Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Kovid-19 verilerinin derlendiği "Worldometers" internet sitesine göre, dünya genelinde 1 milyon 952 bin 979 kişi hayatını kaybetti.
Vaka sayısı 91 milyon 322 bin 850'ye çıkarken, virüs saptanan 65 milyon 317 bin 636 kişi sağlığına kavuştu.
En fazla vaka ve ölümün görüldüğü ABD'de 23 milyon 143 bin 197 kişide Kovid-19 tespit edildi, 385 bin 249 kişi ise öldü.
ABD'nin yanı sıra vaka sayıları 1 milyonu geçen ülkeler şöyle:
"Hindistan (10 milyon 479 bin 913), Brezilya (8 milyon 133 bin 833), Rusya (3 milyon 425 bin 269), İngiltere (3 milyon 118 bin 518), Fransa (2 milyon 786 bin 838), Türkiye (2 milyon 336 bin 476), İtalya (2 milyon 289 bin 21), İspanya (2 milyon 111 bin 782), Almanya (1 milyon 941 bin 119), Kolombiya (1 milyon 801 bin 903), Arjantin (1 milyon 730 bin 921), Meksika (1 milyon 541 bin 633), Polonya (1 milyon 390 bin 385), İran (1 milyon 292 bin 614), Güney Afrika (1 milyon 246 bin 643), Ukrayna (1 milyon 119 bin 314) ve Peru (1 milyon 37 bin 350)."
ABD'nin yanı sıra ölü sayısının 10 bini aştığı ülkeler şu şekilde:
"Brezilya (203 bin 614), Hindistan (151 bin 364), Meksika (134 bin 368), İngiltere (81 bin 960), İtalya (79 bin 203), Fransa (68 bin 60), Rusya (62 bin 273), İran (56 bin 262), İspanya (52 bin 275), Kolombiya (46 bin 451), Arjantin (44 bin 654), Almanya (42 bin 97), Peru (38 bin 335), Güney Afrika (33 bin 579), Polonya (31 bin 264), Endonezya (24 bin 343), Türkiye (22 bin 981), Belçika (20 bin 122), Ukrayna (19 bin 835), Şili (17 bin 162), Kanada (17 bin 86), Romanya (16 bin 725), Ekvador (14 bin 184), Çekya (13 bin 272), Irak (12 bin 906), Hollanda (12 bin 411), Macaristan (10 bin 725) ve Pakistan (10 bin 717)."
"Ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır"
Bakan Ersoy, teknoloji kullanımı konusunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, "Yine olası eksiklerin giderilmesi ve sürekli denetimin sağlanabilmesi adına, müze ziyaretçilerinin deneyim, öneri ve şikâyetlerini paylaşmalarını sağlayan sistemi hizmete aldık. Paylaşım konusuna dair yapılan işlemleri sürekli takip ettiğimiz ve ilgili vatandaşımızı da bilgilendirdiğimiz bu sistem sayesindedir ki şikâyetlerin hızla çözümlenmesi sağlanmış, ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır." dedi.
“Kültür ve Tarih, Turizmin En Önemli Unsurlarındandır”
Türkiye'nin her bölgesini sahip olduğu değerler ve zenginlikler içinde yeniden inşa ve ihya etme çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyleyen Bakan Ersoy, ülkemizin rakipsiz potansiyelini sözde bırakmayıp, aziz milletin ekonomik ve sosyal refahına doğrudan katkı sağlayacak projeler üreterek hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Kültür ve tarih, turizmin en önemli unsurlarındandır. Bunun bir sonucu olarak da bu iki olguya ev sahipliği yapan, onları koruyarak insanlarla buluşturan müze ve ören yerleri, önde gelen bütün turizm ülkelerinde ciddi bir yatırım konusudur. Zira hem milli varlığı ve coğrafi kültürü yansıtmalarıyla, ülkelerin ve milletlerin tanıtılmasında büyük fayda sağlarlar hem de ziyaretçilerinden sağladıkları gelir ile yerelden genele, ülke ekonomisine azımsanmayacak derecede katkı sunarlar. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak adımlarımızı bu farkındalıkla atıyoruz."
"Tarsus Müzesinde Kültür ve Tarih Yolculuğu Ziyaretçilerimizi Bekliyor"
Bakan Ersoy, açılışı gerçekleştirilen yapının 70 yıllık tarihi ve mimari özellikleriyle bir kültür mirası olduğunu belirterek, yapının 1954 - 2013'te Tarsus Adliye Binası olarak hizmet verdiğini anımsattı.
Müzenin yenilenmesi çalışmalarında detaylı restorasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Zemin iyileştirmesi ve yalıtım uygulamaları yanında mevcut yapı ve döşemelerde güçlendirme yaptık. Yapının çatısını, harçlı imalatları ve ahşap doğramaları aslına uygun olarak yeniledik. Orta avlunun üstünü modern konstrüksiyon ile kapladık. Nihayetinde müze fonksiyonuna yönelik elektrik ve mekanik imalatları tamamladık. Teşhir ve tanzim çalışmalarımızda da çağdaş müzecilik anlayışına yakışacak özen ve hassasiyeti gösterdik. Yapı içerisinde Prehistorik Dönem'den Helenistik Dönem'e, Tunç Evi Canlandırma Odası'ndan Ashab-ı Kehf Canlandırması'na, Roma ve Doğu Roma Karma Salonu'ndan İslami Dönem Anlatımı'na, Tarsus Mutfak Kültürü'nden, Yörük ve Giyim Kültürü'ne kadar uzanan, dönemsel özellikleri, yaşamları, tarihi ve kültürleri yansıtan bölümler ve canlandırmalar var. Görsel ve işitsel sistemler ile desteklenen, görerek, hissederek, öğrenerek gerçekleşecek bir kültür ve tarih yolculuğu ziyaretçilerimizi bekliyor. 2 bin 23 eserin sergileneceği ve mescidinden hediyelik eşya dükkânı, kafesi, bebek bakım odası, engelli vatandaşlarımız için asansörüne kadar gerekli tüm sosyal donatıları tamamlanmış olan Tarsus Müzesi ile Mersin'e 32 milyon 250 bin liralık yatırım yapmış olduk."
Mersin'in tarihi, arkeolojisi ve doğasıyla, çok büyük bir potansiyeli barındırdığını dile getiren Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin hak ettiği, aziz milletimizin layık olduğu hizmet ve eserleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. 2023 hedeflerini gerçekleştirmek ve onun ötesinde tam bağımsız, lider ve güçlü Türkiye'nin yarınlarını güvence altına almak için var gücümüzle, azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın ki ülkemizin ve milletimizin huzur ve refah içinde yaşadığı geleceği gerçek kılacağız."
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, beraberindeki diğer katılımcılarla açılışını gerçekleştirdiği müzeyi gezdi.
(22.12.2020)
Haber ve Resimnler: Kültür Bakanlığı
Yarın yapılacak olan AB Dışişleri bakanlığı zirvesi öncesi Türkiye’nin karşısında olan grupların faliyeti giderek artarken, ülkemiz lehine Brüksel ve Berlin nezdinde lobi faliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşların sayısı da giderek artıyor.
Sık sık Almanya’ya gelen ve Unterfranken Otomobil Sanatkarları Odası ile de 30 yıla yakındır kardeşlik ilişkileri bulunan İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e açık bir mektup göndererek “Almanya, Türkleri’nin sempatisini kaybetmemeli“ dedi.
Türk-Alman İlişkileri’nin özellikle otomobil sektöründe devasa potansiyellere sahip olduğunu belirten İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, “AB’nin yapısını anlıyorum, çok parçalı ve çok uluslu bir topluluktur. Ancak bu durum Türk-Alman İlişkilerinin her sahada var olan potansiyellerine engel olmamalı, zarar vermemelidir. 30 yıldır Almanya - Türkiye arasında yürüttüğümüz faliyetlerde bir çok şehirde önemli şahsiyetler ile görüşmelerde bulunarak ikili ilişkilerimizin yara almaması için gayret gösteriyorum. Bir haftadır Yönetim Kurulum ile birlikte, Sayın Şansölye Angela Merkel’e ulaşarak ilişkilerimizin yoğunluğuna, çalışmalarımızın potansiyeline ve tarihimizin bize yüklediği misyona dikkat çekmek istedim. AB içinde en dengeli, en bilgili, en güvenilir siyasetçi olan Sayın Merkel’in aynı zamanda Türk-Alman Dostluk ve ilişkilerinine de vakıf olduğuna inanıyorum. Kendisinden Türkleri kırmayacak, ilişkileri germeyecek ve tarih önünde gelecek nesillere iki milletin ortak sevgi ve saygısını eksiltmeyecek bir siyaset izlemelerini rica ettim“ dedi.
Almanya’da ki Türk ve Alman çok sayıda siyasetçi, işadamı ve akademisyen dostumuza da görüşlerimizi anlatıp, önlerine koyduğumuz rakamlar ile mesleki alanda ikili ilişkilerin hacim ve önemine değindiklerini belirten İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, “Milletlerin siyasetini geçmiş tarihleri ile bugünkü ticari potansiyelleri belirler. Bu bağlamda Türkiye ve Almanya bir çok alanda yan yana durmalı ve ortak geleceğe birlikte yürümelidir. Sayın Merkel bizdeki Alman sempatisinin çok iyi farkındadır. Almanya, Türkiye karşıtı lobilerin Türkiye’yi AB dışına iteklemek dışında hiçbir öngörülerinin olmadığını ve kıyameti koparan bazı şarlatan ülkelerin tek bir mülteci almayarak Türkiye’nin bu alanda AB’nin güvenliğine yaptığı katkıyı anlayamadıklarını belirttik” diyerek Brüksel’den olumlu bir karar çıkacağına inandıklarını belirtti.
Bilindiği gibi Mustafa Keskin başkanlığındaki İSTOSEO Yönetimi Almanya’da Türkiye için en çok lobi yapan kurum olarak biliniyor.