Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, ülkesindeki göçmen çocuklarının sporda, kültürde, bilimde, ekonomide harikalar yarattığını ve önemli roller üstlendiğini söyledi.
 
Alman Uyum Vakfı tarafından Türkiye ile Almanya arasında imzalanan iş gücü alımı anlaşmasının 60. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Christian Wulff, "Almanya'da göçmen çocukları sporda, kültürde, bilimde, ekonomide harikalar yaratıyor ve önemli rol üstleniyor. Herkes, göçten yararlandı, buraya gelen göçmenler ve ülkemiz de. Bu bir anlamda kazan-kazan durumuydu. Bu nedenle teşekkür etmek ve saygı göstermek bir vazife." dedi.
 
 
 
- Almanya refahını Türkiye’den gelen göçmen işçilere borçlu
 
Wulff, işçi göçünün üzerinden yıllar geçtikten sonra ancak bugün bunun bir başarı hikayesi olarak değerlendirildiğini ve Almanya’nın bugünkü refahının Türkiye’den gelen göçmen işçilere borçlu olduğunun anlaşıldığını vurguladı.
Göçün her iki taraf için kazan-kazan durumu olduğunu anlatan Wulff, burada hem göçmenlerin hem de Almanya’nın kazanan taraflar olduklarını dile getirdi.
60'lı yıllarda insanların ailesi olmadan, dil bilmeden Almanya'ya gelmelerinin hafife alındığına işaret eden Christian Wulff, "Misafir işçi kavramı bile insanların kısa süreliğine gelip çalışıp eve döneceklerini çağrıştırıyordu. Buraya insanların geldiği, aileleriyle yaşamak ve burada kalmak istediklerinin anlaşılması yıllar sürdü. Bu ailelerin Alman vatandaşı olan ve Almanya’ya çok iyi uyum sağlamış çocukları oldu." değerlendirmesinde bulundu.
 
 
 
- Yabancılara karşı artan nefretin seçim malzemesi yapılması endişe verici
 
Christian Wulff, göçün Almanya’ya kazanımlarını anlatırken, diğer yandan ülkede yabancılara karşı artan nefrete de dikkat çekti. Wulff, Almanya'da yabancılara karşı artan nefretten ve düşmanlıktan ve bunun bazı bölgelerde seçim malzemesi olarak kullanılmasından endişe edilmesi gerektiğini belirterek "Halbuki insanlar bir araya gelip karşılıklı yüz yüze temas kurulduğu zaman diğerlerinin kendilerinden farklı olmadığını, farklı ihtiyaçları olmadığını görecekler." ifadelerini kullandı.
 
Alman Uyum Vakfının etkinliğine Avrupa'da tam yapay kalp nakli gerçekleştiren ilk ve şimdiye kadar tek kadın cerrah Dilek Gürsoy ve annesi Zeynep Gürsoy da katıldı.
Almanya, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iş gücü açığını kapatmak amacıyla 1955’te İtalya, 1960’ta Yunanistan ve İspanya ile anlaşmalar yaparak buralardan işçi getirdi.
Almanya, Türkiye ile de 30 Ekim 1961’de İş Gücü Anlaşması imzalayarak Türkiye’den resmi olarak Almanya’ya iş gücü göçü başladı. 
Eurowings nimmt Geschäftsreiseverbindungen ab Nürnberg wieder auf: Tagesreisen nach Hamburg und Düsseldorf jetzt wieder möglich
 
Anfang September wird Eurowings die Verbindungen ab Nürnberg zu den wichtigen deutschen Metropolen wieder aufnehmen: Die Flüge nach Düsseldorf starten ab 1. September, nach Hamburg geht es ab 13. September. Für die Unternehmen der Metropolregion Nürnberg sowie deren Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter ergeben sich wieder attraktive Reisemöglichkeiten, um schnell in den Norden oder Westen der Republik zu gelangen.
 
Geflogen wird Montag bis Freitag (Hamburg auch am Sonntag). Dienstags und mittwochs werden zwei tägliche Flüge morgens und abends durchgeführt. Somit sind an beiden Tagen Tagesreisen wieder bequem möglich. Über das Eurowings-Drehkreuz in Düsseldorf ist die Region an weitere europäische Ziele angebunden. Zahlreiche Umsteigeverbindungen gibt es außerdem über den Flughafen Hamburg.
 
Der Anteil der Passagiere mit innerdeutschem Endziel wird im Jahr 2022 voraussichtlich nur noch fünf Prozent der Gesamtpassagierzahl am Airport Nürnberg betragen. Zum Vergleich: Vor zehn Jahren lag dieser Anteil noch bei rund 25 Prozent. Hintergrund für diese Entwicklung ist zum einen die Marktkonsolidierung in Folge der Air Berlin-Insolvenz. Zum anderen wurde die Flugverbindung nach Berlin im Jahr 2019 nach Eröffnung der ICE-Hochgeschwindigkeitsstrecke eingestellt.
 
„Auch wenn die innerdeutschen Verbindungen der Bahn ab Nürnberg in den letzten Jahren mit der Inbetriebnahme diverser Neubaustrecken attraktiver und wettbewerbsfähiger geworden sind, ist der Zeitvorteil von Flugverbindungen bei Strecken über 400 Kilometer weiterhin signifikant. Nur so sind z.B. eintägige Dienstreisen über diese Entfernungen möglich. Insofern bleiben die beiden innerdeutschen Strecken nach Hamburg und Düsseldorf wichtig für die Konnektivität der Metropolregion.“ so Dr. Michael Hupe, Geschäftsführer des Nürnberger Flughafens.
 
Markus Lötzsch, Hauptgeschäftsführer der Industrie- und Handelskammer Nürnberg für Mittelfranken, betont: "Unsere Unternehmen sind auf diese Flugverbindungen angewiesen. Deshalb begrüßen wir den Neustart der Strecken und das Bekenntnis von Eurowings zur Metropolregion, hoffentlich bald mit täglichen Hin- und Rückflügen nach Hamburg und Düsseldorf."

BERLİN (AA) - Eski Afganistan İletişim ve Teknoloji Bakanı Sayed Ahmad Saadat’ın Almanya'nın Leipzig şehrinde bisikletli yemek kuryeliği yaptığı ortaya çıktı.

Leipziger Volkszeitung adlı yerel gazetenin haberinde, eski Afgan hükümetinde İletişim ve Teknoloji Bakanı olan Saadat'ın Aralık 2020'de bakanlıktan ayrılarak Almanya'nın Saksonya eyaletine geldiği belirtildi.

Saadat’ın parası bittiği için Leipzig şehrinde yemek teslimatı firmasında bisikletli kurye olarak çalıştığı bilgisi paylaşıldı.

Haberde, Saadat'ın şu ifadelerine yer verildi:

"Şu an basit bir hayat yaşıyorum. Almanya'da kendimi güvende hissediyorum. Leipzig'teki hayatımdan memnunum. Almanca kursuna gidebilmek ve daha fazla eğitim almak için para biriktirmek istiyorum. Birçok iş müracaatında bulundum ama bir sonuç çıkmadı. Şimdiki hayalim, Alman Telekom şirketinde çalışmak."

Eski bakanın daha önce İngiltere'de ikamet ettiği ve eski Kabil hükümetinden aldığı davetle Afganistan'a giderek bakan olduğu kaydedildi.

In der Pflege wird enorme und gesellschaftlich wertvolle Arbeit geleistet. Das verdient dringend mehr Anerkennung – Applaus alleine reicht nicht!
 
Wir wollen die Lohn- und Arbeitsbedingungen in der Altenpflege und der Pflege von Menschen mit Behinderung schnell verbessern. Dafür werden wir über die Pflegemindestlohnkommission eine weitere Erhöhung der Mindestlöhne verfolgen. Unser Ziel bleibt darüber hinaus ein allgemeinverbindlicher Branchentarifvertrag. Gemeinsam mit den Kirchen wollen wir einen Weg erarbeiten, ihr Arbeitsrecht dem allgemeinen Arbeits- und Tarifrecht sowie der Betriebsverfassung anzugleichen. Wir haben in einem ersten Schritt bereits dafür gesorgt, dass Pflegeanbieter, die nach Tarif zahlen, das auch von der Pflegeversicherung refinanziert bekommen. Jetzt werden wir die Refinanzierung von Pflegeleistungen an die Geltung von Tarifverträgen binden.
 
Darüber hinaus gibt es einen gewaltigen Personalmangel in den Krankenhäusern und Pflegeeinrichtungen. Soziale Arbeit aufwerten heißt für uns auch: Die Arbeits- und Stressbelastung muss gesenkt werden! Wir werden deshalb einen neuen, bundesweiten und einheitlichen Personalbemessungsrahmen voranbringen.
 
Die SPD wird außerdem den Weg fortsetzen, in den Berufen der Gesundheit, Pflege und Erziehung die vollschulische Ausbildung dual auszurichten. Dadurch werden diese Ausbildungen kostenfrei und die Auszubildenden erhalten eine Vergütung.
 
Wir haben bereits dafür gesorgt, dass Angehörige mit einem Einkommen unter 100.000 Euro pro Jahr nicht mehr für die Pflegekosten herangezogen werden. So müssen sich Eltern nicht mehr sorgen, dass ihre Kinder später für ihre Pflege aufkommen müssen.
 
Als SPD wollen wir aber eine Pflegevollversicherung, die dann alle anfallenden Pflegekosten übernimmt. Dadurch entfällt der Eigenanteil an den Pflegekosten. Ein erster Schritt dorthin ist für uns, für Pflegebedürftige mit kleinen und mittleren Einkommen den Eigenanteil zu deckeln, damit Pflege bezahlbar bleibt. Zukünftige Kostensteigerungen werden solidarisch über einen Mix aus moderat steigenden Pflegeversicherungsbeiträgen und einem dynamischen Bundeszuschuss finanziert.
 
Die häusliche Pflege verbessern wir, indem wir pflegende Angehörige unterstützen. Das bedeutet 15 Monate Anspruch auf Unterstützung als Lohnersatz bei einer Arbeitszeitreduzierung für jeden nahen Angehörigen ab Pflegegrad 2, auf mehrere Pflegepersonen aufteilbar mit einer Mindestarbeitszeit von 15 bis 20 Stunden.
 
Text und Bild: www.markus-huempfer.de

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD'nin Ramstein askeri üssünü Afganistan'dan binlerce insanın tahliyesi için lojistik bir merkez olarak kullanacağını belirtti.

Heiko Maas, Berlin'de yaptığı açıklamada, Almanya'nın ABD ile hava üssünün geçici olarak Afganistan'da koruma arayan kişilerin Amerika'ya geçişi için kullanılması konusunda anlaştığını söyledi.

Maas tahliye uçaklarındaki hiçbir yerin boş bırakılmaması konusunda tüm ortaklarıyla hemfikir olduklarına işaret ederek, "Bu nedenle gelecekte, Alman vatandaşları veya bizim tarafımızdan bildirilen kişiler de ABD'nin Ramstein uçuşlarında tahliye edilebilecek" ifadelerine yer verdi.

Alman Bakan ayrıca zor koşullarda Kabil'den mümkün olduğunca çok insanı tahliye etmeye odaklandıklarını vurguladı.

Irak ve Afganistan savaşlarında ABD'nin lojistik merkezi de olan Ramstein, ABD için Avrupa'da önemli bir askeri üs olarak nitelendiriliyor.

BERLİN (AA) - Almanya'da düzenlenen protestolarda binlerce kişi, Afganistan'da hayatları tehlikede olanların hızla tahliye edilmesini talep etti.

Seebrücke inisiyatifi tarafından başkent Berlin'de Federal Meclis'in önünde düzenlenen gösteriye 2 binden fazla kişi katıldı.

Göstericiler "Afganistan güvenli değil", "Hava köprüsü şimdi", "Yerimiz var", "Afganları öldürmeyi durdurun" ve "Afganlara yardım edin" yazılı pankartlar ve döviziler taşıdı.

"Sığınmacılar hoş geldi", "Hava köprüsünü başlatın daha fazla beklemeyin" ve "Sınırları kaldırın, sınır dışı edilmeleri durdurun" sloganlarının atıldığı gösteriye çok sayıda Afgan da katıldı.

Gösteride yapılan konuşmalarda Afganistan'da hayatları tehlikede olanların ülkelerinde bürokrasi uygulanmadan güvenli şekilde tahliye edilmesi ve Almanya'da bulunan Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmemesi talep edildi.

Gösterilerin Bochum, Köln, Leipzig gibi çok sayıda kentte de düzenlendiği bildirildi.

 

BERLİN (AA) - Merkezi ABD'de bulunan otomotiv üreticisi Ford, yarı iletken çip tedariki sorunu nedeniyle Almanya Köln'deki fabrikasında üretime geçici olarak tekrar ara vereceğini duyurdu.

Ford'dan yapılan açıklamada, Malezyalı tedarikçinin, Fiesta modelinin elektronik kapı modülünde kullanılan yarı iletkenlerin sevkiyatını koronavirüs nedeniyle geciktirmesi sonucu Köln'deki fabrika işçilerinin 17 Ağustos'tan itibaren 2 hafta kısa süreli vardiyalar halinde çalışacağı belirtildi.

Fabrika yönetimi tarafından çalışanlara iletilen yazıda ise 6 Eylül'den sonra yarı iletken malzeme temininin hala belirsiz olduğu, kısa süreli vardiyaların daha uzun sürebileceği kaydedildi.

Ford, mayıs ayı başında, Fiesta modelinin üretimi için yarı iletkenlerin yetersizliği nedeniyle 3 aydan fazla üretime ara vermek zorunda kalmıştı.

Ford'un Köln tesislerinde yaklaşık 15 bin kişi çalışıyor. Çalışanların 5 bini, şirketin Fiesta modelinin üretimini gerçekleştiriyor.

- Almanya için çip krizi kritik

Bu arada, son aylara damgasını vuran çip krizinin otomotiv sektörünü etkilemesi ve üretim bantlarını teker teker durdurması dikkati çekiyor.

Analistler, Almanya gibi otomobil üretiminde ciddi istihdam sağlayan ve ihracat yapan ülkeler için çip krizinin "hayli kritik" olduğuna vurgu yaparak, çip tedarikinin bugünden yarına çözüm bulunacak bir sorun olmadığını belirtiyor.

Hem karmaşık üretim yapısı hem de ham maddesinden başlayarak üretiminin zaman almasının çipler konusunda ilerleyen günlerde yeni sorunlar yaşanmasına sebep olabileceğine işaret ediliyor.

2021 boyunca çiplerde tedarik sorununun devam etmesini öngören analistler, üretilen ancak kıt miktarda olan çipleri kimin alacağı konusunda tüketici elektroniği devleri ile otomotiv şirketleri, hatta ülkeler arasında sorunlar yaşanabileceğini belirtiyor.

BERLİN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), bu yılki kurban organizasyonunda vekalet sahiplerinin kurbanlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.
 
DİTİB'den yapılan yazılı açıklamada, 112 bin hisse kurbanın, dünyanın 77 ülkesinin 339 farklı bölgesinde görevli ve gönüllülerin nezaretinde ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığı belirtildi.
 
Sudan, Tanzanya, Kenya, Mali, Nijer, Pakistan, Burundi, Togo, Etiyopya, Fildişi Sahilleri, Benin, Senegal, Burkino Faso ve Nepal'e giden DİTİB ekipleri, kurbanların kesimi dışında beraberlerinde götürdükleri kırtasiye malzemeleri, bayramlık kıyafetler, şeker ve oyuncakları oradaki çocuklara hediye etti.
 
Açıklamada görüşlerine yer verilen DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, "Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş" çağrısıyla dünyaya iyilik ve yardım kapısı açıldığını vurgulayarak, "Almanya’dan bölgelere giden gönüllülerle bu yıl da güzel bir organizasyonu geride bırakarak kesim ve dağıtımlarımızı tamamladık. Dili, dini, rengi, kültürü farklı olsa da iyilik elimizi Afrika’dan Asya’ya, Balkanlar’dan Orta Doğu ve Avrupa’ya kadar yüz binlerce mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi insana uzatmış ve onları sevindirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), ABD biyoteknoloji firması Novavax'ın yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirdiği potansiyel aşıdan 200 milyon doz alım sağlayacak sözleşmenin onaylandığını bildirdi.
 
AB Komisyonu, Kovid-19'a karşı geliştirilen aşıların ön alım stratejisi kapsamında 7'nci sözleşmenin Novavax ile yapıldığını açıkladı.
 
Açıklamada, onaylanan sözleşme doğrultusunda geliştirilen aşının Kovid-19'a karşı güvenli ve etkili olduğunun kanıtlanmasının ardından AB üyesi ülkeler adına 100 milyon dozu opsiyonlu olmak üzere toplam 200 milyon doz alınacağı kaydedildi.
 
AB'nin daha önce AstraZeneca, Sanofi-GSK, Johnson and Johnson, BioNtech-Pfizer, CureVac ve Moderna ile aşı alım sözleşmesi yaptığı anımsatılan açıklamada, Valnera şirketi ile de ön görüşmelerin tamamlandığı belirtildi.
 
27 Temmuz'da yetişkin nüfusun yüzde 70'ini aşılama hedefine ulaştığını duyuran AB, eylül sonu itibarıyla 1 milyardan fazla doz aşı temin etmeyi planlıyor.
 
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), şu ana kadar AB ülkelerinde Pfizer/Biontech, Moderna, AstraZeneca ve Johnson&Johnson firmalarınca üretilen aşıların kullanımına izin veriyor.
 
EMA, Sinovac, Curevac, Novavax, Sputnik V ve Sanofi Pasteur aşılarının ön değerlendirmesine ise devam ediyor.
BERLİN (AA) - Almanya’da Rheinland-Pfalz, Kuzey-Ren Vestfalya ve Bavyera eyaletlerinde aşırı yağışların neden olduğu sel ve su baskınlarında ölenlerin sayısının 156'ya yükseldiği bildirildi.
 
Koblenz polisinden yapılan açıklamada, sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısının Rheinland-Pfalz eyaletinde 110'a çıktığı belirtildi.
 
Açıklamada 670 kişinin de yaralandığı aktarılarak yaşamını yitirenlerin sayısının daha da artabileceği kaydedildi.
 
Kuzey-Ren Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanlığı da eyalette selden ölenlerin sayısının 45'e yükseldiği bilgisini paylaştı.
 
Öte yandan ülkenin güneyinde ve doğusunda da etkili olan şiddetli yağışlar gece su baskınlarına ve sele sebep oldu.
 
Avusturya sınırında bulunan Bavyera eyaletinin Berchtesgadener Land bölgesinde sel ve toprak kayması dolayısıyla "acil durum" ilan edildi.
 
Bölge yönetiminden yapılan açıklamada, bu bölgede en az 1 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi.
 
Açıklamada, Bischofswiesen, Berchtesgaden, Schönau am Königssee Marktschellenberg beldelerinde sel meydana geldiği, B305 karayolunun bir bölümünün kapatıldığı, Scheffau beldesine ise ulaşılamadığı belirtilerek bölgede 65 kişinin evlerinden tahliye edildiği aktarıldı.
 
Böylelikle ülkede sel ve su baskınlarında ölenlerin toplam sayısı 156'ya yükseldi.
 
Ülkenin doğusunda bulunan Saksonya eyaletinin Saechsische Schweiz bölgesinde de şiddetli yağmur yağdığı, nehirlerin taştığı, everin bodrum katları ve caddeleri su bastığı kaydedildi.