Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Dünyanın neresinde kültürel dokusu sağlam, ekonomik yapısı güçlü bir ülke varsa, araştırıldığında başarısının kaynağında, üniversitelerinin olduğu görülür.
Üniversiteleri bilim ve teknoloji üreten toplumların, bütün kuruluşları ürün ve hizmet üretirler. Ülkelerin kültürel, siyasal ve ekonomik gücü, zenginleştirdikleri bilgilerin, sundukları hizmetlerin ve geliştirdikleri ürünlerin hacminden ve kalitesinden kaynaklanır. Her alandaki üretkenliğin, kaynağında üniversiteler vardır. Üniversitelerin dünyayı ve hayatı bütün boyutlarıyla kavrayabilmeleri, değerlerle bilimleri, bilimlerle değerleri, bir bütünlük içinde ele almalarına bağlıdır. Değerlerle bilimleri birbirinden, aşılmaz sınırlarla ayıran toplumlar, ekonomik ve kültürel krizlerin üstesinden gelemezler. Değerlerden arındırılmış bilimler ilkelerini, bilimlerle beslenmeyen değerler güçlerini yitirirler. Değerleri hayata bilgeler kazandırırlar. O bilgelerin başında, Hasan Ali Yücel’in “Goethe” kitabında anlattığı Goethe gelir. Almanya’da Yahudi ve Hristiyan değerleri yanında, İslamın değerlerini de öğreten, J. W. Goethe Üniversitesi Protestan İlahiyat Fakültesinde, İslam Dini Bölümü açılmıştır. Milyonlarca Müslümanın yaşadığı, Avrupa ülkelerinin üniversitelerinde, İslamın değerlerinin öğretilmesi, dünya için büyük önem taşımaktadır. Bütün ülkelerin birbirleriyle komşu olduğu bir dünyada, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, karşılıklı saygıya dayalı bir ortamda, barış içinde birlikte yaşamak zorundadırlar.
Almanya’nın özeti, Almanya’yı aydınlatan Goethe’nin, adını taşıyan bir üniversitede, İslami İlimler Bölümünün açılması, Avrupa’nın geleceği için, ümit ve güven vericidir. “İslam’ın hiçbir eksiği yoktur. Hiç kimse Son Peygamberden daha üstün olamaz” diyen Goethe, ömrü boyunca “Musa’nın Kur’an’da dua ettiği gibi dua etmiştir”, öğrendiği dillerle bilgeliğinin sürekli zenginleşmesine çalışmıştır. Dünyanın İslam’ın değerleriyle, yoğurulmak zorun da olduğu bir yüzyılda, bütün Avrupa üniversitelerinde, İslam temelleri ve temel değerleri öğretilmelidir.
Değerler bütün dallarıyla bilimleri, bütün boyutlarıyla hayatı kuşatırlar. Onlar insanları doğumlarından ölümlerine kadar, hayatlarının her aşamasında bir gölge gibi izlerler. Değerler tarihin her döneminde, etkili olmuşlardır. Çünkü onların rengi hiçbir zaman solmaz. Üniversiteye rengini onlar verirler. Kültürel ve ekonomik hayat, değerlerle boyanan üniversitelerin rengine boyanır. Değersizliğin değer kabul edildiği toplumlarda, iyilikle kötülük, doğrulukla yanlışlık, güzellikle çirkinlik birbirine karışır.
Almanya’da üniversite öncesindeki yüz binlerce Türk, milyonlarca Alman öğrenciye, İslami değerleri öğretecek öğretmenlerin yetiştirilmesi, öğretim programlarının ve ders kitaplarının hazırlanması, bütün Avrupa ülkeleri için, büyük önem taşımaktadır. Küresel değerler kutsal, kültürlerin can damarlarıdır. Müslümanların bilim ve teknolojiye anlam kazandıran, yol ve yön gösteren değerleri, insanlığın bilgi ve bilgelik, birikiminin ana kaynağıdır. İyilik ve içtenlik bütün değerlerin anasıdır. Son Peygamberle noktalanan, bütün peygamberleri kucaklayan, İslam’ın değerleri küreseldir. Goethe’nin “Doğu Batı Divan”ında, vurguladığı gibi, İslam Allah’a teslim olmaktır.
Yaşanılacak dünyanın en üstün ve en önemli habercileri peygamberlerdir.
Avrupalı Türklerden tepkiler artarak devam ediyor.
Dünyanın neresinde kültürel dokusu sağlam, ekonomik yapısı güçlü bir ülke varsa, araştırıldığında başarısının kaynağında, üniversitelerinin olduğu görülür.
Üniversiteleri bilim ve teknoloji üreten toplumların, bütün kuruluşları ürün ve hizmet üretirler. Ülkelerin kültürel, siyasal ve ekonomik gücü, zenginleştirdikleri bilgilerin, sundukları hizmetlerin ve geliştirdikleri ürünlerin hacminden ve kalitesinden kaynaklanır. Her alandaki üretkenliğin, kaynağında üniversiteler vardır. Üniversitelerin dünyayı ve hayatı bütün boyutlarıyla kavrayabilmeleri, değerlerle bilimleri, bilimlerle değerleri, bir bütünlük içinde ele almalarına bağlıdır. Değerlerle bilimleri birbirinden, aşılmaz sınırlarla ayıran toplumlar, ekonomik ve kültürel krizlerin üstesinden gelemezler. Değerlerden arındırılmış bilimler ilkelerini, bilimlerle beslenmeyen değerler güçlerini yitirirler. Değerleri hayata bilgeler kazandırırlar. O bilgelerin başında, Hasan Ali Yücel’in “Goethe” kitabında anlattığı Goethe gelir. Almanya’da Yahudi ve Hristiyan değerleri yanında, İslamın değerlerini de öğreten, J. W. Goethe Üniversitesi Protestan İlahiyat Fakültesinde, İslam Dini Bölümü açılmıştır. Milyonlarca Müslümanın yaşadığı, Avrupa ülkelerinin üniversitelerinde, İslamın değerlerinin öğretilmesi, dünya için büyük önem taşımaktadır. Bütün ülkelerin birbirleriyle komşu olduğu bir dünyada, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, karşılıklı saygıya dayalı bir ortamda, barış içinde birlikte yaşamak zorundadırlar.
Almanya’nın özeti, Almanya’yı aydınlatan Goethe’nin, adını taşıyan bir üniversitede, İslami İlimler Bölümünün açılması, Avrupa’nın geleceği için, ümit ve güven vericidir. “İslam’ın hiçbir eksiği yoktur. Hiç kimse Son Peygamberden daha üstün olamaz” diyen Goethe, ömrü boyunca “Musa’nın Kur’an’da dua ettiği gibi dua etmiştir”, öğrendiği dillerle bilgeliğinin sürekli zenginleşmesine çalışmıştır. Dünyanın İslam’ın değerleriyle, yoğurulmak zorun da olduğu bir yüzyılda, bütün Avrupa üniversitelerinde, İslam temelleri ve temel değerleri öğretilmelidir.
Değerler bütün dallarıyla bilimleri, bütün boyutlarıyla hayatı kuşatırlar. Onlar insanları doğumlarından ölümlerine kadar, hayatlarının her aşamasında bir gölge gibi izlerler. Değerler tarihin her döneminde, etkili olmuşlardır. Çünkü onların rengi hiçbir zaman solmaz. Üniversiteye rengini onlar verirler. Kültürel ve ekonomik hayat, değerlerle boyanan üniversitelerin rengine boyanır. Değersizliğin değer kabul edildiği toplumlarda, iyilikle kötülük, doğrulukla yanlışlık, güzellikle çirkinlik birbirine karışır.
Almanya’da üniversite öncesindeki yüz binlerce Türk, milyonlarca Alman öğrenciye, İslami değerleri öğretecek öğretmenlerin yetiştirilmesi, öğretim programlarının ve ders kitaplarının hazırlanması, bütün Avrupa ülkeleri için, büyük önem taşımaktadır. Küresel değerler kutsal, kültürlerin can damarlarıdır. Müslümanların bilim ve teknolojiye anlam kazandıran, yol ve yön gösteren değerleri, insanlığın bilgi ve bilgelik, birikiminin ana kaynağıdır. İyilik ve içtenlik bütün değerlerin anasıdır. Son Peygamberle noktalanan, bütün peygamberleri kucaklayan, İslam’ın değerleri küreseldir. Goethe’nin “Doğu Batı Divan”ında, vurguladığı gibi, İslam Allah’a teslim olmaktır.
Yaşanılacak dünyanın en üstün ve en önemli habercileri peygamberlerdir.
Die Sommerferien ohne den Ferienpass – nicht denkbar! Seit vielen Jahren veröffentlicht der Landkreis Würzburg pünktlich zum Beginn der Sommerferien den Ferienpass.
Das Begleitheft ist vollgepackt mit vielen beliebten Angeboten aus den Vorjahren, hat aber auch wieder reichlich Neues im Gepäck. Wie wäre es zum Beispiel mit einer Übernachtung im Kälberiglu oder einem Ausflug zum Maislabyrinth? Auf Wunsch der Familien im Landkreis Würzburg gibt es in diesem Jahr eine Terminübersicht. Dort können Interessierte auf einen Blick sehen, welche Aktionen im Rahmen des Ferienpasses an welchen Ferientagen stattfinden. Dabei sind auch Tipps für Familienausflüge wie Fahrradtouren, Wanderungen und Spielplätze.
Das Beste: Wie gewohnt gibt es mit dem Ferienpass bei allen Angeboten eine Vergünstigung, eine kleine Überraschung oder auch kostenlose Eintritte und Freispiele. Viele Freibäder des Landkreises Würzburg gewähren mit dem Ferienpass auch in diesem Jahr kostenfreien Eintritt.
Weitere Infos und das Angebotsheft zum Herunterladen
Neben dem Begleitheft und der Pass-Karte in Papierform können Interessierte das Begleitheft auch unter www.landkreis-wuerzburg.de/ferienpass digital herunterladen. Hier gibt es neben allen Informationen auch die interaktive Landkreiskarte zu den Angeboten.
Der Ferienpass kostet für Kinder von 0 bis einschließlich fünf Jahren fünf Euro, für Kinder und Jugendliche von sechs bis einschließlich 17 Jahren zehn Euro. Ausgabestellen sind die jeweiligen Gemeindeverwaltungen des Wohnsitzes.
Weitere Informationen gibt es bei der Kommunalen Jugendarbeit unter Tel. 0931 8003-5837 und unter www.landkreis-wuerzburg.de/ferienpass.
Bildunterschrift:
Das Angebotsheft für den Ferienpass 2024 im Landkreis Würzburg ist frisch gedruckt und hält wieder eine Vielzahl von tollen Gutscheinen und Freizeittipps bereit. Darüber freuen sich mit den vielen Kindern und Jugendlichen im Landkreis, von links: Landrat Thomas Eberth, Sabrina Schmitt von der Kommunalen Jugendarbeit, Marcel Brunner, Fachbereichsleiter Jugendamt Jugend- und Familienarbeit und der Geschäftsbereichsleiter des Amtes für Jugend und Familie Michael Schumacher. Foto: Lucas Kesselhut
Der Ferienpass 2024 der Stadt Würzburg hält auch in diesem Jahr wieder zahlreiche Aktionen, Angebote und Vergünstigungen in den Sommerferien für alle Kinder und Jugendliche von 6 bis 17 Jahren sowie Schülerinnen und Schüler auf weiterführenden Schulen bereit. Neben den Ferienpass-Klassikern, wie kostenloser Eintritt ins Schwimmbad, kostenloses Minigolfen und freier Eintritt in das Museum für Franken, finden sich zahlreiche Rabatte für Aktionen in und um Würzburg.
Neu im Ferienpass sind schweißtreibende Outdoor-Action mit Pixel Games, der Tierpark Sommerhausen, die Padel Arena sowie abenteuerliche Rallyes durch Würzburg oder für die Sportbegeisterten Angebote bei Main-Bike.
„Ich hoffe, es ist für alle Familien was dabei“, so Sozialreferentin Dr. Hülya Düber, die auf gutes Sommerwetter hofft, damit viele Schwimmbadbesuche und Ausflüge für die Ferien möglich sind. Einen besonderen Dank spricht sie allen Anbietern aus und dem Verein Stadt für Kinder, die mit einer Spende den Familieneintritt ins Dallenbergbad möglich machen.
Verkauft wird der Ferienpass ab Dienstag, 16. Juli 2024 in der Innenstadt in der Bücherei im Falkenhaus und im Sozialreferat für 5 Euro. In verschiedenen Stadtteilen ist der Ferienpass in sozialen Einrichtungen erhältlich, eine genaue Übersicht mit Öffnungszeiten und weitere wichtige Informationen finden sich auf der Homepage des Fachbereichs Jugend und Familie: www.wuerzburg.de/ferienpass
BU: Freuen sich auf reges Interesse am Ferienpass und seinen vielfältigen Angeboten v.li. Heike Hergenröther (Leiterin Sachgebiet Familien), Katharina Hupp (stv. Fachbereichsleiterin Jugend und Familie), Sozialreferentin Dr. Hülya Düber, Torben Jensen (SG Familien, Koordination Ferienmaßnahmen). Foto: Claudia Lother
Die Freizeitbussaison im Landkreis Kelheim läuft auf Hochtouren! Auf den Linien 6010 zwischen Regensburg und Dollnstein sowie auf der Linie 6030 zwischen Kelheim und Freising können Fahrgäste die atemberaubenden Naturschönheiten der Region auf vier täglichen Fahrtenpaaren genießen.
Am kommenden Sonntag, den 21.07.2024, gibt es eine besondere Aktion: Alle Fahrgäste auf der ersten Fahrt zwischen Regensburg - Riedenburg und Riedenburg - Regensburg erhalten im Rahmen der Aktion „Erfrischt im Freizeitbus“ eine exklusive Trinkflasche und ein erfrischendes Kaltgetränk.
Dieses Angebot wird gefördert durch das Regionalmanagement Bayern - ein Förderprogramm des Bayerischen Staatsministeriums für Wirtschaft, Landesentwicklung und Energie.
Informationen zu den Freizeitbussen in der Region sowie Reservierungen für Fahrradstellplätze gibt es unter www.freizeitbusse.de.
Steigen Sie ein und erleben Sie erfrischende Momente im Freizeitbus!
Türkiye’de Çanakkale iline bağlı Gökçeada’da 2013 yılında Özel Gökçeada Rum İlkokulu ve 2015 yılında Özel Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi’nin açılmasıyla adada iyi düzeyde eğitim-öğretim verilmesi sayesinde adaya yerleşen Rumların sayısı artıyor.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, yayınladığı basın bildirisiyle dikkat çekti, Türkiye’de Gökçeada’da ilkokul ile ortaokul ve lisenin açılmasıyla birlikte adada azalan nüfusun bugün artışa geçmesi karşısında adadaki Rum nüfus adına mutlu olduk, zira Türkiye’nin izni yalnızca 3 öğrenci ile ilkokul açılmıştı. Bugün gelinen nokta ise çok sevindirici.
In Newspaper’a konuşan Zeytinliköy İlkokul Müdürü Stelyo Berber, ilkokulda 18 öğrenciden 6’sının mezun olduğunu, ortaokul ve lisede ise 30 öğrenciden 3’ünün mezun olduğunu belirterek 2012 yılında Türkiye’nin adada özel ilkokul açılmasına izin vermesiyle bir hayalin gerçek olduğunu söyledi. Berber, adada çocukların iyi düzeyde eğitim veren okulları olması dolayısıyla genç çiftlerin Gökçeada’ya yerleşme kararı aldıklarını, 2000 yılında 200’e kadar düşen Yunanlı nüfusun günümüzde 700 rakamına kadar ulaştığını söyledi.
ABTTF Başkanı Habip Oğlu; “Türkiye’nin izni yalnızca 3 öğrenci ile ilkokul açılmıştı, Batı Trakya’mızda ise durum tam tersi. Öğrenci sayısı 9’dan az olan ilkokulların kapatılması kararıyla 2011’de 188 olan ilkokul sayımız bugün 90’a düştü. Devlet yıllardır dile getirdiğimiz haklı taleplerimizi duyup eğitim özerkliğimizi iade etmiş olsaydı Gökçeada’daki gibi eğitim kalitesi yüksek okullarda çocuklarımız eğitim alma imkanına sahip olurdu, okullarımızda öğrenci sayısı azalmaz, okullarımız kapanmazdı”
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Türkiye’de Gökçeada’da ilkokul ile ortaokul ve lisenin açılmasıyla birlikte adada azalan nüfusun bugün artışa geçmesi karşısında adadaki Rum nüfus adına mutlu olduk, zira Türkiye’nin izni yalnızca 3 öğrenci ile ilkokul açılmıştı. Bugün gelinen nokta ise çok sevindirici. Batı Trakya’mızda ise durum tam tersi. Öğrenci sayısı 9’dan az olan ilkokulların kapatılması kararının Türk ilkokullarımıza uygulanmasıyla 2011’de 188 olan ilkokul sayımız bugün 90’a düştü. İlkokullarımızda öğrenci sayısının az olmasının nedeni buralardaki nüfusun azalması değil özerk olan okullarımızın devletin kontrolüne geçmesi ile okullarımızdaki eğitim kalitesinin düşmesi oldu. Anaokulumuz yok, ortaokul-lisemizde de sorunlar devam ediyor. Devlet makamları ile yaptığımız görüşmeler, gönderdiğimiz mektuplar sonuç vermiyor, taleplerimiz karşılık bulmuyor. Devlet yıllardır dile getirdiğimiz haklı taleplerimizi duyup eğitim özerkliğimizi iade etmiş olsaydı Gökçeada’daki gibi eğitim kalitesi yüksek okullarda çocuklarımız eğitim alma imkanına sahip olurdu, okullarımızda öğrenci sayısı azalmaz, okullarımız kapanmazdı”.