Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Türklerin Almanya’ya göçünün 60. yılında ortaya çıkan başarı hikayesini Adana'lı Ayşenur Acarca bilimsel kriterlerde mercek altına alırken, Almanya’da yerleşik Çorumlu Baklan Ailesi tarafından yönetilen SUNTAT Şirketler Grubu çalışmaya destek vererek elde edilen bilgi ve verilerin akademik platformlara taşınmasını sağladı.
1961’de Almanya yönüne ekonomik anlamda başlayan işçi göçü 60 yılın sonunda milyonlarca kişiye istihdam eden bir sinerjiye dönüşürken sayıları 100 bine yaklaşan Türkiye kökenli işadamlarının yönetiminde devasa işyerlerini de Almann Ekonomisine kazandırdı. Anadolu insanının alınteri ve çalışkanlıklarının tescili olan bu firmalardan bazıları aile içinde kalırken çok azı Türk damak tadı deyince ilk akla gelen lezzet durakları konumuna geldiler. Türkiye'nin degişik sehirlerinin binbir lezzzetini başta Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarına taşıyan bu işyerleri Çorum’un leblebisinden, Kırşehir‘in sarmasına, Gazianteb‘in mercimeğinden Adana’nın bulguruna kadar yüzlerce ürünü Avrupa standartlarındaki paketleme teknikleri ile çeşitli ülkelerin en üst düzey marketlerinin raflarına kadar ulaştırdılar.
30 yıl önce “Avrupa’da Türk Gıda ürünlerini nerede bulurum” diyen Almanların, artık bu soruyu sormadan “Türk damak tadı lezzetleri SUNTAT mamüllerinin sergilendiği Türkiye Bayrağı işaretli raflarda bulurum” noktasına gelmeleri çok sevindirici. Türk ürünlerinin kalite, paketleme ve lezzetini ortaya çıkaran fikirlerin arkasındaki bir numaralı isim olan Baklan Ailesi Lideri Mustafa Baklan yaptığı açıkamada, “Uluslararası pazarlarda kalıcı olmak için kalite standartlarını iyi tutturmak gereklidir. Türkiye pazarı, Türk damak tadı ve kalite kontrolü ile ilgili araştırmalar bizim için önemlidir. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar ise çok daha önemlidir. Çok sayıda üniversite çıkışlı genç araştırmacıların faliyetlerimizi gözlemleyerek düşüncelerini akademik platformlara taşımasının önünü açmak istiyoruz. Hem genç akademisyenlere destek veriyor, hem de geldiğimiz noktanın uluslararası pazarlardaki kalıcığı adına yeni çalışmalarda veri kaynağı olarak kullanılmasına imkan sağlıyoruz. Ayşenur Acarca’nın yüksek lisans tez çalışmasında gösterdiği gayretlerin Alman akademik çevrelerince kabul edilmiş olması ise SUNTAT Grubunun övüncü durumundadır” şeklinde konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencisi ve Ayşenur Acarca ise tamamladığı tez çalışması ile ilgili olarak, “Almanya‘ya Türk göçünün başlamasının üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçti. 3 milyondan fazla insan günümüzde yerleşik hale geldi ve 6 milyondan fazla Türk Almanya’da bir müddet yaşayarak ülkesine döndü. Bütün bu insanların damak tadının önemini en iyi farkeden, onların komşuları Almanların bir potansiyel olduğunu tesbit eden ve her yıl Türkiye’de tatil yapan milyonlarca Alman’nın Türk ürünlerine olan ihtiyacını ilk farkedip projelendiren SUNTAT Şirketler Grubu sahibi Baklan Ailesi olmuştur. Grubun CEO’su Mustafa Baklan iktisadi ve ekonomik alanda yarını bugünden okuyan bir işadamı olarak ekibi ile birlikte Almanya’nın etnik gıda pazarına Türkiye kökenli binlerce ürünü taşımayı başarmıştır. Almanya’nın en önemli firmalarının reyonlarında kilometrelerce uzunlukta Türk ürünlerinin sergilenmesini sağlayan SUNTAT Şirketler Grubu özel ambalajlarda kendi markaları altında üretilen ürünleri tüketiciye sunarak binlerce istihdam yaratmayı başarmışlardır. Saymakla bitmeyecek SUNTAT markalı ürünler bir başarı hikayesinden çok öte önemli bir iktisadi dinamizm olarak da ortaya çıkmıştır. Bu planlı emek ve çalışmanın Türkiye’yi ekonomik ve sosyo-kültürel anlamda Avrupa’ya yaklaştırdığının yeni akademik çalışmalara da konu idileceğini belirterek, bana bilimsel çalışma imkan ve ortamı sağlayarak bir çok alanda destek olan SUNTAT Grubu yetkililerine ve Baklan Ailesi’ne teşekkür ediyorum” dedi.
Almanya pazarındaki SUNTAT Markası altında üretilen Bulgur ve Ayran’ı inceleyen bilimsel çalışmanın Fresenius Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İktisat ve Medya Fakültesi tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmesi ile Türk ürünleri ve pazarın önemli markası SUNTAT mamülleri bulgur ve ayranın uluslararası gıda pazarının damak tadı olarak tescil edilmesi de ülkedeki milyonlarca Türk arasında sevinçle karşılandı.
Gıda piyasası alanında tahminlerde bulunan pazar analistleri şimdiden, “Bu tez çalışmasından sonra market raflarında Avrupalı bayanlar SUNTAT Bulgur‘a, erkekler ise SUNTAT Ayran‘a daha çok ilgi göstereceklerdir” şeklinde görüş açıklamaya başladılar.
Sabrina Eck aus Sonderhofen wird Frauenbeauftragte des Kreisfeuerwehrverbands Würzburg
Die Feuerwehrspitze des Landkreises wähnt sich glücklich mit einem Plus an 200 Aktiven und „sehr gut aufgestellt“, wie Landrat Thomas Eberth saget. Doch das Fundament in der Truppe ist nicht stabil.
Knapp drei Stunden strammes Informations-Programm war der Kreisfeuerwehrtag für die rund 360 Verantwortlichen aus den 113 Feuerwehren im Landkreis mit einigen Ehrengästen aus den „befreundeten Blaulichtorganisationen“. Zum Fachsimpeln unter Kollegen diente die kleine, beeindruckende Fahrzeugschau vor der Dreifeldhalle in Eibelstadt. Hier konnte nachvollzogen werden, was mit immer neuen Herausforderungen und darauf abgestimmter Technik gemeint sein könnte. Der Umgang mit brennender Photovoltaik oder Carbon im Fahrzeugbau gehört dazu.
Steigende Zahl von Bränden in Flur und Wald
Im Jahresbericht von Kreisbrandrat (KBR) Michael Reitzenstein tauchten dennoch wieder besondere Herausforderungen auf: der Großbrand eines landwirtschaftlichen Anwesens in Zeubelried und die Gefahrenabwehr bei den auslaufenden Gärstoffresten einer Biogasanlage in Fuchsstadt. Ungewöhnlich viele Flächenbrände in der Flur gehörten dazu und werden neue Konzepte erfordern, so Reitzenstein, ausgedehnt auch auf Waldbrandszenarien. Die Brandeinsätze hätten sich damit in den letzten sechs Jahren sogar verdoppelt. Den Spitzenplatz unter den Kuriositäten hatte ein „therapeutischer Urschrei“ im Wald, der eine groß angelegte Vermisstensuche und noch einmal Kopfschütteln auslöste.
Die Gesichter des Kreisfeuerwehrtag 2023 in Eibelstadt: (v.li.) MdL Manfred Ländner, Polizeidirektor Manuel Weikert, MdL Volkmar Halbleib, stellv. Landrätin Karen Heußner, Jürgen Maier, Leiter der Polizeiinspektion Ochsenfurt, KBI Karsten Ott, Frauenbeauftrage Kreisfeuerwehrverband Sabrina Eck, Landrat Thomas Eberth, KBR Michael Reitzenstein, MdB Paul Lehrieder, Eibelstadts Bürgermeister Markus Schenk, KBI Markus Dürr, KBI René Herbert, Eibelstadts 1. Kommandant Marco Seynstahl, KBI Markus Fleder und stellv. Kommandant Eibelstadt Achim Rügemer. Foto: Antje Roscoe
Durchschnittlich 14 Einsätze pro Tag im Jahr 2022
Mit durchschnittlich 14 Feuerwehreinsätzen am Tag, landkreisweit fast 5000 Einsätzen insgesamt und 57.000 ehrenamtlichen Einsatzstunden waren die Anforderungen an die Hilfeleistungen der Feuerwehren 2022 wieder auf dem Niveau von 2019 angelangt. Weniger schweren Lkw-Unfällen auf der Autobahn durch den Wegfall der Baustellen standen steigende Unwettereinsätze gegenüber, wie Reitzenstein darlegte. Damit die beeindruckenden Leistungen gewürdigt werden, hatte es wiederholt geheißen: „Sie dürfen sich jetzt mal selbst beklatschen“, nicht zuletzt von den Politikern, MdB Paul Lehrieder, MdL Volkmar Halbleib und MdL Manfred Ländner. Der Respekt und Stolz auf die gemeinsame Arbeit in den befreundeten Diensten mit Blaulicht war bei Jürgen Maier, Leiter der Polizeiinspektion Ochsenfurt greifbar. Er würdigte die neuen, immer professionelleren Anforderungen an die freiwilligen Feuerwehren, gerade auch beim Katastrophenschutz, wo man jetzt als „küstenferne Leuchttürme“ fungiere. Mittlerweile rede ganz Bayern über Katastrophenschutzzentren, mit dem man im Landkreis Würzburg Vorreiter sei, so Ländner. Defizite sah er als sich verabschiedender MdL unter anderem im Unterhalt der Ausrüstung durch den Freistaat, der nur die Anschaffung bezuschusst.
Neue Positionen beim Kreisfeuerwehrtag 2023 in Eibelstadt: Landrat Thomas Eberth (li.) und Kreisbrandrat Michael Reitzenstein (re.) heißen Christian Kollert als Kreisbrandmeister Bereich Süd und die Frauenbeauftragte für den Kreisfeuerwehrverband Sabrina Eck willkommen. Foto: Antje Roscoe
Quereinsteiger und Frauen als Lösungsansätze für Personalengpässe
Freude machte vor allem „der hervorragende Stand“ an Einsatzkräften. Ein Plus von 200 Aktiven bedeutet nun 5700 Dienstleistende und das, obwohl bei den männlichen Feuerwehranwärtern ein Minus steht. Zunehmend Feuerwehren, die tagsüber nicht oder unterbesetzt ausrücken, steht dabei weiter als Problem, weshalb oft mehrere Feuerwehren alarmiert werden müssten. Und perspektivisch gibt es noch viel größere Sorgen: „Das Thema Demografie wird uns gnadenlos treffen. Die Feuerwehr wird hochgeschätzte Personen an den Ruhestand verlieren“, blickte Landrat Eberth auf die nahe Zukunft, wenn die Babyboomer-Generation in den nächsten fünf Jahren aus dem aktiven Dienst ausscheidet.
Die Arbeit mit den Kinder- und Jugendfeuerwehren gilt als wichtigstes Instrument, die Lücken zu schließen. Hier unterstützt vor allem der Feuerwehrverband des Landkreises, dem fast alle Wehren angehören. Vielleicht kann aber auch die von der fast rein männlichen Versammlung gewählte – nur einige wenige Feuerwehrfrauen waren anwesend – erste Frauenbeauftragte beitragen. Die 25-jährige Sabrina Eck aus Sonderhofen will nicht zuletzt Unterstützungsangebote für Mütter mit Kleinkindern auf den Weg bringen um den Frauenanteil zu erhöhen. Barrieren abbauen, Kommunikation und Workshops hat sie angekündigt, um „Gleichstellung“ zu erreichen. Ein Quereinsteigerprogramm in die Feuerwehr – nicht nur für Frauen – gilt ebenfalls als Lösungsansatz.
Neuer KBM für den Bereich Süd und ein neues Feuerwehrhaus für Eibelstadt
Zu den Personalien gehörte auch die Vorstellung des seit Februar neuen KBM für den Bereich Süd, Christian Kollert aus Gaurettersheim als Nachfolger von Felix Enzelberger, der sich beruflich verändert hat. Die Einsatzbereitschaft und Kooperation in der neu strukturierten Kreisbrandinspektion und die freiwilligen Feuerwehren betreffend, resümierte Reitzenstein: „Ich nehme es als sehr gutes Gefühl mit, dass es nie die Frage war, „wer“ unterstützt, sondern nur „wann“?“
Ebenfalls ein gutes Gefühl dürfte die Ansage in Bürgermeister Markus Schenks Grußwort gegeben haben, dass derzeit die Fachplaner am Entwurf des neuen Feuerwehrhauses mit dann sieben Toren zu Gange sind. Das Gebäude aus den 1980er Jahren soll den heutigen Anforderungen entsprechend ersetzt werden.
Atemschutzgeräteträgerlehrgang von 11.03. – 18.03.2023 in Kelheim
In der Zeit von 11.03. bis 18.03.2023 führte die Kreisbrandinspektion unter der Leitung von Kreisbrandmeister Manfred Albrecht den ersten Atemschutzgeräteträgerlehrgang im Jahr 2023 durch. Dieser fand bei der Feuerwehr in Kelheim statt. Drei Feuerwehrfrauen und 17 Feuerwehrmänner aus den Feuerwehren Abensberg, Herrngiersdorf, Holzharlanden, Kelheim, Rohr, Sandelzhausen, Sandsbach, Teugn und Volkenschwand nahmen daran teil.
An fünf Lehrgangstagen wurden Themen wie die Atmung des Menschen, Verhalten eines Atemschutzgeräteträgers, Einsatzgrundsätze, Gerätkunde zu Pressluftatmer und Atemschutzmaske sowie die richtige Vorgehensweise bei Einsätzen vermittelt.
Am Ende des Lehrgangs stand eine Einsatzübung in einem verrauchten Gebäude auf dem Lehrplan. Die Lehrgangsteilnehmer mussten ihr erlerntes Wissen unter einsatzrealistischen Bedingungen umsetzen. Brandbekämpfung sowie zeitgleiche Personenrettung forderten das Zusammenspiel der ganzen Truppe. Ergänzt wurde der Lehrgangsabschluss durch die Beantwortung von Testfragen im Rahmen einer theoretischen Prüfung.
Alle Teilnehmer konnten ihr Lehrgangszeugnis aus den Händen von Kreisbrandmeister Manfred Albrecht und Ausbilder Michael Schmitz in Empfang nehmen.
Die Cnopfsche Kinderklinik hat die gesamte Familie im Blick
Nürnberg, 27. Februar 2023 – Wenn ein Kind an Krebs erkrankt, verändert sich das Leben der ganzen Familie. Für Eltern ist die Zeit der Intensiv-Chemotherapie meist eine Zerreißprobe. Während ein Elternteil rund um die Uhr beim kranken Kind in der Klinik ist, kümmert sich das andere um Geschwisterkinder, Arbeit und Haushalt. Um den Eltern nach Monaten des Bangens einen schönen Abend zu zweit zu breiten, haben sich Sternekoch René Stein vom Restaurant Tisane und die Diakoneo Cnopfsche Kinderklinik zusammengetan.
Melanie von Hof vom Psychosozialen Fachdienst der kinderonkologischen Station Regenbogen hatte die Idee, Eltern nach der Intensiv-Chemotherapie ihres Kindes etwas Gutes zu tun. „Die Eltern kämpfen während dieser Zeit so sehr für und mit ihren Kindern. Wir möchten ihnen mit der Einladung zum Essen unsere Wertschätzung dafür zeigen“, erklärt die Sozialpädagogin. Als René Stein, der das Restaurant Tisane im Augustinerhof führt, von der Idee erfuhr, sagte er ohne Zögern zu: „Wie hätte jemand das ablehnen können? Ich bin selbst Papa. Mein ganzes Team und ich waren sofort davon begeistert, die Eltern bei uns ins Tisane einzuladen.“
Begeistert waren auch die Eltern, als sie in der Showküche nach einem Sektempfang eine kulinarische Köstlichkeit nach der anderen serviert bekommen haben und René Stein und seinem Team bei der Zubereitung über die Schultern schauen durften. „Das gesamte Team im Tisane war so herzlich. Es war ein unvergesslicher, wunderschöner Abend. Wir sind ja alles ganz normale Leute und hätten uns wahrscheinlich ohne die Einladung nie in ein Sterne-Restaurant getraut“, sagt Melanie Rückl-Meier, deren Sohn mittlerweile in der ambulanten Nachbehandlung ist. Auch Nadine Bliemel wird den Abend für immer in Erinnerung behalten: „Es war ein einmaliges Erlebnis. Alles war liebevoll angerichtet und gestaltet. Während der Chemotherapie habe ich Tagebuch darüber geführt, wie es unserer Tochter von Tag zu Tag erging. Mit einem Foto vom Regenbogenfest, dem Fest vor der Entlassung aus der Klinik, endet ihre KrebsGeschichte – hoffentlich für immer. Ich werde die Speisekarte, die so schön als Polaroid gestaltet ist, hineinkleben, um damit das Kapitel für mich und meinen Mann mit einem guten Ende zu schließen.“
Diakoneo ist mit über 10.000 Mitarbeitenden und einer Gesamtleistung von ca. 650 Millionen Euro ein zukunftsorientiertes diakonisches Sozial- und Gesundheitsunternehmen. Wir sind offen für kulturelle und religiöse Vielfalt und setzen uns für eine friedliche und inklusive Zukunft ein, in der Menschlichkeit und Respekt unsere Gesellschaft prägen. Als international vernetzter, gemeinnütziger Verbund von über 200 Einrichtungen in Bayern, BadenWürttemberg und Polen begleiten wir Menschen, die in ihren Lebenssituationen verlässliche Unterstützung suchen. Als eines der größten diakonischen Unternehmen in Deutschland bieten wir rund 190.000 Menschen umfassende Leistungen in den Bereichen Bildung, Gesundheit, Pflege, Wohnen, Assistenz, Arbeit und Spiritualität – weil wir das Leben lieben. Mehr Informationen unter: www.diakoneo.de
2023 yazı için 9’u Almanca konuşulan ülkelerde olmak üzere toplam 26 yeni rota ile uçuş ağında rekor büyüme - 2023 yılında 12 milyondan fazla yolcu - Hava köprüsü ile deprem bölgesine yardımlar devam ediyor
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2022 yılında yolcu sayısı bakımından rekora imza atarak 10,7 milyon yolcu taşıdı. Hava yolunun doluluk oranı ise pandemi öncesi seviyeleri aşarak %85 olarak gerçekleşti.
SunExpress, bu yaz için Türkiye ile Avrupa arasında şimdiye kadarki en geniş uçuş ağı ile hizmet sunmayı planlıyor. 2023 yaz sezonunda uçuş ağına 9’u Almanca konuşulan ülkelerde olmak üzere toplamda 26 yeni rota ekleyerek yıl sonunda 12 milyonu aşkın yolcu taşımayı hedefliyor.
SunExpress CEO'su Max Kownatzki, “Deprem sonrası yaraların sarılmasına destek olmaya devam ettiğimiz şu günlerde Türkiye’nin hızlıca toparlanma yönündeki sarsılmaz gücüne olan inancımız her zamankinden daha da fazla. Bu toparlanmaya destek olmak adına, Türkiye’nin turizm elçisi olarak Türkiye’yi ve Türkiye turizmini yurt dışında daha yoğun bir şekilde tanıtmaya odaklandık. Bu odağımızla ekonomi ve istihdama katkıda bulunmayı sürdüreceğiz’’ dedi.
Direkt uçuşlarla Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını memleketleri ve sevdikleriyle buluşturmaya devam ettiklerini belirten Kownatzki, “Almanca konuşulan ülkeler ile Türk Rivierası ve Anadolu şehirleri arasında en fazla direkt uçuşu sunarak, yolcularımız için güvenilir hava yolu olmaya devam ediyoruz. Artan talebi karşılamak amacıyla bu seneki koltuk kapasitemizi 2022 yılına göre yüzde 13 oranında artırdık. Yolcularımızı sevdikleri ve memleketleriyle buluşturmaya devam ediyoruz” dedi.
Türkiye ile Avrupa arasında şimdiye kadarki en geniş uçuş ağı
SunExpress, 2023 yaz sezonunda eklenen 26 yeni rota ile tarihindeki en geniş uçuş ağına ulaşıyor. Skytrax Dünya Hava Yolu Ödülleri’nde “Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu” ödülünün sahibi olan SunExpress, Türkiye’den 30 ülkede 60 destinasyona ve 185’ten fazla rotaya aktarmasız uçuş sunarak Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden turizme değer katmaya devam ediyor.
SunExpress, 2023 yaz sezonunda Türk Rivierası için 15 yeni rota sunacak. Antalya, İzmir, Dalaman ve Bodrum-Milas havalimanlarından yapılacak uçuşlarda toplamda 58 noktaya uçuş gerçekleştirecek. 16 Anadolu kentinden Avrupa’nın 18 şehrine direkt tarifeli seferler sunan hava yolu, bu yaz Anadolu – Avrupa uçuş ağına da 11 yeni dış hat rotası ekliyor.
2023’te 60 yeni pilot adayını eğitim programına kabul edecek
SunExpress’in Çoklu Ekip Pilot Lisans Programı’na ilişkin bilgileri aktaran Kownatzki, “Sektördeki 30 yılı aşkın tecrübemizle Türk havacılığına katkı sağlamaya devam ediyoruz. Geleceğin Türk pilotlarını yetiştirmek için 2018 yılından bu yana Çoklu Ekip Pilot Lisans Programı’nı yürütüyoruz. Pandemi döneminde 117 pilot programımızı başarıyla tamamladı. Önümüzdeki beş yıl içinde, programdan mezun olduktan sonra SunExpress bünyesinde istihdam edilecek 160 pilot yetiştireceğiz. Başvuru süreci devam eden programımıza bu yıl 60 yeni pilot adayını kabul edeceğiz” dedi.
Yeni istihdam yaratmaya devam ediyor
SunExpress, büyüme planları doğrultusunda önümüzdeki dönemde kokpit, kabin, hat bakım, yer operasyonları ve genel müdürlük pozisyonları için işe alım yapacak. 2023'te 400'ün üzerinde yeni istihdam yaratılması planlanıyor.
SunExpress’e “Great Place to Work” unvanı
SunExpress, Great Place To Work Enstitüsü tarafından kurum kültürü ve çalışan deneyimini ölçümlemek amacıyla çalışanlara yönelik gerçekleştirilen anonim anket sonucu “Great Place To Work” sertifikası almaya hak kazandı. Great Place to Work Enstitüsü ile gerçekleştirilen anket kapsamında şirketlerini güvenilirlik, takım ruhu, saygı, hakkaniyet ve gurur konularında değerlendiren çalışanlar, şirketlerine Great Place to Work Certified unvanını kazandırdılar.
SunExpress’in deprem bölgesine yardımları devam ediyor
SunExpress CEO'su Max Kownatzki, “Depremin yaşandığı ilk günden bu yana hava yolu olarak ilgili kuruluşlarla yakın iş birliği içerisinde hareket ediyoruz. Tüm ülkeyi yasa boğan deprem sonrasında yaptığımız yardımlara Almanya ile Türkiye arasında kurduğumuz hava köprüsü ile devam ediyoruz” dedi.
SunExpress, arama-kurtarma ve sağlık ekiplerini deprem bölgesine ulaştırmak ve vatandaşların tahliyesi amacıyla bugüne kadar toplam 439 özel uçuş gerçekleştirdi. Düzenlediği özel uçuşlarda 7.500’den fazla arama-kurtarma ve sağlık ekibini bölgeye taşıyan SunExpress, bu uçuşların dönüş seferlerinde de depremden etkilenen 18 bin 500’den fazla kişinin bölgeden tahliyesini sağladı. Hava yolu, AFAD başta olmak üzere tüm resmi yetkili kuruluşlar aracılığıyla gelen 305 tonu aşkın yardım malzemesini ücretsiz kargo hizmeti vererek deprem bölgesine ulaştırdı.
Almanya ile Türkiye arasında SunExpress öncülüğünde kurulan hava köprüsü kapsamında da, DPD, FIEGE, time:matters, CB Customs Broker GmbH ve Lufthansa Cargo iş birliğiyle yürütülen ‘Birlikte Destek Oluyoruz’ inisiyatifi ile Almanya’da toplanan 830 tondan fazla yardım malzemesi deprem bölgesine taşındı. Bölgeye toplam 1000 ton yardım malzemesi taşınması öngörülüyor.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların rahat bir şekilde oy kullanabilmeleri için hazırlanan ve her seçim döneminde yayınlanan “secim.ytb.gov.tr” adresli internet sitesi önümüzdeki seçimler için de hizmete açıldı. Vatandaşların oy verme işlemini kolaylaştıracak bilgilerin bulunduğu internet sitesinde seçim rehberinden Yüksek Seçim Kurulu kararlarına, sandık kurulacak ülke bilgilerinden adres beyan formuna kadar birçok önemli ayrıntı yer alıyor.
Resmi Gazete’de yayımlanan seçim takvimine göre Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi yurt içinde 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacakken, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler oylarını 27 Nisan - 9 Mayıs tarihleri arasında kullanabilecekler. Gümrük kapılarında oy verme işlemi ise 27 Nisan’da başlayıp 14 Mayıs günü Türkiye saati ile 17.00’de sona erecek.
YTB her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim dönemi için de yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların rahat bir şekilde oy kullanabilmelerine yardımcı olmak için birçok faaliyette bulunuyor. Bu faaliyetlerin başında ise “secim.ytb.gov.tr” adresli internet sitesi geliyor. Yurt dışında yaşayan seçmenler için seçim takvimi ülkelere göre farklılık gösterdiği ve oy verme noktalarına ilişkin bilgilere ihtiyaç duyulduğu için hazırlanan site yurtdışı vatandaşlar için adeta bir rehber niteliğinde.
İnternet sitesinde yurt dışı seçim rehberinden YSK kararlarına, oy kullanma merkezlerinden adres beyan formuna kadar birçok önemli bilgi yer alıyor. Bunun yanında vatandaşlar yurt dışı seçim takvimine ilişkin bilgilere de bu siteden ulaşabiliyorlar. Sitede vatandaşların nasıl oy kullanabilecekleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
Yurt dışı seçmenler toplam 75 ülkedeki 180 noktada ve 47 gümrük kapısında oy kullanabilecekler. 2023 seçimlerinde 15 ülkede ilk kez sandık kuruluyor. İlk kez sandık kurulacak olan ülkeler Afganistan, Belarus, Brezilya, Estonya, Fas, Karadağ, Kore Cumhuriyeti, Libya, Litvanya, Malezya, Nijerya, Pakistan, Portekiz, Slovakya ve Tanzanya olup, faaliyete geçen yeni oy kullanma noktalarının sayısı ise çeşitli ülkelerde 25 olarak belirleniyor.
Seçimlere demokratik katılım bakımından yurt dışındaki Türk toplumunun dünyadaki en aktif diaspora topluluklarından biri olduğu biliniyor. YSK’nın verilerine göre 2018 yılında yapılan seçimlerde yurt dışı seçmen kütüklerine kayıtlı seçmen sayısı 3 milyon 44 bin 837 olarak belirlenmişti. 2010 yılında kurulan YTB’nin bu tarihten itibaren yapılan tüm seçimlerde yurtdışı vatandaşların daha kolay oy kullanabilmelerine dönük çalışmalarının da etkisiyle yurt dışında oy kullanan seçmen sayısı yıldan yıla artış göstermiş, 2018 yılında ise en üst seviyesine ulaşmıştı. 14 Mayıs günü yapılacak yeni seçimlere yaklaşık 100 bin seçmenin daha ilave olmasıyla bu seviyenin aşılacağı tahmin ediliyor. Ayrıca her yıl artan oy verme noktaları da önümüzdeki seçimlerde şimdiye kadarki en yüksek sayıyı görecek.
Yurt dışında yaşayan Türk toplumuyla ilgilenmekle görevli bulunan YTB’nin bu yıl da aktif hâle getirdiği “secim.ytb.gov.tr” internet adresi, içeriğindeki devamlı güncellenen bilgilerle yurt dışında oy verecek Türk vatandaşlarına tüm bu süreç boyunca yardımcı olacak.
Anders als das Gesundheitsamt, das für Stadt und Landkreis Würzburg zuständig ist, haben Stadt und Landkreis Würzburg jeweils eigene Veterinärämter. Die offizielle Bezeichnung lautet am Landratsamt Würzburg „Fachbereich Verbraucherschutz, Veterinärwesen und Lebensmittelüberwachung“.
An der Spitze dieses Fachbereichs gab es mit dem Ausscheiden von Dr. Otto Erb, der seinen wohlverdienten Ruhestand antrat, zum 1. März 2023 einen Wechsel. Auf Dr. Otto Erb folgte als Fachbereichsleiterin Veterinäroberrätin Dr. Silvia Strodl, die seit 2005 Amtstierärztin am Veterinäramt des Landkreises Kitzingen war. Dr. Strodl studierte an der Ludwigs-Maximilians-Universität München Tiermedizin, erhielt 1996 ihre Approbation als Tierärztin und promovierte im Juli 2000. Seit Dezember 2001 ist sie Fachtierärztin für Kleintiere.
Landrat Thomas Eberth und Tobias Barth als Geschäftsbereichsleiter wünschten Dr. Strodl alles Gute für die verantwortungsvolle Aufgabe.
BERLİN (AA) - Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), Avrupa Birliği'ne (AB) ABD ile "yeşil sübvansiyon" yarışına girmemesi tavsiyesinde bulundu.
Ifo'nun Almanya Maliye Bakanlığı için hazırladığı raporda, AB'nin ABD'nin Enflasyonu Düşürme Yasası'na (IRA) cevaben daha fazla borçlanmaya yol açan sübvansiyonlardan kaçınması talep edildi.
Raporun yazarlarından Ifo Başkanı Clemens Fuest, "AB, iyi bilinen teknolojileri kullanan batarya veya güneş hücresi fabrikalarını çekmek için sübvansiyon yarışına girmekten kaçınmalıdır. Böyle bir yarış, AB için kendi kendini baltalamak olur." değerlendirmesinde bulundu.
Ifo araştırmacısı Niklas Potrafke de "ABD ile sübvansiyon yarışı yerine AB; araştırma, geliştirme, yenilik ve altyapı geliştirme için rekabetçi bir şekilde finansman sağlamaya odaklanmalı." ifadesini kullandı.
Raporda, AB'nin IRA'daki korumacı unsurlara karşı kendisini savunması tavsiye edilirken, Brüksel ve Washington'un IRA konusunda müzakere etmesi memnuniyetle karşılandı.
AB'nin halihazırda iklimi korumaya yönelik NextGenerationEU programları olduğu hatırlatılan raporda, bu programların halen kullanılabilir fonları bulunduğu bildirildi.
Raporda, "ABD'de IRA tarafından şart koşulan bir asgari vergi getirilmesi, muhtemelen küresel şirketler üzerindeki vergi yükünü artıracak ve böylece ABD'de yatırımı daha az çekici hale getirecek." denildi.
- ABD'nin Enflasyonu Düşürme Yasası
ABD Başkanı Joe Biden'ın geçen yılın ağustos ayında onayladığı ve ABD tarihinin "en büyük iklim paketi" olarak da görülen Enflasyonu Düşürme Yasası, "oyun değiştirici" olarak görülüyor.
Enflasyonun düşürülmesine yönelik kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren yasayla sera gazı emisyonunun azaltılması ve tüketicilerin yeşil enerjiye yönlendirilmesi amaçlanırken, enerji güvenliği ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yatırımlar için 369 milyar dolarlık kaynak ayrılması öngörülüyor. Bu kaynağın 270 milyar dolarının vergi teşvikleri yoluyla sağlanacağı belirtiliyor.
Söz konusu yatırımlarla ülkede enerji faturalarının yılda 500 ila 1.000 dolar arasında düşürülmesi, karbon emisyonunun 2030'a kadar yüzde 40'a kadar azaltılması hedefleniyor.
Vergi indirimleriyle elektrikli otomobil satın almayı teşvik etmeyi de öngören yasada, Kuzey Amerika'da üretilen bataryaların kullanıldığı ve bu bölgedeki madenlerden çıkan mineralleri içeren elektrikli araçlara 7 bin 500 dolara kadar vergi indirimi verilmesi gibi düzenlemeler yer alıyor.
Yasayla ABD'nin bütçe açığının 20 yılda 2 trilyon dolara yakın azalacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, Enflasyonu Düşürme Yasası, 2015'te imzalanan Paris Anlaşması'ndan sonra gelen en önemli "iklim eylemi" olarak görülüyor.
Yasa; elektrikli araçların, bataryaların ve yenilenebilir enerjilerin üretimine yönelik öngördüğü vergi indirimleri ve teşviklerle yeni bir sanayi stratejisi sunuyor. Bu stratejinin yeşil enerji alanında faaliyet gösteren küresel şirketlerin üretimlerini ABD'ye taşımasını teşvik edeceği ve ülkeye daha fazla sermaye çekeceği belirtiliyor.
ABD'nin Enflasyonu Düşürme Yasası, özellikle enerji krizinin ardından AB'nin yeşil teknoloji endüstrisi için önemli bir risk oluşturuyor. Yasanın ABD'ye kıyasla yeşil teşviklerin daha düşük ve enerji faturalarının nispeten daha yüksek olduğu Avrupa'dan temiz enerji sermayesini çekme potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor.
AB, vergi indirimlerini ABD'de üretilen içeriğe bağlı hale getiren yeni düzenlemenin Avrupa'daki otomobil şirketlerini ve batarya ile yenilenebilir enerji ekipmanları dahil yeşil ekonomi alanındaki üreticileri dezavantajlı hale getireceğinden endişe duyuyor.
- Avrupa'nın sanayi politikasındaki başarısızlıkları
Bu arada, Ifo Başkanı Clemens Fuest, bir makalesinde, Avrupa'yı sanayi politikasında kendi başarısızlıklarını telafi etmeye çağırdı.
Pahalı olmayan ve güvenli enerji arzının Avrupa enerji piyasalarının daha güçlü entegrasyonunu, enerji ağlarının, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve nükleer enerjinin genişletilmesini, bu alanlardaki araştırmaların finanse edilmesini gerektirdiğini belirten Fuest, "Ayrıca ihtiyaç duyulan şey, enerji sektöründe hanehalkının ve şirketlerin aynı anda enerji tüketicisi ve üreticisi olarak hareket ettiği bir platform ekonomisinin geliştirilmesini sağlayan yeni bir düzenleyici çerçeve.“ değerlendirmesinde bulundu.
Aziz Türk Milleti
Nevruz bayramınız kutlu olsun. Çeşitli Türk Boylarında “21. Mart” Saban Toy, Yeni gün, Ergenekon, Bozkurt, Ulus Günü, Tegri Toy, Vağuebe, Yaz Başı, Teze Yıl gibi değişik isimlerle kutlanmaktadır. Baharın gelişini hatırlatan bu gün kadim devirlerden beri birçok uygarlık tarafından da kutlanmıştır.
Sözlerime Türk milletinin yeni günü ile yani Ergenekon günü ile başlamış bulunuyorum. Bu arada 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinmek istiyorum.
21 Mart 2023 (Salı) akşamı yani bu akşam Yüksek Seçim Kurulu Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığı için başvuran adayların isimlerini açıklayacaktır.
Dün akşam bir kısım basın organı bazı adayların isimlerini televizyon kanalları ve internette duyurmuştur. Bu durum bağımsız Cumhurbaşkanı adayları için imza verecek vatandaşlarımız da tereddütler oluşturmuştur. Bu tereddütleri gidermek için bu açıklamayı yapmış bulunuyorum.
Türk milletinin Yüksek Seçim Kurulunun bu akşam yapacağı açıklamadan sonra kararını vermesi uygun olacaktır. 22 Mart 2023 çarşamba sabahından 27 Mart 2023 pazartesi akşamına kadar ilçe seçim kurullarına ve yurt dışına temsilciliklere imza verilme süreci başlayacaktır. Tüm adaylara başarı dileklerimle,
Hepinize saygılar sunarım
Prof. Dr. Hilmi Özden
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı