Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Eren, "Yurt dışında tek ve birleşik bir diaspora olabilme bilincine kavuşmamız lazım. Buna yönelik çalışmalar yürütüyoruz, bunu çok önemsiyoruz çünkü güçlü diaspora güçlü Türkiye demek." dedi.

Abdullah Eren, TBMM Dışişleri Komisyonunun son toplantısında, YTB'nin yürüttüğü faaliyetlere ilişkin sunum yaptı.

Yurt dışındaki vatandaşlarla bağları muhafaza etmeye çalıştıklarını söyleyen Eren, özellikle gençlerin dillerini ve kültürlerini kaybetmemeleri için projeler üretmeye gayret ettiklerini dile getirdi. Yurt dışındaki vatandaşların Türkiye vatandaşı üst kimliği çatısı altında birlik ve beraberliği için çabaladıklarını belirten Eren, "Türkiye'deki mevcut kültürel, sosyopolitik çeşitliliğimiz yurt dışında da var, bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. Tüm bu farklı düşüncelerin üstünde bizim yurt dışında tek ve birleşik bir diaspora olabilme bilincine kavuşmamız lazım. Buna yönelik çalışmalar yürütüyoruz, bunu çok önemsiyoruz. Çünkü güçlü diaspora, güçlü Türkiye demek." diye konuştu.

Türkiye'nin, 2 milyonu gençlerden oluşan 7 milyon diasporası bulunduğunu, vatandaşlara doğrudan temas etmeye gayret ettiklerini anlatan Eren, yurt dışındaki vatandaşların her yıl Türkiye'ye dönüş yaparken kullandıkları Kapıkule Sınır Kapısı'nda bekleme ve çocuk oyun alanları oluşturduklarını ifade etti.

Avrupa'dan Türkiye'ye gelirken en uzun karayolunun Sırbistan'da yer aldığını aktaran Eren, "Sırbistan'ın Macaristan, Hırvatistan ve Bulgaristan sınır kapılarına Türk polisi ile YTB personeli yerleştirdik. Bu YTB personelleri de Türkiye Bursları kapsamında Sırbistan'ın Sancak bölgesinden burslandırdığımız Boşnak arkadaşlarımız. Hem Türkçeleri hem de Sırpçaları var. Bunlar yaz aylarında 1,3 milyon vatandaşımız Avrupa'dan arabalarıyla Türkiye'ye gelirken sınır kapılarında vatandaşlarımıza yardımcı oluyorlar. Bu kapsamda sınır kapılarında son 3 yıldır hem Kapıkule'de hem de Sırbistan'a ilgili ülke sınır kapılarında yoğun mesai içindeyiz." dedi.

 

Yüzde 80'i Bildirilmiyor

Yurt dışında saldırıya uğrayan vatandaşların bilgilerini derleyemediklerine değinen Eren, şunları söyledi:

"Bizim için en önemli şey veri. Yurt dışında bir Türk saldırıya uğradığında veriyi nereden alacağız, elimizde sağlıklı bir veri yok. Yapılan araştırmalar şunu koyuyor, ırkçı bir saldırı olduğunda bunun yüzde 80'i çok farklı nedenlerden bildirilmiyor; daha önce bildirilmiş, adi suç olarak nitelenmiş, uğraşılmak istenmemiş. Bu kapsamda dış temsilciliklerimizden, basından, YTB'nin kendi kaynaklarından, Diyanet İşleri Başkanlığımızdan ve diğer ilgili hukukçularımızdan bize gelen verilerle her sene saldırı raporları hazırlıyoruz. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik 2019'da 253, 2020'de 389, 2021'de de 312 saldırıyı tespit ettik. Nefret suçları ve ayrımcılıkla mücadele (NESAM) portalını açtık. Yurt dışında bir vatandaşımız nerede olursa olsun saldırıya uğradığında buraya girip bildirebiliyor ve isterse psikolojik ve isterse hukuki destek de sunuyoruz. NESAM'ı çok önemsiyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın uğradığı saldırılarda NESAM'ın gelecek dönemde çok merkezi bir yere oturacağını düşünüyoruz."

 

 

172 Ülkeden 170 Bin Başvuru

Abdullah Eren, 2018-2021'de soydaş ve akraba topluluklara yönelik 470 faaliyeti hayata geçirdiklerini, 90 eğitim programı ile 60 kültürel gezi düzenlediklerini bildirdi. "Türkiye Bursları" kapsamında Türkiye'de 16 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu belirten Eren, şunları kaydetti:

"Bu arkadaşlarımızı sınavlar ve mülakatlarla seçiyoruz. 2022'de 172 ülkeden 170 bin başvuru aldık. Pasifik'teki adalardan dahi başvurular vardı. Venezuela'dan Kolombiya'ya, Çin'den Tayland'a, Fransa'dan Kamerun'a kadar dünyanın 178 ülkesinden 16 bin öğrenci, Türkiye Bursları kapsamında Türkiye'de lisans, yüksek lisans, doktora eğitimi alıyor."

 
BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Sırbistan’dan Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya uyguladığı yaptırımları desteklemesini istedi.

BERLİN (AA) - Almanya Aile Bakanı Anne Spiegel, geçen yıl ülkede meydana gelen sel felaketinde tatile gittiğinin ortaya çıkması üzerine yapılan siyasi baskılar sonrası görevi bıraktı.

 

Anne Spiegel'in Bakanlık çalışanlarına yolladığı e-postada "Bunu, büyük siyasi zorluklarla karşı karşıya olan makama zarar gelmesini önlemek için yapıyorum." ifadesini kullandığı öğrenildi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Omid Nouripour, istifaya ilişkin yaptığı açıklamada, Spiegel'in doğru bir adım attığını söyledi.

 

Nouripur, Anne Spiegel'in siyasi arenada var olmayan bir şeffaflık ve açıklıkla hatalarını kabul ettiğini ve bu nedenle saygıyı hak ettiği vurgulayarak "İstifa kararı doğru bir adımdı. Halefi için derhal bir teklif sunacağız." dedi.

2021 yazında o dönem Rheinland-Pfalz Eyalet Çevre Bakanı olan Spiegel, 134 kişinin öldüğü sel felaketinde 4 haftalığına tatile çıktığının ortaya çıkması üzerine kamuoyundan yoğun eleştiri almıştı. Spiegel eleştiriler üzerine özür dilemiş ancak istifa etmemişti.

Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffman da yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Olaf Scholz'ün Aile Bakanı Anne Spiegel'in görevinden ayrılma kararını büyük saygıyla karşıladığını bildirdi.

MOSKOVA (AA) – Rusya Merkez Bankası, ülke ekonomisindeki dönüşümün zaman alacağını bildirerek, “Rus şirketleri farklı pazarlara yönelecek, tedarik zincirlerini yeniden inşa edecek ve normalde ithal ettiği ham madde ve parçalarda ikame arayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya Merkez Bankasının yayımladığı raporda, yüzde 4 hedefine rağmen 2021’de yıl sonu enflasyon oranının yüzde 8,4 seviyesinde gerçekleştiği belirtildi.

Para politikasının artık fiyat istikrarını sağlamanın yanı sıra ekonomiyi de desteklemesi gerektiğine işaret edilen raporda, “Bu da enflasyonun bir süre daha hedefin üzerinde olmasına yol açacak. Enflasyon, 2024’te tekrar hedef seviyeye dönecektir.” denildi.

Mevcut koşullar nedeniyle Rus ekonomisinde bir küçülmenin kaçınılmaz olduğunun kaydedildiği raporda, “Ancak Rus ekonomisi, bir büyüme sürecine dönecek, üretimi geliştirebilecek, yeni işler yaratabilecek ve iç yatırımları artırabilecektir. Finansal istikrar ve düşen enflasyon ekonominin büyümeye dönüşü için temel koşullardır ve Rusya Merkez Bankası, bunları sağlamak için gerekli her şeyi yapacaktır.” ifadelerine yer verildi.

- Rus ekonomisinde dış şoklar ve yeni dönem

Raporda, Rus ekonomisinin dış şoklar nedeniyle yeni bir döneme girdiği belirtilirken, “Ekonomiyi dönüştürme süreci zaman alacak ve Rusya Merkez Bankası, dış şoku hafifletecek ve vatandaşlarla şirketlerin yeni koşullara uyumunu destekleyecek bir politika izleyecek. Rus şirketleri farklı pazarlara yönelecek, tedarik zincirlerini yeniden inşa edecek ve normalde ithal ettiği ham madde ve parçalarda ikame arayacak.” denildi.

Rusya’nın SWIFT’in alternatifi olarak geliştirdiği SPFS’de (Mali Mesajlaşma Sistemi) kullanıcıların artığına işaret edilen raporda, “SPFS kullanımı geçen yıl 1,5 kat arttı. Yabancı kullanıcıların sayısı da iki kat artarak 39 kuruma çıktı. SPFS kullanan toplam banka ve şirket sayısı 331 seviyesinde.” ifadelerine yer verildi.

Raporda, Rusya’nın uluslararası rezervlerinin ise mart ayında şubat ayına kıyasla yüzde 1,7 azalarak 606 milyar dolara düştüğü belirtildi.

WASHINGTON (AA) - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ABD bankacılık sisteminin, beklenen kredi temelleri göz önüne alındığında istikrarlı kalmaya devam edeceğini bildirdi.

Moody's'ten yapılan açıklamada, ABD bankaları için operasyon koşullarının elverişli olmayı sürdürdüğü kaydedildi.

Açıklamada, ABD bankacılık sisteminin beklenen kredi temelleri göz önüne alındığında istikrarlı kalacağına dikkat çekildi.

Moody's'in gelecek 12 ile 18 ay boyunca ABD bankacılık sistemine ilişkin görünümünün durağan olmaya devam ettiğini belirttiği açıklamada, ekonomik toparlanmanın olgunlaşmasıyla birlikte reel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) artışının 2021'e kıyasla daha yavaş bir hızda olmasına rağmen devam edeceği vurgulandı.

Açıklamada, Rusya-Ukrayna savaşının büyüme görünümünü olumsuz etkilediği ancak görünümün tarihsel eğilimin üzerinde kalmaya devam ettiği de hatırlatıldı.

Kredi derecelendirme kuruluşunun açıklamasında, artan iş ve tüketici faaliyetleri ile birlikte bunun bankaların kredi ve gelir artışını destekleyeceği belirtildi.

BERLİN (AA) - Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech ile ABD merkezli Matinas BioPharma'nın mRNA tabanlı aşılar için yeni formülasyonlar geliştirmek için iş birliği yapacağı bildirildi.

BioNTech ve Matinas BioPharma'den yapılan ortak açıklamada, söz konusu iş birliğinin ağızdan alınan aşılar için potansiyel bir formülasyon da dahil olmak üzere mRNA aşıları için yeni formülasyonlar geliştirmek üzere BioNTech'in mRNA aşı geliştirme uzmanlığını ve Matinas'ın Lipid Nanocrystal (LNC) İlaç Dağıtım Platformu teknolojisini birleştireceği belirtildi.

Açıklamaya göre, BioNTech, Matinas BioPharma'ye ön ödeme yapacak ve iş birliği döneminde şirkete araştırma fonu sağlayacak.

İki şirket arasındaki iş birliğinin, kanda oldukça toksik olacak ilaçların tedavi için gitmeleri gereken hücrelere iletilmesine imkan tanıyacağı belirtilerek, potansiyel olarak dünya çapında on milyonlarca hastaya fayda sağlayabileceği ifade edildi.

ANTALYA (AA) - Ülkesindeki savaş nedeniyle Antalya'ya sığınan Ukraynalı paralimpik milli yüzücünün antrenmanlarını yapabilmesi için Kepez Belediyesi sponsor oldu.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, Rusya'nın başlattığı savaş nedeniyle yaşadığı Kiev yakınındaki Poltava'dan ayrılan milli yüzücü Oleksii Virchenko, bir hafta önce açılan tahliye koridoruyla Polonya üzerinden Antalya'ya geldi.

Kepez'de ikamet eden yakınlarının aracılığıyla Kepez Belediyesi Spor Kulübüne başvuran Virchenko, antrenmanlarına devam ederek ülkesini uluslararası yarışmalarda temsil etmek için yardım istedi.

Avrupa Yüzme Şampiyonası'na katılacak olan ve savaş nedeniyle 2 aydır antrenman yapamayan Ukrayna'nın paralimpik milli yüzücüsü Virchenko'ya, Kepez Belediyesi sponsor oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kepez Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Hakan Çatal, Ukraynalı sporcunun başarılı olması için ellerinden gelen desteği vereceklerini belirtti.

Sporun evrensel olduğunu kaydeden Çatal, "Evimizde bir şampiyon var ve onun çalışması lazım. Türk ya da Ukraynalı olması fark etmiyor. Madem ki Türkiye'de bizim misafirimiz, biz de elimizden geleni yapacağız. Virchenko'nun şampiyonada herhangi bir başarı sağlaması karşısında kendi sporcumuzun başarısı kadar seviniriz ve gururlanırız." ifadelerini kullandı.

Bu arada, Ukraynalı milli yüzücünün, kulüp başkanı Çatal'ı ziyareti sırasında Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ile görüntülü görüşme yaptığı vurgulandı.

Görüşmede Tütüncü'nün, Virchenko'nun ücretsiz olarak havuzdan yararlanması ve kendisini evindeymiş gibi hissetmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söylediği aktarıldı.

Virchenko ise kendisine sağlanan imkanlardan dolayı teşekkür etti.

 

Pabst ist ein mittelständischer Familienbetrieb, der seit über 60 Jahren in ganz Deutschland Güter transportiert. Seit 1997 hat die Ausbildung von kompetenten jungen Leuten einen hohen Stellenwert beim Gochsheimer Unternehmen. So ist es auch selbsterklärend, dass sie immer alle Auszubildenden übernehmen möchten. Doch auch nach der Ausbildung ist mit dem Lernen noch lange nicht Schluss. Durch mehrere Weiterbildungen im Jahr wirst du auch nach deiner Ausbildung weiter geschult.

Am Anfang der Ausbildung verbringst du mit allen neuen Azubis ein paar Tage im Kennenlern-Camp um das Teamgefühl zu stärken. Im Laufe der kaufmännischen Ausbildung durchläufst du die verschiedenen Bereiche im Unternehmen, sodass du am Ende deiner Ausbildung alle Abteilungen und deren Tätigkeiten kennst. Als Azubi für Berufskraftfahrer verbringst du die erste Zeit in der Werkstatt, um die Fahrzeuge und deren Technik kennen zu lernen. Auch im Lager lernst du den Umgang mit den Maschinen und die Abläufe kennen. Sobald du deinen Führerschein hast, geht es gemeinsam mit einem Schulungsfahrer auf Tour.

Pabst hat einige Informationen und Erfahrungsberichte über die Ausbildung auf ihrer Homepage. www.pabst-transport.de/ausbildung.html

Immer mehr Menschen in der Ukraine verlieren das Dach über ihrem Kopf und kämpfen täglich um das Überleben. Die humanitäre Lage vor Ort verschlechtert sich, weshalb vor allem ukrainische Frauen, Kinder und ältere Menschen aus Angst um ihre Sicherheit auf der Flucht sind. Viele Menschen und gerade Kinder sowie Jugendliche sind bereits in Nürnberg eingetroffen und erfahren hier starke Solidarität und Hilfsbereitschaft. Auch Schulreferentin Cornelia Trinkl und die Stadt-Schülervertretung (Stadt SV) e. V. wollten mit den Nürnberger Schulen tätig werden, um gezielt und gemeinsam geflüchtete Schülerinnen und Schüler aus der Ukraine zu unterstützen.

Der gemeinsame Spendenaufruf „Schüler helfen Schülern“ der Schulreferentin und der Stadt SV richtete sich an alle Schulfamilien. An vielen Nürnberger Schulen haben sich Lehrkräfte und Schülerinnen sowie Schüler in Aktionen eingesetzt, um für die Geflüchteten aus der Ukraine Hilfestellungen zu ermöglichen. So wurden kurzer Hand Spendenläufe, Flohmärkte, Basare und so weiter geplant und erfolgreich umgesetzt. Im Anschluss ging ein Teil der gesammelten finanziellen Mittel auch an den Spendenaufruf „Schüler helfen Schülern“. Bis zum vergangenen Freitag konnte dadurch die Summe von 18 000 Euro gesammelt werden.

Schulreferentin Cornelia Trinkl freut sich über die hohe Spendensumme: „Es ist wunderbar, dass sich die Schulfamilien der Nürnberger Schulen hier so engagiert haben. Durch die kleineren und großen Spenden haben wir gemeinsam die Mittel erhalten, um den geflüchteten Schülerinnen und Schülern die notwendigen Materialien für ihren Schulalltag an die zu Hand geben. Mein Dank geht auch den Vorstand unserer Stadt SV, die durch  ihre Kontakte zu den Schülersprecherinnen und Schülersprechern sowie zu den SMVen an den einzelnen Schulen die Aktion verbreitet haben. Ich freue mich, dass sich unsere jungen Menschen in Nürnberg hier so eingesetzt haben.“

Auch der Vorstand der Stadt SV e. V. ist begeistert von der Resonanz der Nürnberger Schulen: „Alleine ist man stark, aber zusammen sind wir unschlagbar“.

Aktuell werden an allen Schularten in Nürnberg die Bedarfe für die geflüchteten Schülerinnen und Schüler aus der Ukraine abgefragt. Auf dieser Grundlage werden dann die notwendigen Materialien wie Stifte, Hefte, Federmäppchen, Rucksäcke oder Turnschläppchen vom Amt für allgemeinbildende Schulen organisiert und nach den Osterferien koordiniert an die geflüchteten Schülerinnen und Schüler aus der Ukraine an den Nürnberger Schulen übergeben. alf

 

Der Stadtplanungsausschuss (nicht: Verkehrsplanungsausschuss) des Stadtrats hat am gestrigen Donnerstag, 7. April 2022, den Entwurf für die Neugestaltung des Obstmarkts beschlossen. Die Planung wurde über Jahre betrieben und im vergangenen Jahr komplett überarbeitet, um den Herausforderungen durch den Klimawandel in der Innenstadt gerecht zu werden. Dabei wird die Fläche multifunktionaler urbaner Stadtraum und grüner Platz werden.

Das geschieht vor allem durch neue Bäume – zusätzlich zu den zwölf Bestandsbäumen sind nun insgesamt 42 Bäume zur Neupflanzung vorgesehen. Um überhaupt Bäume pflanzen zu können, werden die meisten Leitungen neu organisiert und verlegt. Das bringt die Chance mit sich, das Prinzip „Schwammstadt“ mehr als anfänglich konzipiertaufzugreifen. Regenwasser wird nun nicht flächig in den Kanal geleitet, sondern über entsiegelte Flächen aufgenommen. Vorgesehen ist eine vollständige Regenrückhaltung und Versickerung des Oberflächenwassers, das gleichzeitig den Bäumen zur Bewässerung dient und die Kanalisation entlasten wird. Das Entwässerungskonzept ist für zentrale Innenstadtbereiche neu, innovativ und wegweisend.

 

Die Pflasterung, die die enorme Nutzungsintensität der Fläche von circa 13 550 Quadratmetern von der Theresienstraße bis zur Spitalgasse über den Fünferplatz und den Obstmarkt erfordert, wird aus gestalterischen und ökologischen Gründen wo immer möglich in „ungebundener“ Bauweise, also mit offenen Fugen, vorgesehen. Die Fahrbahn wird konventionell mit ausbetonierten Fugen hergestellt, um vor allem der Belastung durch die Buslinien und den Lieferverkehr standhalten zu können.

Der Obstmarkt soll künftig verkehrsberuhigter Geschäftsbereich werden. Mit der einheitlichen Gestaltung der gesamten Fläche, der Reduzierung der Fahrbahnbreite und dem Verzicht auf öffentliche Stellplätze findet eine Neuorganisation des Straßenraums zugunsten einer neuen Aufenthaltsqualität statt.

„In Anbetracht der stadträumlichen Bedeutung und der vielfältigen Nutzungen des Obstmarkts sind einer Entsiegelung von Flächen leider Grenzen gesetzt. Etwa 40 Prozent des Areals sind für Fahrbahnen, Zufahrten und Taxen erforderlich, Flächen für die Infrastruktur oder Märkte kommen noch hinzu“, erklärt Planungs- und Baureferent Daniel F. Ulrich. „Der Obstmarkt ist ein Stadtplatz, kein Park, die Möglichkeiten zur noch intensiverer Begrünung und Entsiegelungen bieten sich an anderen Orten, ich denke da an den Egidienberg, aber auch perspektivisch an den Stadtratsparkplatz.“ Die Entsiegelung des Stadtratsparkplatzes durch eine Blühwiese wird in einem zweiten Bauabschnitt realisiert. Dennoch wird der Parkplatz bereits mit der Neugestaltung des Obstmarktes einen Teil der Infrastruktur während des Christkindlesmarkts aufnehmen und so das Umfeld der Frauenkirche entlasten.

Die Gesamtkosten betragen etwa 11 Millionen Euro. Die Maßnahme ist im Rahmen der Städtebauförderung mit circa 60 Prozent der förderfähigen Kosten förderfähig. Mit einem Baubeginn kann ab 2024 gerechnet werden.