Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Alman otomobil üreticisi Volkswagen'in (VW), 2035 yılına kadar Avrupa'da içten yanmalı motorlu otomobil üretimini durduracağı bildirildi.

Volkswagen'in binek otomobil markasının satış ve pazarlamadan sorumlu yönetim kurulu üyesi Klaus Zellmer, Alman Münchner Merkur gazetesine yaptığı açıklamada, Volkswagen'in, Avrupa'da 2033 ve 2035 yılları arasında içten yanmalı motorlu araç işinden çıkacağını belirtti.

Dizel motorlu araçlara yönelik talebin halen yüksek kaldığını aktaran Zellmer, Volkswagen'in içten yanmalı motorları geliştirmeye devam edeceğini de bildirdi.

Zellmer, Volkswagen'in ABD ve Çin'de, içten yanmalı motorlu araçlar pazarından Avrupa'dan daha sonra çıkacağını belirterek, Alman üreticinin Afrika ve Güney Amerika pazarlarından çıkmasının ise siyasi koşullar ve altyapı eksikliği nedeniyle daha uzun zaman alacağını vurguladı.

Bu arada, Wolkswagen Grup iştiraki Audi, 23 Haziran'da, sıfır karbon emisyonu hedefinin bir parçası olarak 2033 yılına kadar dizel ve benzinli otomobil üretimini durduracağını açıklamıştı.

AB'nin iddialı emisyon hedeflerinin, otomobil üreticilerini uzun vadede üretimde daha az emek harcanan elektrikli araçların üretimine yoğun bir şekilde yatırım yapmaya zorlaması dikkati çekiyor.

Volkswagen, Kasım 2019'da yaptığı açıklamada, 2020-2024 döneminde elektrikli ve hibrit otomobillerin yanı sıra dijital teknolojiler geliştirmek için 60 milyar avro yatırım yapacağını duyurmuştu.

BERLİN (AA) - Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), Almanya genelinde Kovid-19 vaka sayısının hızla azalması, aşılamada ilerleme ve salgına karşı alınan önlemlerin de kademeli olarak gevşetilmesiyle Alman ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde güçlü büyüyeceğini bildirdi.
 
Bundesbank'ın ekonomiye yönelik haziran ayı raporu yayımlandı.
 
Raporda, Alman ekonomisinin 2021 yılına zayıf bir başlangıç yapmasının ardından ikinci çeyrekte güçlü bir şekilde büyüyeceği belirtildi.
 
Bundesbank’ın raporunda, "Almanya'daki ekonomik üretimin, ilk çeyrekte geriledikten sonra 2021 baharında yeniden keskin bir şekilde artması bekleniyor." denildi.
 
Özellikle hizmet sağlayıcıların ve perakende sektörünün Kovid-19’a yayılmasını önlemeye yönelik tedbirlerin hafifletilmesinden faydalandıklarına yer verilen raporda, bunun yanında çip arzı sıkıntısı gibi tedarik zincirinde yaşanan sorunların özellikle otomotiv sanayisinde üretimi yavaşlattığı kaydedildi.
 
Salgın sırasında istemeden artan tasarrufların harcanacağına yer verilen raporda, bu durumun da özel tüketimi artıracağına vurgu yapıldı.Bundesbank'a göre, enflasyon yıl sonunda yüzde 2,6 seviyesinde olacak, enflasyonda belirleyici faktörler de KDV oranları, karbon emisyon vergisi ile ham petrol ve gıda fiyatları olacak.
 
Almanya'da ekonomi, Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan katı ve uzun kısıtlamaların özel tüketimi yavaşlatması nedeniyle bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,8 küçülmüştü.Bundesbank, 11 Haziran’da Alman ekonomisi için büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3'den yüzde 3,7'ye çıkarırken, 2022 yılı için büyüme beklentisini de yüzde 4,5'ten 5,2'ye yükseltmişti.
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki göç mutabakatının güncellenmesini talep etti.
 
Alman Bakan Maas, Welt gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye ile göç konusundaki iş birliğinin güncellenmesine ihtiyaç duyulduğunu belirterek "Türk hükümetiyle olan tüm zorluklara rağmen bu ülkenin, önemsiz görülmeyecek göç yükünü bizim için üstelendiğini kabul etmek gerekir." dedi.
 
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon Suriyelinin ve bölgedeki başka ülkelerden gelen mültecilerin yaşadığına işaret eden Maas, "AB'de bizim, Türkiye ile olan göç mutabakatının daha da geliştirilmesine ve güncellenmesine büyük ilgi duyduğumuza inanıyorum." diye konuştu.
 
Maas, yeni bir mutabakatın yapılması durumunda AB'nin Türkiye'ye maddi destek vermesine ilişkin bir soruya "Herhangi bir rakam ortaya atmak istemiyorum ancak bunun parasız olmayacağı tamamen nettir." değerlendirmesinde bulundu.
 
Türkiye’nin nihayetinde önemli maliyeti üstlendiğini ve başkalarının bundan tasarruf ettiğini vurgulayan Maas, bunun, milyonlarca insana bakmayla ilgili bir konu olduğunu belirtti.
 
Maas, Türkiye'yla ilişkilerin halihazırda nispeten yapıcı olduğunu ifade etti.
 
Öte yandan İran’da İbrahim Reisi'nin seçimleri kazanmasını da değerlendiren Maas, "İran’daki yönetimin temelde hangi yolu gitmek istediğine karar vermesi lazım." ifadesini kullandı.
 
Yapılan müzakerelerde Tahran’ın prensip olarak yapıcı bir yola açık olduğu yönünde bir izlenim verdiklerini belirten Heiko Maas, ancak bunun, İran’ın ABD ile nükleer anlaşmaya geri dönmeye hazır olup olmayacağında görüleceğini kaydetti.
 
- 2. Libya Konferansı
 
Maas, 23 Haziran'da başkent Berlin’de düzenlenecek 2. Libya Konferansı’nın, 24 Aralık’ta Libya'da yapılması planlanan seçimlere ve yabancı güçlerin ülkeden çekilmesine yeni ivme kazandırılması üzerine olacağını belirtti.
 
Daha önce Berlin’de yapılan toplantıda Libya'dan askeri güçlerin çekilmesini vadedenlerin buna uymadığını aktaran Maas, bir tarafın ani bir saldırı için kullanabileceği askeri bir dengesizliğin aniden ortaya çıkmaması için yabancı güçlerin adım adım ve eşit bir şekilde ülkeyi terk etmesi gerektiğini kaydetti.​​​​​​​
Almanya'nın Köln kentinde genel merkezi bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), 18. Olağan Genel Kurulunda yeni yönetimini belirledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle internet üzerinden video konferans yöntemiyle yapılan olağan genel kurul, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
 
Yapılan oylamada Divan Başkanlığına seçilen DİTİB Denetleme Kurulu Başkanı ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, genel kurul üyelerine hitaben bir konuşma yaptı.
1960'lı yılların başından itibaren başta Almanya olmak üzere Avrupa'ya gelenlerin ilk yıllarda dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında büyük sıkıntılarla karşılaştıklarına vurgu yapan Erbaş, Almanya’da DİTİB’in 900’ü aşkın derneği, 25 bin gönüllüsü, bir milyonu aşkın cemaati ile Almanya'nın en güçlü Müslüman sivil toplum kuruluşu olmayı başardığını ifade etti.
 
Erbaş, gelişen ve değişen şartlar altında çalışmaların sürekli ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini, bilgi, teknoloji ve iletişim dünyasında bu unsurları en iyi kullananların daima bir adım önde olacağını, bu bağlamda İslam'ın ve Müslümanların doğru anlaşılmasında DİTİB‘e büyük bir sorumluluk düştüğünü söyledi.
 
 
 
Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"DİTİB olarak kültür ve medeniyet kimliğimizi gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak gayreti içinde olmalıyız. Kültüründen, kimliğinden ve millet bilincinden uzak nesiller, kendilerini sadece zararlı akımlara ve alışkanlıklara bırakmıyor, aynı zamanda içinden geldiği kültür ve medeniyetin bir müntesibi olarak İslam adına olumsuz algılara da malzeme olabiliyor. Avrupa'da yükselen ırkçılık ve İslam düşmanlığını görüyoruz. İslam'ı ve Müslümanları ötekileştirici tüm söylemlere karşı en güçlü imkanımız İslam'ın barış ve rahmet ilkelerini daha güçlü şekilde ortaya koymaktır. Çünkü İslam yeryüzünde barışı, huzuru adaleti temin etmek için gönderilen bir dindir."
 
 
 
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen ise birliğin din hizmeti ve eğitimi alanındaki Türkiye tecrübesini gelişim ve değişim dinamikleriyle besleyerek yeniden yorumladığını ve Almanya’ya özgü yeni bir dil ve yaklaşım ortaya koymayı başardığını belirterek, "Yakın bir zamana kadar din hizmetlerini ana faaliyet alanı olarak gören DİTİB, gelişen ve değişen şartlara uyum sağlayarak yeni hizmet alanlarına yönelmiş, sosyal ve kültürel hayatı da içine alacak geniş ve zengin bir hizmet ağı oluşturmayı başarmıştır. Bu bağlamda, 2009 yılında eyalet ve bölge birlikleri kurulmuş; yönetim kademelerinde gençlere, kadınlara, veli temsilcilerine yer verilerek tabana dayalı örnek demokratik yönetim modeli oluşturulmuştur.” dedi.
 
Konuşmaların ardından yapılan seçimle DİTİB'in yeni yönetimi "Kazım Türkmen, Ahmet Dilek, Abdurrahman Atasoy, İrfan Saral, Erdinç Altuntaş, Sümeyye Öztürk Mutlu, Fahrettin Alptekin"den oluştu.
Yeni yönetimin görev dağılımının ise daha sonra yapılacağı bildirildi.
(AA)

 

BERLİN (AA) - Almanya'da istihbarat kurumlarına WhatsApp ve benzeri uygulamalardan yapılan şifreli yazışmaları okuma imkanı veren yasa tasarısı Federal Meclis’ten geçti.

Hükümetin hazırladığı ve daha önce Bakanlar Kurulu'ndan geçen tasarı 280'e karşı 355 oyla kabul edildi, 4 milletvekili çekimser kaldı.

Böylelikle özellikle ülkenin iç istihbarat servisi Alman Anayasayı Koruma Teşkilatına (BfV) WhatsApp ve benzeri uygulamaları izleme imkanı verilecek ve BfV’nin kişileri takip etmesinin önündeki engeller kalkacak.

Alman hükümeti bu yasayla özellikle aşırı sağla mücadelede BfV ile Askeri İstihbarat Servisi (MAD) arasındaki iletişimi iyileştirmeyi de hedefliyor.

Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Uli Grötsch, Federal Meclis'te yaptığı konuşmada yasayı savunarak, "Teröristler ve aşırılık yanlıları artık birbirleriyle telefonda konuşmuyor, kısa mesajları da yazmıyorlar. Bunların yerine mesajlaşma servisleri aracılığıyla şifreli biçimde iletişim kuruyorlar." ifadesini kullandı.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Milletvekili Michael Brand da saldırıya uğrayan bir hukuk devletinin uygun şekilde ve kararlılıkla kendini savunması gerektiğini belirtti.

Muhalefet partileri ise yasayı vatandaşların haklarına müdahale olarak değerlendirdi.

Sol Parti Milletvekili Andre Hahn, yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtirken, Yeşillerden Konstantin von Notz, bu şekilde hiçbir saldırının engellenmeyeceğini savundu.

 

Çok sayıda otel zincirinin sahibi İsrail'li iş insanı David fattal, ''Yüzlerce defa gidip geldiği İstanbul'a hayran kaldım. İstanbul ve Antalya'da otel yapmayı planlıyorum. Agustos ayında  Antalya' Belekte ailesiyle tatil yaparken Türkiye'ye planlar yapacağım'' dedi.
  
Fattal Hotel Group sahibi İsrailli iş insanı David Fattal, Nürnberg Merkez Tren Garında hizmete giren Leonardo Royal otelin açılışında gazeteci arkadaşımız İlhan Baba'ya konuştu. David Fattal ''Türkiye hayranıyım  ve yüzlerce kez İstanbul'a gidip geldim.Ağustos ayında ailemle Belek’te Maxx Royal otelinde tatil yapacağım.Önce İstanbul sonra Antalya’da olmak üzere, otel yatırımları yapmak istiyoruz''dedi. 1998 yılında Tel Aviv’de kurulan grubun 106 destinasyonda, 19 ülkede 217 oteli bulunuyor. Oda sayısı yeni otel ile 42.000 binin üzerine çıktığını belirtti.
 
 
İsrail'li İş insanı Fattal ''Türk Toplumunu yakından tanıyacağım''
Nürnberg'de 1920 yılında ana postahane olarak yapılan tarihi binanın dış cephe özelliğini koruyarak yeni otel haline getirmeyi başaran İsrail'li işadamı Fattal, açılışa katılan Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu (tgmn) Başkanı Bülent Bayraktar’a da, ''İstanbul ve Antalya'ya yapacağım yatırımlarla Türk toplumunu daha yakından tanıyacağım.Türk toplumuna sıcak selamlarımı iletiyorum diye konuştu.
 
Fattal ''başarının sırrı, her işi  severek kalpten yapmaktır''
Fattal ''Herşeyi severek kalpten yapmak.İnsan odaklı çalışmak ve tüm başarı elemanlarımıza ait olduğunu görerek onlarla paylaşmak'' sözleriyle başarının srrını anlattı.
 
 
Yeni açılan otellerde, Levant (Doğu Akdeniz) mutfağının sunulması. Yunan, Türk ve Arap mutfağından sentezler misafirlere sunuluyor. Koç Grubuna ait Grundig marka televizyonlar,tüm otel odalarında kullanılıyor.  
Orta Avrupa’da ‘Leonardo’ markası ile faaliyet gösteren grubun adı 2006 yılında ilk satın aldıkları Nürnberg’deki otelin adını taşıyor. Bavyera eyaletinde yeni otel ile birlikte 13 konaklama tesisi bulunuyor, Avrupa’da ise 84. Yeni otelde ilgi çeken detaylardan birisi de 170 kişilik restoranda Levant (Doğu Akdeniz) mutfağının sunulması. Yunan, Türk ve Arap mutfağından sentezler misafirlere ikram edilmesi.
 
''Nürnberg Royal Otelin mimari yapılanması dikkat çekiyor''
Modern mimari çizgiler ile tarihi bina ahenk içinde güzel bir sentez oluşturduğu Nürnberg Royal Otelde, 8 adet çok amaçlı toplantı salonu da buluyor. Salonlardan ikisinde ise yeni dönemde önemi artacak çevrimiçi konferanslar için altyapı hazırlanmış.Koç Grubuna ait Grundig marka televizyonlar,tüm otel odalarında kullanılıyor.Leonette’ adında iş kadınlarına özel oda tasarımarı yeni konsepte dahil edilmiş ayrıca yeni açılan otel iş insanları için dizayn edilmiş ve tüm yeni elektronik imkanları sunulmakta.
 
 
Halkla ilişkiler Uzmanı Güler ''İşimi severek yapıyorum''
Leonardo Otelin Basın lansmanını, başarılı halkla ilişkiler uzmanı Nuray Güler gerçekleştirdi.İşini severek ve hukuk kurallarına uygun olarak yaptıpını belirten  Güler, Frankfurt'da bulunan primo-pr isimli  firması üzerinden çok sayıda Türkiye'deki işadamlarına danışmanlık yapıyor.
Haber: Ilhan baba
 
BERLİN (AA) – Almanya’nın çeşitli bölgelerinde etkili olan yoğun yağışların su baskınlarına yol açtığı bildirildi.
Ülke basınında yer alan haberlere göre Baden-Württemberg, Saksonya, Aşağı Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde şiddetli yağışlar hayatı olumsuz etkiledi.
 
Thüringen eyaletinde Erfurt kent yakınlarındaki Gierstaedt kasabası sular altında kaldığı belirtilerken bu bölgeye giriş çıkışların kapatıldığı aktarıldı.
Wutha-Farnroda bölgesindeki Mosbach kentinde de evleri, bahçeleri ve garajları su bastığı, araçların sürüklendiği, insanların itfaiye tarafından kurtarıldığı ifade edildi.
 
Aşağı Saksonya eyaletinin Laatzen kentinde de bir alt geçidin sular altında kaldığı ve 82 yaşındaki bir kadının buradan çıkartıldığı kaydedildi.
Baden-Württeberg eyaletinde Stuttgart ana tren garını da 30 santimetreye kadar su bastığı belirtildi.
Stuttgart kentinde ayrıca bir şantiyede iskelenin yıkılması sonucu 65 yaşındaki bir işçinin hayatını kaybettiği ifade edildi.
 
Fulda şehri çevresinde de şiddetli yağmurun etkili olduğu, otoyolları su basması sonucunda çok sayıda kazanın meydana geldiği aktarıldı.
Ülkenin çeşitli bölgelerinde etkili olan yağmurun maddi hasara sebep olduğu ve çok sayıda cadde ve otoyolunun kapatıldığı kaydedildi.
Alman Meteoroloji Dairesi’nden yapılan açıklamada gelecek günlerde özellikle ülkenin güney kesimlerde yoğun yağışların devam edeceği uyarısı yapıldı.
Yine bir tatil sezonu birkaç hafta içinde bizleri bekliyor. Yılın belki de en güzel ve özlemini çekmiş olduğumuz günlerdir, tatil zamanları.
İşin eğlenme ve dinlenme tarafı varken, bir de sıkıntılı olabilecek birçok tarafından düşünmek zorundayız. Bu bağlamda en önemli olan işlerden biri de sağlık hizmetleridir.
Almanya yasal sigortalıların Avrupa Birliği ülkeleri dışında Avrupa sağlık sigorta kartı ile sağlık yardımı alabilecekleri başlıca ülkeler şunlardır:
 Avrupa Sağlık sigorta kartı ile 27 Avrupa Birliği ülkeleri ve Avrupa Birliğine üye olmadıkları halde Avrupa Birliği Sağlık Sigorta kartını kabul eden başlıca ülkeler sırası ile şunlardır: Norveç, İzlanda, Lihtenştayn, Makedonya, Sırbistan, Karadağ.
Direk olarak yol güzergahında bulunmayan fakat ziyaret amaçlı gidebileceğiniz Bosna-Hersek için ise BH 6sağlık yardım belgesini gereklidir. Bu bağlamda karayolu güzergahında sağlık sigortası sözleşmesinin olmadığı ülke bulunmamaktadır.
Türkiye için gerekli olan sağlık yardım belgesinin adı T/A 11 dır.
Türkiye için Sağlık yardım belgenizi almayı unuttuysanız, ne yapabilirsiniz?
  1. SGK´ya bireysel olarak başvurabilir ve onların üzerinden sağlık yardım belgesi talep işlemini yaptırabilirsiniz. Bu işlevin online ortamda çabuk sonuç vermesi için sigortalı olduğunuz kurumun E-posta adresini SGK´ya belirtmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.
  2. Kendi sigorta kurumunuz ile iletişime geçip, evrak talebinde bulunabilirsiniz. Biz kişisel verilerin korunması kanunu dahilinde Almanya´da adresinize gönderebiliriz.
Hak sahibi Türkiye´de sağlık yardımlarından yararlanabilmek için bu belge ile SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu´nun bölgesel yetkili kurumlarına başvurmalıdır. Oradan YUPASS sistemine kayıdı yapılır ve kendisine kişiye özel bir SGK-kimlik numarası verilir. Bu şekilde hak sahibi bu numara ve vesikalık resminin bulunduğu bir kimlik ile (örneğin pasaport) Sağlık Bakanlığı´na bağlı bir resmi sağlık kuruşlarına doğrudan başvurabilmektedir. Hak sahibi SGK ile sözleşmeli özel sağlık kuruluşuna da başvurabilir. Sözleşmeli özel sağlık tesisinin masrafları SGK ile kararlaştırılan tedavi ücretini en fazla %200 oranında aşabilir. Aradaki bu farkın ve üst sınırı aşan diğer muhtemel masrafların hak sahibi tarafından karşılanması gerekir.
T/A 11 belgesi üzerinden alınacak hizmetlerin tanımı ve şekil nasıl olmalıdır?
Geciktirilemez, tehiri mümkün olmayan tedaviler ve acil sağlık hizmetleri.
Alınan hizmet karşılığında ek ödemler veya katkı payları varmı dır?
Evet, her ülkenin kendi hizmet mevzuatına göre sunulan sağlık hizmetleri, ek ücret ve katkı payı ödemek zorunda
Hizmet verilen yer „ Yeşil alan muhayenesi: ’“adı altında ise o zaman ilave sağlık ücreti ödemezsiniz
Katkı payı ve ek ödemenin yapılmadığı hizmet alanları!
  • Yoğun bakım hizmetlerinde, Yanık tedavilerinde, Cerrahi hizmetlerde, Trafik kazalarında, Acil sağlık hizmeti deklare edilebilecek hizmetlerde, Kardiyovasküler cerrahi işlemlerde ilave ücret ödemezsiniz.
 Türkiye´de ödemiş olduğum ek ödenek ve katkı payı masraflarından nasıl kurtulurum?
Ek sigorta yaptırmak kaydı ile, ya tamamen veya kısmen en aza indirebilirsiniz. Ek sigortayı sizin arzu etmiş olduğunuz bir özel sağlık sigorta kurumundan veya üyesi olmuş olduğunuz kurumun İş birliği içinde olduğu kurum üzerinden yaptırabilirsiniz. Yatıracağınız ek sigorta ile tıbben gerekli görünen Türkiye´den veya bulunmuş olduğunuz diğer ülkeden Almanya´ya nakil işlevini de bu sayede garanti altına almış olursunuz. Yani ek sigorta yaptırmadan tatile gitmeyin!
 
Bu tabela üzerinden anlaşmalı ülkelerdeki kurumların internet adreslerini ve kullanmış oldukları online hizmet dillerini görmektesiniz:

Ülke

Ilgili ülkelerde bulunan anlaşmalı kurumların internet adresleri

Kullanılan belge veya evrak adı

Online hizmet sunulan dil

Ülke dili

* Avusturya

https://www.gesundheit.gv.at/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Almanca

Almanca

Bosna-Hersek

http://www.zzofbih.ba/

BH/6

Boşnakça Hırvatça, Sırpça

Boşnakça

* Bulgaristan

https://www.en.nhif.bg/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Bulgarca

* Hırvatistan

https://hzzo.hr/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Hırvatça

Karadağ

https://fzocg.me/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Karadağca

Karadağca

* Kuzey Makedonya

https://www.mtsp.gov.mk/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Makedonca

* Macaristan

http://neak.gov.hu/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Almanca

Macarca

* Sırbistan

http://www.eng.rfzo.rs/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Sırpça

* Solvenya

https://www.zzzs.si/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Solvence

* Türkiye

http://www.sgk.gov.tr/

T/A 11

Almanca, Ingilzce

Türkçe

* Yunanistan

https://healthatlas.gov.gr/#!/

Avrupa Sağlık Sigorta Kartı

Ingilzce

Yunanca

         
 

* Kalın yazılı olarak belirtilmiş ülkeler, direk güzergahımızda bulunan ülkeleri göstermektedir.

     
 
Bu vesile ile şahsım ve kurumum adına herkese sağlık ve güzel bir yaz tatili diliyorum.
 

Die Umweltstation der Stadt Würzburg führt zum zweiten Mal die im letzten Jahr erfolgreich gelaufene Anti-Littering-Kampagne durch. Julius Haider, Vincent Katzenberger, Adrian Kunz und Fabian Plendl, Studierende der Würzburger Universität, werden nach einer ausführlichen Einweisung durch das Team der Umweltstation regelmäßig über die Mainwiesen laufen und dort über die Problematik der wilden Müllentsorgung aufklären, Infomaterial und gratis Abfalltüten verteilen und Taschenaschenbecher an Raucher verschenken. Gerade diese sehr nützlichen Giveaways kamen schon letztes Jahr extrem gut bei den Rauchern an“, so Julius Haider, der sich so wie die anderen Studenten auf die Aktion am Main freut. „ Endlich können wir wieder etwas gegen die Vermüllung der Mainwiesen beitragen“, fügt Fabian Plendl hinzu. Grafisches Erkennungsmerkmal der Kampagne ist ein Smiley mit zum Mitmachen auffordernden Sprüchen, der u.a. auch auf den Aufklebern auf allen Mülltonnen und den T-Shirts der Studenten zu sehen ist. Kernanliegen der Kampagne ist es, die Besucherinnen und Besucher der Mainwiesen zu motivieren, ihr Müllentsorgungs-Verhalten zu hinterfragen und ihren Abfall in die Tonnen zu entsorgen.

 

Das Gartenamt und die Stadtreiniger haben extra für die wärmere Jahreszeit 30 % mehr Tonnenvolumen aufgestellt. Der Wunsch, deutlich mehr Tonnen anzubieten, war eines der Ergebnisse der Umfrage zur Müllproblematik an Hotspots von Würzburg. Diese Tonnen werden auffällig mit dem Kampagnenlogo und witzigen Texten beklebt, so dass sie schon von weitem erkennbar sind. Außerdem wurden Mülltonnen mit zum Thema passenden Graffitis durch die beiden Graffitikünstler Andreas Pistner und Christoph Ulherr besprayt, die an besonderen Hotspots am Main ihren Platz finden werden. Zigarettenstummel- und Kronkorkensammler kommen in den nächsten Wochen hinzu. Die Kronkorken werden von Schülerinnen und Schülern der Hans- Schöbel-Schule in einem Upcyclingprojekt weiter verarbeitet. Ab einer bestimmten Menge an gesammelten Kippen finanziert ein Sponsor Baumpflanzungen. Parallel hat die Umweltstation die Aktion „Einmal ohne, bitte“ in Würzburg ins Leben gerufen, die dazu beiträgt, dass weniger Einmalgeschirr und – verpackungen verwendet werden (www.wuerzburg.de/umweltstation) und Geschäfte sichtbar macht, in denen Kunden Ware unverpackt kaufen und in eigenen Mehrweggefäße füllen lassen können.

 

Bei Fragen zur Anti-Müll-Kampagne oder für Anregungen zum Thema Vermüllung der Mainwiesen und Parks steht das Team der Umweltstation persönlich im Nigglweg 5, telefonisch unter 0931-37 4400 oder per Email Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! zur Verfügung.

 

BU: vli: Adrian Kunz, Vincent Katzenberger, Julius Haider, Fabian Plendl, Anja Knieper (Leiterin der Umweltstation). Foto: Valentin Pfingstl

BERLİN (AA) – Rusya’nın Alman hava yolu şirketi Lufthansa’ya ülkeye uçuş izini vermesinin ardından Almanya'nın da Rus hava yolu şirketlerine yeniden uçuş müsaadesi verdiği bildirildi.
 
Alman Haber Ajansının (DPA) haberine göre Lufthansa şirketinin bir sözcüsü, Rus makamlarının Moskova ve St. Petersburg'a uçuş izini verdiğini açıkladı.
Almanya Ulaştırma Bakanlığının da bu açıklamayı doğruladığı ve Rus hava yolu şirketlerine yeniden Almanya’ya uçuş izini verdiği aktarıldı.
 
Bakanlık daha önce, Rus merciler Lufthansa’nın uçaklarına zamanında uçuş izni vermediği için Rusya’ya misilleme yaparak Rus hava yolu şirketlerinin Almanya'ya yapacağı uçuşlara izin vermeyeceğini bildirmişti. Lufthansa'nın uçuşlarına müsaade verilmesi durumunda, Rus hava yolu şirketlerinin Almanya'ya uçuşlarına yeniden izin verileceği açıklanmıştı.