şekilde ayrılmıştır. Alanımızdaki çalışmalar, bu tür eğitimlerle çok daha kaliteli ve hızlı bir şekilde devam edecektir” diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Seit Anfang des Jahres verordnen Ärztinnen und Ärzte verschreibungspflichtige Medikamente mit dem elektronischen Rezept, kurz E-Rezept. Nach einer aktuellen Auswertung der AOK Bayern waren im Mai dieses Jahres knapp 77 Prozent der abgerechneten Arzneimittel-Verordnungen E-Rezepte, rund 13 Prozentpunkte mehr als zu Jahresbeginn. „Versicherte der AOK in Würzburg können ihr E-Rezept jetzt auch über eine App der Gesundheitskasse einlösen und verwalten“, sagt Alexander Pröbstle, Direktor bei der AOK in Würzburg. Dazu wurde die App „AOK Mein Leben“ erweitert, die bereits den Zugang zur elektronischen Patientenakte (ePA) bietet. „Versicherte können auch weiterhin ihr E-Rezept über die elektronische Gesundheitskarte einlösen, die App bietet aber zusätzlich eine Reihe weiterer nützlicher Funktionen“, so Alexander Pröbstle.

 

App bietet praktische Hilfen

Mit der App „AOK Mein Leben“ kann man eine Apotheke suchen und sich dort das verschriebene Medikament zur Abholung vor Ort reservieren lassen. Zudem bietet die App eine Übersicht über alle ausgestellten und bereits eingelösten Rezepte der vergangenen 100 Tage. Es ist auch möglich, damit schnell und einfach auf die eigenen Gesundheitsdaten der ePA zuzugreifen. So haben AOK-Versicherte relevante Informationen jederzeit zur Hand, zum Beispiel, wenn sie einen Facharzttermin wahrnehmen. „Die App entwickelt sich Schritt für Schritt zur zentralen digitalen Plattform für alle Services rund um die Gesundheit. Und mit der Einführung der ‚ePA für alle‘ Anfang 2025 wird das digitale Angebot weiter an Bedeutung gewinnen“, betont Alexander Pröbstle.

 

Datenschutz gewährleistet

Die elektronischen Rezepte werden von den ausstellenden Arztpraxen über ihre Praxis-Software erstellt und an den sogenannten Rezeptfachdienst gesendet, der dann den Abruf in der App ermöglicht. Das E-Rezept wird also nicht direkt auf dem Smartphone gespeichert. Der neue Einlöseweg über die App „AOK Mein Leben“ erfüllt alle nötigen Datenschutz-Vorgaben und weiteren Anforderungen der gematik, die im Auftrag des Bundesgesundheitsministeriums die korrekte Umsetzung gewährleisten soll.

 

Die App „AOK Mein Leben“ ist in der jeweils aktuellen Version im App Store und im Google Play Store verfügbar. Für die Nutzung ist mindestens iOS 15 beziehungsweise Android 8 als Betriebssystem erforderlich.

 

 

Bild:

 

 

 

Bildunterschrift

 

Bildunterschrift

Bequem und einfach: Über das Smartphone und die App das E-Rezept einlösen.

 

 

 

Urhebervermerk

Urhebervermerk

© PantherMedia / halfpoint

 

 

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaleti Graben-Neudorf beldesinde uzun zamandır hayali kurulan proje nihayet hayata geçti.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Graben-Neudorf Yeni Camii'nin temeli düzenlenen törenle atıldı.

Çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen temel atma törenine; Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim, DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, caminin mimarı Ersin Baydaroğlu ve statik mühendisi Ömer Akyıldız’ın yanı sıra cami cemaati ile belde sakinleri iştirak etti.

 

 Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii dernek başkanı Mustafa Yıldız, cami kompleksi hakkında bilgi verdi. Bir yıl içerisinde inşaatın tamamlanarak ibadete açılmasını planladıklarını belirten Yıldız, caminin modern mimari ile inşa edileceğini ve birçok imkan sunacağını söyledi. Cami kompleksinde 300 kişinin aynı anda ibadet edebileceği mescidin yanı sıra konferans salonu, kütüphane ve dersliklerin bulunacağını ifade eden Yıldız, kompleksin sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda eğitim ve kültür faaliyetlerinin merkezi olacağını vurguladı. Yıldız, son olarak, yeni caminin inşası için destek veren başta belediye başkanı olmak üzere yerel yöneticilere, Graben-Neudorf sakinlerine ve cami cemaatine teşekkür etti.

Graben-Neudorf'ta inşa edilecek yeni caminin sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal buluşma merkezi olacağını vurgulayan DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, yeni caminin, Müslümanların Almanya'da toplumsal yaşama aktif katılımının bir sembolü olduğunu söyledi. Şahan, yeni caminin eğitim, sosyal ve kültürel programlarla toplum hayatını zenginleştireceğini ifade etti. Ayrıca, DİTİB’in 860'tan fazla camisiyle Almanya'nın en büyük Müslüman dini cemaati olduğunu hatırlatarak, 40 yıldır toplum yararına hizmet ettiğine dikkat çekti. Camide düzenlenecek kültürel günler ve festivallerin, farklı inanç ve kültürlerden insanları bir araya getireceğini belirten Şahan, cami kompleksinin birçok kişinin özverili çalışmaları sayesinde mümkün olduğunu vurguladı. Temel atma töreninin, başarılı bir inşaat sürecinin başlangıcı olmasını dileyen Şahan, caminin gelecekte bereket, umut ve dayanışma mekânı olmasını temenni etti.

 

Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim de, belediye meclisi üyeleriyle birlikte katıldığı DİTİB Yeni Camii’nin temel atma töreninde konuştu. Yeni caminin inşası için gerekli yasal koşulların yerel meclisin katkılarıyla sağlandığını ifade eden Eheim, özellikle Başkan Mustafa Yıldız’a teşekkür etti. Eheim, eski caminin yetersiz olduğunu fark edip, yeni bir binaya ihtiyaç duyduklarını ve bu zorlu süreçte birlikte çalıştıklarını söyledi. Demiryolu hattından gelen gürültü, otopark ve trafik gibi zorluklara rağmen, uzman görüşleri alarak süreci başarıyla tamamladıklarını belirten Eheim, yeni binanın mahalleye yapılmış güzel bir yatırım olduğunu ve Türk-İslam toplumunun yeni mabedinin herkesin kullanımına açık olacağını vurguladı. Başkan Eheim, yeni caminin Graben-Neudorf toplumu için büyük bir fayda sağlayacağını ve ortak etkinlikler için de kullanılacağını belirterek, inşaat çalışmalarının sorunsuz ilerlemesi temennisinde bulundu. Temel atma töreninin başarıyla gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Eheim, bu güzel iş birliği için teşekkür etti.

Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, temel atma töreninde yaptığı konuşmaya katılımcıları selamlayarak başladı. Sezgin, "Bugün burada sizlerin karşısında böylesine güzel bir vesileyle bulunmaktan onur duyuyorum" dedi. Caminin inşasında desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanı Eheim’a teşekkür eden Sezgin, “Belediye Başkanım, bu caminin inşasında vermiş olduğunuz destek için sizlere çok teşekkür ederim. Bu vesileyle aramızda birçok Alman dostumuzu da görmekten büyük mutluluk duydum. Graben-Neudorf'da böylesine uyumlu bir birliktelik görmek beni çok sevindirdi” dedi. Belediye Başkanının sözlerine atıfta bulunan Başkonsolos Sezgin, “Bu caminin yapımında emeği geçen herkese minnettarım. Birlikte daha güzel günler görmek dileğiyle” ifadelerini kullandı. Katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle dinlenen Sezgin, açılışın ardından davetlilerle sohbet ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi.

 

Konuşmaların ardından DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, caminin kuruluşundan bu yana emeği geçenlere ve inşaatın tamamlanmasında maddi ve manevi destek vereceklere teşekkür ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu. Özdemir’in yaptığı dua eşliğinde Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii ve Kompleksi’nin temeline sembolik olarak ilk kazma vuruldu.

 

Cami inşaatının bir yıl içeresinde tamamlanması hedefleniyor

Graben-Neudorf belde merkezinde inşa edilecek Yeni Camii, Eğitim ve Kültür Kompleksi, 1200 metrekare alan üzerine 2 kat 2 blok olarak tasarlandı. 1998 yılında kurulan cemiyet, ihtiyaçlara cevap veremediği için modern mimari özellikleri yansıtacak yeni bir cami ve külliyenin inşa edilmesine zaruri ihtiyaç duyuldu. Yatay mimari tarzı ile inşa edilecek caminin 300 metrekare ibadet alanı olmak üzere 8 derslik, idare birimleri, bay ve bayan yetişkinlere yönelik lokal ile gençlik merkezi, kütüphane, çok amaçlı konferans salonu yer alacak. İç mekan 6 metrekare çapında merkezi cam kubbe olarak inşa edilecek. Ayrıca yaşlı ve engelliler için asansör ve bebek odasının düşünüldüğü camide, 200 araç kapasiteli otopark olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

Batı Trakya Türklerinin bayrağındaki renkler;
“Yeşil İslamiyeti, Siyah Balkanlardaki zulmü, Beyaz özgürlüğü, Ay Yıldız da Türklüğü simgeler”
Dr.Sadık Ahmet


Batı Trakya Türklüğüne adanmış bir hayat olan Dr. Sadık Ahmet’i vefatının 29. Yıldönümünde rahmetle anıyoruz Ruhu şad mekanın cennet olsun.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu genel başkanlık kurulu tarafından gönderilen basın mektubunda,”Liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet ve özlemle anıyoruz!” Denildi. Ve şöyle devam etti;

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habib Oğlu; “Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.”

Batı Trakya Türk toplumunun lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’i 24 Temmuz 1995 tarihinde geçirdiği elim trafik kazası sonucu ebediyete uğurladık. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanlık Kurulu ve ailesi olarak Avrupa’da yaşayan Batı Trakya Türkleri adına ömrünü Batı Trakya Türklerinin Türk kimliği, hak ve özgürlükleri için mücadeleye adayan liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.

1947 yılında Gümülcine’nin Sirkeli köyünde doğan Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin sesini, maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlallerini dünyaya duyurmuştur. 1989’da Batı Trakya Türk toplumunun ilk bağımsız milletvekili olarak Yunan meclisine seçilen ancak milletvekilliği iptal edilen, 1990’da ikinci kez bağımsız milletvekili seçilen merhum Dr. Sadık Ahmet, 1991’de Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’ni kurmuş ve ilk genel başkanlığını yapmıştır. Mücadelesi uğrunda tutuklanan ve “Ben bir Türk’üm” dediği için hapis yatan merhum Dr. Sadık Ahmet, ilkeli ve kararlı duruşundan hiçbir zaman ödün vermemiş, cesareti ve azmiyle Batı Trakya Türklerine örnek olmuştur.

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 29. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada. “29 yıl önce feci bir trafik kazasında kaybettiğimiz liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i rahmet, hürmet ve hasretle yad ediyoruz. Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

Dr. Ali Batman’da, yayınladığı mesajında; “Önder insanlar zor ve az yetişiyor. Kayıplarında da önemli boşluk doğuyor.
Allah O' na gani gani rahmet ,Batı Trakya Türklüğüne de yardım eylesin” dedi.

Haber: Doğan Tufan

 

Statement von Markus Hümpfer, SPD-Bundestagsabgeordneter für Schweinfurt/Kitzingen zur Schließung des St. Josefs Krankenhauses in Schweinfurt

Mit tiefem Bedauern und großer Besorgnis habe ich von der geplanten Schließung des St. Josef Krankenhauses in Schweinfurt zum Jahresende erfahren. Diese Entscheidung trifft unsere Region schwer und ist ein harter Schlag für die 800 Mitarbeiter, die nun vor einer unsicheren Zukunft stehen. Die Auswirkungen auf die gesundheitliche Versorgung unserer Bevölkerung sind immens. Wir müssen jetzt die Versorgungslage für die Menschen in Stadt und Landkreis Schweinfurt analysieren und die Auswirkungen der Schließung bewerten. Gemeinsam mit allen Akteuren braucht es eine gute Lösung, um die medizinische Versorgungssicherheit zu gewährleisten. Dafür werde ich mich mit aller Kraft einsetzen.

Ich bedauere zutiefst, dass sich die Erlöserschwestern aus dem Krankenhausbetrieb zurückziehen, auch wenn dieser Schritt angesichts der zu veröffentlichenden Qualitätsberichte des Hauses vorhersehbar war. Für den Erhalt des St. Josef Krankenhauses gab und gibt es gute und zukunftsweisende Modelle. Diese gilt es nun zu diskutieren.

Es ist von entscheidender Bedeutung, dass wir gemeinsam Wege finden, um den Menschen in unserer Region die bestmögliche medizinische Versorgung bieten zu können. Das muss auch im Sinne des bisherigen Betreibers sein.


Bild: Fionn Grosse

Belgrad kuşatmasının (1456) 568.yılı kutlamaları Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Tuna Nehrine çelenklerin bırakılmasıyla başladı.
Belgrad kuşatması, gelecek nesillere barış içinde yaşamanın, hoşgörünün ve uluslararası dayanışmanın erdemini hatırlatmak amacıyla Tuna Bayramı ismiyle bu sene 38.'si yapılan etkinliklerle kutlandı.
 
Yoğun ilgi gören programa Türk Macar İş Adamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve Macaristan'ın Fahri Konsolosu Dr. Osman Şahbaz, Bosna Hersek Budapeşte Büyükelçisi Biljana Gutic Bjelica, Litvanya Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçi Vekili Miglė Jurgita Jankauskienė, Hırvatistan Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçi Dr. Mladen Andrić, Sırbistan Budapeşte Büyükelçiliği Başkonsolos Svetlana Stanković, Budapeşte Ticaret ve Sanayi Odası Turizm ve Hizmet Sektör Bölüm Başkanı Bártfai Endre, Gölbaşı Askerler Derneği Başkanı Bajzák Krisztián, Reformcu Hristiyan Papazı Kovács Dávid Emil, Macaristan Parlamentosu Sırp Temsilcisi Alexov Lyubomir, Macaristan Denizcilik Derneği Başkanı Bauer József, MTA Tarım Bilimleri kamu yönetim kurulu üyesi Dr. Polls Mouner ve daha birçok ülkenin diplomat ve temsilcileri katıldı.
Országos Ómagyar Kultúra Baráti Társaság Derneği Genel Sekreteri Bóta László ve Szabó Zoltán'ın sunumu ve organizatörlüğünde gerçekleşen program önce günün önemine binaen yapılan açılış konuşmasıyla başladı.
 
Mehter Marşı, Tuna Nehri Akmam Diyor, Estergon Kalesi Marşı dinleyicileri büyüledi
Müzisyenler Básits Branka, Wertetics Szlobodán, Eredics Dávid, Ressam ve halk müziği sanatçısı Ambrus Edit, Osmanlı Askeri Marşlarından örnekler sundu. Zurna, def ve armonika eşliğinde söylenen Plevne Mehter Marşı, Tuna Nehri akmam diyor, Estergon Kalesi Marşı dinleyicileri büyüledi. Müteveffa Kobzos Kiss Tamás'ın okuduğu Estergon Kalesi marşı da ayrı bir ilgi gördü.
Tuna Nehri kıyısındaki programda; Şair József Attila'nın Annem KUN dediği, 1936 yılında yazdığı TUNA'DA şiirinin her bir dörtlüğünü bir diplomat okudu.
 
Tuna nehrine bıraktığımız çiçekler Tuna'ya değil insanlığın ortak değerlerinedir
Törende bir konuşma yapan Türk Macar İş adamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve Macaristan Fahri Konsolosu Dr. Osman Şahbaz, çok uzun bir geçmişi olan Tuna bayramının her yıl yeni etkinlikle kutlanmasına vesile olan organizasyon kurulu yetkilisi Bóta László ve katılımcı ülke temsilcilerine teşekkür edip ''Jozsef Attila'nın Tuna'da'' şiirini okuyarak başladı. Dr. Osman Şahbaz, Macaristan ve Tuna'ya kıyısı olan ülkelerin Türkiye için öneminin altını çizerek belirttikten sonra ‘’ Özellikle bütün dünyayı etkisi altına alan Ukrayna - Rusya ve İsrail'in Filistin, Gazze, Han Yunus, Refah'taki soykırımı insanlığın vicdanını kanatmaktadır. Sizleri Türk halkı adına selamlıyor, iş birliğimizin her platformda devam etmesini temenni ediyorum. Bugün Tuna nehrine bıraktığımız bu çiçekler Tuna'ya değil irfan ve hikmet sahibi insanlığın ortak değerlerinedir’’ diyerek sözlerini tamamladı.
Osmanlı askeri marşları, katılımcı ülkelere ait müzik dinletileri ve okunan şiirlerden sonra denizci askerlerle birlikte katılımcılar ülkelerinin bayrakları taşıyan çelenkleri hazırlanan barış kayığına taşıdılar.
Kıyıdan uzaklaşan barış kayığındaki denizci askerler top atışları eşliğinde çelenkleri Tuna nehrinin sularına bıraktı.
 
Fahri Konsolos Dr. Şahbaz, Gölbaşı Askerler Derneği Başkanı Bajzák Krisztián'a bir Türk Bayrağı hediye etti. Katılımcıların birbirini tebrik etmesi ve bir sene sonra yapılacak programda buluşma dilekleriyle program sona erdi.
Belgrad'ın ilk kuşatması Osmanlı Sultanı I. Murad tarafından gerçekleştirilmişti. Sultan I. Murad Hüdavendigar, Macarların elinde bulunan Belgrad'ı almak için harekete geçmesine rağmen ilk seferde başarıya ulaşamadı. Belgrad Kuşatması veya bilinen diğer adıyla Nándorfehérvár Kuşatması, 1456 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Macaristan Krallığı'nın elinde olan Belgrad'ı 2. kez fetih girişimidir. Macar Krallığı, Sırplar ve Haçlı birliklerine karşı mücadele eden Osmanlı askeri, muharebe alanını zafer nidaları atamadan terk etmek zorunda kalmıştır. Belgrad'ın Osmanlı İmparatorluğu için ne kadar mühim bir kale olduğunun farkında olan Kanuni Sultan Süleyman, dedesi Fatih Sultan Mehmet Han'ın yarıda bıraktığı işi 1521 yılında tamamlayarak kaleyi fethetti. Belgrad şehri 1830 yılına kadar Osmanlı himayesinde kaldı, halkına adaletle hükmetti. Devrin Avrupa Devletleri için Belgrad Kuşatması Hristiyanlığın kaderini belirlemiştir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Stadt und Landkreis Würzburg sagten mit einer Einladung Danke an „Ihre“ Tagespflegepersonen für den unermüdlichen und wertvollen Einsatz für die Kleinsten. Bei gutem Essen und noch besserem Wetter war Platz zum Kennenlernen, zum gegenseitigen Austausch, zum Genießen und für ein herzliches Dankeschön. Die Sozialreferentin der Stadt Würzburg Dr. Hülya Düber betonte in Ihrer Ansprache ausdrücklich den Wert der pädagogischen Arbeit in dieser Betreuungsform und ehrte langjährige Tagespflegeperson für Ihr Engagement und die bedeutsame, liebevolle Arbeit. Geehrt wurden Monika Schreiber (40 Jahre), Katharina Meier (33 Jahre), Sigrid Vogell (31 Jahre), Marion Pfenning (25 Jahre), Nina Müller (24 Jahre), Bianka Hartmann (23 Jahre), Margarita Helbing (23 Jahre) und Karin Graber-Hauk (22 Jahre). Stadt- und Kreisverwaltung sind immer auf der Suche nach engagierten Kräften, die als Tagespflegepersonen tätig werden möchten. Die Fachberatungen aus der Stadt Würzburg (0931 – 373750, 372538, 373538 und des Landkreises Würzburg (0931 8003 5833) sind für weitere Informationen, auch wenn ein Kind in Pflege gegeben werden soll, die richtigen Ansprechpartner. 

Um Herausforderungen aktiv anzugehen und den Gemeindeverwaltungen beratend zur Seite zu stehen, besucht Landrat Thomas Eberth seit seinem Amtsantritt im Jahr 2020 regelmäßig die Gemeinden im Landkreis Würzburg.

 

Zuletzt traf sich der Landrat zu einem Arbeitstreffen mit Bürgermeister Heribert Neckermann und Mitarbeitenden von Gemeinde- und Landkreisverwaltung in Sonderhofen. „Es ist wichtig, sich auf Verwaltungsebene regelmäßig auszutauschen und gemeinsam kontinuierlich an Verbesserungen im behördlichen Alltag zu arbeiten“, betonte Landrat Thomas Eberth dabei.

 

Bürgermeister Heribert Neckermann stellte dem Landrat sowie seinen Mitarbeitern aus dem Landratsamt in einer Präsentation die Einwohnerentwicklung sowie die jüngsten Aktivitäten der Gemeinde vor. Ein zentrales Thema dabei waren die Wasserentnahmestellen in Sonderhofen und Sächsenheim. Für Sächsenheim war bereits bei der Begehung eine Genehmigung für die nächsten Jahre ausgesprochen worden. Für Sonderhofen gestaltet sich die Genehmigung schwieriger. Es wurden in diesem Zug mögliche Umbauten diskutiert, die eine Genehmigung ermöglichen könnten.

 

Ein weiteres Thema war die Instandsetzung der überörtlichen Radwege in der Flur. Bürgermeister Neckermann berichtete, dass die Baumaßnahmen, die von der Gemeinde zusammen mit den Wegebauvereinen durchgeführt werden, nicht die Mindestsumme erreichen, die für eine Radwegeförderung nötig wäre. Des Weiteren wurde über die Finanzierungsmöglichkeiten der geplanten Tagespflegeeinrichtung der Caritas Sozialstation gesprochen.

 

Die Gemeinde Sonderhofen hat zum Stichtag 1. Juli 2023 insgesamt 914 Einwohner. Davon entfallen 625 Einwohner auf Sonderhofen, während Sächsenheim 160 Einwohner zählt und Bolzhausen 129 Einwohner.