Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BRÜKSEL (AA) - NATO, Bulgaristan ve Romanya'daki ittifak askerlerinin çekilmesi, üslerin kapatılmasını isteyen Rusya'nın bu talebini geri çevirdi.
 
NATO Sözcüsü Oana Lungescu, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün gündeme getirilen talep hakkında açıklama yaptı.
Lungescu, "NATO, ittifakın doğu bölümündeki askerlerin mevcudiyeti dahil olmak üzere, müttefiklerin birbirini koruma ve savunma kabiliyetinden vazgeçmeyecektir." ifadesini kullandı.
 
Rusya'nın taleplerinin birinci ve ikinci sınıf NATO üyeleri yaratacağını belirten Lungescu, bunu kabul etmeyeceklerini bildirdi.
Lungescu, "Avrupa'da herhangi bir etki alanları oluşturma fikrini reddediyoruz. Güvenlik ortamımızın bozulmasına, toplu savunmamızın güçlendirilmesi yolu dahil olmak üzere, her zaman karşılık vereceğiz. NATO müteyakkızdır ve ittifakımızın doğu kısmının tahkim edilmesi ihtiyacını değerlendirmeye devam etmektedir." açıklamasını yaptı.
 
Rusya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde NATO'nun 1997 öncesine dönmesine yönelik Rusya'nın talebinin Bulgaristan ve Romanya için ne anlama geldiği sorusuna yanıt verilmişti.
Bu yanıtta, 1997'de NATO üyesi olmayan ülkelerdeki düzene dönülmesi için Rusya'nın "yabancı güçlerin, ekipmanın ve silahların" çekilmesini ve diğer adımların atılmasını istediği belirtilmiş, "Buna Bulgaristan ve Romanya dahildir." ifadesine yer verilmişti.
Bulgaristan ve Romanya'nın NATO üyelik süreçleri 1997'de başlamış, iki ülke 2004'te NATO üyesi olmuştu.
Türk milleti, tarih boyunca kutsal saydığı değerler uğruna çok zorlu mücadeleler vermiş, büyük kahramanlıklar göstermiştir. 26 Ağustos’ta Afyonkarahisar’da başlayıp 9 Eylül 1922’de İzmir’de sonuçlandırılan Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi sırasında Türk milletinin ortaya koyduğu ve “Kocatepe Ruhu” olarak tanımlanabilecek mücadele azmi ve fedakarlığı buna önemli bir örnek teşkil eder.
 
Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi sonucunda kazanılan zaferle birlikte Milli Mücadele’nin askeri safhası sona ermiş ve Cumhuriyet’e giden sürecin önü açılmıştır. Kocatepe’nin tanık olduğu bu mücadele ruhunun, özellikle genç kuşakların ve milletimizin her ferdinin zihninde layık olduğu değeri bulması ve daima canlı tutulması önem arz etmektedir. Bu bağlamda düzenlenecek sempozyum ile başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Büyük Taarruza katılan, neferinden en yüksek rütbeli subayına kadar vatan uğrunda onurlu bir mücadele veren bütün kahramanları 100 yıl sonra yeniden anmak, 1922 yılı içerisinde Batı Cephesindeki diğer askeri ve siyasi gelişmeler ile ilgili yeni belge ve bilgileri ortaya koymak amaçlanmaktadır.
 
Konu ve Kapsam
1922 yılı her bakımdan Milli Mücadele’nin en önemli yılı olmuştur. Bu yıl Büyük Taarruz kazanılmış, işgalci güçler ülke dışına atılmış, Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. 1922 yılı içerisinde gerçekleşen Büyük Taarruzun ve Başkomutan Meydan Muharebesinin sonuçlarının her yönüyle objektif bir bakış açısı ile değerlendirilebilmesi için disiplinlerarası yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Bu açıdan düzenlenecek sempozyumda dönem; askeri, siyasi, sosyal vb. boyutları ile incelenebilecektir.
Sempozyumda 1922 yılı askeri ve siyasi olayları çerçevesinde şu alt başlıkların ele alınması dönemin olaylarının detaylı olarak ortaya konulması açısından önemlidir.
1-Milli Mücadele’de Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Eskişehir.
2-TBMM’nin 1922 yılı faaliyetleri.
3-Büyük Taarruza hazırlık süreci.
4-İstanbul hükümetlerinin 1922 yılı politikaları.
5-Büyük Taarruzun askeri ve siyasi boyutları.
6-Büyük Taarruzun sosyal ve ekonomik boyutları.
7-Büyük Taarruzun sonuçları.
8-Başkomutan Meydan Muharebesi.
9-İlgili diğer konular.
Sempozyum ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
 
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christine Hoffmann: " Federal hükümetin nükleer enerjinin sürdürülebilir olarak sınıflandırılamayacağına ilişkin kesin kanaatini savunacaktır"
  
BERLİN (AA) - Almanya'nın, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun, nükleer enerjiyi "yeşil yatırım" olarak sınıflandırmak istemesine olumsuz cevap vereceği bildirildi.
 
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christine Hoffmann, Berlin'de düzenlen basın toplantısında, AB üyesi ülkelerin, AB Komisyonu'nun üye ülkelerdeki enerji yatırımlarının sınıflandırılmasına ilişkin yeni kuralları içeren düzenleme taslağına ilişkin görüş belirtme süresinin bugün sona ereceğini anımsattı.
Almanya’da bu konuda bakanlıklar arasındaki değerlendirme sürecinin devam ettiğini ifade eden Hoffmann, "Ancak federal hükümet nükleer enerjinin sürdürülebilir olarak sınıflandırılamayacağına ilişkin kesin kanaatini savunacağı açıktır." ifadesini kullandı.
 
Hoffamnn, Alman hükümetinin neden böyle bir görüş belirteceğine ilişkin ise nükleer teknolojinin çok tehlikeli bulunduğunu ve bir çok sebebin yanında nükleer atıkların depolama sorununun hala netlik kazanmadığını kaydetti
AB Komisyonu, 1 Ocak'ta üye ülkelerde nükleer ve doğal gaz alanlarındaki enerji yatırımlarının sınıflandırılmasına ilişkin uzman danışma sürecinin başlatıldığını açıklamıştı.
 
Doğal gaz ve nükleerin iklim dostu dönüşüme katkıda bulunduğuna dikkati çekilerek bu enerji kaynaklarının açık ve sıkı koşullar altında yeşil yatırım sınıflandırması çerçevesinde yer alacağına işaret edilmişti.
Sınıflandırma ile AB'nin 30 yıl içinde "iklim dostu" bir kıta olma hedefini yakalamak için yatırımları ihtiyaç duyulan faaliyetlere yönlendirmesi amaçlanıyor.
 
AB üye ülkelerinin söz konusu taslak ile ilgili görüş belirtme süresi ise bu gece sona eriyor.

 

Der SPD-Bundestagsabgeordnete, für Schweinfurt und Kitzingen, Markus Hümpfer,  lädt Bürgerinnen und Bürger auch im neuen Jahr wieder zu einer telefonischen Sprechstunde ein. Die nächste Sprechstunde findet am Mittwoch, den 26. Januar 2022, zwischen 16.00 und 17.00 statt.

 

„Der Austausch mit Bürgerinnen und Bürgern aus meinem Wahlkreis ist mir ein besonderes Anliegen. Ich freue mich sehr über die Anrufe  und beantworte gerne alle Fragen zu politischen Themen“, so Markus Hümpfer.

 

Interessierte Bürgerinnen und Bürger können sich für die Telefonsprechstunde bis zum 25. Januar 2022
per E-Mail unter Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! anmelden. Bei Fragen steht das Büro von MdB Markus Hümpfer unter 030-227 74340 in Berlin gerne zur Verfügung.

 

Hamburg Eyalet Parlamentosu’nun 19 Ocak 2022 tarihinde yapılan oturumunda Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Barış Öneş, “Mehr Bildungsgerechtigkeit durch Informationen über Bildungsfinanzierungen wie Stipendien und BAföG gewährleisten (Drucksache 22/6877) - Burslar ve BAföG gibi eğitim fonlarıyla ilgili bilgilerle eğitimde daha fazla adalet sağlanması” başlıklı bir önerge sundu. Soru önergesiyle ilgili mecliste bir konuşma yapan Öneş şunları söyledi:
 
“Seçim dönemindeki çalışmalarımda ve broşürlerimde özellikle eğitimde eşit fırsat ve imkanlar için mücadele edeceğimin sözünü vermiştim. Bu önergemle bu sözümü yerine getirmek istedim. Amacım, tüm gençlerin bu imkân ve fırsatlardan yararlanabilmelerine olanak sağlamak.
 
Eğitim; fırsatların, sosyal güvence ve iyi bir iş bulabilmenin anahtarıdır. Eğitimden ve eğitim fırsatlarından bahsederken sadece sayılardan bahsediliyor. Ben Almanya’da nelerin mümkün olabileceği konusunda iki örnek sunmak istiyorum. Birinci örneğim, misafir işçi çocuğu olarak Almanya’ya gelip 70’li yıllarda burada Abitur yapan bir tanıdığımın hikayesi. Eşitliğin çok da ileri seviyede olmadığı o dönemlerde özellikle kadınlar, birçok engel ve zorlukları da aşmak zorundaydı. Bu tanıdığım kişi hukuk okudu ve bugün bir eyalet yüksek mahkemesinde hâkim olarak görev yapıyor. Bu örnek, istenilirse dağların bile aşılabileceğini gösteriyor.
 
İkinci örneğim ise 90’lı yıllarda mülteci olarak buraya gelen bir arkadaşım. Kendisi burada teşvik okullarında ve insanlardan destek alarak eğitimini ilerletti ve hukuk okudu. Bugün büyük bir hukuk bürosunda çalışıyor. Tüm bu örnekler, ülkemizde nelerin mümkün olduğunu ve insanların içlerindeki gizli potansiyellerini ortaya koyuyor.
 
Maalesef her çocuk hayata eşit fırsat ve imkanlarla başlayamıyor. Biliyoruz ki Almanya’da eğitimde başarı, ağırlıkla sosyal kökene bağlı. Ama işçi aileden gelen, lise tavsiyesi almayan, ailesinden ders yardımı alamayan, hatta ailesinin mektuplarını resmi dairelerdeki konuşmaları tercüme eden, üniversite eğitimiyle ilgili bilgi desteği alabileceği akademisyen tanıdığı bile olmadığı halde eğitimde başarıyı yakalayan gençlerimiz var. Bu da bizi motive ediyor, cesaretlendiriyor. İnsanların çalışarak ve hedefler koyarak neler başarabileceğini gösteriyor.
Herkes etnik ve sosyal kökenine, cinsiyetine bakılmaksızın eğitimde eşit fırsat ve hakka sahip olmalıdır. Bu illa herkesin üniversite okuması gerektiği için değil, ne yapmak istediklerine kendileri karar verebilmeleri açısından önemli. Almanya imkanlar ülkesi. Her kim sıkı çalışıp emek harcarsa yükselme fırsatı da olabilmeli.
 
Biraz önce bahsettiğim iki kişi de şu an SPD üyesi ve partiden aktifler. Zira SPD 150 yıldır özgürlük ve adaletten yana çalışıyor. Eğitimle yükselme sözü, kuruluşumuzdan bu yana merkezi talebimizdir. Willy Brandt, 1971 yılında BAföG’ü hayata geçiren kişidir. BAföG ile farklı katmanlardan insanların üniversite okuması mümkün oldu ve Brandt bununla toplum adaletini sağladı.
 
SPD, son seçim propagandalarında BAföG’de iyileştirilmeler yapılacağına dair söz vermişti ve bu konu, koalisyon sözleşmemizde de yer aldı. BAföG aileden bağımsız olmalı. Hamburg eğitim ve eğitim fırsatları konusunda oldukça iyi bir politika yürütüyor. Çok değerli Prof. Dr. Aladin El-Mafaalani gibi önde gelen eğitim bilimcileri, Hamburg’un realitesi haline gelmiş tam gün okul, okul yapısı gibi önemli konuları destekliyor. Hamburg’da eğitimde tüm yollar açık. Gençler semt okullarında da Gymnasiumda da Abitur yapabiliyorlar. Ama tüm bunlar yeterli değil tabii ki. Amacımız eğitim fırsatlarının ve politikalarının daha iyi olması. Bugünkü soru önergemiz de bununla bağlantılı.
Göçmen kökenli çocukların sadece yüzde 27’si üniversiteyi başarabiliyor. Finansal konular genellikle gençlerin üniversite eğitiminden çekinmelerine yol açıyor. Öğrencilerle konuştuğunuzda birçoğu bursun ne olduğunu bile bilmiyor. Hatta bazıları bunun yurtdışında okumakla alakalı olduğunu zannediyor. Bazıları BAföG ne olduğunu bilmiyor. Biz öğrencilerle konuşarak onları bilgilendirmek istiyoruz. Burs imkanlarını, ne gibi şartları olduğunu öğretmek istiyoruz ki gelecekte daha iyi okul performansları olsun. O zaman hem toplumda daha aktif olurlar hem de dersleri daha iyi olur. Adil bir eğitim politikasının sadece birkaç öğrenciyi değil, tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu da hatırlatmak istiyorum.”
 
 

Dr. med. Miljana Vladimirov übernimmt fachliche Leitung von Prof. Dr. Uwe Hesse.

 

Seit 2014 gehört die Adipositas-Chirurgie zu den Angeboten an der Universitätsklinik für Allgemein-, Viszeral- und Thoraxchirurgie unter Leitung von Univ. Prof. Dr. med. Hubert Stein. Mehr als 100 Patienten mit behandlungsbedürftigem Übergewicht werden jährlich hier beraten und verlieren Gewicht durch hoch spezielle chirurgische Eingriffe. Nun gab es einen Wechsel: Oberärztin Dr. Miljana Vladimirov hat die Sektionsleitung von Prof. Dr. Uwe Hesse übernommen, der zum Jahreswechsel in den Ruhestand ging.

 

„Ich übergebe die Adipositas- Chirurgie in allerbeste und sehr erfahrene chirurgische Hände“, betont Prof. Dr. med. Uwe Hesse. Der Viszeralchirurg hatte die Sektion Bariatrische Chirurgie in den vergangenen Jahren am Klinikum Nürnberg aufgebaut und etabliert.

„Bevor wir den Patientinnen und Patienten mit einer Operation etwa in Form eines Magenbypasses helfen, Gewicht zu verlieren, steht erstmal die ausführliche Diagnostik und Therapie im Zentrum“, betont Dr. Uwe Hesse. Das multimodale Behandlungskonzept des zertifizierten „Kompetenzzentrums Adipositas- und Metabolische Chirurgie“ am Klinikum Nürnberg Nord vereint die Expertise von Ernährungsberatung, Sportmedizin, Endokrinologie, Psychiatrische Begleitung und Chirurgie. 

„Oft haben die Patienten als Folge des Übergewichts auch Stoffwechselerkrankungen wie Diabetes. Zudem leiden sie meist seelisch. Wir beraten und unterstützen sie hier fachlich und persönlich, damit sie nach der Operation den Weg in ein gesünderes Leben finden“, betont Prof. Dr. Uwe Hesse.

Am interprofessionellen Adipositas-Board, das sich regelmäßig trifft, um die bestmögliche Therapie für die Patienten zu finden, wird deshalb jeder Fall einzeln diskutiert. Nach einer Operation, die in der Regel minimal-invasiv und zunehmend häufig auch robotisch assistiert erfolgt, findet die weitere Betreuung zuerst über die Ambulanz der Klinik für Allgemein-, Viszeral- und Thoraxchirurgie, dann über das Ambulante BehandlungsCentrum (ABC) am Klinikum Nürnberg Nord statt. „Wir haben somit den kontinuierlichen direkten fachlichen Austausch.“ 

„Ich freue mich sehr, ab Januar die Leitung der Sektion Adipositas- und Metabolische Chirurgie an der Klinik von Prof Stein zu übernehmen“, betont Dr. med. Miljana Vladimirov. Die Fachärztin für Viszeralchirurgie und spezielle Viszeralchirurgie hat ihre Weiterbildung am Klinikum Nürnberg  absolviert und sich anschließend auf die Chirurgie des oberen Verdauungstraktes und robotisch assistierte Chirurgie spezialisiert.

 

Die Anfragen in Sachen Adipositasberatung sieht Dr. med. Miljana Vladimirov in den nächsten Jahren noch deutlich steigen. „Viele unserer Patienten haben bereits einen langen Leidensweg hinter sich, wenn sie zu uns kommen. Daher ist unser wichtigstes Behandlungsziel die deutliche und langanhaltende Verbesserung der Lebensqualität. Es geht nicht darum, das Körpergewicht auf eine bestimmte Anzahl Kilogramm zu reduzieren, sondern Beeinträchtigungen und Begleiterkrankungen Einhalt zu gebieten.“ Sie möchte den Bereich vor allem im Hinblick auf die metabolischen Aspekte der Adipositaschirurgie und der robotisch assistierten Chirurgie weiter ausbauen und strebt eine baldige Aufwertung des Kompetenzzentrums zum Referenz- bzw. Exzellenz-Zentrum durch die Fachgesellschaften an.

 

 

Sprechstunde:

Terminvereinbarung unter: 0911/398-3617 oder Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

 

Selbsthilfegruppe:

Die Selbsthilfegruppe (SHG) Bariatrische (Adipositas) Chirurgie findet zur Zeit aufgrund der Corona Situation nicht in Präsenz statt. Weiter Informationen unter: shg-nordklinikum-nuernberg.de

 

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Berlin'de bir araya geldi.

Bakanlar Ukrayna krizini görüsştüler.

 

Das neue Jahresprogramm der Kommunalen Jugendarbeit des Landkreises Würzburg ist da! Auch dieses Jahr gibt es viele neue Workshops zu entdecken, aber auch die beliebten Kurse der letzten Jahre sind wieder mit dabei. So findet man neben dem Zauberworkshop und Handlettering auch Selbstverteidigungskurse, einen Fashion-Upcycling-Workshop, einen Skate-Workshop und viele mehr. Das Angebot richtet sich an Kinder und Jugendliche unterschiedlichster Altersklassen. So ist für alle zwischen sechs bis 21 Jahren was dabei.
 
Für Filmbegeisterte gibt es dieses Jahr zwei besondere Angebote. In Würzburg findet dieses Jahr das Bayerische Kinder- und Jugendfilmfestival statt. Aus diesem Grund gibt es an Ostern und Pfingsten mehrtägige Ferienworkshops rund um das Thema Kurzfilm.
 
Anmeldungen sind ab sofort möglich. Schnell sein lohnt sich, denn die Teilnahmeplätze sind begrenzt und werden nach Eingang berücksichtigt.
 
Das Programm ist in gedruckter Form in den Gemeindeverwaltungen, Jugendzentren, Büchereien sowie in den Sparkassen und Volksbanken im Landkreis erhältlich. Zusätzlich findet man das Jahresprogramm und das Anmeldeformular für die Workshops ab sofort auch unter www.jugend-landkreis-wue.de (Stichwort: Jahresprogramm der Jugendarbeit).
 
Informationen: Kommunale Jugendarbeit des Landkreises Würzburg, Zeppelinstraße 15, 97074 Würzburg, Tel. 0931 8003-5828, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
 
 
Bildunterschrift:
Viel Spaß hatten die Kinder und Jugendlichen beim letztjährigen Kreativ-Tag „Kunstnomaden“, den das Künstler:innenkollektiv MoNaden im Rahmen des Jugendprogramms der Kommunalen Jugendarbeit im Landkreis Würzburg auch heuer wieder anbietet.
Foto: MoNaden e.V. Felicitas Jander
BERLİN (AA) - Almanya'da Kovid-19 vaka sayısı 8 milyonu aştı.

 

Robert Koch Enstitüsünden (RKI) yapılan açıklamaya göre, Almanya'da Kovid-19 tespit edilen kişi sayısı son 24 saatte 34 bin 145 artarak 8 milyon 122'ye yükseldi.

Son 24 saatte Kovid-19'dan 30 kişinin yaşamını yitirmesiyle virüse bağlı toplam can kaybı sayısı da 115 bin 649'a çıktı.

 

Ülkede haftalık 100 bin kişide görülen yeni vaka sayısı 528,2 olarak tespit edilirken, aktif vaka sayısı da 884 bin 500 olarak kayıtlara geçti.

Aşılama kampanyasında 62,4 milyon kişiye birinci doz, 60,5 milyon kişiye de ikinci doz Kovid-19 aşısı uygulandı. Hatırlatıcı doz uygulanan kişi sayısı da 39,2 milyona yükseldi.

 

Resim: Pixabay.com

Exzellente Bewertungen in den Bereichen Kundenvertrauen, Nachhaltigkeit, Service-Qualität und Preis-Leistung: "Focus" und "Focus Money" würdigen die Eckert Schulen im Deutschland-Test als eines der Unternehmen, das "mit besten Voraussetzungen" in das Jahr 2022 startet.

 

Regenstauf - Die Eckert Schulen sind für das neue Jahr und für die Welt nach Corona hervorragend aufgestellt. Das ist das Ergebnis einer umfassenden neuen Studie der Magazine "Focus" und "Focus Money", die jetzt im Januar offiziell veröffentlicht wird. Das Hamburger Institut für Management- und Wirtschaftsforschung zeichnet die Eckert Schulen mit dem Prädikat "Unternehmen des Jahre 2022" aus.



"Eine Investition in Wissen bringt immer noch die besten Zinsen", soll der amerikanische Staatsmann Benjamin Franklin einmal gesagt haben. "In einer Zeit, in der unsere Arbeitswelt vor enormen Veränderungen durch die Digitalisierung, aber auch durch neue Formen der Zusammenarbeit oder der Führungskultur geprägt ist, gilt das umso mehr", sagt Andrea Radlbeck, die Leiterin der Aus- und Weiterbildungsberatung an den Eckert Schulen. Umso mehr freue sie sich, dass das Engagement des Unternehmens auf diesen wichtigen Zukunftsfeldern nun mit der Auszeichnung als "Unternehmen des Jahres" gewürdigt werde. "Weiterbildung ist der Schlüssel, damit der Wirtschaftsstandort Deutschland auch künftig erfolgreich bleibt", sagt Radlbeck. 
 
Mehr als 50 Standorte im gesamten Bundesgebiet
An den Eckert Schulen legen heute jedes Jahr rund 9.000 Teilnehmer den Grundstein für einen erfolgreichen Karrieresprung oder für neue Karriereperspektiven. Die Unternehmensgruppe beschäftigt heute am großzügigen Lern- und Studiencampus vor den Toren Regensburgs sowie an mehr als 50 Standorten im gesamten Bundesgebiet rund 1.800 Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter. Mehr als 100.000 junge und erfahrene Berufstätige haben an Deutschlands größtem privaten Weiterbildungscampus seiner Art in den vergangenen 75 Jahren den Turbo für ihre Karriere gezündet.
 
21.000 Unternehmen im Fokus
Für die jetzt veröffentlichte Studie, welche deutschen Unternehmen für das Jahr 2022 am besten aufgestellt sind, nahmen Experten des Instituts für Management- und Wirtschaftsforschung rund 21.000 Unternehmen unter die Lupe. Die Bewertung erfolgte nach dem so genannten "Social Listing", also der Analyse und Aufbereitung von Online-Nennungen. Basis für die Erhebung waren Daten aus dem Jahr 2021 und die Studien "Preissieger", "Kundenlieblinge", "Höchstes Vertrauen" und "Deutschlands Beste - Nachhaltigkeit". Analysiert wurden dafür unter anderem 53 Millionen Websites, sechs Millionen Äußerungen in Online-Userforen, vier Millionen Beiträge auf Nachrichten-Seiten im Internet und sogar 154 Millionen Blog-Einträge.  
 
Hervorragende Gesamt-Performance als Maßstab im Ranking
Mithilfe künstlicher Intelligenz, so genannter "Neuronaler Netze", wurden die Daten in einem mehrstufigen Prozess nach drei Schlüsselfragen ausgewertet: Welche Unternehmen werden erwähnt? Welches Thema wird besprochen? Welche Tonalität hat das Textfragment? Zu je 25 Prozent floss die jeweilige Performance in den Bereichen Preis-Leistung, Kundenvertrauen, Service-Qualität und Nachhaltigkeit in die Bewertung ein. "Es genügt nicht, allein in einem Themenfeld zu glänzen. Jede der Dimensionen ist wichtig für die Messung der Gesamtperformance", so das Institut für Management- und Wirtschaftsforschung.  Anhand des "Social Listings" und der Fragen entstand dann die Gesamtbewertung. In der Kategorie "Weiterbildungsanbieter" zeichneten die Experten die Eckert Schulen sowie vier weitere Unternehmen aus. 
 
Vielfach ausgezeichnete Lernqualität 
Das neue Gütesiegel als "Unternehmen des Jahres 2022" ergänzt eine Reihe von Auszeichnungen in unabhängigen Analysen und Rankings, bei denen die Eckert Schulen zuletzt überzeugen konnten: Zum dritten Mal in Folge prämierte der "Stern" das Unternehmen als Deutschlands "besten Anbieter für berufliche Bildung" mit Bestnoten in allen Bewertungskriterien. Das Magazin "Focus" adelte die Eckert Schulen als Deutschlands "Top-Anbieter für Weiterbildung 2022" sowie als "Trendsetter der deutschen Wirtschaft" und prämierte die Eckert Schulen zudem mit dem Deutschlandtest-Siegel "Exzellente
 
Titelbild:
Die Eckert Schulen sind für das neue Jahr und für die Welt nach Corona hervorragend aufgestellt. Das ist das Ergebnis einer umfassenden neuen Studie der Magazine "Focus" und "Focus Money", die jetzt im Januar offiziell veröffentlicht wird.
Foto: Eckert Schulen


 
 
An den Eckert Schulen legen heute jedes Jahr rund 9.000 Teilnehmer den Grundstein für einen erfolgreichen Karrieresprung oder für neue Karriereperspektiven. Die Unternehmensgruppe beschäftigt heute am großzügigen Lern- und Studiencampus vor den Toren Regensburgs sowie an mehr als 50 Standorten im gesamten Bundesgebiet rund 1.800 Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter.
Foto: Eckert Schulen