Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)'e bağlı Köln Merkez Camii'ne kundaklama girişiminde bulunuldu. Olay yerine gelen polis ekipleri geniş kapsamlı araştırmalarda bulunarak soruşturma başlattı.
Köln DİTİB Merkez Camii'ne Cuma günü sabahın erken saatlerinde henüz kimliği belirlenmeyen bisikletli bir kişi tarafından bir bidon benzin ve çok sayıda çakmağın bırakıldığının caminin özel güvenlik görevlileri tarafından tespit edilmesiyle olası bir facia engellendi. Kundaklama girişiminde bulunan şahıs hakkında Köln siyasi suçlar polisi tarafından soruşturma başlatıldı.
 
“Polis birçok ilde cami ve cemevlerini arayarak uyarılarda bulunuyor.”
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kundaklama girişiminden dolayı çok üzgün olduklarını ifade etti. Failin, caminin arka tarafından bisikletiyle geçerken benzin dökerek kundaklama girişiminde bulunduğunu söyleyen Türkmen, olay sonrası polisin bilgilendirildiğini ve sonrasında ekiplerin olay yerine gelerek incelemelere başladığını ifade etti. Köln polisine özellikle teşekkür eden DİTİB Genel Başkanı Türkmen, failin bir an önce yakalanmasını arzu ettiğini söyledi. Türkmen; “Olayın önemini ve ciddiyetini şuradan daha iyi anlıyoruz. Şu anda sadece Köln’de değil, civar illerde de polisler, camileri ve hatta cemevlerini arayarak, böyle bir olayın gerçekleştiğini ve dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor.” dedi. Türkmen açıklamasında şunları söyledi: “Tabiki olayın şurası enteresan: Biz daha iki gün önce, Köln Belediyesi’ne Cuma günleri ezanın dışarıya okunabilmesi için müracaat etmiş ve bunu da Alman basınına gerek yazılı gerekse görsel olarak ifade etmiştik. Bu, Köln bölgesindeki yerel gazetelerde ve diğer ulusal gazetelerde de geniş bir yankı uyandırmıştı.” Türkmen, akıllara bu olayın buna bir tepki olup olmadığı ve belediyenin olası izninin engellenmek istenip istenmediği sorusunu getirdiğini söyledi. Türkmen, bu olayda, müslümanların kendilerini daha fazla Köln’lü ve daha fazla Almanya’lı hissedebileceği güzel bir gelişmeyi sabote etme amacının da bulunabileceğini sözlerine ekledi.
 
 “Bu tür sabotaj girişimleri müşterek güzel faaliyetlerimize engel olamayacaktır.”
DİTİB Genel Başkanı Türkmen; “Ancak ben burada, Köln Belediyemizin ve Alman siyasetinin sağduyulu yaklaşımıyla, bu tür eylem ve sabotaj girişimlerinin böylesi güzel faaliyetlere ve gelişmelere engel olamayacağını düşünüyorum.” dedi. Caminin veya binanın her hangi bir yerine gizlenmiş bir şeyin olabileceği ihtimaline karşı, polisin özel eğitilmiş köpeklerle de bir arama yaptığını belirten Türkmen, bu araştırmanın sonucunu merakla beklediklerini ifade etti.  
 
“Bu tür sabotajlar, Alman toplumuyla barış ve kardeşliğimizi engelleyemez.”
Bu eylem girişimi ile, müslümanlarla Alman toplumu arasındaki kardeşliğin baltalanmasının hedeflendiği söyleyen Türkmen; “Bu tür eylemleri planlayanların, aşı kampanyaları ve Almanya’daki sel felaketi sonrası organize edilen yardım kampanyaları ile ‘Biz de bu toplumun bir parçasıyız.’ mesajı veren müslümanların bu güzel gelişmelerini sabote etme ve sansasyonel bir eylem yaparak insanların kalplerine korku vermeyi amaçladıklarına inanıyorum. Zaten aşırı sağcıların ve terör eylemlerini gerçekleştirenlerin hedefi insanların içine korku salmaktır.” diye konuştu.
Türkmen açıklamasını; “Bu tür eylemlerle Alman toplumu ile aramızdaki barış ve kardeşlik bağının zedelenmesinin mümkün olmadığına inanıyorum.” sözleriyle tamamladı.
Zur ersten Beratung des von den "Ampel"-Parteien eingebrachten Gesetzentwurfs zur Änderung des Infektionsschutzgesetzes und weiterer Gesetze anlässlich der Aufhebung der Feststellung der epidemischen Lage von nationaler Tragweite erklärt Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbandes des Deutschen Handwerks (ZDH):
 
"Es ist unverständlich und sendet das falsche Signal, dass die drei absehbar neuen Regierungsfraktionen ungeachtet der massiven Infektionsdynamik und der vorhersehbaren Engpässe im intensivmedizinischen Bereich unbeirrt an ihrem Plan festhalten, die epidemische Lage von nationaler Reichweite gleichsam per Knopfdruck als beendet zu definieren. Damit entfällt die bisherige Rechtsgrundlage von Anti-Corona-Maßnahmen ausgerechnet zu einem Zeitpunkt, zu dem Handeln notwendig wäre, um unseren Betrieben in dieser volatilen Lage zumindest einen verlässlichen Handlungskanon an die Hand zu geben. Statt solcher gesetzestechnischer Spiegelfechtereien erwarten unsere Betriebe dringend politische Entscheidungen und bundesweit abgestimmte Maßnahmen, um die vierte Welle wirksam abzubremsen. Doch auch in Sachen Abstimmung zwischen Bund und Ländern sowie zwischen den Ländern ist derzeit keine Bereitschaft zu einer Abstimmung von Anti-Corona-Schritten festzustellen.
 
Ein neuerlicher Lockdown muss verhindert werden. Unsere Betriebe brauchen Gewissheit darüber, auf welcher Grundlage sie etwa Schutzkonzepte für den eigenen Betrieb organisieren sollen. Dafür müssen sie den Corona-Status ihrer Beschäftigten kennen. Hierzu findet sich im Entwurf des Gesetzes zur Abschaffung der epidemischen Lage noch nichts Substanzielles.
 
Das geplante Gesetz wird voraussichtlich den ohnehin schon bestehenden Flickenteppich an Regelungen, die von Bundesland zu Bundesland unterschiedlich sind, eher noch vergrößern - mit allen Problemen gerade auch für Handwerksbetriebe, die über die Grenzen mehrerer Bundesländer hinweg tätig sind.
 
Es braucht gemeinsames und entschiedenes Handeln aller politischen Entscheidungsträger, und zwar jetzt!"
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türk Konseyi üye ülkelerle iş birliğinin geliştirilmesi ve ortak değerlerin yeniden inşası adına; ekonomi, enerji, ulaşım, yargı, sağlık, eğitim, kültür, gençlik ve diaspora gibi alanlarda önemli projeler hayata geçirdi.  
 
Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi (Türk Konseyi / Türk Keneşi) Devlet Başkanları 8. Zirvesi İstanbul’da Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda (Yassıada) gerçekleştiriliyor. Zirvede liderler, bölgesel ve uluslararası siyasi ve ekonomik gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 2011 yılından bu yana, Türk Konseyi üye ülkeleri olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yönelik; eğitim, gençlik, ulaşım, sağlık, ekonomi, adalet, akademi ve kültürel alanlarda 60 faaliyet ve proje desteğiyle birlikte tüm ülkelerin yer aldığı toplam 45 ortak proje gerçekleştirdi.  
 
 
 
 
TÜRK KONSEYİ ÜYE ÜLKELERDEN ÖĞRENCİLERE BURS  
 
YTB tarafından yürütülen Türkiye Bursları programı kapsamında Azerbaycan’dan 5 bin 951 kişi burslandırılmış olup, hali hazırda ise 478 öğrenci Türkiye’de eğitim görüyor. Türkiye Bursları kapsamında Kazakistan’dan ise 5 bin 586 kişiye burs sağlanmış olup, haliz hazırda 508 Kazakistanlı öğrenci ülkemizdeki eğitimlerine devam ediyor. Kırgızistan’dan da 4 bin 620 kişiye eğitim imkânı sağlanırken 246 Kırgızistanlı öğrenci ise Türkiye’deki çeşitli üniversitelerde eğitim hayatlarını sürdürüyor. Türk Konseyine üye ülkelerden Özbekistan’dan da 2 bin 518 kişiye burs imkânı sunulurken hali hazırda 220 Özbekistanlı uluslararası öğrenci eğitimlerine devam ediyor.  
 
Toplamda ise üye ülkelerden 75 bin 354 burs başvurusu alınırken bunlardan başarılı 18 bin 675 öğrenci burslandırıldı. Süreç içinde 12 bin 893 kişi mezun olurken hali hazırda ise bin 452 öğrenci eğitimlerine devam ediyor. 
 
 
MEZUN BULUŞMALARI VE MEZUN DERNEKLERİ 
 
Türkiye’deki eğitimleri tamamlayarak ülkelerine dönen öğrencileri yalnız bırakmayan YTB, Türkiye Mezunları çalışmaları altında onlarca proje hayata geçiriyor. Bu kapsamda mezunlarla bağların koparılmaması ve iletişimin güçlenmesi için mezun buluşmaları gerçekleştirilerek mezun derneklerinin kurulması teşvik ediliyor. Çalışmalar çerçevesinde 2018 yılında Bakü’de Türkiye Mezunları buluşması düzenlenirken, 2017 yılında ise Nur-Sultan ve Almatı Nevruz Buluşmaları kapsamında Kazakistan’da mezunlar bir araya geldi. Yine 2019 yılında Özbekistanlı mezunlar Taşkent’te buluştu. Kırgızistanlı mezunlar ise 2018 yılında Bakü’de gerçekleştirilen buluşmaya katılım sağladı.  
 
 
YTB DESTEĞİYLE DİASPORALAR BİR ARAYA GELİYOR  
 
Konseyin diaspora alanındaki çalışmalarında YTB önemli bir paydaş olarak yürüttüğü faaliyetler ile öne çıkıyor. YTB, üye ülkelerde diaspora alanında muhataplarına yönelik tecrübe paylaşımı programları gerçekleştirirken, ilaveten Avrupa ve Amerika gibi ortak Türk diasporasının yoğun olduğu ülkelerde vatandaşların ve soydaşların bir araya gelerek kaynaşmalarını teşvik ediyor. Bunların yanında ise üye ülkelerle diasporalar arası iş birliğine yönelik anlaşmalar imzalanıyor. Bu kapsamda 2018 yılında Ankara’da Azerbaycan ile Diaspora Alanında İş birliği Mutabakat Zaptı imzalandı. Yine 2018 yılında Kazakistan ile Otandastar Vakfı Kapasite Geliştirme Programı hayata geçirilirken Türkiye-Kazakistan Arasında Diaspora Politikaları Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptına varıldı. Türkiye ve Özbekistan Arasında Diaspora Politikaları Alanında İşbirliğine İlişkin mutabakata ilişkin ise çalışmalar devam ediyor.  
 
 
SOYDAŞ GENÇ VE ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ İÇİN ONLARCA PROJE  
 
Tarihin belirli dönemlerinde aynı çatı altında yaşadığımız soydaşlarımızla sıcak ilişkilerin yeniden tesisi için çalışmalar yürüten YTB, Türk Konseyi üye ülkelerine yönelik önemli faaliyetlerde bulundu. Bu kapsamda Azerbaycan’daki soydaş genç ve çocukların gelişleri için projeler gerçekleştirildi. Hocalı katliamını unutturmamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için “Hocalı Katliamı Anma Yürüyüşü ve 1915 Olaylarını Anlamak ve 1992 Hocalı Soykırımı Çevrim İçi Konferans programları” icra edildi. “Azerbaycan Düşünce Tarihi Projesi” hayata geçirildi.  
 
Kazakistan’a yönelik ise “Uygur Toplumu Somut Olmayan Kültürel Miras Çalışması: Almatı Örneği”, “Ahmet Yesevi’den Günümüze Türkiye-Kazakistan Medeniyet Köprüleri Projesi” ile Türkiye- Kazakistan ilişkileri seminerleri ve “Ahıskalı Türkçe Öğretmenlerinin Eğitimi” çalışmaları öne çıktı.  
 
Kırgızistan’a yönelik yapılan faaliyetler kapsamında ise “Göçebe Oyunları”, “Kırgızistan’da Toplumsal Barışın Sağlanması için Barış Eğitimi Araştırma Projesi” ve “Anadolu Mektebi-Cengiz Aytmatov’un İzinde Kültür Projesi” başlıklarında projeler düzenlendi.  
 
Özbekistan’a yönelik de “Doğumunun 125. Yılında Abdullah Kadiri Sempozyumu”, “Özbekistan Acil Tıp Eğitimi Projesi”, “Türkçe – Özbekçe Teorik ve Pratik Tercüme Eğitimi” ve “Türkoloji Fakültelerine Materyal Desteği” çalışmaları yapıldı.   
 
 
ORTAK DEĞERLERİN YENİNDEN İNŞASI İÇİN PROJELER  
 
YTB, unutulmaya yüz tutmuş ortak değerlerin yeniden tesisine ilişkin soydaş toplulukların refah seviyesini yükseltecek ekonomik, sosyal ve kültürel çalışmalar için de Türk Cumhuriyetlerine yönelik projeler geliştirdi. Bu çerçevede, “Avrasya Yaz Okulu Projesi”, “Avrasya Gençlik Okulu”, “Avrasya Düşünce Kuruluşları Buluşması”, “Ahıska Sürgünü Anma Programları”, “Türk Dünyası Covid-19’la Mücadele Çevrim İçi Eğitimleri”, “Türk Dünyası Çevrim İçi Medya Eğitimleri”, “Türk Dünyası Genç Liderler Programı” ve “Uluslararası Türk Dili Kurultay ve Sempozyumları” organize edildi. 
Bereits seit 2013 ist Vueling am Airport Nürnberg mit der beliebten Verbindung nach Barcelona vertreten. Seit heute fliegt die spanische Fluggesellschaft zusätzlich den Flughafen Paris-Orly an. „Paris gehört zu den attraktivsten Städtezielen ab Nürnberg und ist auch für die Wirtschaft eine wichtige Destination. Deshalb freuen wir uns besonders über diese Bereicherung unseres Flugplans durch Vueling“, so Flughafengeschäftsführer Dr. Michael Hupe.
 
Ulla Bär, Country Manager Germany von Vueling, sagt: „Ich freue mich sehr, heute den ersten Flug von Vueling zwischen Nürnberg und Paris-Orly zu präsentieren. Das Ziel von Vueling ist es, weiterhin einen Beitrag für die Tourismusbranche zu leisten. Die Entscheidung, die neue Strecken zwischen Deutschland und Frankreich aufzunehmen, geht genau in diese Richtung. Die Reiselust der Menschen ist nach wie vor vorhanden und wir sind bereit, unseren Kunden neue beliebte Ziele anzubieten, sowohl für Urlauber als auch für Geschäftsreisende."
 
Die neue Verbindung wird von Vueling jeweils dienstags, donnerstags und samstags zu attraktiven Flugzeiten angeboten. Das Angebot richtet sich neben Städtereisenden auch an die Beschäftigten internationaler Unternehmen. So unterhalten beispielsweise Framatome und die Consorsbank als Marke der französischen Großbank BNP Paribas intensive Beziehungen nach Paris.
 
Der Flughafen Paris-Orly ist neben dem Flughafen Charles de Gaulle der zweite Airport der französischen Hauptstadt, der von Nürnberg aus nonstop angeflogen wird (Charles de Gaulle mit Air France). Orly ist nur rund 15 Kilometer vom Stadtzentrum entfernt und mit öffentlichen Verkehrsmitteln gut an die Innenstadt angebunden. Für die neue Verbindung ab Nürnberg wird vorerst ein Airbus A330 eingesetzt, der Ende November vom sparsameren A320 Neo abgelöst wird.
 
Mit über 120 Flugzeugen ist Vueling als Mitglied der IAG (International Airline Group rund um British Airways und Iberia) die zweitgrößte Airline in Spanien. Seit 2013 verbindet die Fluggesellschaft regelmäßig Barcelona mit Nürnberg. In dieser Zeit wurden über 250.000 Passagiere auf der Strecke gezählt. Im aktuellen Winterhalbjahr wird die Verbindung nach Barcelona zweimal wöchentlich und im kommenden Sommer voraussichtlich fünfmal pro Woche angeboten. Tickets sind über Reisebüros oder unter vueling.com/de (https://getme.to/P9ax3qsZ5v8B) buchbar. 
 
Vueling bei der Ankunft aus Paris-Orly in Nürnberg. | Foto: Airport Nürnberg

Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 küçülürken, bir önceki çeyrekte ise yüzde 1,9 büyüme kaydetmişti.

BERLİN (AA) - Alman ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesinin özel tüketimi artırması nedeniyle bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,8'lik büyüme kaydetti.

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) öncü verilerine göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,8 büyüdü.

Piyasa beklentisi ekonominin yüzde 2,2 genişlemesi yönündeydi.

Destatis, Alman ekonomisindeki toparlanmanın yaz aylarında da devam ettiğini belirterek, üçüncü çeyrekteki büyümenin büyük ölçüde yüksek özel tüketici harcamalarından kaynaklandığını vurguladı.

Ülke ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan katı ve uzun kısıtlamaların özel tüketimi yavaşlatması sonucu bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 2 küçüldükten sonra, ikinci çeyrekte söz konusu kısıtlamaların gevşetilmesinin etkisiyle yüzde 1,9 büyümüştü.

Alman sanayideki önemli ara ürünler için devam eden malzeme sıkıntısı nedeniyle, Alman ekonomisine ilişkin beklentiler son zamanlarda olumsuzlaşmıştı.

Almanya’da ekonomik büyümenin en önemli göstergesi olan Ifo İş Ortamı Güven Endeksi, ekimde 97,7 puana gerileyerek düşüşünü art arda 4'üncü aya taşırken, tedarik darboğazlarının Alman ekonomisini zorlu bir sonbahar dönemiyle karşı karşıya bıraktığı belirtilmişti.

Ülkenin önde gelen 5 ekonomik düşünce kuruluşu, 14 Ekim’de tedarik zincirindeki sıkıntıların sanayi üretimini yavaşlatması nedeniyle 2021 büyüme beklentisini yüzde 3,7'den 2,4'e düşürmüştü.

Bu düşürmenin ardından, 27 Ekim’de de Alman hükümeti, bu yıl için daha önce yüzde 3,5 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini Kovid-19 pandemisinin kalıcı etkileri ve tedarik zincirindeki sıkıntılardan dolayı aşağı yönlü revize ederek yüzde 2,6'ya çekmişti.

Analistler, tedarik darboğazlarına ek olarak, tekrar artış gösteren Kovid-19 vaka sayılarını da Alman ekonomisi için risk olarak görüyor. Ayrıca, yüksek enerji fiyatlarının tetiklediği enflasyon, ekimde yüzde 4,5 ile 1993'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkarak şirketler ve tüketiciler için bir yük oluşturmaya devam etti.

Almanya'da ekonomi, Kovid-19 salgınının sebep olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle 2020'de yüzde 4,9 küçülerek, 10 yıldır devam eden büyüme trendine son vermişti.

ING Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi büyüyor ama yeterince güçlü değil, tedarik zincirdeki kesintiler ve yüksek enerji fiyatları, Alman ekonomisinin kriz öncesi seviyelere dönmesini geciktirecek.” ifadesini kullandı.

Başkan Haluk Dokur mesajında, ”Geçtiğimiz haftalarda Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Sayın Serdar Deniz, Türkiye Cumhuriyeti München Ticaret Ateseşi Sayın Ertem Çoban, Müsiad Nürnberg/Nordbayern e.V. yönetim kurulu üyemiz Mühibe Serçe Aydın Özcan ve Samet Satır ile birlikte, Örlenbach Amazon paket dağıtım merkezinde 25 araç ile paket dağıtım hizmeti veren iş kadını sayın Azra SARI hanımefendiyi ziyaret ettik. Kendisinden, dünya devi Amazon bünyesindeki yaptığı iş hakkında bilgi aldık. Ardından Amazon yetkilisi bizlere, Amazon Dünyası hakkında detaylı bilgi verdi. Azra hanıma ve Amazon yetkililerine göstermiş oldukları güzel misafirperverlik örneğinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyor ve aramıza tekrar hoşgeldin, diyoruz şeklinde konuştu.    
 
 
 
 
 
Zur Ankündigung der Aufnahme von Koalitionsverhandlungen von SPD, Grünen und FDP erklärt Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbandes des Deutschen Handwerks (ZDH):
 
"Erkennbar und positiv zu bewerten ist das gemeinsame Ziel von SPD, Grünen und FDP, mit der zügigen Aufnahme von Koalitionsverhandlungen zu einer raschen Regierungsbildung zu kommen.
 
Die in den Sondierungsgesprächen vereinbarten Verhandlungslinien für die Koalitionsverhandlungen lassen erkennen, dass die Kompromisssuche offensichtlich von dem Bemühen aller Ampel-Parteien getragen wird, parteipolitische Interessen zurückzustellen, um zu einem für das gesamte Land trag- und zukunftsfähigen Koalitionsvertrag zu kommen. Das ist als Ausgangspunkt der Koalitionsverhandlungen angesichts der immensen Zukunftsherausforderungen die richtige Haltung.
 
Natürlich gibt das Sondierungspapier nur eine Orientierung, in welche Richtung die Koalitionsverhandlungen gehen werden und es bedarf an entscheidenden Punkten noch weiterer Konkretisierungen. Es wird nun darauf ankommen, dass die Ampel-Parteien ihrem eigenen Gestaltungsanspruch und Erneuerungs- und Modernisierungsversprechen auch gerecht werden und es mit einem entsprechenden Koalitionsvertrag am Ende auch einlösen, der sich ein echtes Zukunftsprogramm auf die Fahnen schreibt und es auch umsetzt. Ein Programm, das eine starke Wirtschaft mit Klimaschutz und sozialer Sicherung verbindet. Das muss aus Sicht des Handwerks der Geist dieser Koalitionsverhandlungen sein."
 

Titelbild:Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbands des Deutschen Handwerks

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yurt dışında görev yapan avukat ve profesyonel hukukçuları "YTB Hukukçular Buluşması" programıyla bir araya getiriyor. Dünyanın dört bir yanından başvurulara açık olan program Fransa'nın Strazburg şehrinde gerçekleştirilecek. 
 
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanından avukat ve profesyonel hukukçuları, "YTB Hukukçular Buluşması" programıyla bir araya getiriyor. Fransa'nın Strazburg şehrinde 19-21 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek programa yurt dışında hukuk fakültesini tamamlamış ve profesyonel anlamda hukukçu ile avukat olarak görev yapan kişiler başvurabilecek.
 
Programda yurt dışında yaşayan vatandaşların hukuki ihtiyaçlarına dair konular incelenirken, alanında uzman eğitmenler ve deneyimli kamu görevlileri tarafından çeşitli eğitimler verilecek. Sunumların yanında interaktif oturumlar ve ülkeler özelinde çalıştaylar da yapılacak. 
 
KİMLER BAŞVURABİLİR?
 
Türk vatandaşı ve Mavi Kart sahibi olanların yararlanabileceği programa başvuracak adayların eğitimini yurt dışında tamamlamış olmaları gerekiyor.
 
Program; ABD, Kanada, Avusturalya, Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Lüksemburg ve Norveç'te ikamet eden hukukçuların başvurusuna açık durumda. 
 
Programa son başvuru tarihi 07 Kasım 2021 olarak belirlenirken, başvurular
ice.com%2Fr%2F3iSR9b9KcR%2F&data=04%7C01%7Cabdullah.ozbay%40ytb.gov.tr%7C1ac
7bfd1983c40fc9d0508d993c134ff%7C8ef1590175be43fcbc7e1b321617de01%7C0%7C0%7C6
37703280301518947%7CUnknown%7CTWFpbGZsb3d8eyJWIjoiMC4wLjAwMDAiLCJQIjoiV2luMz
IiLCJBTiI6Ik1haWwiLCJXVCI6Mn0%3D%7C1000&sdata=mjEyNdH%2BdjXZuh6KhHX2rl9g8Xrg
Nic%2FEpsDxFzykZs%3D&reserved=0> " adresinden alınıyor. Başvuru şartları ve
program hakkındaki detaylı bilgilere ise "www.ytb.gov.tr/
v.tr%2F&data=04%7C01%7Cabdullah.ozbay%40ytb.gov.tr%7C1ac7bfd1983c40fc9d0508d
993c134ff%7C8ef1590175be43fcbc7e1b321617de01%7C0%7C0%7C637703280301518947%7C
Unknown%7CTWFpbGZsb3d8eyJWIjoiMC4wLjAwMDAiLCJQIjoiV2luMzIiLCJBTiI6Ik1haWwiLC
JXVCI6Mn0%3D%7C1000&sdata=%2BEGARg27LqK6IikY5l67xloOC0KmxV%2BxXGzbAHQEg6k%3D
&reserved=0> " adresinden ulaşılıyor. 
 
 
 

Korona, diğer problem ve sıkıntılar herkesi olduğu gibi bizi de ruhsal ve fiziksel olarak çok ama çok etkilemektedir. Amaç bu ruhsal sıkıntılarla başa çıkabilmek, onları azaltmak veya kurtulmak her kişinin öncelikli hedefidir.  Bu hedefe ulaşmada AOK Hessen´in Moodgym kendi kendine yardım programından istifade edebilirsiniz.

Moodgym: Depresyon için online kendi kendine yardım programı
Depresif belirtilerden muzdarip herkes bir doktordan veya psikoterapistten yardım alabilir. Moodgym ek destek sunar - etkisi kanıtlanmış bir online kendi kendine yardım programıdır.
 
Güçlü bir ruh hali için: moodgym şu şekilde uygulanır.
Moodgym, daha güçlü bir ruh için ücretsiz online olarak sunulmaktadır. Egzersizler, sağlıksız düşünce kalıplarını tanımaya, onları yenileriyle değiştirmeye ve böylece "Yeni düşün, daha iyi hisset" sloganına göre davranışı olumlu yönde değiştirmeye yardımcı olur. Programın amacı depresif belirtileri azaltmak ve depresyonu önlemektir.
Moodgym'in etkisi kanıtlanmıştır.
moodgym, dünya çapında depresif belirtiler için en çok kullanılan online kendi kendine yardım programlarından biridir. Leipzig Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Almanya'da sunulan bu programın etkinliğini doğrulanmaktadır.
Programın gözleninel faydaları:
  • Kısa süreli ve uzun süreli medikal tedaviye ek olarak moodgym kullanan hastalarda depresif belirtiler daha güçlü bir şekilde geriler.
  • Moodgym programına katılanların, diğerlerinden daha fazla depresyon semptomlarından kurtulma olasılığı daha yüksektir.
  • Moodgym kullanıcıları için yaşam kalitesi ve hastalıkla başa çıkma yeteneği, altı aydan sonra büyük ölçüde iyileşir.
Moodgym davranış terapisi kavramına dayanmaktadır. Avustralyalı araştırmacılar programı geliştirdi. Leipzig Üniversitesi Sosyal Tıp, Mesleki Tıp ve Halk Sağlığı Enstitüsü'nden bir uzman ekibi daha sonra AOK'un desteğiyle moodgym'i  almanca'ya çevirdi.
Moodgym sadece tıbbi tedavinin tamamlanmasına yardımcı olur.
Moodgym, depresif semptomların önlenmesi ve hafifletilmesi için etkili bir programdır. Eğitim, bir tedaviyi faydalı bir şekilde tamamlayabilir veya psikoterapinin başlangıcına kadar olan bekleme süresini kısaltabilir. Ancak lütfen unutmayın: Moodgym, tıbbi tedavi veya ilaç tedavisinin yerini almaz. Programa katılmak isteyip istemediğinizi doktorunuza veya psikoterapistinizebildirin.
Sizin sağlığınıza ve size değer ve önem veriyoruz.
Online sayfamıza ulaşım: aok.de/hessen(moodgym
Bu sayfa üzerinde teknik ve program bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Direk programa ulaşım için: www.moodgym.de
 
 
 
 
 
 
 
 

AİHM den Yunanistana ikaz

September 20, 2021

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Yunanistan’ı AİHM kararlarını ivedilikle uygulamaya çağırdı

ABTTF Başkanı: “Ülkemizin Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili

AİHM kararlarını 13 yıldır ısrarla uygulamaması ve AİHM içtihat hukukunu

görmezden gelmesi nedeniyle **Bakanlar Komitesi’nden yapacağı bir sonraki

incelemede AİHS’nin 46. maddesi uyarınca ülkemize karşı ihlal prosedürünü

başlatmasını talep ediyoruz.” dedi.

 

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 14-16 Eylül 2021 tarihlerinde *Strazburg’da

yaptığı son toplantıda Batı Trakya Türk toplumunun dernekleriyle ilgili

Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nu yeniden inceledi. Bakanlar Komitesi,

16 Eylül 2021 tarihinde aldığı kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin

(AİHM) söz konusu davalardaki nihai kararlarının üzerinden 13 yıl geçmesine

rağmen İskeçe Türk Birliği**’nin resmi statüsünün iadesi için yaptığı

temyiz başvurusunun Yunanistan Yargıtayı (Arios Pagos) tarafından

reddedilmesi ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli

Azınlık Gençleri Derneği’nin davalarının ulusal mahkemeler tarafından hala

esastan görülmemsini eleştirdi.*

 

 

Bakanlar Komitesi, Yargıtay’ın 29 Haziran 2021 tarihinde aldığı İskeçe Türk

Birliği’nin temyiz başvurusunu reddeden ve derneğin feshinin yasal olduğunu

belirten 840/2021 sayılı kararının AİHM’nin 27 Eylül 2008 tarihindeki nihai

kararında açıkça reddettiği aynı gerekçelere dayanmasını bilhassa endişeyle

not ettiğini belirterek, Yargıtay’ın aldığı kararda, AİHM tarafından dile

getirilen dernek başkanının veya üyelerinin hiçbir zaman şiddeti,

ayaklanmayı veya demokratik ilkelerin inkarını savunmadığını belirten

“temel unsuru” dikkate almamış olmasından ve bunun tersini gösteren hiçbir

kanıt sunulmamasından duyduğu üzüntüyü ifade etti.

 

Ayrıca Yargıtay’ın öne sürdüğü İskeçe Türk Birliği’nin tüzüğündeki

derneğin amaçlarına dair ilave gerekçelerin AİHM tarafından açıkça ima

edilmediğini belirten Bakanlar Komitesi, Yargıtay’ın bu gerekçelere

dayanarak derneğin feshini onaylayan kararının Yunanistan’ın uygulamakla

yükümlü olduğu AİHM kararının sonuçlarına ve ruhuna uygun olmadığının

altını çizdi. Bakanlar Komitesi, 2017 yılında Medeni Usul Kanunu’nda

yapılan **ve davaların yeniden açılmasına izin veren yasa değişikliğinin

İskeçe Türk Birliği ile ilgili AİHM kararının hızlı, tam ve etkili bir

şekilde uygulanmasına yol açmadığının görüldüğünü vurguladı.*

 

Yargıtay’ın son kararından sonra Yunan makamlarının İskeçe Türk Birliği’nin

kendisini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ihlalinin kurbanı

olarak görmesi durumunda yeniden AİHM’ye başvuruda bulunmaktan başka bir

çıkar yol sunmadığını endişeyle not eden Bakanlar Komitesi, Yunan

makamlarını İskeçe Türk Birliği davasında tespit edilen ihlalin AİHS’nin

toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne dair 11. maddesi ve ilgili AİHM

kararıyla tam ve etkili bir şekilde uyumlu olarak düzeltilmesine yönelik

alternatif yolları araştırmak için Sekretarya ile diyaloğunu güçlendirmeye

çağırdı. Bakanlar Komitesi ayrıca, Yunan makamlarından 1 Ekim 2021’de

yapılması öngörülen duruşmada Yargıtay tarafından Rodop İli Türk Kadınları

Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin temyiz başvuruları

hakkında kararın derhal ve AİHS’nin 11. maddesi ve AİHM’nin içtihadı ile

tam ve etkili bir şekilde uyumlu olarak alınması için harekete geçmesini

istedi.

 

Yargıtay’ın İskeçe Tük Birliği’nin temyiz başvurusun reddeden 840/2021 sayı

ve tarihli kararıyla AİHM kararını görmezden gelmesini ve bugüne kadar

Yargıtay’ın içtihat hukukunu AİHM’ninkiyle tam ve etkili bir şekilde uyumlu

hale getirmemesini derin bir endişeyle not eden Bakanlar Komitesi, Bekir

Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nu incelemeye en geç Haziran 2022’deki

toplantısında devam etme kararı aldı.

 

 

 

 

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu,

“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ülkemiz Yunanistan’ın Bekir Usta ve

Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını ve AİHM içtihat hukukun

görmezden geldiğini çok açık bir dille ifade etmiş, toplumumuzun örgütlenme

özgürlüğünün ihlaline derhal son verilmesini istemiştir. Bakanlar Komitesi,

Yargıtay’ın son ret kararında öne sürdüğü gerekçelerin AİHM’nin 2008

yılındaki nihai kararında zaten açıkça kabul görmediğini bir kez daha teyit

etmiş, ülkemizi İskeçe Türk Birliği’nin 38 yıldır uğradığı haksızlığa son

vermeye çağırmıştır. Öte yandan Yargıtay’ın 29 Haziran 2021 tarihli kararı

ülkemizin toplumumuzun Türk kimliğini inkar eden politikasının bir

yansıması olup alenen hukuki değil siyasi bir karardır. Ülkemizin Bekir

Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili AİHM kararlarını 13 yıldır ısrarla

uygulamaması ve AİHM içtihat hukukunu görmezden gelmesi nedeniyle Bakanlar

Komitesi’nden yapacağı bir sonraki incelemede AİHS’nin 46. maddesi uyarınca

ülkemize karşı ihlal prosedürünü başlatmasını talep ediyoruz.” dedi.

 

Dogan Tufan   / Strazburg 

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Bakımevinde Yapılan Çalıştay da Müslümanların Dini ve Kültürel Hassasiyetlerini Dikkate Alan Yaşlı Bakım Hizmetlerinin Geleceği Ele Alındı

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir

Gedenkveranstaltung 35 Jahre Mauerfall: Journalist Eberhard Schellenberger über seine Jahre im Visier der Stasi