Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Es gibt Pflanzen, die kommen nur in Franken vor und gelten auch noch als stark gefährdet. Dazu gehört die Schnizleins Mehlbeere (Sorbus schnizleiniana N.Mey), eine ausschließlich in der Frankenalb vorkommende, endemische Art.
 
Bürgermeister Christian Vogel, zuständig für den Tiergarten der Stadt Nürnberg, pflanzte am Mittwoch, 19. Mai 2021, an der Anlage der Dybowskihirsche im Tiergarten eine solche Mehlbeere als Beitrag zum Erhalt dieser Baumart. Pflanzen spielen im Tiergarten eine zunehmende Rolle in der pädagogischen Vermittlung von Biodiversität. Mit ihrer überinstitutionellen Waldstrategie haben die Zooverantwortlichen zudem die Zukunft des Waldes im Blick.
 
„Die Biodiversität ist unsere Lebensgrundlage und sorgt dafür, dass Ökosysteme anpassungsfähig und stabil bleiben. Denn nur so können sie auf sich ändernde Umweltbedingungen etwa durch den Klimawandel passend reagieren. Natürlich ist da der Erhalt unserer heimischen Pflanzen ganz besonders wichtig. Ein Beispiel ist die besagte Mehlbeere“, so Bürgermeister Vogel. Im Tiergarten veranschaulichen die vielen verschiedenen Tierarten aus der ganzen Welt eindrücklich die Biodiversität. Zur Biodiversität gehört aber auch genetische Vielfalt wie sie bei den Erhaltungszuchtprogrammen (EEPs) und der Ökosystemvielfalt zum Tragen kommt.
 
Die Vielfalt der Ökosysteme veranschaulichen im Tiergarten vor allem die verschieden gestalteten Gehege. Denn die Bepflanzung in den Tieranlagen orientiert sich soweit wie möglich am natürlichen Lebensraum der Tiere. Doch auch die unterschiedliche Vegetation auf dem Gelände weist auf die Biodiversität hin. So wachsen an den Weihern im unteren Bereich des Tiergartens Weiden und Erlen, auf den Sandsteinkuppen im oberen Bereich dagegen Kiefern und Eichen. „In der Baum- und Waldstrategie haben wir festgelegt, die Vielfalt der Baumarten auf vier Arten pro Flächeneinheit zu steigern“, so Jörg Beckmann, Biologischer Leiter und stellvertretender Direktor des Tiergartens. „Dadurch sollen die hiesigen Wälder fit für den Klimawandel und die Zukunft gemacht werden.“
 
 
In Deutschland wachsen rund 90 Baum- und Straucharten, die Schnizleins Mehlbeere ist eine davon. Zugleich stelle sie eine absolute Besonderheit dar, denn sie kommt nur in der Frankenalb beziehungsweise dem Oberpfälzer Jura und nirgends sonst auf der Welt vor. Deshalb trägt Deutschland für diesen sogenannten Endemiten eine besondere Verantwortung. So wird die Schnizleins Mehlbeere unter anderem im Botanischen Garten der Universität Erlangen-Nürnberg als Erhaltungskultur gepflegt. Der Tiergarten Nürnberg erhielt nun ein Exemplar dieser Pflanzen aus Erlangen.
 

Die nur rund zehn Meter hoch werdenden Mehlbeeren kommen praktisch immer zerstreut, oft am Waldrand vor. Mehlbeeren spielen im Wald keine forstwirtschaftliche Rolle im Sinne einer Holzproduktion, tragen jedoch zur Biodiversität bei und erfüllen wichtige ökologische Aufgaben, etwa als Bienenweide. Selbstverständlich tragen sie aber auch zu den Ökosystemleistungen des Waldes, also beispielsweise der Sauerstoffproduktion, CO2-Bindung und Wasserspeicherung, aber auch dem Erosionsschutz bei.

Foto: Nicola Mögel 

Milli Mücadele’nin fitilini ateşlemek ve ve kurtuluş savaşını başlatmak üzere Samsun’a çıkmasının 102 yıllık sevinci Almanya Türkleri arasında yükselen sevinç grafiği olarak ortaya çıktı.
 
Entegrasyon ve çok kültürlülük bağlamında Türk-Alman ilişkilerine yaptığı katkılar ile tanınan KONAD Başkanı Sait Özcan yaptığı açıklamada hürriyet ve özgürlüge vurgu yaparak, “Bağımsızlık ve hür bir gelecek benim karaketerimdir diyen biz ulusal kahramanın önderliğinde başlayan kurtuluş savaşının ilk adımı olan 19 Mayıs 1919 ruhunun ülkemizde diri tutulması dostları sevindirir ve düşmanları üzer. Bağımsızlık mücadelesinin ruhunu iyi anlamak ve milli mücadelenin ne demek olduğunu hepimiz çok iyi öğrenmek zorundayız. Samsun’da yazılan tarihin değerini anlamadan vatan sevgisi oluşmaz. Özellikle bu dönemde kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal’in siyasi gözlükler ile değerlendirilmesi Türk Milletini üzer. O dönemin lider kadrosunu saygı ile anıyor ve 19 Mayıs 1919 sevincinin önünde saygı ile eğiliyorum” şeklinde konuştu.
 

Resim: Alp Media

NEW YORK (AA) - Amerikan CNN televizyonunun internet sayfasında, Demokrat Başkan Joe Biden'ın, İsrail'in Filistinlilere uyguladığı şiddet nedeniyle partisi içindeki görüş ayrılıkları ile mücadele etmek durumunda kaldığı belirtildi.
 
CNN'in politika sayfasında, "Biden, İsrail-Filistin çatışması nedeniyle kendi partisinde kızgın bir sürtüşme ile karşı karşıya" başlıklı analiz yayımlandı.
 
Analizde, "Demokratlar, ABD'nin İsrailliler ve Filistinliler arasındaki şiddete nasıl tepki vermesi gerektiği konusunda kendi iç anlaşmazlıklarına sahipler. Bu da Demokratların, Başkan Joe Biden'ın insan haklarına olan bağlılığını sorgulamasına ve İsrail'e baskı yapmak için daha fazlasını talep etmesine neden oluyor. Sosyal ve ırksal adalete olan bağlılığını platformunun ana parçası haline getiren bir parti için garip bir halk mücadelesi." ifadelerine yer verildi.
 
Biden'ın, İsrail hava saldırısında Gazze'de Associated Press (AP) haber ajansının da ofisinin bulunduğu bir binayı yerle bir etmesinden sonra gazetecilerin güvenliğiyle ilgili endişelerini dile getirdiği, ancak partisindeki liberallerin angajman yapmaktan fazlasını, yani İsrail'e seslenmesini istediği belirtildi.
 
- Liberal kanattaki gerginliğe dikkat çekildi
 
İsrail'e tepki bağlamında Demokrat parti içindeki gerginliği artıran görüş ayrılıklarına dikkat çekilen analizde, "Liberaller öfkeli." değerlendirmesinde bulunuldu.
 
"Biden'ın İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğu açıklamasının ardından liberaller, ABD Temsilciler Meclisi tabanına saldırdı." yorumuna yer verilen analizde, Temsilciler Meclisi'nde "ateşli konuşmalar" yapan New York vekili Alexandria Ocasio-Cortez'in ve Michigan Vekili Rashida Tlaib'in hafta sonu tepkilerini sosyal medya üzerinden sürdürdükleri anımsatıldı.
 
Cortez, Twitter'da "Biden yönetimi, bir müttefikinin bile karşısında duramazsa kime karşı koyabilir? İnsan haklarını savunduklarını nasıl güvenilir bir şekilde iddia edebilir?" şeklinde ifadelerle partisinin üst yönetiminin İsrail'e karşı tutumunu eleştirmişti.
 
Analizde Rashida Tlaib, AP'nin Gazze ofisini bombalayan İsrail yönetimine atıfta bulunarak, "İsrail, medya kaynaklarını hedef alıyor, böylece, dünya İsrail'in baş ırkçı lideri Netanyahu tarafından yönetilen savaş suçlarını görmesin isteniyor." şeklindeki Twitter paylaşımına da yer verildi.
 
Ayrıca analizde Dış İlişkiler Komitesinde görev yapan Maryland Demokrat Senatörü Chris Van Hollen'in, Filistinlilerin yaşadığı bölgelerde planlanan tahliyelerin uluslararası yasaları ihlal ettiğini ve İsrail yönetiminin insan haklarına olan bağlılığı konusunda soru işareti oluşturduğu görüşü aktarıldı.
 
Öte yandan ABD'de Demokrat görüşe sahip Müslüman sivil toplum kuruluşlarının, İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı savaş suçları nedeniyle, Biden'ın bugün yapılması beklenen Ramazan Bayramı kutlama programını boykot etme kararı aldıkları kaydedildi.

 

Almanya'nın başkenti Berlin'de baharın gelmesiyle çiçek açan Sakura (Kiraz Çiçeği) ağaçları güzel görüntüler oluşturdu. Kiraz Çiçeği Sokağı'nda yürüyüş yapan vatandaşlar, pembe renkli çiçekler ve oluşan yansımalarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.

(AA)

 

 

 

 

 

Birkaç hafta sürer derken, uzun aylara yayılan pandemi süreci en çok gastronomi esnafını etkiledi. Yakın gelecekte güzel günleri göreceğiz diyen sektörün önemli isimlerinden Ali Kaya, aşılama sayısı arttıkça özellikle döner sektörünün müşterileri kaliteli ve sağlıklı dönerlerine kavuşacaklardır” dedi.
 
Uzun yıllardan beri döner sektöründe kalite, müşteri ve fiyat üçgeninde insanların memnuniyetine odaklı ticari politikası ile tanınan Milas Döner Genel Müdürü Ali Kaya yaptığı açıklamada, hem döner esnafına hem de döner severlere moral dolu müjdelli haberler verdi. Ali Kaya açıklamasında, “Almanya çoktan yapması gereken hızlı aşılamaya malesef biraz geç başladı. Bu da özellikle bizim sektörümüzde ciddi bir daralmaya ve önemli sıkıntılara yol açtı. Ancak şimdi görüyoruz ki, çok değişik sahalarda hızlı bir aşılama kampanyası başlamış görünüyor. Şu an yüzde 35-40 civarında olan aşılanma sayısının yüzde 60-70 leri bulduğunda özellikle bizim sektör ciddi anlamda olumlu şekilde etkilenecektir. Döner esnafı arkadaşlara bu müjdeyi verirken benim de şahsen sevindiğimi bilmenizi isterim” diyerek sözlerini tamamladı.
 
Bilindiği gibi Milas Döner Genel Müdürü Ali Kaya, dönerci esnafı ile kurduğu dostluk ve empati ile tanınıyor.
 

Deutsche Hilfsorganisationen stehen weiter an der Seite der afghanischen Bevölkerun

Der begonnene Abzug internationaler Truppen verändert die militärpolitische Lage in Afghanistan grundlegend. Die Not der Bevölkerung bleibt indes weiterhin groß. Derzeit ist jeder dritte Einwohner Afghanistans auf humanitäre Hilfe angewiesen. Um die Hilfe vor Ort zu gewährleisten, bleiben die deutschen Hilfsorganisationen deshalb im Land.
 
Die Johanniter, CARE, Diakonie Katastrophenhilfe, Help – Hilfe zur Selbsthilfe, Islamic Relief, die Welthungerhilfe und World Vision engagieren sich seit vielen Jahren in Afghanistan. Sie haben dort eine wachsende Zivilgesellschaft gestärkt, um gemeinsam für die Belange der afghanischen Bevölkerung einzutreten. Die Zusammenarbeit schafft jeden Tag Grundlagen für viele verbesserte Dienstleistungen und Entwicklungschancen. Intern Vertriebene und Geflüchtete werden mit humanitärer Hilfe unterstützt, um ihr Überleben sicherzustellen. Kinder- und Frauenrechte wurden in den vergangenen Jahren gefördert, respektiert und gelebt. Sie haben vielen Menschen neue Freiheiten erlaubt.
 
Diesen Weg wollen die Organisationen in den kommenden Jahren weitergehen. Deshalb sichern sie zu, solange in Afghanistan zu bleiben, wie ihre Arbeit benötigt wird. Unabdingbar dafür ist der ungehinderte Zugang zu den Menschen in den verschiedenen Regionen, der unter Sicherheitsgarantien aller Seiten gewährleistet sein muss. Humanitäre Hilfe ist unparteiisch, humanitär Helfende dürfen nicht zum Ziel militärischer Aktionen werden, die ihre grundlegende Aufgabe verhindern: Die Hilfe für Notleidende.
 
11 Millionen Menschen leiden Hunger
 
Die Hilfsorganisationen fordern die weitere finanzielle Unterstützung der internationalen Gemeinschaft, um zur Entschärfung der vielfältigen Krisen im Land beitragen zu können. „Elf Millionen Menschen in Afghanistan leiden unter Hunger – mehr als ein Drittel der Bevölkerung. Darunter sind fast zwei Millionen Kinder unter fünf Jahren, die von akuter Unterernährung bedroht sind“, sagt Michael Frischmuth, Kontinentalleiter Asien bei der Diakonie Katastrophenhilfe. „Der Hunger ist auf dem Vormarsch in Afghanistan, denn die Menschen leiden seit drei Jahren unter Dürren, Überschwemmungen und Arbeitslosigkeit. Covid-19 und der starke Anstieg der Preise für Nahrungsmittel verschlimmern die Lage für all die Familien, die ohnehin ums Überleben kämpfen“, sagt Thomas tenBoer, Landesdirektor der Welthungerhilfe in Kabul.
 
Ein Viertel der Bevölkerung ohne Zugang zu medizinischer Versorgung
 
Das afghanische Gesundheitssystem hat sich in den letzten 20 Jahren stetig weiterentwickelt. Mit Erste-Hilfe-Kursen, dem Aufbau eines Rettungsdienstes, der Ausbildung von medizinischem Personal und Hebammen konnten die Johanniter und ihre lokalen Partner zur Verbesserung des afghanischen Gesundheitssystems beitragen. Doch noch immer haben 30 Prozent der Bevölkerung keinen Zugang zu einer medizinischen Versorgung. Besonders betroffen davon sind rund 1,8 Millionen Binnenvertriebene, die vor Gewalt geflohen sind und unter schwierigsten Bedingungen in den Slums der Großstädte leben. „Die Johanniter stehen dem afghanischen Volk in dieser Zeit des Übergangs zur Seite. Wir engagieren uns weiterhin für die lebensrettende medizinische Versorgung der Binnenvertriebenen und anderer gefährdeter Bevölkerungsgruppen, um ihr Leid zu lindern und ihre Würde zu wahren“, sagt Helen Guillermo, Johanniter-Landesbüroleiterin in Afghanistan.
 
 
Ausbildung und Arbeit - Perspektiven im Land schaffen
 
 
Help – Hilfe zur Selbsthilfe wurde vor 40 Jahren gegründet, um afghanischen Flüchtlingen zu helfen. Im Mittelpunkt stehen seit vielen Jahren Bildungs- und Ausbildungsprogramme. Ganz im Sinne der Hilfe zur Selbsthilfe fördert die Organisation so die lokalen Kapazitäten und befähigt die Afghan:innen sich selbst zu helfen und ihre Zukunft selbst in die Hand zu nehmen. „Wir setzen auf die Stärkung der Menschen vor Ort, denn das schafft Perspektiven auf ein selbstbestimmtes Leben. Viele von uns ausgebildete Frauen und Männer können ihren Lebensunterhalt nun selbst bestreiten. Qualifizierte Fachkräfte in marktfähigen Berufen sind dringend nötig, um das Land strukturell und nachhaltig wiederaufzubauen und zu entwickeln. Da sehen wir weiterhin großes Potenzial, aber auch noch riesen Bedarf“, sagt Julian Loh, Help-Programmkoordinator für Afghanistan.
 
 
Kinder, Jugend, Frauenrechte
 
Die Kinder Afghanistans, insbesondere diejenigen, die unter Armut und Ungleichheit leiden, sind besorgter als je zuvor um ihre Zukunft. Die harten sozioökonomischen Auswirkungen der Unsicherheit, der Dürre und der COVID-19 Pandemie rauben ihnen bereits Bildungschancen. World Vision Afghanistan legt in der Zusammenarbeit mit Gemeinden Wert auf darauf, ein vor Gewalt schützendes Umfeld zu schaffen und die Rechte von Mädchen und Jungen zu stärken. Gegen drohende Früh- und Zwangsheirat gehen geschulte Mediatoren aktiv vor. Kurse zur Vermittlung von Lebenskompetenzen helfen zudem tausenden Mädchen und Jungen informierte Entscheidungen zu treffen. "Junge Frauen und Mädchen haben einzigartige Einblicke und Erfahrungen in allen Konfliktphasen und sind entscheidend bei der Identifizierung lokaler Lösungen, um einen nachhaltigen Frieden und sozialen Wandel zu erreichen ", sagt Asuntha Charles, Direktorin von World Vision Afghanistan.  „Die internationale Gemeinschaft sollte diese Kraft nutzen und sicherstellen, dass alle die gleichen Chancen haben, an effektiven Programmen teilzunehmen, die dauerhafte und kontinuierliche Veränderungen schaffen.“ 
BERLİN (AA) - Almanya İçişleri Bakanlığı, "Ansaar International" yardım derneğinin faaliyetlerini yasaklama kararı aldı.
 
İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ansaar International derneğinin ve ona bağlı diğer kuruluşlarının faaliyetlerinin yasaklandığı belirtildi.
 
Yasak kararının ardından Almanya'nın 10 eyaletinde Ansaar International ve diğer bağlantılı derneklerin binalarına baskınlar gerçekleştirildiği ve yaklaşık 150 bin avro nakit paraya el konulduğu kaydedildi.
 
İçişleri Bakanı Horst Seehofer, yasak kararına ilişkin, "Ansaar International ve alt kuruluşları bugünden itibaren yasaklandı ve dernekleri feshedilecek. Güvenlik yetkililerimiz bu konuda son derece dikkatliler." ifadelerini kullandı.
 
Derneğin topladığı bağışların yurt dışındaki "terörist gruplara" aktarıldığı iddia edildi.

Zu dem am Mittwoch, 5. Mai vorgelegten Berufsbildungsbericht der Bundesregierung erklärt Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbandes des Deutschen Handwerks (ZDH):

Das duale Ausbildungssystem in Deutschland ist trotz der Auswirkungen der Corona-Pandemie insgesamt robust. Das bestätigt jetzt auch der Berufsbildungsbericht der Bundesregierung. Die Handwerksbetriebe sind weiter stark engagiert und halten ihr umfassendes Ausbildungsengagement aufrecht. Jungen Menschen wird so auch weiter ein erfolgsversprechender Einstieg ins Berufsleben geboten. In allen Ausbildungsberufen stehen vielfältige Zukunftschancen offen, die Perspektiven, einen passenden Ausbildungsplatz zu erhalten, sind gut.
 
Die aktuell fortgeltenden Einschränkungen machen es aber weiter nötig, neue Formate in der Bewerbung der Ausbildungsplätze einzusetzen und neue Wege zu gehen. Die Handwerkskammern und Zentralfachverbände des Handwerks setzen deshalb als Alternative zu Präsenzveranstaltungen auf anschauliche und zielgruppengerechte Video- und Online-Informationen sowie digitale Sprechstunden. Diese Angebote bis hin zu Online-Speeddatings müssen jetzt noch stärker von den allgemeinbildenden Schulen in den Präsenz- und Distanzunterricht eingebunden werden. Schülerinnen und Schüler brauchen gerade jetzt einen umfassenden Einblick in die vielfältigen Chancen und Entwicklungsmöglichkeiten der beruflichen Aus- und Weiterbildung im Handwerk.
 
Diesen Einblick verbunden mit dem Angebot für eine sichere berufliche Zukunft der Jugendlichen wollen wir als Handwerk in einem "Sommer der Berufsbildung" zum Schwer- und Höhepunkt unserer Anstrengungen machen. Gemeinsam mit den Partnern der Allianz für Aus- und Weiterbildung wollen wir die Vielfalt der beruflichen Ausbildung, wenn möglich auch durch Betriebspraktika oder Kennenlerntage, intensiv bewerben. Zudem sollen mit Feriencamps der Handwerksorganisation in Vorbereitung auf den Ausbildungsstart die Vorfreude gesteigert und wo nötig Lerndefizite aufgrund von Schulschließungen behoben werden.
 
Foto: ZDH/Boris Trenkel
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Ramazan ayı dolayısıyla Ukrayna’nın başkenti Kiev’de ihtiyaç sahibi ailelere ramazan paketi ulaştırdı.
Kuzey Bavyera DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Fuat Gökçebay ve Eyalet Birliği Başkanı Birliği Başkanı Hasan Aslan, Almanya’daki hayırseverlerlerin zekat ve fitre bağışlarını ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırmak üzere Ukrayna’ya gitti.
 
 
1000 aileye gıda paketi dağıtıldı
Ukrayna Kırım Tatarları Dini İdaresi Müftüsü Haydar Rüstemov, Türkiye Diyanet Vakfı Koordinatörü İsa Yaykın’ın da katıldığı dağıtım organizasyonu çerçevesinde, iki gün boyunca Kiev ve çevresindeki 6 ayrı şehirde yaşayan 1000 ihtiyaç sahibi aileye gıda paketi dağıtıldı.
 
 
Zimem geleneği sürdürüldü
Kuzey Bavyera Eyaleti DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Fuat Gökçebay ve Eyalet Birliği Başkanı Birliği Başkanı Hasan Aslan, DİTİB’in Ramazan ayı boyunca yürüttüğü yardım faaliyetleri kapsamında Kiev’de yaklaşık 100 kişinin bakkal veresiye defterini da satın alarak borçlarını ödedi.
 
 
İftar yemeği verildi, eğitime katkı yapıldı
Ayrıca Kırım Müftülüğü tarafından kurulan ve DİTİB heyetinin de iştirak ettiği iyilik sofrasında yaklaşık 200 Müslüman orucunu açtı.
Kırım Müftülüğü’ne bağlı eğitim kurumlarında öğrenimlerine devam eden yetim çocukların bir yıllık eğitim masraflarını üstlenen Kuzey Bavyera DİTİB Eyalet Birliği, Ramazan ayı münasebetiyle yetim öğrencilere ve ihtiyaç sahibi ailelere nakdi yardımda bulundu.
 
 
Bağışlar gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor
DİTİB teşkilatının yardım faaliyetlerinin Ramazan ayı boyunca dünyanın 30 farklı ülkesinde devam ettiğini belirten Kuzey Bavyera Eyaleti DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Fuat Gökçebay ve Eyalet Birliği Başkanı Birliği Başkanı Hasan Aslan, organizasyonla ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle ifade ettiler: “Almanya’daki kardeşlerimizin zekat ve fitre bağışlarını buradaki ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. DİTİB’e teslim edilmiş her emanet büyük bir titizlikle gerçek sahiplerine ulaştırılıyor. Bu yardımları yapan ve vesile olan herkesten Allah razı olsun. Bu vesileyle, emanetlerini teşkilatımıza teslim eden cemaatimize ve hayırsever insanlarımıza teşekkür ediyoruz.”
 

Leverkusen’de iftar geleneği korona virüs salgını nedeniyle online olarak yapıldı.

Koronavirüs sebebiyle ramazanda bir araya gelemeyen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Leverkusen Mimar Sinan Camii öğrencileri, "online iftar sofrasında” buluştu.

Mimar Sinan Camii eğitim ve proje sorumlusu Ömer Karabıyık tarafından düzenlenen iftar sofrası, çocuklar evlerinden online bağlantısı ile gerçekleşti.

Mimar Sinan Camii din görevlisi Şaban Yeşildal’ın Kur’an-ı Kerim tilavitiyle başlayan "online iftar sofrası”nda çocuklar gün içerisinde yaptıklarını ve salgın sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Eğitim ve proje sorumlusu Ömer Karabıyık, online iftar vesilesiyle hem çocuklarla hem de aileleriyle muhabbet ederek Ramazan ayının herkese sağlık ve sıhhat getirmesi için dua etti. 

 

Çocuklar online platformda bir araya geldi

Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle online platformda iftar yaparak çocuklarla bir araya gelmek istediğini söyleyen Karabıyık, “Bu süreç insan sağlığı ve okullarda, camilerde bir çok alanda olduğu gibi, akraba ve arkadaş ziyaretlerini de etkiledi. İftar sofrasını online olarak düzenleyerek çocuklarla sohbet ettik, hasret giderdik. Rabbim en kısa zamanda dünyayı etkisi altına alan virüs salgınından bizleri muhafaza eylesin. Böylece birlikte olduğumuz, el ele olduğumuz okulumuzda, camimizde ve mahallemizde tekrar buluşmayı diliyorum. Allah oruçlarımızı kabul eylesin” dedi.

 

Online iftar ve bir dizi etkinlikler düzenlendi

İftar sofralarını kamera karşısında masada kuran çocuklar; Ramazan ve oruç ile ilgili bilmeceleri cevaplandırdı, Ramazan manileri dinledi, Karagöz-Hacivat ve Nasrettin Hoca kukla oyununu izledi. 

 İftar vaktinin gelmesiyle dualarını eden çocuklar, ezanın okunmasının ardından oruçlarını açtı.