Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

KERKÜK (AA) - Azerbaycan’ın Bağdat Büyükelçisi Nesir Memedov, Kerkük'te Türkçe eğitim veren ilkokulun öğrencilerine çanta ve kırtasiye yardımında bulundu.
 
PARİS (AA) - Fransa, casus oldukları gerekçesiyle İran'da mayısta gözaltına alınan iki vatandaşının "ajan olduklarını itiraf ettikleri" görüntülere ilişkin, bunların baskı altında yapıldığı iddiasında bulundu.

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "İran bugün, vatandaşlarımız Cecile Kohler ve Jacques Paris'in sözde itirafına ilişkin röportajın tamamı denilen görüntüleri yayımladı." ifadesi kullanılarak görüntülerdeki itirafların gerçek olmadığı ve baskı altında alındığı ileri sürüldü.

 

"Fransa, bu asılsız suçlamaları şiddetle yalanlanıyor." denilen açıklamada, alıkonulan 2 Fransız'ın derhal serbest bırakılması talep edildi.

İran, mayısta casusluk iddiasıyla tutuklanan iki Fransız vatandaşının, "Fransa dış istihbarat servisinde (DGSE) görev yaptıklarını ve rejim değişikliğine zemin oluşturmak amacıyla bu ülkeye geldiklerini" söylediği görüntüleri dün devlet televizyonunda yayınlamıştı.

 

Görüntülerde, tutuklu Cecile Kohler ve Jacques Paris, "DGSE için çalıştıklarını, protestoları ve rejim değişikliğini desteklemek için İran'a geldiklerini" ifade ediyor.

Görüntülerin bir bölümünde başörtüsüyle kameraların karşısında görünen Kohler, "Ben Cecile Kohler, Fransa dış istihbarat teşkilatının bir görevlisiyim. Bize verilen para, protestolara destek için verilmişti. Silah gibi diğer bütün araçlar da istihbaratın hedeflerini gerçekleştirmek için veriliyor. İhtiyaç olduğunda polisle çatışmalarda kullanılması için silah bile verilebiliyor. Biz rejim değişikliğini sağlamak amacıyla gerekli zemini oluşturmak için İran'a geldik." ifadelerini kullanıyor.

 

Diğer tutuklu Fransız vatandaşı Jacques Paris de Fransa dış istihbarat servisinin kendilerine verdiği görevlerle İran yönetimine baskı uygulamayı hedeflediklerini söylüyor.

Fransız basını, İran'da yakalanan iki Fransız için, "Fransızca öğretmeni İran’da gözaltına alındı" ve "Fransız çift İran'da gözaltına alındı" şeklinde manşetler atmıştı.​​​​​​​

KİEV (AA) - Rusya ile Japonya arasında özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ihtilafın sürdüğü Kuril Adaları zincirindeki Habomai ve Shikotan adaları, Ukrayna Parlamentosunda Japonya toprağı kabul edildi.

Ukrayna Parlamentosundan yapılan açıklamaya göre, parlamentoda Rusya'nın kendi toprağı kabul ettiği Japonya'nın kuzey bölgelerinin mülkiyetine ilişkin uluslararası topluluğa yapılan çağrı ele alındı.

Parlamento Başkanı Ruslan Stefançuk'un da aralarında bulunduğu bir grup milletvekili, bu çağrı üzerine hazırlanan tasarıya destek verdi.

 

Açıklamada, "Eski SSCB'nin Japonya'nın Kuzey Topraklarını herhangi bir yasal dayanak olmaksızın Ağustos-Eylül 1945'te yasa dışı işgal ettiği ve 1949'a kadar tüm Japon vatandaşlarını bu bölgelerden zorla sınır dışı etmesinin göz önünde bulundurulduğu" ifade edildi.

Eski SSCB ve Japonya arasında 19 Ekim 1956 tarihli ortak bildirinin 9. maddesi uyarınca, Sovyetler Birliği'nin Japonya ile ikili ilişkileri normalleştirmesinden ve bir barış anlaşması imzalamasından sonra Habomai ve Shikotan adalarının Japonya'ya devredileceği anımsatılan açıklamada, Rusya Federasyonu'nun, Japonya'nın Kuzey Toprakları'nın statüsünü belirleme niyetini teyit ettiğini ve henüz yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkat çekildi.

Açıklamada, uluslararası topluma Japonya'nın Kuzey Topraklarının statüsünü yasal olarak resmileştirmek için mümkün olan tüm önlemleri almayı sürdürmeleri çağrısı yapıldı.

 

- Kuril Adaları

Kuril Adaları olarak bilinen adalar zinciri, Kuzey Pasifik Okyanusu’nu Ohotsk Denizi’nden ayırıyor.

Adaların bir tarafında Japonya’nın Hokkaido Adası, diğer tarafında da Rusya’nın Kamçatka Yarımadası yer alıyor.

Halihazırda, Rusya’nın “Güney Kuriller”, Japonya’nın ise “Kuzey Toprakları” olarak isimlendirdiği dört adanın (Kunaşir, İturup, Şikotan ve Habomai) hakimiyeti tartışma konusu.

Dönemin Japonya Başbakanı Abe Şinzo'nun sorunun çözümü ve ilişkilerin geliştirilmesi için sarf ettiği çabalar tam meyve vermeye başladığı sırada Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı ilhakı, olumlu gelişmeleri ciddi biçimde sekteye uğratmıştı.

TBMM Başkanı Şentop, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesinde konuştu:
 

KUALA LUMPUR (AA) - ABD Başkanı Joe Biden, nükleer "Armageddon" riskinin 1962'deki Küba Füze Krizi'nden bu yana en yüksek seviyede olduğunu söyledi.

BBC'nin haberine göre, Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da yaşanan aksiliklerden sonra taktik nükleer silah kullanmaktan söz ederken "şaka yapmadığını" ifade etti.

 

ABD'nin, Putin'in savaştan çıkış yolunu "anlamaya çalıştığını" belirten Başkan Biden, Rus liderin taktik nükleer, biyolojik veya kimyasal silahlar kullanmaktan bahsettiğinde şaka yapmadığını düşünme nedenini "ordusunun önemli ölçüde düşük performans göstermesine" bağladı.

Biden, "Eğer işler bu şekilde gitmeye devam ederse Küba Füze Krizi'nden bu yana ilk kez, nükleer silahların kullanımına yönelik doğrudan bir tehdit var. Kennedy ve Küba Füze Krizi'nden bu yana Armageddon ihtimaliyle karşı karşıya kalmadık." şeklinde konuştu.

ABD'li yetkililer, son birkaç aydır Rusya'nın savaş alanında kayıplar yaşaması halinde kitle imha silahlarının kullanımına başvurabileceği konusunda uyarıda bulunuyordu.

 

Ancak ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, geçen hafta Moskova yönetiminin nükleer silah kullanma imalarına rağmen ABD'nin, Rusya'nın yakında bir nükleer silah kullanmaya hazırlandığına dair hiçbir işaret görmediğini belirtmişti.

Putin, özellikle Ukrayna'daki savaşın seyrinin değişmeye başlamasıyla "Rus topraklarını korumak için elindeki her yolu kullanmaktan tereddüt etmeyeceğini" ifade etmişti.

ABD ve Avrupa Birliği (AB) daha önce Putin'in nükleer silah kullanma tehdidinin ciddiye alınması gerektiğinin altını çizmişti.

 

- Küba Füze Krizi

John F. Kennedy ve Nikita Kruşçev yönetimleri arasındaki gerilim, 1962'de Küba'ya Rus nükleer silahlarının konuşlandırılması hamlesinin ardından ABD ve SSCB arasındaki soğuk savaş mücadelesini nükleer bir savaşın eşiğine getirmişti.

İki süper güç arasında meydana gelen gerilim, birçok uzman tarafından dünyanın tam ölçekli bir nükleer savaşa en çok yaklaştığı tarih olarak kabul ediliyor.

 

PARİS (AA) - Fransa'da başkent Paris'in belediye binası, göçmenlere yardım topluluğu La Chapelle Debout tarafından işgal edildi.

Paris'te, La Chapelle Debout topluluğu, bir grup düzensiz göçmenle birlikte Paris belediye binasında eylem yaptı.

Topluluğun açıklamasında, Paris'te "göçmenler büyükelçiliği" adı verilen bir binada kalan düzensiz göçmenlerin buradan atılma riskiyle karşı kaşıya olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, göçmenler adına "Hükümet bizi sokaktan topluyor ve ardından sokağa atıyor." ifadesine yer verildi.

Paris Belediyesinin konut, acil barınma ve mültecilerin korunmasından sorumlu Başkan Yardımcısı Ian Brossat'ın "göçmenler büyükelçiliği" sakinlerine barınmalarının sağlanacağı konusunda verdiği söz hatırlatılırken "Ona, bu sözlerini yerine getirtmek için buradayız." denildi.

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo'nun kabinesinin protestocuların bir temsilcisiyle görüşmeyi, tüm eylemcilerin binayı terk etmesi şartıyla kabul ettiğini belirtildi. Protestocular ise herkes için gerçek çözümler garanti edilmeden binadan çıkmayacaklarını açıkladı.

 

 

 

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar:
- "KKTC büyük bir gelişme içinde. Böyle toplantılara ev sahipliği yapabilecek, eğitim ve turizm Adası, Doğu Akdeniz'de bir Türk devleti olarak geleceğinin ne kadar parlak olduğunu hep birlikte görüyoruz"
 
 

GİRNE (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi başladı.

Türkiye Milli Pediatri Derneği tarafından Girne'de düzenlenen kongrenin açılışına, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile eşi Sibel Tatar, Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Türkiye Milli Pediatri Derneği Başkanı Yıldız Camcıoğlu, Çocuk Hemşireleri Derneği Başkanı Serap Balcı, Uluslararası Pediatri Kurumu Başkanı Enver Hasanoğlu ile hekimler ve diğer davetliler katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, KKTC'de böylesine önemli bir toplantının düzenlenmesinde emeği geçenleri kutladı.

 

Tatar, "KKTC büyük bir gelişme içinde. Böyle toplantılara ev sahipliği yapabilecek, eğitim ve turizm Adası, Doğu Akdeniz'de bir Türk devleti olarak geleceğinin ne kadar parlak olduğunu hep birlikte görüyoruz." dedi.

Çocukluk yıllarında hayatında iki önemli doktor olduğuna değinen Tatar, bunlardan ilkinin Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, diğerinin ise Kıbrıs'ta 1963'teki Kanlı Noel olayları sırasında şehit edilen Binbaşı Necmi İlhan olduğunu belirtti.

Tatar, ülkede halka sağlık hizmetlerini verirken her zaman Türkiye destek ve katkılarını yanlarında bulduklarını söyledi.

 

Pandeminin ilk günlerinde ilk telefon açtığı kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anımsatan Tatar, Bakan Koca'nın da gayretleriyle ülkeye Acil Durum Hastanesi'nin kazandırıldığını aktardı.

Tatar, Kovid-19 aşılarının KKTC'ye gelmesinde, sağlık sistemindeki esiklerin tamamlanmasında bakanın ve büyükelçinin hizmetlerini unutamayacaklarını vurguladı.

Sağlık ve tıp gelişirken, KKTC’de de çocuklara ve insanlara en iyi hizmet için çalıştıklarını kaydeden Tatar, "Türkiye güçlü sağlık sistemi, KKTC sağlık sistemine de çağ atlattı. Geleceğe umutla bakıyoruz." ifadelerini kullandı.

Tatar, uluslararası camiaya da seslenerek insanlığın geleceği ve bebeklerini çocukların sağlığı için karbondioksit salınımı, çevre kirliliği sorunlarının tehlikelerine karşı bilim insanlarından istifade ederek geleceği şekillendirmenin herkesin görevi olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, kongreye 1450 hekimin katıldığını belirterek, "Hepinize hoş geldiniz diyorum. Başarılar dilerim." dedi.

 

- "Kongre çalışmalarına katılan herkese başarılar diliyorum"

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ ise tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de ve KKTC’de de yaklaşık 3 yıldır Kovid-19 pandemisine karşı alınan önlemler ve verilen mücadeleler sonrasında ülkede yüz yüze bilimsel kongre düzenlenmesinin kendileri için mutluluk verici olduğuna değindi.

Altuğra, "Çocuk sağlığı ve hastalıkları konularında dünyada ve Türkiye'de önemli bilimsel katkıları olan Türkiye Milli Pediatri Derneği’nin her yıl düzenlediği kongrelerde zorlu çalışma şartları, pandemi ile mücadelede artan iş yükü ve sorunlara rağmen, güncel bilgilerin araştırılması, tartışılması ve öğrenilenlerin paylaşılmasının geleceğe yönelik stratejik planların yapılmasında önemli rol oynayacağına içtenlikle inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.

Pandemi sürecinin en yoğun yaşandığı dönemleri, aldıkları tedbirler ve Türkiye’nin kuvvetli desteği ile başarıyla yönettiklerine işaret eden Altuğra, bu süreçte anavatan Türkiye’nin dünyada aşıya ulaşım sorunu yaşanırken Kıbrıs Türklerini aşısız bırakmadığını kaydetti.

Altuğra, 66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi’nde bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğumu belirterek, kongre çalışmalarına katılan herkese başarılar diledi.

 

Türkiye Milli Pediatri Derneği Başkanı Yıldız Camcıoğlu ise kongre kapsamında, çocuk sağlığı ve hastalıkları konusunda yaşanan yeni gelişmeler ve güncellenen bilgilerin, konusunda yetkin 161 öğretim üyesi tarafından çocuk hekimlerine aktarılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Çocuk Hemşireleri Derneği Başkanı Serap Balcı, derneğin kurulduğu 1997'den bu yana çocuk hemşirelerine mezuniyet sonrasında eğitimine yardımcı olmak için çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Balcı, 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi kapsamında güncel konuların kapsamlı olarak ele alınacağının kaydetti.

66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi 9 Ekim'de sona erecek.

 

 

 
 
 
 
 
 
 

 

 

 

 

 ROMA (AA) - İtalya'da artan enerji maliyetleri nedeniyle yüksek meblağlarda gelen faturalar pek çok kentte protesto edildi.
 

Sendikaların çağrısıyla, Milano, Torino, Bolonya Cagliari gibi pek çok kentte "Hayat pahalılığına karşı savaş" sloganıyla bir araya gelen iş yeri sahipleri ve vatandaşlar, yüksek meblağlardaki elektrik ve doğal gaz faturalarını yaktı.

Protestocular, bu yüksek faturalarla faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini belirtirken, yeni kurulacak hükümetten bu sorunu çözmesini istedi.

 

İtalya'da 25 Eylül'deki seçimlerden zaferle çıkan, başbakan olması muhtemel aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri Giorgia Meloni, 1 Ekim'de yaptığı açıklamada, enerji fiyatlarındaki artışı, ülkenin öncelikli ve vatandaşları rahatsız eden sorunlarından biri olarak tanımlamıştı.

Meloni, hükümete gelmeleri halinde ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara acil ve etkili yanıtlar verme hazırlığında olduklarını ifade etmişti.

Avrupa kıtasındaki ülkelerin liderleri ilk kez düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısında Çekya'nın başkenti Prag'da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Çekya Başbakanı Petr Fiala, Bulgaristan Devlet Başkanı Rumen Radev ve toplantıya katılan liderlerle aile fotoğrafı çekimine katıldı.
Örgüt, ABD ve Almanya gibi büyük ekonomilerde farklı nedenlerle büyümenin yavaşlaması nedeniyle ithalat talebinin azalacağını tahmin ediyor
 
 

BERLİN (AA) - Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), gelecek yıl küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini artan enerji fiyatlarının, yükselen faiz oranlarının ve artan gıda ve gübre faturalarının ithalat talebini azaltacağı beklentisiyle yüzde 3,4’ten yüzde 1'e indirdi.

DTÖ, küresel ticaretin görünümüne ilişkin ekim ayı raporunu yayımladı.

 

Örgüt, raporda, 2022 için küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini 0,5 puanlık artışla yüzde 3,5’e yükseltti. Bunun yanında büyük ekonomilerde farklı sebeplerle büyümenin yavaşlamasının ithalat talebini azaltacağı beklentisiyle 2023'e yönelik tahminini ise yüzde 3,4'ten yüzde 1’e indirildi.

Raporda, “Avrupa'da Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan yüksek enerji fiyatları hane halkı harcamalarını baskılayarak ve üretim maliyetlerini artıracaktır. ABD’de para politikasında sıkılaştırma konut, motorlu taşıtlar ve sabit sermaye yatırımı gibi alanlarda faize duyarlı harcamaları darbeleyecek.” denildi.

 

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in zayıf dış taleple birlikte Kovid-19 salgını ve üretim kesintileriyle mücadeleye devam ettiğine yer verilen raporda, "Son olarak, akaryakıt, gıda ve gübre için artan ithalat faturaları, gelişmekte olan ülkelerde gıda güvensizliğine ve sıkıntılı borçlara yol açabilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Öte yandan, tahminler üzerinde yüksek belirsizlik olduğunu belirten DTÖ, mal ticareti büyümesinin, bu yıl için yüzde 2,0 ila yüzde 4,9 düzeyinde, 2023 için ise aşağı yönlü riskler yaşanırsa yüzde 2,8 küçülme, olumlu gelişmeler yaşanırsa yüzde 4,6 büyüme şeklinde gerçekleşebileceğini öngördü.

 

Raporda, DTÖ'nün küresel GSYH büyüme tahmini ise bu yıl için yüzde 2,8’de sabit tutulurken, 2023 için yüzde 3,3'ten yüzde 2,3'e düşürüldü.

DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, rapora ilişkin değerlendirmesinde, hükümetlere uluslararası ticarete engeller koymamaları konusunda uyarıda bulunarak, küresel tedarik zincirlerinden çekilmenin enflasyonist baskıyı artıracağı, ekonomik büyümeyi sınırlayacağı ve refahı daraltacağını vurguladı.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Almanya Türklerinin önemli iş adamlarından Osman Çat, KONAD Genel Merkezini ziyaret etti

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Debik'ın Mektubu Macaristan’da

Ukrayna’da olası barış hem Almanya, hem de Avrupa’ya kazandırır

Forderung nach mehr Schutz: Tödliche Angriffe auf humanitäre Helfende auf Rekordniveau gestiegen  "Jeder Tag könnte der letzte sein"

Yolumuz Yozgat'ın şair belediye başkanı Dr. Kazım Arslan'a düştü.

Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Sheikhali YTB’yi ziyaret etti

Neu gestalteter Kirchplatz St. Albert der Öffentlichkeit übergeben – Schwamm drunter!

Milli Kültürümüz Örf Adetlerimiz

Konyalı Ahmet Can, kendi vilayetini Franken’de marka haline getirdi: FRANKonya