Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
IfW, Almanya ekonomisine ilişkin Kasım 2023’te paylaştığı 2024-2025'i kapsayan büyüme tahminlerinde güncelleme yaptı.
Enstitü'den yapılan açıklamada, Almanya için bu yıla ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla büyüme tahmininin daha önce duyurulan yüzde 0,9'dan yüzde 0,1’e düşürüldüğü, 2025 büyüme beklentisinin ise yüzde 1,2’de sabit bırakıldığı belirtildi.
Açıklamada, “Almanya'nın ekonomik durgunluktan çıkış yolu uzayacak ve ılımlı bir toparlanma ancak ilkbahardan sonra ortaya çıkacak. Ekonomik üretim muhtemelen yılın kış yarısında daralacak ve 2024'ün tamamında yüzde 0,1'lik bir artışla durgunluktan öteye geçemeyecek.” denildi.
Özel tüketimin ve ihracatın daha geç ya da daha az dinamik bir şekilde toparlandığı ve yatırımların da son derece zayıf olduğu vurgulanan açıklamada, ülkede enflasyon oranının bu yıl yüzde 2'nin altına düşmesinin ve federal hükümetin bütçe açığının yüzde 0,8'den daha az olmasının beklendiği aktarıldı.
Açıklamada, "İstihdamın, demografik değişimin bir sonucu olarak düşüş eğilimine girmeden önce bu yıl tekrar hafif bir artış göstermesi muhtemeldir." değerlendirmesinde bulunuldu.
BERLİN (AA) - Almanya'nın en büyük havalimanı olan Frankfurt Havalimanı'nı işleten Fraport, güvenlik personelinin uyarı grevi nedeniyle yarın yolculara kapalı olacağını bildirdi.
Fraport'dan yapılan açıklamada, Frankfurt Havalimanı'ndaki güvenlik personelinin yarın greve gideceği hatırlatıldı.
Grevin gün boyunca büyük aksaklıklara ve uçuş iptallerine neden olacağının vurgulandığı açıklamada, "Güvenlik kontrol noktaları kapalı kalacaktır. Frankfurt Havalimanı'ndan uçuşu olan yolcuların yasal olarak gerekli güvenlik kontrollerinden geçmeleri mümkün olmayacaktır. Tüm yolcuların havalimanına gelmemelerini tavsiye ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di), işverenle ücret görüşmelerinin tıkanması üzerine Frankfurt ve Hamburg havalimanlarındaki güvenlik görevlilerini 7 Mart'ta tam gün greve gitmeye çağırmıştı.
Grev nedeniyle Hamburg Havalimanı'nda da yarın planlanan 141 uçuş iptal edildi.
Çifte vatandaşlık yasasının Mayıs ayında yürürlüğe gireceğini belirten KRV- Seçim Hakkı Girişimi Başkanı, yazar Bahattin Gemici yurttaşlarımıza seslendi: “Şimdiden gerekli evrakları hazırlayınız. Alman vatandaşlığına geçmek için başvurunuzu yapınız.” dedi.
Yeni yasaya göre koşulları yerine getiren yurttaşlarımızı Alman vatandaşlığı için başvuru yapmaya çağıran KRV- Seçim Hakkı Girişimi başkanı Bahattin Gemici; “Çifte vatandaşlık hakkını elde etmek için zorlu bir mücadele verdik. Yasaya göre kendi vatandaşlığımızdan vazgeçmek zorunda değiliz. Bu ülkede seçimlere katılmak, haklarımızı güvence altına almak istiyorsak Alman vatandaşlığı için başvurmalıyız. Ancak bu şekilde ülke siyasetine ağırlık koyabilir; sesimizi duyurabilir, sorunlarımıza çözüm bulabiliriz. Belediyelerde, eyalet meclislerinde ve Federal Meclis’te daha çok yurttaşımızın temsil edilmesi bu şekilde mümkün olacaktır.” dedi.
İçinde yaşadığımız ülkenin bütün sorunları ile daha yakından ilgilenmek ve toplumsal yaşamın içinde yer almak zamanının geldiğini belirten Gemici, daha önceleri Alman vatandaşlığna geçtikleri için Türk vatandaşlığından çıkan yurttaşlarımızın yeniden Türk vatandaşı olmak için bir dilekçe ile Türk konsolosluklarına başvurmalarını istedi.
ÇİFTE VATANDAŞLIK NELER GETİRECEK?
Yurttaşlarımızın kendisine, “Bizim oturma iznimiz var. Alman vatandaşlığı bize ne faydası olacak?” şeklinde sorular yönelttiğini belirten Gemici şunları söyledi:
■ Çifte vatandaşlık sayesinde Almanya'da yaşayan yurttaşlarımızın sosyal hakları güvence altına alınacak, geleceklerini daha iyi planlayabilecektir.
■ Göçmenlerin siyasette söz sahibi olmalarının önü açılacak, yaşadıkları ülkenin sorunlarına daha çok ilgi duyacaktır.
■ Yerel ve genel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olan göçmenler Alman siyasetine canlılık katacak, belediyelerde ve meclislerde daha çok temsil edilecektir.
■ Alman siyasetçiler göçmenlerin taleplerine kulak verecek, sorunlarına çözüm arama yolu açılacaktır.
■ Irkçılık ve yabancı düşmanlığı azalacak, ırkçı partilerin oy oranı düşecektir.
■ Göçmenler Almanya’ya daha iyi uyum sağlayacak, ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmeye yöneleceklerdir.
■ İş ve öğrenim nedeniyle değişik ülkelere seyahat etmek zorunda olan yurttaşlarımız vize sorunundan kurtulacaktır.
■ Alman ekonomisi canlanacak, ülkeye gelen nitelikli elemanların sayısı artacaktır.
■ Mevcut yasa nedeniyle Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kalan 800 bin yurttaşımız yeniden Türk vatandaşlığına geçebilecektir.
■ Çifte vatandaş olan insanlarımız Türk- Alman dostluğuna, turizme ve ekonomiye önemli katkılar yapacaktır.
ALMAN VATANDAŞLIĞINA BAŞVURMAK İÇİN GEREKLİ BELGELER
16 yaşını doldurmuş her göçmenin Alman vatandaşlığına geçmek için dilekçe verebileceğini söyleyen Bahattin Gemici, “Bu kişiler ikâmet ettikleri yerin Vatandaşlık Dairesine başvurarak dilekçe formunu (Antrag auf Einbürgerung) şahsen almalıdır.” dedi.
Dilekçeye eklenecek belgeler: Doğum belgesi, kazanç belgeleri, son üç yıllık maaş kâğıdı ve fotokopisi, işsiz ise işsizlik parası ya da yardımı aldığına dair belge ve fotokopisi, pasaport ve pasaportunda kayıt bulunan sayfaların birer fotokopisi, evlenme cüzdanı ve üzerlerinde kayıt bulunan sayfaların birer fotokopisi, daha önce boşanmışsa buna ilişkin mahkeme kararı ve Almanca çevirisi, yeterli Almanca bilgisini kanıtlayan diploma veya okul belgesi, çocukların okul karneleri.
Amsterdam yaşayan eski muzisyen, turizm rehberi, film yönetmeni, senarist, gazeteci- yazar ve Mokum TV sahibi Hollandalı Müslüman Mohamed El-Fers Konya’nın Akören ilçesinde toprağa verildi.
Türkiye ve Osmanlı sevdasıyla bilinen Hollandalı Mohamed El Fers 73 yaşında, bilgisayarının başında yazı yazdığı esnada geçen hafta hayatını kaybetmişti.
Mohamed El Fers, “Kültür kenti KONYA’ya seyahat”, “Mevlana Celaleddin Rumi”, “İstanbul Rehberi”, “Tarihi Mehter Takımı” gibi Hollandaca kitaplar yayınladı. El Fers’in “Eski Dostlar Türkiye Hollanda”, “Kırkpınar Yağlı Güreşleri”, “Kuran’da Hz. Meryem” gibi belgesel ve DVD yayınları bulunmakta.
Mohamed El Fers, 1992 yılından itibaren Amsterdam merkezli Hollanda Türkevi Topluluğu başkanı Veyis Güngör’ün başdanışmanı olarak görev yaptı. “Hollanda’da Yağlı Güreş Şampiyonlukları” “Dam Meydanında Mehter gösterisi” ve turizm merkezi “Zaanschans açık hava müzesinde Mevlevi Sema ayini” El Fers’in önerileriyle yapıldı.
Merhum Mohamed El Fers, vasiyeti üzerine Konya ili Akören ilçesinde 5 Mart Salı günü öğle mamanızı müteakip toprağa verildi.
13 ayrı camide verilen sela sonrası El Fers’in cenaze namazında büyük bir kalabalık hazır olurken, Akören halkı da büyük bir ilgi gösterdi. Cenaze töreninde merhumun dostları Türkevi Topluluğu başkanı Veyis Güngör, Kongo Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Dr. İlyas Keskin, Rotterdam Delfshaven ilçesi eski Belediye Başkanı Ali İhsan Ünal, Akören Belediye Başkanı İsmail Arslan, Aydınlar Ocağı Konya şube Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Yazarlar Birliği Konya şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu da katıldılar. Merhumun dostları da cenaze töreninde duygularını dile getirdiler.
Veyis Güngör cenaze merasimi sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye ve Türkler bir kültür diplomatını kaybettiler.
Mohamed El Fers 30 yılı aşan bir süre kelimenin tam anlamıyla adı konulmamış bir kültür diplomasisi sürdürdü.
Hollanda tarihinde ilk defa organize edilen ve BBC dahil 124 televizyon kanalının takip ettiği, Türkevi’nin 6 yıl üst üste organize ettiği Amsterdam Yağlı Güreş Şampiyonluklarının fikir babasıydı.
Her hafta sonu ayrı bir gösterinin yapıldığı Amsterdam’ın tarihi Dam meydanında Mehter Takımının iki saat süren konserinin Belediyeden iznini Muhammed El Fers almıştı.
Dünyanın dört bir yanından akın akın turistin geldiği Hollanda’nın meşhur açık hava müzesi, Zaanschans’da Mevlevi Sema ayininin yapılmasını o önermişti.
Tarih ve medeniyet şehri Konya’ya seyahat, İstanbul rehberi, Mevlana Celaleddin Rumi, son Osmanlı Sultanı, Kuran’ı Kerim’de Hz. Meryem, Türkler ne kadar tehlikeli kitapları Mohamed El Fers’in kaleminden yayınlandı”.
Cenaze törenine katılan dostları da şu açıklamaları yaptılar:
Kongo Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Dr. İlyas Keskin, “merhumla otuz yıldır dostluğumuz var. Edirne Kırkpınar, Konya ziyaretlerimiz oldu. Amsterdam’da yağlı güreşleri organize ettik. Gönüllü Türkiye kültür diplomatı olan Mohamed El Fers’e Allah’tan rahmet dilerim”.
Rotterdam Delfshaven ilçesi eski Belediye Başkanı Ali ihsan Ünal da, “Mohamed El Fers’in Hollanda’da Türkiye ve Türkler için yaptıklarını asla unutmayacağız. Onun ismini yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
Konya Akörenliyiz Biz sosyal medya yöneticisi Mustafa Gök, “Hollandalı dostumuzla, 2012 Türkiye Hollanda 400. Yıl kutlamalarında Konya’da altı etkinlik yaptık. Mohamed El Fers etkinliklerimizin konuşmacıları arasındaydı. İlişkimiz sonraki devam etti. El Fers’in defni için Akören’i seçmesi bizi son derece sevindirdi” ifadelerini kullandı.
Baden-Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi heyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etti ve Kuzey Kıbrıs’a desteklerini gösterdi.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Kıbrıs ziyaretinde Kuzey Kıbrıs’a geçmemiş ve Kıbrıs’ı bölünmüş olarak değerlendirmişti. Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi heyeti, Türk İş İnsanları Konseyi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Yardımcısı, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Türkiye Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile görüşerek, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkler olarak KKTC’nin yanında olduklarını gösterdiler.
Türk iş insanları heyeti arasında Kilim Gazetesi Genel Müdürü Ali Batmaz ile birlikte 30’u aşkın iş insanı yer aldı.
Cumhurbaşkanı Tatar: Haklı Davamızı Dünyaya Anlatmaya Devam Edeceğiz
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in Kıbrıs ziyaretinde Kuzey Kıbrıs’a geçmemesi ve Kıbrıs’ı bölünmüş olarak değerlendirmesinin kendisini üzdüğünü söyleyerek, 3 milyona yakın Türk vatandaşının yaşadığı Almanya’da Kıbrıs konusunun daha iyi anlatılması gerektiğini ifade etti ve “Haklı davamızı dünyaya anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs’ı bir Helen adası yapmak istediğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türkleri için bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün harekatın ardından özgürlüğüne kavuştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenlik meseleleri, ticaret, jeostratejik ve jeopolitik bakımından Türkiye ve Türk dünyası için son derece önemli olduğunu anlattı. Tarihten gelen haklardan dolayı egemenliğin tartışma konusu olmadığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün eşitlik temelinde varlığını sürdüreceğini ifade etti. Türkiye’nin dost ülkesi Almanya’dan Kıbrıs konusunda hassasiyet beklediklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayında Berlin’e gerçekleştireceği ziyarette kurum ve kuruluşlarla görüşeceğini ve milli davayı anlatacağını söyledi.
Kabulde, Cumhurbaşkanı Siyasi İşler Danışmanı Anıl Kaya ve Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu İş Dünyası Turizm ve Kültür Elçileri Gurubu Başkanı Okyay Sadıkoğlu da yer aldı.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre: Steinmeier’in Kuzey’e Geçmesi Gerekirdi
Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu İş Dünyası Turizm ve Kültür Elçileri Gurubu Başkanı Okyay Sadıkoğlu ve Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi heyetini kabul eden Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, “Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Yeşil Hat’tan izlemek yerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geçerek temaslarda bulunması gerekirdi” dedi. Toplantıya katılan Başbakan Ünal Üstel ise KKTC'ye destek için ziyarete Almanya'dan gelen Türk iş insanlarına teşekkür etti.
Kabulde konuşan Töre, KKTC’nin “Ne Mutlu Türküm Diyene" diyen herkesin milli devleti olduğunu ifade etti ve iş insanlarının yapacağı yatırımların kendilerini mutlu edeceğini anlattı. Başkan Töre, Almanya’nın Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs ile ilgili gerçeklerini bilmediğini söyleyerek, konuk heyetin yapacağı çalışmaların önemli olduğunu ve mutlaka etki edeceğini söyledi. Konuk heyet ise KKTC’yi dünyanın her yerinde lobi faaliyetleri çerçevesinde tanıtacaklarını bildirdi.
KKTC Başbakan Yardımcısı Ataoğlu: KKTC’ye Yatırımları Destekliyoruz
Federal Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi’ni Dünya Sağlık Konseyi Dönem Başkanı, UBP Lefkoşa Milletvekili Ahmet Savaşan ve Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu İş Dünyası Turizm ve Kültür Elçileri Gurubu Başkanı Okyay Sadıkoğlu ile birlikte kabul eden KKTC Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, dünyanın dört bir tarafında yaşayan Türk iş insanlarının, KKTC’de yapacakları yatırımı desteklediklerini söyledi.
Güçlenmenin yolunun, ekonomik anlamda güçlü bir yapıya kavuşturulmadan geçtiğini belirten Fikri Ataoğlu, KKTC ekonomisinin lokomotifi turizm sektörünün alternatif modelleri arasında yer alan sağlık turizminin öneminden bahsetti. KKTC’nin Dünya Sağlık Konseyi Dönem Başkanlığı’nı üstlenmesinin, KKTC adına çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Ataoğlu, “KKTC’nin kalkınmasına katkı koyacak yatırımları destekliyoruz” dedi.
Biz Sizin Yanınızdayız
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in Kıbrıs ziyaretinde Kuzey Kıbrıs’a geçmemesi ve Kıbrıs’ı bölünmüş olarak değerlendirmesinin kendisini üzdüğünü söyleyerek, 3 milyona yakın Türk vatandaşının yaşadığı Almanya’da Kıbrıs konusunun daha iyi anlatılması gerektiğini ifade etti ve “Haklı davamızı dünyaya anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin dost ülkesi Almanya’dan Kıbrıs konusunda hassasiyet beklediklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Berlin’e gerçekleştireceği ziyarette kurum ve kuruluşlarla görüşeceğini ve milli davayı anlatacağını söyledi.
KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: Arkamızda Türkiye Olmasaydı Bizi Yok Ederlerdi
Federal Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi. Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti diye muamele görmesinden ve Türk varlığını kabul etmemesinden kaynaklandığını söyleyerek, “Arkamızda Türkiye olmasaydı şimdiye kadar bizi yok ederlerdi” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs konusunda büyük hatalar yapan İngiltere’nin üzerinde büyük kefaret bulunduğunu belirten Bakan Ertuğruloğlu şöyle konuştu:
“Kendi ayıplarını örtüp sorumluluğu bizlere yıkmak için uğraşıyorlar ve bizi hata yapmaya zorluyorlar. Buraya koydukları Pakistan asıllı İrfan Sıddıq adlı İngiliz Yüksek Komiseri bile Rum’dan çok Rum gibi davranıyor. Kendi hatalarını örtbas etmek ve bizim olmayan hatalarımızı yasallaştırmak için uğraşıyorlar. Hatta iki toplumlu yönetim için Rumlara 6 sandalye Türklere 2 sandalye verip göz boyamaya kalkıştılar. Bizim böyle bir talebimiz olmadı ve kabul etmedik.”
Rum tarafının kendilerini Ada’nın sahibi sandıklarını söyleyen Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu “Kıbrıs, Kıbrıs Türkü'nün, Kıbrıs Rumu ile yaşadığı bir sorun değildir. Kıbrıs sorunu ulusal bir davadır. Burası Mavi Vatan’dır ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bu sorunu ortaya çıkaran Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 5 daimî üyesidir. Arkamızda Anavatan olmasa şimdiye kadar bizi yok ederlerdi. Aynı şeyleri tekrarlayarak farklı bir netice beklemek zaman kaybından başka bir şey değildir. Ancak, zaman kaybı deyip de geçmeyelim. Bu süre içerisinde Kıbrıs Türkleri hiç hak etmedikleri ambargolar altında yaşamaya devam ediyor.
Amsterdam|da yaşayan eski muzisyen, turizm rehberi, film yönetmeni, senarist, gazeteci- yazar ve Mokum TV sahibi Hollandalı Müslüman Mohamed El-Fers vasiyeti üzerine Konya’nın Akören ilçesinde toprağa verilecek.
Türkiye ve Osmanlı sevdasıyla bilinen Hollandalı Mohamed El Fers 73 yaşında, bilgisayarının başında yazı yazdığı esnada hayatını kaybetti
Mohamed El Fers, “Kültür kenti KONYA’ya seyahat”, “Mevlana Celaleddin Rumi”, “İstanbul Rehberi”, “Tarihi Mehter Takımı” gibi Hollandaca kitaplar yayınladı. El Fers’in “Eski Dostlar Türkiye Hollanda”, “Kırkpınar Yağlı Güreşleri”, “Kuran’da Hz. Meryem” gibi belgesel ve DVD yayınları bulunmakta.
Mohamed El Fers, 1992 yılından itibaren Amsterdam merkezli Hollanda Türkevi Topluluğu başkanı Veyis Güngör’ün başdanışmanı olarak görev yaptı. “Hollanda’da Yağlı Güreş Şampiyonlukları” “Dam Meydanında Mehter gösterisi” ve turizm merkezi “Zaanschans açık hava müzesinde Sema ayini” El Fers’in önerileriyle yapıldı.
Merhum Mohamed El Fers, vasiyeti üzerine Konya ili Akören ilçesinde 5 Mart Salı günü öğle mamanızı müteakip toprağa verilecektir.
Hollanda Türkiye ilişkilerinde önemli bir isim olan Türkevi Topluluğu Başkanı Veyis Güngör ise Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “Merhum Mohamed El-Fers kültürel anlamda İslam Dünyası’nın birliğine inanmış, demokratik yaşamın vazgeçilmezliğine inanan ve İslam‘ın Avrupa’da en iyi şekilde tanıtılmasına gayret gösteren bir ilim insanı idi. Özellikle Türklerin, İslam Dünyasındaki yeri ve Türkiye’nin gelecekte İslam‘ın her yönü ile dünyada tanıtılmasında oynayacağı rol üzerine uzun sohbetlerimiz olmuştur. Bir ömür boyunca Mevlana çalışmaları olan merhumunun Mevlana topraklarında son uykusuna kavuşmasına katkı sağlamaktan ise büyük mutluluk duyuyorum. Bir dost, arkadaş ve Türklerin dostu bir gönül erini kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim.” şeklinde konuştu.
Alman Seyahat Acenteleri Birliğinden (DRV) yapılan açıklamada, Almanya'da tatil paketleri için erken rezervasyon rakamlarının ocak ayı sonunda geçen yıla göre yüzde 30 arttığı belirtildi.
Rezervasyonlarda 2019 yaz dönemindeki rakamın yüzde 11 üzerine çıkıldığı ifade edilen açıklamada, buna rağmen hala Kovid-19 öncesi seviyenin yüzde 17 altında kalındığı kaydedildi.
Bu yıl yaz tatili için Almanya'dan en çok rezervasyon yapılan 10 tatil yeri arasında Türkiye'nin ilk sırada bulunduğu bildirilen açıklamada, "2024 yazı için en popüler paket tatil destinasyonları arasında Türkiye ve Antalya çevresi şu anda İspanya'yı geçerek birinci sıraya yerleşmiş durumda. İstanbul Boğazı kıyısındaki ülke özellikle çocuklu aileler arasında popüler." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Türkiye'yi İspanya, Yunanistan ve Mısır'ın takip ettiği aktarıldı.
KÖLN (AA) - Almanya'da Neonazi örgütü "Knockout 51" üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan bir polis memuru hakkında, "devlet sırlarını ifşa" ettiği şüphesiylesoruşturma başlatıldığı bildirildi.
Thüringen İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Eisenach'taki emniyet teşkilatı mensubu şüpheli polis hakkında disiplin ve iç soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Yapılan açıklamada, söz konusu şüpheli polis memuruna yöneltilen suçlamalar hakkında detaylı bilgi verilmedi.
- Aşırı sağcılıkla suçlanıyorlar
Neonazi örgütü "Knockout 51" üyesi olduğu iddia edilen 4 kişi hakkında açılan dava, halen Jena'daki Thüringen Yüksek Bölge Mahkemesi'nde devam ediyor.
Federal Başsavcılık, yaşları 21 ile 25 arasında değişen, aşırı sağcılıkla suçlanan kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.
Başsavcılık temsilcisinin iddianamesine göre grup, Nisan 2021'den beri aşırı sol kamptan saldırganları yaralama ve öldürmeye yönelik eylemlere odaklanıyor.
Zanlılar Leon R, Bastian A, Maximilian A. ve Eric K'nin terör örgütü üyesi olmanın yanı sıra adam yaralama, kolluk kuvvetlerine saldırı, tutukluları kaçırma ve silah yasasını ihlal etmekle suçlanıp, örgüt üyelerinin amacının aşırı sol görüşlü kişileri öldürmek olduğundan şüpheleniyor.
Söz konusu şüpheliler Nisan 2022'den bu yana tutuklu bulunuyor.
Başbakan Scholz, Baden-Württemberg eyaletindeki Sindelfingen'de bulunan meslek okulunu ziyaretinde öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Bir öğrencinin nükleer santraller konusunda kendisine yönelttiği soruya yanıt olarak Scholz, "Eğer birisi, şimdi bir nükleer enerji santrali inşa etmeye karar verirse mevcut inşaat sürelerine göre 15 ila 20 yıl içinde hazır olacaktır. O zamana kadar bu konudaki tüm sorunlarımızı çözmüş olmamız gerekir." dedi.
Bu tür santrallerden elde edilen elektriğin rüzgar, güneş ya da diğer kaynaklardan sağlanan enerjiden daha pahalıya mal olduğunu, ayrıca uranyum rezervlerinin sınırlı bulunduğunu belirten Scholz, 20 yıl sonra geriye bakıldığında elektrik üretimi için kimin daha ucuz ve verimli karar verdiğinin görülebileceğini ifade etti.
- Assange'ın ABD'ye iadesine karşı
Başbakan Scholz, kendisine yöneltilen soruyla bağlantılı olarak, Julian Assange'ın ABD'ye iade edilmesine de karşı çıktı.
Scholz, "Assange'ın ABD'nin devlet sırlarını ifşa ettiği gerçeği göz önüne alındığında, Britanya mahkemelerinin kendisine gerekli korumayı vermesinin iyi bir şey olacağı kanaatindeyim çünkü ABD'de yargılanmayı beklemek zorunda." değerlendirmesinde bulundu.
- Taurus seyir füzelerinin Ukrayna'ya teslimi konusunda kararlı
Scholz, bazı siyasi çevreler tarafından eleştirilmesine rağmen Taurus seyir füzelerinin Ukrayna'ya teslimi konusundaki kararını savundu.
Başbakan Scholz, yüksek rütbeli Alman Silahlı Kuvvetleri subayları arasında Taurus füzeleriyle ilgili görüşmelerin ortaya çıkmasıyla ilgili ise yorum yapmadı.
BERLİN (AA) - Almanya, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak "soykırım işlemesini kolaylaştırdığı" gerekçesiyle Nikaragua tarafından Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan davada suçlamalara karşı savunma yapacak.
Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında AA muhabirinin ülkesinin bu davayı nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusu üzerine, hükümetin Nikaragua'nın UAD'ye yaptığı başvuruyu not ettiği yanıtını verdi.
Alman hükümetinin tutumunu davada ortaya koyacağını belirten Büchner, "Suçlamaları haksız buluyoruz ve ayrıntıları davada ortaya koyacağız." dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner de UAD'ye değer verdiklerini ve davaya dahil olup savunma yapacaklarını dile getirdi.
Wagner, ancak Nikaragua'nın suçlamalarını açık şekilde reddettiklerini vurguladı.
Nikaragua, 2 Mart'ta UAD'ye verdiği dava dilekçesinde Almanya'nın, İsrail'e siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) fonlarını keserek "İsrail'in soykırım işlemesini kolaylaştırdığı ve her halükarda soykırımı önlemek için mümkün olan her şeyi yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği" suçlamasında bulunmuştu.
Almanya'nın, İsrail'in sadece Gazze'de işlediği suçlardan değil işgal altındaki tüm Filistin topraklarındaki suçlardan sorumlu olduğunu öne süren Nikaragua, ayrıca 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin (Soykırım Sözleşmesi) yanı sıra 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri, uluslararası insancıl hukukun ihlal edilemez ilkeleri ve diğer genel uluslararası hukuk normlarına aykırı davrandığını ve uluslararası hukuku dört ayrı şekilde ihlal ettiğini savunmuştu.