Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
(ABTTF)genel Başkanı Halit Habib Oğlu basın bildirisi yayınladı, başkan Halit Habib Oğlu; “Ülkemizin Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in Batı Trakya Türk toplumu mensuplarının eşit haklardan faydalandığına dair açıklaması gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Batı Trakya’da ‘Türk’ isimli derneklerimizi kapatan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kapatılan derneklerimizle ilgili kararlarını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına rağmen 15 yıldır uygulamayan ülkemiz, etnik kökene veya gruba işaret eden ‘Ermeni’ isimli derneğin bölgemizde yasal olarak faaliyet göstermesine ise izin vermekte, örgütlenme özgürlüğü konusunda bizlere karşı çifte standart uygulamaktadır.”
Ülkemiz Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis 5 Eylül 2023 tarihinde Ankara’da anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Yerapetritis ve Fidan arasında yapılan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Görüşmede Batı Trakya Türk toplumunun sorunları da ele alındı.
Ortak basın toplantısında Yunanistan’da yaşayan soydaşların sorunlarını da önemli bir gündem maddesi olarak ele aldıkların belirten Fidan, “Ülkemizdeki azınlıkların sorunları konusunda da pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirmiştik. Aynı yapıcı uygulamayı soydaşlarımız için de bekliyoruz.” dedi.
Yerapetritis de basına yaptığı açıklamada, görüşmede azınlıkları ilgilendiren konuları ele aldıklarını kaydederek şöyle dedi: “Bizim görüşümüze göre azınlıklar iki ülke arasında iş birliği ve barış köprüleri teşkil etmekte. Yunanistan’daki azınlık mensupları eşit vatandaşlardır. Eşit haklardan faydalanmaktadır.”
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemizin Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in Batı Trakya Türk toplumu mensuplarının eşit haklardan faydalandığına dair açıklaması gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Batı Trakya’da ‘Türk’ isimli derneklerimizi kapatan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kapatılan derneklerimizle ilgili kararlarını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına rağmen 15 yıldır uygulamayan ülkemiz, etnik kökene veya gruba işaret eden ‘Ermeni’ isimli derneğin bölgemizde yasal olarak faaliyet göstermesine ise izin vermekte, örgütlenme özgürlüğü konusunda bizlere karşı çifte standart uygulamaktadır. 1923 Lozan Antlaşması ile eğitim ve dini özerkliğimiz teminat altına alınmış olmasına rağmen özerk statüdeki ilkokullarımız öğrenci azlığı bahanesiyle her yıl birer birer kapatılmakta, iki dilli azınlık anaokulları talebimiz ülkemizin yetkili makamları tarafından yıllardır yanıtsız bırakılmaktadır. Devlet, ülkemizdeki hakim din Ortodoks Hristiyanlık ve diğer tanınmış dinlerin iç işlerine müdahale etmezken özerk statüdeki müftülüklerimiz çıkarılan son yasa ile devlet dairesine dönüştürüldü. Tüm bu örnekler ülkemizin yöneticilerinin toplumumuzla ilgili açıklamalarıyla gerçekler arasındaki uçurumu alenen gösteriyor.” dedi.
PARİS (AA) - ESRA TAŞKIN - Fransa'da lise öğrencileri hükümetin okullarda abaya (uzun elbise) yasağına, "özgürlük" ilkesine ters ve "damgalayıcı" olduğu gerekçesiyle sıcak bakmıyor.
Laiklik yasasıyla 1905'te din ve devlet işlerini ayırma yoluna giden Fransa'da 80'li yılların sonunda okullarda başörtü meselesi gündeme geldi.
Creil kentinde 1989'da, Montfermeil kentinde 1990'da toplam 6 kız öğrenci başörtülerini çıkarmayı reddettiği için okuldan atıldı.
Okulda başörtü meselesi uzun yıllar tartışılırken, 2004'te ilk ve orta dereceli tüm kamu okullarında başörtü dahil dini simgelerin kullanımı yasaklandı.
Takvim 2015'i gösterdiğinde bir ortaokul öğrencisi, 2016'yı gösterdiğinde ise bir lise öğrencisi uzun etek giydikleri gerekçesiyle okula alınmadı.
Son bir yılda ise, abaya adı verilen bol ve uzun elbiselerin "dini bir kıyafet" olup olmadığı ve okullarda giyilip giyilmemesi gerektiği tartışma konusu oldu.
Öğrencilerin başı açık şekilde giydiği geniş ve uzun elbiseleri de dini simge kapsamına alan Eğitim Bakanı Gabriel Attal, 27 Ağustos'da okullarda abayanın yasaklanacağını duyurdu.
Hükümetin aksine Fransa İslam Konseyi (CFCM) abayayı dini bir kıyafet olarak görmezken, yasak kararına muhalefet ve eğitim sendikaları "okullarda öğretmen sayısı yetersizliği gibi daha büyük sorunlar olduğunu" savunarak tepki gösterdi.
Abaya yasağı kararı, Müslümanların haklarını savunan ADM Derneği tarafından Danıştay'a taşındı.
Danıştay, 7 Eylül'de açıkladığı kararda bu yasağın "özel hayata saygı, ibadet ve eğitim haklarının yanı sıra ayrımcılığa karşı prensibi" ihlal etmediğini gerekçe göstererek, okullarda abaya yasağını onayladı.
Başkent Paris'in banliyösünde bir lisede eğitim gören ve soyadlarını vermek istemeyen öğrenciler, okuldaki abaya yasağına ilişkin düşüncelerini AA muhabirine anlattı.
- "Abaya yasaklanmamalı"
Lise öğrencisi 15 yaşındaki İbrahim, abaya yasağını rahatsız edici bulduğunu belirterek, "Abayasını, başörtüsünü insanların önünde çıkarmak zorunda kalanlar, kendilerini aşağılanmış hissediyorlardır." diye konuştu.
İbrahim, yeni eğitim öğretim yılında okulunda abaya giyen öğrenci görmediğini kaydederek, "Başka kıyafet giymeyi seçtiler diye düşünüyorum." dedi.
Genç öğrenci, "Abaya yasaklanmamalı" ifadesini kullandı.
- Abaya yasağı "damgalayıcı" yorumu
Liseli 16 yaşındaki İ'densky ise abaya yasağının "damgalayıcı" olduğunu vurgulayarak, bu yasağın insanların özgürlüğünü kısıtladığını savundu.
İ’densky, yasakla birlikte bazı kişilerin bu kıyafeti giymeyi bıraktığını ifade ederek, "İnsanlar, (abaya) giyince sorun yok. Kimseyi rahatsız etmiyorlar." diye konuştu.
- Uzun elbise yasağı "özgürlük" ilkesine ters
15 yaşındaki lise 1. sınıfı öğrencisi Nassya da bu yasağın "özgürlük ve eşitlik" ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, abayanın dini bir kıyafet olmadığını ve her türlü mağazada satıldığını ifade etti.
Nassya, "Bazen başörtülü olmasan da abaya giymek istiyorsun. Ama bunu yasaklıyorlar ve kendini özgür hissetmiyorsun." dedi
Okulunda uzun elbise giydiği için kabul edilmeyen bir öğrenci olduğunu ifade eden Nassya, kendisinin de ortaokulda öğrenciyken giydiği yeni nesil kimono (önü açık uzun elbise) nedeniyle okula alınmadığını anlattı.
Nassya, abayanın yasaklandığını duyunca strese girdiğini ve okulların açılmasından korktuğunu belirtti.
Ryn isimli 15 yaşındaki liseli öğrenci de "Kafa yorulması gereken en önemli şey (abaya yasağı) değil. Bana göre, saçma. Çünkü sadece bir giysi, uzun bir elbiseyi yasaklıyorlar. Abayadan neden rahatsız olunur anlamıyorum? Kafa yorulması gereken daha önemli şeyler var, liseyi veya imkanlarını geliştirmek veya daha fazla öğretmen almak gibi." ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin de önceliklerinin liselerdeki eksiklikler olduğuna işaret eden Ryn, okullardaki abaya ve erkek entarisi (kamis) yasağının kaldırılması gerektiğini belirtti.
Ryn, "Bir insanı açılmaya zorlamamalıyız." dedi.
VİYANA (AA) - Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, İran’la 4 Mart’ta varılan ortak mutabakat sonrasında istenilen düzeyde bir ilerleme kaydedilemediğinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Tahran yönetimine, söz konusu mutabakatta belirlenen maddelerin yerine getirilmesi için ciddi ve düzenli işbirliği yapması çağrısında bulundu.
Başkan Grossi, UAEA Yönetim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuştu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Japonya’daki Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif atık suyun boşaltılmasına ilişkin gelişmelere değinen Grossi, bu ülkedeki muhatapları Tokyo Elektrik Enerji Şirketinin (TEPCO) geçen ay başlattığı atık suyu denize boşaltma sürecine yönelik Ajans uzmanlarının buradan düzenli olarak bilgi paylaşımında bulunduğu söyledi.
Atık suyun boşaltılmasına yönelik sürecin başlamasından bu yana kurum yetkililerinin buradaki işlemin uluslararası standartlara uyup uymadığını kontrol etmek için bulunduğuna işaret eden Grossi, Ajansın burada bir ofis açtığının ve bu birimin ana görevinin söz konusu atık suyun boşaltılması olduğunun altını çizdi.
Grossi, boşaltım başlamasıyla deniz suyundan aldıkları numunelere yaptıkları analizler sonucunda sudaki trityum seviyelerinin Japonya'nın operasyonel sınırının altında olduğunu ifade etti.
Bölgede bazı ülkelerin atık suyun okyanusa boşaltılmasına ilişkin kaygılarına da değinen Grossi, Ajansın bağımsız ve uluslararası bir kurum olduğunu, sürecin standartlara uygun bir şekilde ilerlemesi için sahada bulunduğuna dikkati çekti.
- İran’la ilerleme kaydedilemedi
Grossi, İran’la 4 Mart’ta imzalanan mutabakat sonrasında bu ülkenin özellikle Ajansa bildirilmemiş yerlerde tespit edilen nükleer malzeme ya da nükleer malzemenin bulaştığı ekipmanlara ilişkin istenilen düzeyde açıklamada bulunmadığını söyledi.
"4 Mart'ta Tahran'da imzalanan ortak mutabakatta belirtilen faaliyetlerin uygulanması konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmemiş olmasından üzüntü duyuyorum." ifadesini kullanan Grossi, İran'ın Varamin ve Turquzabad bölgelerinde antropojenik kökenli uranyum parçacıklarının varlığı konusunda Ajans'a teknik açıdan güvenilir açıklamalar sunması ve ilgili nükleer malzemenin veya kirlenmiş ekipmanın mevcut konum ya da konumları hakkında bilgilendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Grossi, İran’daki Uranyum Dönüştürme Tesisi (UCF) ile ilgili nükleer madde dengesi değerlendirmesindeki tutarsızlığın da çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.
İran’ı herhangi bir konuda suçlamadıklarını, kurum olarak sorulması gereken soruları yöneltip yanıt almaya çalıştıklarını dile getiren Grossi, Ajansın bu ülkenin nükleer programının barışçıl olduğuna dair güvence sağlayabilmesi için güvenlik denetimi anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Grossi, "İran'ı, ortak mutabakatta yer alan taahhütlerin yerine getirilmesine yönelik olarak Ajans ile ciddi ve sürekli bir şekilde çalışmaya çağırıyorum." dedi.
- Zaporijya Nükleer Santrali
Ukrayna’da bulunan Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporijya Nükleer Santrali’ne ilişkin gelişmelere de değinen Grossi, Ajansın buradaki misyonunda yer alan müfettişlerin raporlarında, nükleer santral çevresinde artan askeri hareketlilik ve patlamalara ilişkin bilgi aktardığını, nükleer güvenlik açısından bu durumun endişe verici olduğunu söyledi.
Grossi, yakın bir tarihte nükleer santraldeki gelişmeleri görüşmek üzere üst düzey ziyaretler gerçekleştireceğini kaydederek, Ajans müfettişlerinin santralin her noktasına erişim sağlamak için talepte bulmayı sürdürdüklerini aktardı.
- 4 Mart'ta sağlanan mutabakat
UAEA ve İran arasında 4 Mart’ta yapılan ortak mutabakat doğrultusunda, iki taraf arasında işbirliğinin artırılması ve Tahran yönetiminin burada Ajansa bildirilmeyen 3 yerde tespit edilen nükleer malzemeye ilişkin yeterli teknik açıklamada bulunması hususunda anlaşılmıştı.
Mutabakat kapsamında ayrıca, Şubat 2022’de Tahran yönetimi tarafından devre dışı bırakılan Ajansın bu ülkedeki nükleer faaliyetlerini denetlemek amacıyla tesislere yerleştirdiği kamera ve benzeri cihazların yeniden aktif hale getirilmesine ilişkin sürecin başlatılması hususunda da uzlaşı sağlanmıştı.
Zum vierten Mal veranstalteten der Fairtrade-Landkreis und die Fairtrade-Town Würzburg gemeinsam den Malwettbewerb „Meine bunte Heimat“ für angehende Erstklässlerinnen und Erstklässler. Und spannend war es auch in diesem Jahr, was die Kinder alles zu Papier brachten: Bunte Regenbogen, Kunstwerke mit aufgeklebten Federn oder detailreiche Gemälde von Schwimmbädern, Blumenwiesen sowie der Festung Marienberg zeigten die Region Würzburg in einer farbenfrohen Kollage von ihrer schönsten Seite.
Seit 2020 rufen Stadt und Landkreis Würzburg die Kinder der Region vor dem Übertritt in die 1. Klasse dazu auf, künstlerisch zu zeigen, was ihre Heimatgemeinde oder den Stadtteil, in dem sie wohnen, so besonders macht. Aus den Einsendungen des Malwettbewerbs wurden 30 voll bepackte Schultüten mit fairen Produkten ausgelost. Wie schon in den Vorjahren ließen es sich Würzburgs 2. Bürgermeister Martin Heilig und Landrat Thomas Eberth nicht nehmen, die Präsente während einer kleinen Feierstunde am Landratsamt selbst zu überreichen.
Glückwünsche zur Einschulung von Landrat Eberth und 2. Bürgermeister Heilig
Gemeinsam dankten Landrat Eberth und Klimabürgermeister Heilig den „kreativen Köpfen“ für die wunderschönen Bilder. Der Beginn der Schulzeit sei ein Anlass zu großer Freude: Es gebe viel Spannendes zu lernen und neue Freunde zu treffen. Ein positiver Nebeneffekt sei, dass man als Schulkind nun auch endlich die Ferien genießen könne, fügte Landrat Thomas Eberth mit einem Schmunzeln an. „Wir wünschen euch allen viel Freude am Lernen und an der Begegnung. Bleibt neugierig, gut gelaunt und geht mutig diesen neuen Lebensabschnitt an“, lauteten die Glückwünsche von Thomas Eberth und Martin Heilig.
In seiner Funktion als Klimabürgermeister der Stadt Würzburg richtete Martin Heilig den Fokus der anwesenden Kinder und Eltern zudem kurz auf den Fairtrade-Gedanken, der hinter dem Malwettbewerb steht. Es gebe noch immer viele Länder auf der Erde, in denen die Menschen nicht wie selbstverständlich den Zugang zu Bildung und Schule hätten, so Heilig. Leben am Existenzminimum, Ausbeutung von Arbeitskräften und auch Kinderarbeit seien leider in anderen Regionen der Welt Alltag. Mit der Unterstützung des Fairen Handels wolle man daher helfen, die Situation auch in anderen Ländern zu verbessern, damit alle Menschen künftig in einer schönen Welt – einer bunten und lebenswerten Heimat – leben könnten.
Bilder von der Vergabe der „Fairen Schultüte“ 2023 an die Gewinnerinnen und Gewinner sind unter www.landkreis-wuerzburg.de/aktuelles zu finden. Die Kunstwerke selbst werden im Weltladen Würzburg, in der Umweltstation der Stadt Würzburg sowie im Landratsamt Würzburg ausgestellt.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Rusya'dan üye ülkelere arabalarıyla gelenlerin araçlarına veya yaptırım listesine dahil kişisel eşyalarına el konulacağını bildirdi.
AB Komisyonu Sözcüsü Daniel Sheridan Ferrie, Brüksel'de düzenlenen günlük basın toplantısında, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları ve bu konudaki güncel uygulamalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
AB'nin şimdiye kadar Rusya'ya yönelik 11 yaptırım paketini kabul ettiğini anımsayan Ferrie, Rusya'yı savaşı finanse etmek için ihtiyaç duyduğu gelirden mahrum bırakmayı amaçladıklarını anlattı.
Ferrie, yaptırımlar kapsamında Rusya'dan belirli ürünlere ithalat yasağı uygulandığını hatırlattı.
Rus turistlerin AB ülkelerine girişte arabalarına el konulması durumunun yeni olmadığına dikkati çeken Ferrie, bu yasağın uzun zamandır yürürlükte olduğunu vurguladı.
Ferrie, AB Komisyonu'nun bir görevinin de yaptırımların AB genelinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamak olduğuna dikkati çekerek, bu nedenle üye ülkelere yaptırımların nasıl uygulanması gerektiği konusunda düzenli rehberler hazırladıklarını anlattı.
Mevcut yaptırımların değişmediğine işaret eden Ferrie, "Rusya'dan birçok ürüne ithalat yasağımız var. Bu ürünler yaptırım listemizde yer alıyor. Arabalar ithalat yasağına tabidir ve AB'ye giremezler." dedi.
Ferrie, AB ülkelerindeki gümrük yetkililerinin özellikle otomobil ve değerli eşyalar konusundaki kurallara tam olarak uyması gerektiğine dikkati çekti.
AB yaptırımları uyarınca Ruslar, birlik ülkelerine turistik ziyaretlerinde yanlarında otomobil, kozmetik malzeme, bilgisayar, akılı telefon, değerli taş, kürk gibi çeşitli ürünleri getiremiyor. Bu ürünlere AB gümrüklerinde el konuluyor.
AB, şimdiye kadar, Rusya'ya yönelik 11 yaptırım paketini hayata geçirdi.
Bu çerçevede, Rusya'ya yönelik ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altını da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulandı. Binin üzerinde kişi ve 200'den fazla kurumun mal varlığı donduruldu.
BRÜKSEL (AA) - Rusya-Ukrayna savaşı öncesi AB'nin en büyük doğal gaz tedarikçisi konumunda bulunan Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatının savaşla birlikte büyük ölçüde düşmesi sonucu Birlik ülkelerinde yaşayan yaklaşık 42 milyon kişi, geçen kış evlerinde soğukta kaldı.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB üyesi ülkelerde 2022 yılında evlerin ısınması ile ilgili yapılan araştırmanın sonucunu yayımladı.
Buna göre, geçen kış döneminde 448 milyonu bulan AB nüfusunun yüzde 9,3'ü evlerini yeterince ısıtamadı. Böylece 41,6 milyon AB vatandaşı, geçen yıl kış aylarında soğukta kaldı. AB ülkelerinde evini yeterince ısıtamayanların oranı 2021'de yüzde 6,9 seviyesindeydi.
Evini ısıtamayanların sayısındaki hızlı artış dikkati çekti. Geçen kış evini ısıtamayanların oranı bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,4 yükseldi.
AB ülkeleri arasında evini ısıtamayanların oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 22,5 ile Bulgaristan oldu. Bulgaristan'ı, yüzde 19,2 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), yüzde 18,7 ile Yunanistan, yüzde 17,5 ile Portekiz ve Litvanya, yüzde 17,1 ile İspanya ve yüzde 15,2 ile Romanya izledi.
Evini yeterince ısıtamayanların oranı Fransa'da yüzde 10,9, İtalya'da yüzde 8,8, Almanya'da yüzde 6,6 ve Hollanda'da yüzde 5,3 olurken, söz konusu oranın en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 1,4 ile Finlandiya, yüzde 2,1 ile Lüksemburg, yüzde 2,6 ile Slovenya ve yüzde 2,7 ile Avusturya oldu.
Rusya-Ukrayna Savaşı öncesi AB'nin en büyük doğal gaz tedarikçisi Rusya konumundaydı. Savaşla birlikte Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı büyük ölçüde düştü.
Avrupa'da gaz ve elektrik fiyatları hızla yükseldi ve AB genelinde enerji krizi başladı.
VARŞOVA (AA) - Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, yaklaşık değeri 10 milyar dolar olarak tahmin edilen 486 adet HIMARS çoklu roketatar sisteminin ABD'den satın alınarak ülke ordusuna teslimatı için çerçeve sözleşmesini onayladı.
Blaszczak ve Polonya Savunma Bakanlığının X hesaplarından yapılan paylaşımlarda sözleşmenin detaylarına yer verildi.
Bakan Blaszczak, "HIMARS'lar düşmanı caydıracak türden bir vurucu güç oluşturacak. Muhalefet, sayıyı fazla buluyor. Bu, bizi güvende tutacak bir ihtiyaç." ifadelerini kullandı.
Bakanlıktan yapılan paylaşımda da ABD'den daha önce sipariş edilenlerle birlikte Polonya ordusunun toplamda 500 HIMARS'a sahip olacağı kaydedildi.
Bakanlığın açıklamasında, "Bakan Blaszczak, 486 adet HIMARS çoklu roketatar sisteminin ülke ordusuna teslimatı için çerçeve anlaşmasını onayladı. ABD tarafı ayrıca teknik destek de sağlayacak. Onaylanan takvime göre teslimatın 2025'ten itibaren başlaması bekleniyor." ifadeleri kullanıldı.
Bu arada, Polonya medyasında yer alan haberlere göre, HIMARS'ların yaklaşık değeri 10 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Für 26 Nachwuchslehrkräfte hat das Berufsleben heute (11.09.) begonnen. Landrat Martin Neumeyer hat die Lehramtsanwärterinnen – einen Tag vor dem eigentlichen Schulstart – vereidigt.
„Sie haben sich für einen wichtigen Beruf entschieden. Kindern und Jugendlichen Wissen zu vermitteln ist mit Sicherheit anspruchsvoll, aber auch erfüllend. Ich wünsche Ihnen für Ihre Aufgabe alles Gute!“
Landrat Martin Neumeyer
Schulamtsdirektorin Nicola Holzapfel gab den jungen Frauen wichtige Informationen für die anstehende Zeit. Insbesondere auf die Vorbildfunktion, die die künftigen Fach-, Förder-, Grund- und Mittelschullehrerinnen besitzen, ging sie ein.
„Die kommenden beiden Jahre bieten Ihnen die Möglichkeit zu wachsen, zu lernen und sich in einem professionellen Umfeld weiterzuentwickeln. Seien Sie neugierig, stellen Sie Fragen und nutzen Sie die Chancen, die sich Ihnen bieten.“
Nicola Holzapfel, Schulamtsdirektorin
Zum Start in ihren neuen Lebensabschnitt erhielten die Lehramtsanwärterinnen anstelle einer Schultüte jeweils ein kleines Geschenk: Eine „Wir sind Landkreis Kelheim“-Tasse samt Bleistift.
Vom 15. bis 29. September 2023 steht die „Faire Woche“ des Weltladen- Dachverbandes unter dem Zeichen der Klimagerechtigkeit. Auch der Weltladen in Rimpar macht mit, diesmal mit prominenter Unterstützung: am Samstag, 16. September steht von 10 bis 12 Uhr Landrat Thomas Eberth hinter dem Verkaufstresen und bietet fair produzierte und gehandelte Waren von Kaffee, Schokolade und Tee bis Kerzen, Schmuck und Kunsthandwerk an.
Eberth engagiert sich immer wieder in den mittlerweile acht Weltläden im Landkreis. Der Landkreis Würzburg ist seit 2016 als Fairtrade-Landkreis zertifiziert und unterstützt den Gedanken des fairen Handels auf vielfältige Weise. Der Landrat gratulierte bereits am 16. Oktober 2021 persönlich zur Eröffnung des Rimparer Weltladens in der Niederhoferstraße 9 und steht als Verkäufer am Samstag, 16. September von 10 bis 12 Uhr hinter der Theke unseres Weltladens. Wer sich also vom Landrat persönlich beraten und bedienen lassen möchte, ist an diesem Tag besonders herzlich willkommen, um aus dem vielfältigen Sortiment des Weltladens auszuwählen.
Hintergrund des Themas „Klimagerechtigkeit“ in der Fairen Woche: Die Auswirkungen der Klimakatastrophe haben längst zu einer globalen Krise geführt, von der die Menschen im Globalen Süden am stärksten betroffen sind. Im Rahmen der Fairen Woche soll beleuchtet werden, wie sich die Klimakrise auf die Lebens- und Arbeitsbedingungen der Produzentinnen und Produzenten auswirkt und welchen Beitrag der Faire Handel zur Umsetzung von Klimagerechtigkeit leistet. Die Aktionstage sollen Impulse geben, das eigene (Konsum-)Verhalten kritisch zu beleuchten, alternative Handlungsmöglichkeiten zu entdecken und auszuprobieren.
Der Rimparer Weltladen hat geöffnet: Montag, Dienstag und Freitag von 15 bis 18 Uhr, Donnerstag und Freitag von 9 bis 12 Uhr und Samstag von 9.30 – 12.30 Uhr.
Aktuelle Informationen auf www.weltladen-rimpar.de, Facebook und Instagram.
BERLİN (AA) - Almanya Federal Meclisinde Uygur Türkleriyle dayanışma amacıyla dostluk grubu kuruldu.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleri Peter Heidt, Derya Türk-Nachbaur, Norbert Altenkamp, Ullrich Lechte, Michael Brandt ve Boris Mijatovic, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayanlara destek olmak amacıyla bir dostluk grubu kurdu.
Grubun başkanı Hür Demokrat Partili (FDP) Heidt, geçen yıl Tayvan ve Japonya'ya parlamenterler olarak yaptıkları ziyarette, sürgündeki Uygurlarla görüşme imkanı bulduklarına işaret ederek böyle bir grup kurma fikrinin doğduğunu ifade etti.
"Sincan bölgesinde zorla çalıştırılma, işkence ve cinsel tacizlerin günlük yaşamın bir parçası olduğunu" belirten Heidt, "Çin oradaki kampların eğitim amaçlı olduğunu belirtiyor ama oradan kurtulanlar yaşadıkları işkence ve tacizlerden bahsediyorlar. Almanya'da hür olarak seçilmiş vekiller olarak bir sorumluluğumuz var. Oradaki insanların hürriyetlerine kavuşabilmeleri için çabalarımızı sürdüreceğiz." dedi.
Oradaki uygulamaların "soykırım" olup olmadığı konusuyla da ilgilenmeleri gerektiğini anlatan Heidt, "Bu mesele biraz karmaşık. Bu konuda uzun süreli bir çalışma yapıp konuyu meclis genel kuruluna da getirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Sosyal Demokrat Partili Derya Türk-Nachbaur de kurulan dostluk grubuyla artık Uygurların Alman parlamentosunda da bir sesi olacağını belirtti.
Türk-Nachbaur, dostluk grubunun kurulmasının kendisi için de çok anlamlı olduğunu belirterek tüm dünyanın gözü önünde Çin'in Müslüman azınlığa karşı işlediği insan hakları ihlallerine sessiz kalamayacaklarını kaydetti.
İnsan hakları konusunun partiler üstü olduğunu anlatan Türk-Nachbaur bu nedenle farklı partilerin dostluk grubuna destek olduğunun altını çizdi.
Türk-Nachbaur, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde ekilen pamuğun Çin tarafından dünyaya pazarlandığına işaret ederek "Bugün herkesin giydiği kıyafette belki de orada yetişen pamuktan mevcut. Ancak yapılan insan hakları ihlali nedeniyle bu pamuğa kan bulaşmış durumda." dedi.