Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Türk Tarih Kurumu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi iş birliğiyle ülkemizde ilk defa Uluslararası Bilişim Tarihi Kongresi düzenlenecektir.

Kongre kapsamında bilişimin antik çağlardan günümüze dek süren tarihsel gelişiminin incelenmesinin yanı sıra, bilgisayar bilimi eğitiminde tarihin bir araç olarak kullanılması ve müzelerde bilişim tarihiyle ilintili objelerin nasıl sergileneceği gibi farklı konular ele alınabilecektir.

 

Tarih biliminin dışında bilgisayar bilimleri, enformatik, bilişsel bilimler, eğitim bilimleri, ekonomi, felsefe, fizik, istatistik, matematik, mimarlık, psikoloji, sosyoloji, şehir planlama ve yerleşim arkeolojisi benzeri bilim dallarının kongreye etkin bir biçimde katkı sağlayabileceği öngörülmektedir. Alanın önde gelen ulusal ve uluslararası uzman ve araştırmacılarını konuyu çok disiplinli bir biçimde ele almak üzere bir araya getirmeyi amaçlayan kongre, bilişim tarihine ilişkin yeni bakış açıları, teoriler ve ampirik kanıtlar sunan makalelere açıktır.

Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: https://bilisimtarihikongresi.ttk.gov.tr

 

Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıl dönümü vesilesiyle, Kurumumuz tarafından hazırlanan   “Tuvalde Yüzyıl: Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Ressam 100 Resim” sergisi 2 Mayıs – 2 Temmuz 2023 tarihleri arasında Cer Modern’de ziyaretçilerini bekliyor.

 

Türk resim sanatında iz bırakan 100 ressamın birer eserinden oluşan “Tuvalde Yüzyıl: Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Ressam 100 Resim” sergisinde Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından bugüne Türk resim sanatına etki eden farklı akımlar yansıtılıyor.

 

“Tuvalde Yüzyıl” ile peyzajdan natürmorta, portreye ve figüratif eserlere, soyut resimden sürrealizme, günlük yaşamdan mekân içine, sokaktaki insan yaşamlarına kadar farklı birçok konu ve resim üslubu bu sergide buluşuyor. CerModern’de sergilenen bu özel seçkiyle Cumhuriyet’in yüzyılının resim sanatının yansımalarına tanıklık ediliyor.

Sergi, kronolojik olarak Cumhuriyet’in kuruluş döneminden itibaren 1923-1950 arasındaki dönemle, 1950 sonrası bireyselleşme olgusu bağlamındaki dönemlere iz bırakan ressamların eserlerini içeriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş yıllarındaki ulus olma bilinci ile sanatçıların kimlik arayışlarının izleri takip edilirken, ilk yıllarda Kurtuluş Savaşı ile dönemin söylem ve politikalarında öne çıkan köylü ve köy temasının işlendiği göze çarpıyor. 1938-1943 yılları arasında ise “Yurt Gezileri ve Sergileri” ile Anadolu’nun farklı köşelerinden taşınan izlerin yer aldığı eserler, sonraki yıllarda dünyadaki akımlardan etkilenen tablolara dönüşüyor.

 

Siret Uyanık’ın küratörlüğünde ve Prof. Dr. Aydın Ayan ve Ömer Faruk Şerifoğlu’nun danışmanlığında hazırlanan sergide; Şevket Dağ, İbrahim Çallı, Hüseyin Onat, Fikret Mualla, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Nuri İyem, Burhan Doğançay, Devrim Erbil, Süleyman Saim Tekcan, Mustafa Pilevneli, Mehmet Güleryüz, Mustafa Ayaz, Utku Varlık, Balkan Naci İslimyeli, Alaettin Aksoy, Yalçın Gökçebağ, Aliye Berger ve Fahrünissa Zeyd gibi bir döneme tanıklık eden ressamların eserleri sanatseverlerle buluşuyor.

Bu projeye; TBMM Sanat Koleksiyonu, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Sanat Müzesi, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Resim İş Bölümü ve Resim Heykel Müzesi, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve Çağdaş Sanatlar Müzesi, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve Müzesi, Halkbank Genel Müdürlüğü Sanat Koleksiyonu, Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğü Sanat Koleksiyonu, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Etnografya Müzesi, Harita Genel Müdürlüğü, Milli Kütüphane, Zihni Merey, Ahmet Can Aslanbek, Seda-Uğur Köse, Doğan Paksoy, Mustafa Ayaz Müzesi, Alpaslan Aktuğ, Folkart Gallery, H.S. Ender Başaran, H.T. Arıca, Yaykıran Ailesi, Ömer Faruk Şerifoğlu, Sezer Tansuğ Sanat Vakfı, Melih Özkan, Emel Arel, Renan ve Sinan Genim, İmoga Müzesi Koleksiyonları eserleri ile katkı verdi.

 

Sergide Cumhuriyet resminin önde gelen ressamlarının eserlerinin yanı sıra; TTK arşivinden ve özel arşivlerden Cumhuriyet’in ilk dönemlerine ait sergi katalogları, broşürler, davetiyeler, fotoğraf gibi materyallerden oluşan önemli dokümanlar da sergilenmektedir.

Proje ile sanatseverlerin ve Türk sanat tarihine merak duyanların ilgisine sunulmak üzere Türk resim sanatının kısa tarihinin ve sergide yer alan eserlerin tanıtıldığı “Tuvalde Yüzyıl” adlı bir sergi kitabı da yayımlandı.

Sergi kapsamında 2 Haziran 2023 tarihinde CerModern Türk resminin yüzyılı ile ilgili bir panel de düzenlenecek.

 

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud'un başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu haftalık toplantısında medya, enerji ve turizm alanında işbirliği kararları alındı...
 

İSTANBUL (AA) - Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Türkiye ile medya alanında işbirliği için Enformasyon Bakanı Selman ed-Duseri'yi görevlendirme kararı aldı.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan habere göre, Kral Selman bin Abdülaziz Al Suud, Bakanlar Kurulu haftalık toplantısına başkanlık etti.

 

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında çatışmaların yaşandığı Sudan başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığı toplantıda, uluslararası ilişkiler alanında ilgili bakanlara yetki verme kararı alındı.

Toplantıda, Suudi Arabistan ile Polonya arasında enerji alanındaki işbirliği için mutabakat zaptı çalışmasını yürütme ve başlatma yetkisi Enerji Bakanlığı'na verildi.

Bakanlar Kurulu'nda ayrıca, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında medya alanında işbirliğiyle ilgili mutabakat zaptını çalışması için Enformasyon Bakanı Duseri veya vekilinin görevlendirilmesi kararlaştırıldı.

 

Suudi Arabistan hükümeti, kargo ve turizm alanlarında faaliyet gösteren gemilerin Süveyş Kanalı'ndan geçmesi konusunda Mısır yönetimi ile de mutabakat zaptı olanaklarını görüşmesi için Ulaştırma Bakanlığı'na yetki verdi.

 

Tarihî İpek Yolu üzerinde kurulan Bayburt, öncü Oğuz boylarının yerleşim alanları arasında yer alır. Kadim tarihi ile Türk halk kültürünün önemli temsil alanlarından biri olan bu coğrafya rivayetlere göre Dede Korkut’un ve destanının kahramanı Bamsı Beyrek’in mezarlarının olduğu yerdir. Bu bakımdan Dede Korkut Bayburt’un simgesi hâline gelmiştir.

 

Bayburt için bu denli öneme haiz olan bu kültürel mirasın yaşatılması ve şehrin bir müzeye kavuşması için Bayburt Belediyesi tarafından 2019 yılında Bayburt Valiliğine devredilen eski Kız Meslek Lisesi yapılan restorasyon çalışmalarının ardından 4 Mayıs 2023 tarihinde “Bayburt Dede Korkut Şehir Müzesi” olarak hizmete açıldı.

Kurumumuz ve T.C. Bayburt Valiliği arasında imzalanan “Bayburt Kent Müzesi Teşhir ve Tanzim Projesi Protokolü” kapsamında Müze’nin teşhir ve tanzim kısımlarının yapımının finansal desteği Kurumumuz tarafından karşılandı.

 

 

 

“Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı” Paneli Cumhuriyetin yüzyılına resim üzerinden ışık tutacak...

 

Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından hayata geçirilen “Tuvalde Yüzyıl: Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Ressam 100 Resim” sergisi kapsamında ‘Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı’ paneli 2 Haziran Cuma günü CerModern’de gerçekleştirilecek. Panelde, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk resim sanatının yüzyıl içinde nereden nereye geldiği, tarih ve sanat ilişkisi bağlamında ele alınacak. CerModern’de 2 Mayıs 2023’te açılışı yapılan ve bugüne kadar beş bin sanatseverin ziyaret ettiği sergi akışı içerisinde düzenlenecek panelde başta duayen ressam Prof. Devrim Erbil olmak üzere pek çok kıymetli ressam da konuşmacı olarak yer alacak.

 

“Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı” Paneli gün boyu devam edecek ve iki oturum olarak gerçekleştirilecek. Panelin açış konuşmaları Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Proje Genel Koordinatörü ve Küratörü Siret Uyanık, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AYK) Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen tarafından yapılacak. Panelin ilk oturumunda, aynı zamanda oturumun başkanlığını yapacak olan Prof. Dr. Aydın Ayan “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Resim Sanatında On Adım!” başlıklı sunumunu yapacak. İlk oturumda Prof. Dr. Hasan Pekmezci “Sanatçıların Gözüyle Ankara Resimleri”, Ömer Faruk Şerifoğlu ise “100 Yıl Sonra Cumhuriyet’in Kuruluşu ve Resim Sanatımıza Bakış” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek.

 

Sanat dostlarının sorularını yanıtlayacaklar
‘Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı’ panelinde 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin yarım asrından fazlasına tanıklık eden, bizzat bu tarihi yaşayan, aktif olarak üreten duayen Türk resim sanatçısı Prof. Dr. Devrim Erbil öğleden sonra gerçekleştirilecek ikinci oturuma başkanlık edecek ve “Türk Resim Sanatının Gelişim Süreci’ başlıklı sunumunu yapacak. Aynı oturumda Prof. Dr. Ruhi Konak: “Geleneksel Türk Resminde Biçim Anlayışı”, Prof. Dr. Zuhal Arda: “Cumhuriyet Dönemi Türk Resmine Batı Etkisi” ve Prof. Dr. Meltem Katırancı: “Tuvale Yansıyan Kadınlar” başlıklı sunumlarını gerçekleştirecek. Panelin son bölümünde, Türk resim sanatının usta sanatçıları, sanat dostlarının sorularını yanıtlayacak.

 

“Milleti millet yapan tarih bilincidir”
Tüm sanat dostlarını “Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı” isimli panele davet eden Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, “‘Cumhuriyetimizin 100. yılı nedeniyle Tuvalde 100 Yıl: 100 Ressam 100 Resim’ adlı sergimizi 2 Mayıs 2023 tarihinde açtık. Sergimiz bilim dünyamıza ve toplumumuzun tarihsel, kültürel belleğine ciddi katkı sunuyor. Açılışımızın üzerinden sadece 1 ay geçti ama sergimizi bugüne kadar beş binden fazla sanatsever ziyaret etti. Modern resim ile ilgilenen vatandaşlarımız, üniversite öğrencileri ve hatta anaokulu öğrencilerimiz yoğun bir şekilde sergimizi izlemeye geliyor. Şimdi ise sergi akışımız içinde 2 Haziran Cuma günü “Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı” panelimizi gerçekleştireceğiz. Panelimizde Türk resim sanatının 100 yılının önemli bölümüne bizzat tanıklık eden ressamlarımız ile birlikte olacağız. Bir milleti millet yapan en önemli unsur tarih bilincidir. Bu bağlamda tüm sanat dostlarını, öğrencilerimizi, gençlerimizin panelimize katılmalarını, tarihimizi resim üzerinden anlamalarını özellikle isterim.
Herkesi, bu önemli sergiyi izlemeye ve panelimize katılmaya davet ediyorum.” dedi.

 

TTK 230 sayfalık sergi kitabı yayımladı
“Tuvalde Yüzyıl: Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Ressam 100 Resim” sergisi kapsamında, TTK yayınlarından 230 sayfalık bir sergi kitabı yayımlandı. Bunun yanında TTK envanterinde yer alan Cumhuriyet Dönemi’ne ait ilk resim sergisi broşürü, afişi ve katalogları sergide geniş kitleler ile buluştu.

 

‘Tuvalde Yüzyıl’ 2 Temmuz 2023’e kadar izlenebilecek
TTK tarafından Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle hayata geçirilen “Tuvalde Yüzyıl: Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Ressam 100 Resim” sergisi CerModern’de 2 Temmuz 2023 tarihine kadar açık kalacak. Asrın sanatsal serüvenine ışık tutan sergide Türk resim sanatında iz bırakan 100 ressamın eserleri yer alıyor. Sergi ile daha önce hiç gün yüzüne çıkmayan eserler de sanatseverler ile buluşmuştu.

 

“Güzel Bir Öykü: Türk Resim Sanatı” Panel Programı

Tarih: 2 Haziran 2023 Cuma
Yer: CerModern
Saat: 10.00

 

Açış Konuşmaları:

10.00- 10.30
Siret Uyanık (Proje Genel Koordinatör /Sergi Küratörü)
Prof. Dr. Birol Çetin (Türk Tarih Kurumu Başkanı)
Prof. Dr. Erhan Özden (Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü)
Prof. Dr. Yüksel Özgen (Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurum Başkanı)

 

I.OTURUM

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Aydın AYAN

10.30-10.50 Prof. Dr. Aydın AYAN: “Tanzimattan Cumhuriyet’e Türk Resim Sanatında On Adım!”
10.50-11.10 Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ: “Sanatçıların Gözüyle Ankara Resimleri”
11.10-11.30 Ömer Faruk ŞERİFOĞLU: “100 yıl sonra Cumhuriyet’in Kuruluşu ve Resim Sanatımıza Bakış”
11.30-12.30 Soru- Cevap

 

II. OTURUM

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Devrim ERBİL

13.30-13.50 Prof. Dr. Devrim ERBİL: “Türk Resim Sanatının Gelişim Süreci”
13.50-14.10 Prof. Dr. Ruhi KONAK: “Geleneksel Türk Resminde Biçim Anlayışı”
14.10-14.30 Prof. Dr. Zuhal ARDA: “Cumhuriyet Dönemi Türk Resmine Batı Etkisi”
14.30-14.50 Prof. Dr. Meltem KATIRANCI: “Tuvale Yansıyan Kadınlar”
14.50-15.30 Soru- Cevap

 

 

Türk Tarih Kurumu Askerî Tarih Komisyonu tarafından 20 Mayıs 2023 tarihinde “Türk Askerî Tarihi Çalıştayı” düzenlenecektir.

Çalıştay, Türk askerî tarihinde daha önce yapılan teşkilat veya silah teknolojisine dair çalışmaların dışında felsefî dönüşüme odaklanmaktadır. Bu yaklaşım sayesinde muharebe sahasındaki doktrinel, taktik ve stratejik dönüşümleri görebilme, kırılma noktalarını tespit edebilme, tarihteki Türk devletlerinin savaş ve savaşma anlayışındaki dönüşümleri belirleyebilmek amaçlanmıştır. Dönem olarak Türk askerî tarihinin tamamının kapsanması amacıyla Hunlardan başlayarak modern dönemlere kadar olan dönüşüm, muharebe sahası ekseninde ele alınacaktır.

 

Türk askerî tarihine dair yapılan çalışmaların günden güne artmasına karşın yapılan çalışmalarda daha önceki veya sonraki dönemlerle olan kopukluklar, askerî tarih yazımının bir sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmacıların yapmış oldukları dönem çalışmalarında kendilerinden önceki ve sonraki dönemlerde muharebe sahasının dönüşümüne dair bilgi ve fikir sahibi olmalarının, çalışmalarının yaklaşımlarına katkı sağlayabileceği değerlendirilmektedir. Bütüncül tarih yaklaşımı; gerek interdisipliner, gerek multidisipliner çalışmalarda ilk sorunlardan birisi olarak meydana çıkar. Yapılacak olan bu çalıştayda araştırmacıların ortak bir metod üzerinden kendi çalıştıkları dönemdeki dönüşüm ve kırılımları ortaya koymaları, muharebe sahasının dönüşüm tarihinin de ilk defa ve bütün Türk askerî tarihini kapsayacak şekilde ortaya konması anlamına gelecektir. Konuşmacıların tamamının aynı metodu takip etmesi sonucu her ordunun diğerleri ile mukayese edilebilmesi mümkün olacaktır.

 

Cumhuriyet’in 100. yılında gerçekleştirilecek olan söz konusu Çalıştay, Türk askerî tarihini anlamak isteyen tüm araştırmacılar için kaçırılmayacak bir fırsat sunmaktadır. Çalıştayın öğlene kadar olan kısmı Kurumumuzun YouTube kanalında Türkçe olarak canlı yayınlanacaktır.

Program için: Tıklayınız.

YouTube Canlı Takip etmek için Tıklayınız.

 

Klinikum Main-Spessart – kompetent. menschlich. nah.

Du bist auf der Suche nach einem Ausbildungsplatz in der Gesundheitsbranche?

Dann bewirb Dich jetzt beim Klinikum Main-Spessart. Das Klinikum ist seit Langem ein anerkannter Ausbildungsbetrieb und hat ein eigenes Bildungszentrum für Pflegeberufe in Marktheidenfeld. Die Ausbildung von jungen Menschen hat hier einen besonderen Stellenwert. Auszubildende werden ernst genommen, voll in das Team integriert und von diesem unterstützt. Die Ausbildung ist auf Herz und Nieren geprüft!

Mit dem Klinikum und der Zentralverwaltung in Lohr, den Kreisseniorenzentren Gemünden und Marktheidenfeld und dem Bildungszentrum für Pflegeberufe in Marktheidenfeld hat das Klinikum über 1.000 Beschäftigte und zählt somit zu den größten Arbeitgebern der Region.

Am eigenen, DEKRA-zertifizierten Bildungszentrum für Pflegeberufe in Marktheidenfeld werden die pflegerischen Auszubildenden zur selbstständigen und eigenverantwortlichen Pflege ausgebildet. Der Unterricht findet in kleinen Klassen, in einem positiven Schulklima, mit aktuellen Lernmethoden und unter Nutzung moderner multimedialer Ausstattung satt. Angehende Operationstechnische Assistenten (w/m/d) und Medizinische Fachangestellte (w/m/d) besuchen die Berufsschule in Würzburg. Am Bildungszentrum in Marktheidenfeld wird für Schülerinnen und Schüler, die eine andere Muttersprache haben und ihr Sprachniveau verbessern möchten, zusätzlich zum regulären Unterricht auch Deutsch als Fremdsprache angeboten.

Viele weitere Gründe sprechen für eine der vier Ausbildungen am familienfreundlichen Klinikum Main-Spessart. Abwechslungsreiche und spannende Aufgaben, Vergütung nach dem Tarifvertrag für den öffentlichen Dienst (TVöD) inklusive Jahressonderzahlung und viele regionale und überregionale Mitarbeiterrabatte durch „Corporate Benefits“.

Auch nach Abschluss der Ausbildung stehen den Absolventen viele Aufstiegs- und Weiterbildungsmöglichkeiten offen – denn die Fähigkeiten und Kenntnisse jedes Einzelnen sollen gezielt gefördert werden.

 

 

Bild: Klinikum Main-Spessart

 

Bild: Klinikum Main-Spessart

 

Bild: Klinikum Main-Spessart

 

Bild: Klinikum Main-Spessart

 

 

 

 

 

 

Rakipten Alman hakeme ders niteliğinde cevap. Türk profesyonel boks tarihinin ilk ve tek dünya şampiyonu Fırat Arslan, muhteşem bir zafere daha imza attı. 
 
Kadife eldivenli, çelik yumruk gönül insanı ülkemizin ve Almanya’nın gözdesi ağırsıklet boks  şampiyonumuz Fırat Arslan, yürekleri ağzımıza getirdi.Azimli,disiplinli kişiliğe sahip olan Fırat ırmağı misali coştu, rakibini perişan etti.
Almanya'nın Schwarzwald (Kara Ormanlar) bölgesinde yer alan Willingen-Schwenningen şehrinin Helios Arenasında ringe çıkan eski dünya şampiyonumuz Fırat Arslan, genç yeteneklerimizden İbrahim Yıldırım, karşısında muhteşem bir zafere daha imza attı. Boks müsabakasında Fırat Arslanın özel fotoğrafçısı ve basın temsilcisi gazeteci yazar dostum Vedat Alyaz yayınladığı basın bildirisinde, “Bugüne kadar çıktığı maçlardan onunu nakavt ile sonlandıran ve MMA kafes dövüşlerinde Avrupa şampiyonlukları bulunan İbrahim Yıldırım, karşılaşmanın başlamasıyla birlikte rakibine aman vermeden hücum etti. Vurduğu sağlı sollu yumruklarla Fırat Arslan'a fırsat vermeyen Yıldırım'ın aldığı bir sol kroşe ile burnu kanamaya başlayınca, pisikolojik olarak çöktüğü gözlendi. Bu durumu iyi değerlendiren tecrübeli boksörümüz Fırat Arslan, karşı atağa geçti. Rakibine indirdiği yumruk şakağına rastlayınca İbrahim Yıldırım, nakavt olmaktan kurtulamadı. Maçın ardından ilginç bir olay gerçekleşti. Fırat Arslan, karşılaşmanın yayıncı kuruluşu DAZN televizyon kanalına röportaj verirken bir anda yanına gelen rakip İbrahim Yıldırım, mikrofonu rica edip bir konuşma yaparak şöyle dedi, "Hakemlerden birisi bana (doğru düzgün dövüşmedin, mücadele etmedin ne biçim boksörün şeklinde ithamlarda) bulundu. Şimdi buradan o hakeme sesleniyorum; Madem öyle gel kendin dövüşte görelim. Nasıl bir Arslan'a karşı mücadele ettiğini o zaman anlarsın. Fırat Arslan dünya devlerini dövmüş ve kendini ispatlamış bir boksörümüzdür, ona karşı dövüşmek senin zannettiğin kadar kolay değildir" dedi.
 
 
Fırat Arslan: "Genç yeteneklerimize imkanlar veriyorum"
Karşılaşmanın ardından bir açıklama yapan Fırat Arslan, asıl hedeflerinin bu yılın sonunda dünya şampiyonluk maçı yaparak yeniden dünyanın zirvesine bayrağımızı dikmek olduğunu vurgulayarak, "bu sırada ise genç yeteneklerimize kendilerini geliştirmeleri ve isimlerini dünya ringlerinde duyurabilmeleri için fırsatlar veriyorum. Karşılaşmanın ilk rauntra bitmesini istemezdim fakat bu bokstur her an herşey olabiliyor. Bazen çok ağır darbeler alıp tekrar diriliyor ve mücadeleye devam ediyorsun, bazen aynı şiddetteki bir yumrukla yıkılıp kalkamıyorsun" şekilde konuştu. Sporcumuzun basın danışmanı kıymetli dostum,Vedat Alyaz, WBA dünya sıralamasında beşinci sırada yer alan Fırat Arslan, için bu karşılaşmanın dünya şampiyonluk maçı öncesinde iyi bir sınav olduğunu vurgulayarak, "Kendimizi test etme imkanı bulduk ve yeniden dünyanın zirvesine hükmedebileceğimizi gördük" dedi.
 
 

Genussregion ist Aushängeschild Oberfrankens

 

Neudrossenfeld. Von einer einzigartigen Erfolgsgeschichte sprach der Kulmbacher Landrat Klaus Peter Söllner bei der Mitgliederversammlung der Genussregion Oberfranken: „Unser Verein ist zur Marke geworden, die in ganz Bayern und darüber hinaus bekannt ist“ sagte der Vorsitzende. Er verwies darauf, dass der Verein im Jahr 2016 von der deutschen UNESCO als immaterielles Kulturerbe ausgezeichnet wurde: „Wir sind die erste Regionalinitiative, der diese Ehre zuteil wurde“. 

 

Bei der Mitgliederversammlung im Gasthof Schnupp in Altdrossenfeld ernannte Söllner den Kulmbacher Hotelier Stephan Ertl zum Ehrenmitglied. Ertl habe den Verein seit der Gründung im Jahr 2007 als Vorstandsmitglied in wesentlichen Bereichen geprägt. Nun lege er sein Ehrenamt in jüngere Hände. Ertls Nachfolger als stellvertretender Vorsitzender der Genussregion Oberfranken ist der Wartenfelser Gastronom Alexander Schütz.

 

Bei den turnusmäßig anstehenden Wahlen wurde Klaus Peter Söllner für weitere zwei Jahre als Vorsitzender bestätigt: „Ich mache noch bis 2025 weiter, dann muss ein Jüngerer ran.“ Die weiteren Vorstandsmitglieder Christian Herpich (Vizepräsident der Handwerkskammer, Hof) und Bernd Sauer (Kuratoriumsvorsitzender, Bayreuth) sowie Wolfram Brehm (Hauptgeschäftsführer der IHK Bayreuth) Frank Ebert (Oberfranken offensiv) wurden in ihren Ämtern bestätigt.

 

Zuvor hatte Vorsitzender Söllner betont, dass Oberfranken nach wie vor eine rekordverdächtige Vielzahl von Bäckern, Metzgern und Brauern habe: „Doch wir müssen aufpassen, dass diese Vielfalt nicht verloren geht. Mit Corona ist eine Veränderung in der Gesellschaft passiert, leider nicht zugunsten des Handwerks.“ Auf die Pandemie folge nun eine ganze Reihe ernster Krisen. Die gewaltige Erhöhung der Energiepreise treffe Bäcker und Metzger besonders hart. Auch die Lohnkosten seien stark gestiegen, in vielen Betrieben fehlten Mitarbeiter, die Sorgen um den Nachwuchs seien groß.  Die Sorgen der Unternehmen habe man Bayerns Wirtschaftsminister Hubert Aiwanger (Freie Wähler) auf dem 1. Energiegipfel der Genussregion Oberfranken im Dezember 2022 in Hof vorgetragen.

 

Söllner stellte die Idee vor, analog zum überaus erfolgreichen Bratwurstgipfel in Pegnitz eine Veranstaltung für das Bäckerhandwerk ins Leben zu rufen. Der Bratwurstgipfel sei nicht nur eine Leistungsschau der fränkischen Metzger, sondern auch ein touristisches Aushängeschild der Region, das vom weiteren Ausbau des Verkehrsverbundes VGN profitiere.

 

Des weiteren plane der Verein gemeinsam mit Oberfranken offensiv wieder einen Stand auf der Grünen Woche in Berlin: „Wir haben in der Bayernhalle die Pole-Position,“ sagte der Landrat. Die Chance, in der Hauptstadt Tourismus-Werbung zu machen, sei nicht zu unterschätzen. Söllner erinnerte daran, dass zu Zeiten der Teilung die Menschen aus West-Berlin einst omnibusweise nach Oberfranken gefahren seien. Das war mit dem Ende der DDR vorbei. Auf der Grünen Woche sollen neue Akzente gesetzt werden, um Gäste anzulocken.

 

Bild Ehrung Ertl - Mit einem Präsentkorb bedankte sich die Vereinsführung bei Ehrenmitglied Stephan Ertl für dessen jahrelange Arbeit im Vorstand der Genussregion Oberfranken (von links: Vorsitzender Klaus Peter Söllner, Stephan Ertl, Norbert Heimbeck, Christian Herpich, Bernd Sauer).

 

Genussregion-Geschäftsführer Norbert Heimbeck berichtete über die weiteren Aktivitäten des Vereins. Bei rund 60 Veranstaltungen habe er den Verein vertreten; außerdem habe er ein eigenes Vortragsprogramm entwickelt, in dem er unter anderem zeige, wie das Netzwerk der Genussregion-Mitglieder die regionale Wertschöpfung stärkt. Mit rund 360 Unternehmen sei die Mitgliederzahl im vergangenen Jahr stabil geblieben. 

 

 

 Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Solingen kentinde, aşırı sağcılar tarafından kundaklama saldırısının 30. yıldönümü münasebetiyle, Köln DİTİB Merkez Camii’nde bir anma etkinliği düzenlendi.

 

Solingen’de 29 Mayıs 1993'te aşırı sağcıların kundakladığı evde hayatını kaybeden Genç ailesinden Saime Genç (1988-1993), Hülya Genç (1984-1993), Gülüstan Öztürk (1981-1993), Hatice Genç ( 1974-1993) ve Gürsün İnce (1965-1993) anısına düzenlenen anma programı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

 

 

Anma etkinliğine katılan DİTİB Genel Sekreteri Eyüp Kalyon, Genç Ödülü sahibi ve eski Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Fritz Schramma ve Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) dönem sözcüsü Murat Gümüş yaptıkları konuşmada, olayda 5 evladını yitiren ve 30 Ekim 2022'de vefat eden Mevlüde Genç'i de anarak, “Mevlüde annenin büyük bir insanlık örneği göstererek sürekli barış, hoşgörü, kardeşlik, uzlaşı, karşılıklı saygı ve sevgi çağrısı yaptığı ve bu çağrısını, vefatına kadar 29 yıldır yinelidiği” sözlerini aktardı.

 

Anma etkinliğinin açılış konuşmasını yapan DİTİB Genel Sekreteri Eyüp Kalyon, “30 yıl önce bugün burada, bu yerde iki genç kadın ve üç kız için cenaze namazı kılındı. Onlar aşırı sağcı bir saldırının kurbanlarıydı. Acı içinde hayatlarını kaybettiler” hatırlatması yaptı.

 

Kundaklama saldırısının diğer kurbanlarını, ailelerini ve bu şehrin travma yaşayan vatandaşlarını da unutmak ve bu felakete yol açan siyasi ve toplumsal iklimden bahsetmek istemediğine dikkat çeken Kalyon, “Hükümetin tutumu unutulmaz. Devletin başarısız olduğu yerde bir dayanışma dalgası yaşandı. Aile yalnız bırakılmadı” dedi.

 

 

Bu sağcı terör eylemi, yakın Alman tarihinin ve ortak vicdanın bir parçası olduğuna vurgu yapan Kalyon, “Geçen yıl aramızdan ayrılan Mevlüde Genç anne, acısını, kaybını ve aynı zamanda böyle bir şeyin bir daha asla yaşanmaması konusundaki mutlak iradesini de hissettim. Mevlüde Genç, hayatımız boyunca bir insanlık, anlayış ve Allah'a tevekkül modeli oldu ve bu ülkenin, Solingen şehrinin bir parçası oldu. Tüm kötülükleri iyi, büyük yürekliği ve insani değerleriyle dengeleyen Mevlüde anne bize şunları söyledi: ‘Kimse birbirini kırmasın, dostluk içinde yaşayalım ve geçmişe bakmayalım, önümüze bakalım, geleceğe bakalım’. Bu vesileyle geçen yıl vefat eden Mevlüde Genç anneye ve kundaklamada hayatını kaybeden 5 masum aile ferdine Allah'tan rahmet diliyorum. Allah onlara ve hepimize sabır ve güç versin” ifadelerini kullandı..

 

Mevlüde Genç’i yakınen tanıdığını ve tanımaktan da büyük onur duyduğunu dile getiren ‘Genç Ödülü’ sahibi ve eski Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Fritz Schramma, “Bu anma etkinliğini gelecekte de devam ettirmeliyiz. Mevlüde Genç’in defaatlerce söylediği gibi; nefret ya da intikam için değil, sevgi ve hoşgörüyü ummak istiyoruz. Nefrete, ayrımcılığa hep birlikte el ele karşı durmalıyız. Mevlüde Genç vefatından önce bana iki kitap hediye etti. ‘Bilge Ana Mevlüde Genç: Hayatı, Hayat Felsefesi ve Vasiyeti’isimli kitabının bir tanesini DİTİB’in kütüphanesine hediye ediyorum” diye konuştu.

 

 

Irkçılık, Müslüman, İslam ve yabancı düşmanlığı ile verilen mücadelenin her alanında devam ettirilmesi, hatta bu alanda vermiş olduğumuz mücadelenin üzerine daha da bir efor vererek mücadelesi gerektiğinin altını çizen Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) dönem sözcüsü Murat Gümüş’te, “Saldırıda hayatlarını kaybeden Hatice, Hülya Saime Genç, Gülistan Öztürk ve Gürsu İnce’yi anmak, özellikle Mevlüde annemizi de anmak bizim açımızdan sadece bir hüzün ve matem vesilesi olmaması gerek. Onları anarken aynı zamanda burada vermemiz gereken mücadelenin de aynı zamanda sembol isimleri olması gerekiyor ki; bu tür saldırılar, bu tür olaylar tekrar vuku bulmasın. Özellikle son yıllarda yaşanmış olan saldırılara baktığımızda NSU saldırıları, Münih'teki saldırı hafızamızda tazeliğini koruyor. Buradaki saldırılar gösterdi ki bu alanda verilmesi gereken mücadeleler henüz bitmedi. Hatta son zamanlarda bunların son yıllarda artış göstermiş olması bu alanda verilmiş olan mücadelenin maalesef beklenen sonuçları vermediğini çok net bir şekilde gösteriyor. Bundan hareketle bu alandaki mücadelemizi devam ettirmemiz gerekiyor. Bunlarla mücadele ederken diğer taraftan da farklı dinlerden, farklı ülkelerden buraya gelen insanların kabulünü, toplumsal kabulünü, hukuki kabulünü de güçlendirebilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

 

Konuşmaların ardından Merkez Camii’nde Mevlüde Genç ve Solingen faciasında yaşamını yitiren 5 aile ferdi için mevlid-i şerif okundu. Din görevlileri Adem Kemaneci ve Gökhan Uygun tarafından Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi.

 

Etkinlik kapsamında DİTİB Merkez Camii ana giriş merdivenlerine Solingen faciasının 30. yıldönümünü hatırlatmak için 30 tane siyah renkte balon asıldı.